71
kimi ve neyi destekleyip eleştirdiği tamamen kendisinin bileceği iş. şu sözlükte birine takmak için çok daha kusurlu hareketler vardır. mesela bunların başında sözlüğe üye olduğu günden beri sadece ama sadece bireyler üzerinden nefret kusmak, bunu yaparken galatasaray sözlüğe bir gram dahi katkı sağlayacak nesnel, öğretici girdilerin yakınından dahi geçmemek gelir. bundan belki de daha kötü bir şey varsa yapılacak; o da yine bu sözlüğün yazarlarını ayrıştırmaya, kutuplaştırmaya çalışmaktır. ben böyle şeyleri isim örneklere indirgemeden genel tarif etmeye çalışırım ama bu vakada mümkün değil sanırım. insanları hamzacı diye gruplandırmak, adamı sevmediği için onu savunan birine hiçbir şekilde tanımadan belli bir muamele göstermek; kendisiyle benzer fikirler taşıyan insanları ise yine tanımadan etmeden kendi "safında" görmek bu dediğim eylemin en bariz göstergelerinden biridir. sözlük sanal bir platform olabilir ancak burada yazarlık yapan herkes birer bireydir ve dolayısıyla yaptığın şey en basitinden insanlara saygısızlıktır. bunlardan bahsediyor olmak bile acı ama şuranın bir seviyesi varsa ben bunu korumak için elimden geleni yapmaya çalışırım her daim.
veriler, nesnel bilgiler sunmak falan diyorduk;
yanlış görmediysem kendisi sözlükte 5 aydır yazar. hamza hamzaoğlu başlığında girdiği entry sayısı 117! diğer başlıklardan laf çakmalarını zaten sayamayız.
ben galatasaray sözlüğe 6 yıldır üyeyim. baktım bir başlığa en çok girdiğim entry sayısı 91. o da galatasaray futbol takımı başlığı. sözlüğün en çok entry giren yazarları listesindeyim bu arada.
bir forum sitesinde dahi bir konu hakkında, bu kadar kısa sürede girdi yapılmaz. sözlükler bir tür "safını belli etme" platformu değildir. bu arkadaşımız üye olduğu günden bu yana kimden nefret ediyor, kimi seviyor bize öğretmeye geldiyse çok yanlış gelmiş, üzgünüm. öznel fikrini makul sıklıklarla belirten yazarlara da hiçbir nick altı entry girme eyleminde de bulunmam fakat bir başlığa 117 tane girmek demek milletin kafasına vura vura bir şey anlatmaya çalışmak demektir.
kadıköy'de fenerbahçe'ye gol attığımız anda bir galatasaraylı nasıl birilerine laf çakabilir? başlıkta herkes doğal olarak "gol bee" yazmış onun derdi başka. şampiyonlar ligi'nde maç kazanıyoruz derdi yine başka. tekrar ediyorum kimi eleştirdiği umrumda değil ama bir taraftar, herkesin mutlu olduğu anda bile negatiflik saçabilir mi abi?
şu sözlükte en sevdiğin yazarları say deseler başlarda paredros derim adam hamzaoğlu'nu sevmiyor. ama oturum entry'sini okurum çünkü adam içi dolu şeyler yazıyor. bir yazarlık yetisi var belli ki. o yüzden diyorum "taraf"ın önemli değil diye. şu kin, nefret dolu, saçma sapan bireysel takıntılarla temellendirilmiş karalama kampanyalarını görünce dayanamıyorum işte. böyle başlıkların altına gelip de kendisi gibi düşündüğünü görünce otomatikman desteğe ve saldırıya gelen şakşakçı arkadaşlar da buranın ilkokul olmadığının farkına varsın ayrıca. bu ne abi ne biçim bir yer oluyor burası?
veriler, nesnel bilgiler sunmak falan diyorduk;
yanlış görmediysem kendisi sözlükte 5 aydır yazar. hamza hamzaoğlu başlığında girdiği entry sayısı 117! diğer başlıklardan laf çakmalarını zaten sayamayız.
ben galatasaray sözlüğe 6 yıldır üyeyim. baktım bir başlığa en çok girdiğim entry sayısı 91. o da galatasaray futbol takımı başlığı. sözlüğün en çok entry giren yazarları listesindeyim bu arada.
bir forum sitesinde dahi bir konu hakkında, bu kadar kısa sürede girdi yapılmaz. sözlükler bir tür "safını belli etme" platformu değildir. bu arkadaşımız üye olduğu günden bu yana kimden nefret ediyor, kimi seviyor bize öğretmeye geldiyse çok yanlış gelmiş, üzgünüm. öznel fikrini makul sıklıklarla belirten yazarlara da hiçbir nick altı entry girme eyleminde de bulunmam fakat bir başlığa 117 tane girmek demek milletin kafasına vura vura bir şey anlatmaya çalışmak demektir.
kadıköy'de fenerbahçe'ye gol attığımız anda bir galatasaraylı nasıl birilerine laf çakabilir? başlıkta herkes doğal olarak "gol bee" yazmış onun derdi başka. şampiyonlar ligi'nde maç kazanıyoruz derdi yine başka. tekrar ediyorum kimi eleştirdiği umrumda değil ama bir taraftar, herkesin mutlu olduğu anda bile negatiflik saçabilir mi abi?
şu sözlükte en sevdiğin yazarları say deseler başlarda paredros derim adam hamzaoğlu'nu sevmiyor. ama oturum entry'sini okurum çünkü adam içi dolu şeyler yazıyor. bir yazarlık yetisi var belli ki. o yüzden diyorum "taraf"ın önemli değil diye. şu kin, nefret dolu, saçma sapan bireysel takıntılarla temellendirilmiş karalama kampanyalarını görünce dayanamıyorum işte. böyle başlıkların altına gelip de kendisi gibi düşündüğünü görünce otomatikman desteğe ve saldırıya gelen şakşakçı arkadaşlar da buranın ilkokul olmadığının farkına varsın ayrıca. bu ne abi ne biçim bir yer oluyor burası?