• 16
    henüz onbeşgünlük bir bebek iken, (yıl 1959 aylardan eylül ortası) göbek bağımda oluşan iltihap neticesinde kan zehirlenmesine maruz kaldığımda, beni ortaköy'den alıp hasatahaneye (şişli etfal) yetiştirerek bu günlere gelmeme vesile olan, bu nedenle de başta fenerbahçeli babam olmak üzere ailemizde efsane olarak anlatılan adam..
    (rahmetli babam arabanın içinde yaşadığı stresi küfürle karışık anlatırdı, ailece kakır kakır gülerdik.. düşünsene hacım peder hasta fenerli, ben 41 derece ateşle kundaktayım, yer gök sarı kırmızı ve araba yavaş gidiyor)

    kendisi verdiği izci selamı ile gönüllere taht kurmuş, gençliğimizde beyoğlu it'i olduğumuz için tribün haricinde selamı alınıp selam verilmiş sağlam içici bir abimizdi.

    kolunun kesildiği yıl 1983'tür.
    ilk olarak galatasaray taraftarlarınca kapalı üst tribünden itilerek kolu kırılmıştır.
    daha sonra kafası güzelken fenerbahçe taraftarı bazı köpekler tarafından defalarca dövülüp kolu aynı yerden kırılmış, son olarak kızkardeşi ile yaşarken o yaşta merdivenlerden yuvarlanıp kol aynı yerden kırılınca kangrene dönüşüp kesilmek zorunda kalmıştır.. tribünlerden kovulduktan sonra bir müddet başka tribünlere takılsa da sonradan kaybolup gitmiştir.. tribünlerden atıldığı maç ta kıytırık bir kupa maçıdır ama neydi şimdi hatırlamıyorum..

    dün onu tribünden kovanların torunları bugün yürüyedur'u kovup, bağırsanıza ulan diyerek millete ana avrat sövmektedirler.. devran dönmektedir..

    baba buraya ne yazsam boş artık senin hakkında;
    ne ailem ne ben seni asla unutmadık ama günlük maişet kaygısının içinde sağa sola savrulunca sana hakettiğin saygıyı da gösteremedik.. sen de birdenbire ortadan koyboldun be abi.. biz de gençtik, hep karıda kızda içkideydi aklımız.. neyse, öbür tarafta beşlik galon şişe kevser şarabı'nı içerken tartışırız artık bu mevzuyu.. mekanın cennet olsun.. haa!! baba beşlik galon şaraplar kalktı artık burda.. yani'nin yeri kapandı (bkz: pano şaraphanesi), şarap ta sosyete işi oldu. olmazsa ben gelirken yanımda getiririm artık bi tane galon derdalan

    edit: karıncaezmez'in 1982 yılında 61 yaşında mehmet yüce ile el sıkışırken çektirdiği resmi bu link te var.. sağ kolu yerinde durmakta hatta mehmet yüce ile el sıkışmaktadır.. hayır millet götünden uydurup bir şeyler yazıyor. sonra biz yalancı konumuna düşüyoruz..

    işte yıl 1982, işte karıncaezmez'in sağ kolu.

    http://mehmetyucee.blogcu.com/page3

    (bkz: degisen galatasaray taraftari profili/#123861)
  • 37
    gol oldumu yaptığı hareket buydu. heykel gibi dururdu bir kaç dakika. ters trübündeki herkes karıncaezmez'e bakardı. çizgiyi geçti mi geçmedi mi tartışması olmazdı. karıncaezmez kolu kaldırıp heykel oldumu bilinirdi gol olduğu. her gün pano şaraphanesine gelirken veya çıktıktan sonra galatasaray lisesi'nin önüne dikilir yüzünü koca kapıya dönüp bu malum hareketi tekrarlardı. kendisinin söylediğine göre kovulduğu ali sami yen'e de sık sık gider ve bu selamı verirmiş.

    http://1.bp.blogspot.com/...0-R/karincaezmez.jpg
  • 39
    captano bana attığı pm ile bir şey sordu;

    -----alıntı-----

    "baba selam. bir amca vardı. bembeyaz uzun saçlı, bembeyaz uzun sakallı.elinde kocaman sarı-kırmızı tespihle cimbom cimbom çekerdi. bazen tophanede nargilecilerin orda görürdümçok eskiden. kimdir o, bilirsen sen bilirsin."

    -----alıntı-----

    saygıdeğer captano'm. kimdi o biliyormusun! evliya. (bkz: karıncaezmez şevki) hiç senin yanından geçerken sana "selametle" demedi mi! derdi halbuki. herkese derdi. her şeyini kaybettikten sonra tam anlamı ile çaptan düşene kadar çamaşır suyu ticareti yaparak geçimini temin etmeye çalışıyordu. güğümle alıp bakkallara dağıtırdı. sonra güğümleri de taşıyamaz hale geldi. kaldı o büyük tespihe.

    tespih'in hikayesini de yazayım kaptan.

    biz o tespihlere "kıbrıs tespihi" diyorduk o zamanlar. kıbrısta turistik eşya dükkanlarında satılırdı. meğerse çorum ilimizde imal edilip kıbrısa yollanırmış. bir tanıdığına rica edip çorum'dan getirtmişti tespihi. işte o tespih ile "cimbom, cimbom" çekerdi.

    yaaa kaptanım sen evliya'yı görmüşsün.

    -seni seviyorum kaptan. sağol varol. gözümden yaş, hafızamdan bir altın damlasının daha akmasına neden oldun. iyi ki varsın bu sözlükte.
  • 40
    düşünüyorum da; mezarı silivrikapı'da. bi gidilse.
    oraya kadar gidilmişken serseriler dergahı postnişini mehmet nuri diler efendi'nin mezarı ile birlikte ziyaret edilse.

    bizmki de aşk mı!
    yeni bir taş yaptırsak ayakucuna nevizade geceleri'nin son kıtası ne yakışır bu adama yav.

    "zaten aşklar hep yalan dolan
    sonu hep acı hüsran
    bize her sevdadan geriye kalan
    sadece galatasaray"

    adama aşkını yaşatmadılar. bi kongrede kürsüye çıktı diye itler tarafından tribünden atılıp kolu kırılarak ali sami yen'den kovuldu. fenerlilerden yediği dayaklar ve fenerli köpeklerin o kolunu defalarca kırmaları da cabası.

    "zaten aşklar hep yalan dolan
    sonu hep acı hüsran
    bize her sevdadan geriye kalan
    sadece galatasaray"

    adaletini sikeyim dünya.
  • 58
    can borcum olan saygıdeğer abim. (bkz: karıncaezmez şevki/@zizonkovac)

    çok genç ve çok cahil idim. ortaköy sonrası silahtar ve beyoğlu kulaoğlu sokak (şimdiki ayhan ışık sokağı) sürecinde kendisine gereken değeri verip hak ettiği iltifatı gösteremedim.

    bu akşam bir karar verdim. yasaların müsait olmamasına rağmen (son yapılan değişiklikler ile sıradışı bir mezar yapılması na mümkün. mezar yapılarını standarda bağladılar) tamamen kendi imkanlarımla her türlü çabayı göstererek silivrikapı daki mezarını bulup sarı-kırmızı bir mezar yapılması için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum.

    bunu bu akşam sözlüğe yazmamın nedeni, hayatta en çok utanmaktan korkmamdır. bu entryi kayda geçtiği andan itibaren dönüşü olmayacağını biliyorum.

    inşallah utanmam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın