• 1
    dünyanın en kolay mesleği. anneme, babama kızma sebebim. bugün 2012-2013 sezonu galatasaray futbol takımı'nda oynardım. o kadar da netim.
    ha bunu yeteneğimden değil, takımdaki bazı futbolcuları(!) izlerken yaşadığım dumurlara dayanarak söylüyorum. inanılacak gibi değil yani sevgili şansal.

    mustafa sarp, cihan haspolatlı, ümit özat, barış özbek kültürüne hiç girmiyorum zaten. onlar kadar herkes olur. biraz disiplin, biraz destek. gerisine ihtiyaç yok. fundamental, yetenek gibi şeyler aşırı lüks futbolculuk için.
  • 2
    ülkemizde hep kıskanılan meslek. hep çeşitli argümanlarla eleştiriliyor. yapılan iş çok kolay zannediliyor. hepsi aynı kefeye konuyor. evet bu meslekteki belli başlı isimler bu mesleği kötüye kullanıp oturdukları yerden para kazanıyor gibi görünüyor olabilirler ama hepsi bir şekilde o mevkiye gelmeyi başarabilmiş, ya da kader bir şekilde onları buraya itmiş. trilyonluk evlerde, villalarda yaşıyorlar, lüks arabalara biniyorlar, güzel kızlarla çıkıyorlar gibi eleştiriliyor ama sahada verilenin pek etkisi yok ne yazık ki ülkemizde.

    sözün özü, şu evde oturan adam bir derecede haklı, kendine göre tabi.

    https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/...459_1856732997_n.jpg

    şu evde oturan adamı eleştirmekte...

    http://www.emlakkulisi.com/...rayisina-basladi.jpg
  • 8
    35 yaşına kadar en sevdiğin, en keyif aldığın sporu yapıp üzerine milyon dolarlar kazanıp hayatının geri kalanında çalışmamak gibi bir düsturu var.
    bu şartlar altında gün boyunca idman yapsan, güneş altında terlesen çok bir kaybın olmaz.

    işin trajikomik tarafı, 1 maç için aldıkları maç başı ücrete yıl boyunca çalışıyor olmamız. 8-17, 9-18 mesailer haricinde.
    3 antrenman yapılan bir günün 10'da başlayıp 16'da bittiğini düşününce...

    tamam tamam küfür etmiyorum.
  • 9
    kim ne derse desin hakkından fazla ücret ödenen meslektir.

    mesela değmez şu rodriguez denilen adama 70-80 milyon euro para bayılmak.

    ronaldo messi gibi adamlar için de aynı paraları vermek anlamsız.

    sığ ve kendini geliştiremeyen insanlardan oluşan bir toplum olduğumuz için herkesin popüler hobisi olduğundan mütevellit almış başını giden bir sektöre dönüşmüştür.

    fazla kardeşim fazla ronaldo sırf o topu oraya sokacak diye milyonlar ödenmesi fazla. 90 dakika maç izleyeceksin diye asgari ücretin 860 tl olduğu bir ülkede, gidip 50 tl'ye stadın en boktan yerinden bilet almak fazla. insanlık hayrına birşeyler yapıyor olsalar tamam diyeceğim ama siktiri boktan bir olay. yeryüzünde bu kadar su dahi bulamayan insanlar varken, bu ücretler fazla amk
  • 12
    tahmin edilebileceği gibi futbolcuların aldığı ücretlere kıyasla çok komik olabilecek paralar karşılığında türkiye'nin en sıcak şehirlerinden birisinde sabah akşam çalışıyorum. bana o kadar para verseler antrenman sonrası çimleri biçer üzerine malzemeleri de ben toplarım. diyeceğim şudur ki afedersin s.ke, s.ke çalışacaklar sıcak mıcak demeden. aldıkları para beni rahatsız etmez, sonuçta hangisi olursa olsun bu noktaya gelebildiyse kendisini diğer insanlardan ayıran özel yetenekleri var demektir. yetenek de kullanabildiğin sürece her zaman para eder. ama sıcak soğuk diye bahane olamaz. çalışacak.
  • 14
    sığ ve kendini geliştiremeyen insanlardan oluşan bir toplum olduğumuz için işin maddi kısmının çok büyüdüğü iddia edilen meslek. lakin sığ ve kendini geliştiremeyen insanlardan oluşan bir toplum olmamızla dünya çapındaki futbol sektörünün bu kadar şişmesinin ne alakası olduğunu anlamadığım meslek ayrıca.

    ben bu sporun profesyonel bir parçası olsam hiçbir futbolcuya 2-3 milyon euro paralar vermem çünkü futbol izlemek için bir oyuncuya bu kadar para verilmesi bana da saçma geliyor ancak spor kulüpleri artık şirketleşti ve arz talep dengesine göre bu paralarıın dönmesi gayet de mantıklı.

    şöyle bir örnek vereyim. pet şişede sular 50 kuruşa, olmadı 1 liraya satılıyor. ancak sen sokakta bu suyu 100 liraya alacak birini bulsan gider suyu 90 lira da olsa alıp 100 liraya satarsın. 1 liralık suya 90 lira verirsin ama 10 lira da kar yapmış olursun.

    bu durum dünya çapındaki kulüpler için de geçerli. elinizin altında internet var. gidin bakın real madrid kaç tane ronaldo forması, bale tshirtü satmış. 2-3 günde james rodriguez ürünlerinden elde edilen kar ne kadar bir araştırın bakalım. bu adamlar bizim gibi gerizekalı değil gidip drogba'ya iki yıllık 10 milyon euro versin. bu adamlar büyük oynuyor ve ronaldo'ya yılda yaklaşık 35 milyon euro veriyor. sonra 70-80 bin kombine, 1.5 milyon forma ve milyonlarca ürün satıp verdiğinden fazlasını alıyor.

    ayrıca işin gelişmişlik kısmına bakacak olursak çin'de, japonya'da, usa'de de bu sektörün ne kadar büyük olduğuna bakmak yeterli olacaktır. bu ülkeler gelişmişliği bizden öğrenecek değiller :(

    son olarak diyeceğim şu ki galatasaray da dahil olmak üzere tüm spor kulüpleri uğrunda çile çekilecek değil pazar günü öğleden sonra eşini, sevgilini, çoluğunu çocuğunu alıp stada giderek elinde bira önünde patates kızartması maçını izleyeceğin ve deşarj olacağın organizasyonlardır. 35 sene öncesinin futboluyla şimdiki futbol arasında çok büyük fark var. he ben mesela basketbol maçına falan gittiğimde bağırmayı tercih eden biriyim, arada da oturur efendi gibi maçımı izlerim ama futbolun hitap ettiği kitle değişti artık.
  • 15
    iste ne kadar sig dusundugumuzun bir ornegi, toplumu sadece turkiye'den ibaret sanmak. anlatmak istenilen bu degildir. futbol izlemek artik populer kulturdur, eger bu kultur bu kadar yogun bir kitleye yayilmasaydi, ronaldo lisbon sokaklarinda gezen bir apaci olacakti su tipiyle

    insanlar farkli farkli hobileri benimsemedikleri, tadina bakmadilari veya hazzini alamadiklari icin futbol herkes tarafindan kabul goruyor. bu tek tiplesmenin sonucudur, ozgunlesememedir. herneyse kim neyi izlerse izlesin, sikimde degil ama okudugunuzu anlayin bari.

    ayrica tekrarlamakta fayda var; korkma dostum bu sig dusunen insanlarin icerisinde 'medeniyet besikleri' abd ve japonya'da var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın