33465
içinde bulunduğumuz berbat durumda yine bizler için en büyük umut kaynağı yine kendisidir. zira galatasaray'ın mevcut haline maddeler halinde bakarsak;
1- yine bir yönetim krizi. bu kriz yöneticilerin beceriksizliğinden ziyade alt maddelerde yazacağım başka unsurların etkisi ile meydana gelen bir kriz.
2- ülke federasyonunun yıllardır içinde bulunduğu galatasaray'a karşı olan düşmanca tutumunun bu yıl itibarıyla zirveye çıkması.
3- geleceğe yatırım amacıyla alınan genç ve umut vaat eden oyuncuların nicelik olarak yetersiz olması. buna eksik kadro kurulması diyebiliriz.
4- takım içinde lider karakterli oyuncuların eksikliği. arda turan'ın çok erken sakatlanması. muslera'nın sezona çok kötü bir başlangıç yapması, kendisini tam anlamıyla toparlayamadan çok acı bir şekilde sakatlanması.
5- tff kurullarının galatasaray'lı isimlere çifte standartlı ağır kararlara imza atması. misal başka bir teknik adama 1 maç ceza verilen kusurlara rağmen fatih hocaya 6 maç haksız bir ceza verilmesi ve bu konuda tahkim kurulu denilen son merciinin karar bile vermemesi.
6- mhk'nın yaptığı haksızlıklar. galatasaray maçlarına atanan art niyetli hakemler ve var hakemleri. özellikle içinde bulunduğumuz sezonun daha ilk yarısında ok adar çok kasıtlı hata yapıldı ki; adeta hakem kararlarıyla daha ilk yarıdan bu takım şampiyonluk yarışının dışına itildi.
daha sonra tekrar döneceğimi yazmıştım. yönetim krizi. çok büyük umutlarla geldi burak elmas. doğru adımlar atılmaya başlandı. güzel transferler yapıldı. doğru açıklamalar yapıldı. tff ve kurullarına karşı galatasaray'ın haklarını koruyacakları mesajları verildi. fatih hoca da yalnızca spora odaklanacaktı. 3 yıllık planlama denilen felsefe açıklandı.
ancak iyi niyetinden şüphe ettiğim bazı kurumlar o kadar çok erken başladılar ki; daha sezon başlamadan oğulcan çağlayan krizi ortaya çıkarıldı. o kriz bir türlü çözülemedi. daha sonra lig başladı ve malum gelişen olaylar. galatasaray avrupada önemli bir maça çıkacakken ceza açıklamalar, çok önemli bir galibiyetin sevincini yaşarken hocaya verildiği açıklanan tutarsız cezalar. hakem kararları derken başkan bir çıkış yaptı. daha sonra ne olduysa geri adım atmak zorunda kaldı ve yönetim patladı.
yani yine bir kaosun kucağında bulduk kendimizi. şartlar altında olaya yalnızca ligdeki futbol ve sonuçlar şeklinde bakmak anlamsız artık. galatasaray'ın yarınları geleceği daha önemli. şu açıkça belli oldu ki burak elmas yönetimi dağıldı. onlar yeniden toparlanana kadar camia içinden de elini taşın altına koyacak birisi olmadığına göre; en doğru olan fatih terim'in rehberliğinde yola devam etmektir.
1- yine bir yönetim krizi. bu kriz yöneticilerin beceriksizliğinden ziyade alt maddelerde yazacağım başka unsurların etkisi ile meydana gelen bir kriz.
2- ülke federasyonunun yıllardır içinde bulunduğu galatasaray'a karşı olan düşmanca tutumunun bu yıl itibarıyla zirveye çıkması.
3- geleceğe yatırım amacıyla alınan genç ve umut vaat eden oyuncuların nicelik olarak yetersiz olması. buna eksik kadro kurulması diyebiliriz.
4- takım içinde lider karakterli oyuncuların eksikliği. arda turan'ın çok erken sakatlanması. muslera'nın sezona çok kötü bir başlangıç yapması, kendisini tam anlamıyla toparlayamadan çok acı bir şekilde sakatlanması.
5- tff kurullarının galatasaray'lı isimlere çifte standartlı ağır kararlara imza atması. misal başka bir teknik adama 1 maç ceza verilen kusurlara rağmen fatih hocaya 6 maç haksız bir ceza verilmesi ve bu konuda tahkim kurulu denilen son merciinin karar bile vermemesi.
6- mhk'nın yaptığı haksızlıklar. galatasaray maçlarına atanan art niyetli hakemler ve var hakemleri. özellikle içinde bulunduğumuz sezonun daha ilk yarısında ok adar çok kasıtlı hata yapıldı ki; adeta hakem kararlarıyla daha ilk yarıdan bu takım şampiyonluk yarışının dışına itildi.
daha sonra tekrar döneceğimi yazmıştım. yönetim krizi. çok büyük umutlarla geldi burak elmas. doğru adımlar atılmaya başlandı. güzel transferler yapıldı. doğru açıklamalar yapıldı. tff ve kurullarına karşı galatasaray'ın haklarını koruyacakları mesajları verildi. fatih hoca da yalnızca spora odaklanacaktı. 3 yıllık planlama denilen felsefe açıklandı.
ancak iyi niyetinden şüphe ettiğim bazı kurumlar o kadar çok erken başladılar ki; daha sezon başlamadan oğulcan çağlayan krizi ortaya çıkarıldı. o kriz bir türlü çözülemedi. daha sonra lig başladı ve malum gelişen olaylar. galatasaray avrupada önemli bir maça çıkacakken ceza açıklamalar, çok önemli bir galibiyetin sevincini yaşarken hocaya verildiği açıklanan tutarsız cezalar. hakem kararları derken başkan bir çıkış yaptı. daha sonra ne olduysa geri adım atmak zorunda kaldı ve yönetim patladı.
yani yine bir kaosun kucağında bulduk kendimizi. şartlar altında olaya yalnızca ligdeki futbol ve sonuçlar şeklinde bakmak anlamsız artık. galatasaray'ın yarınları geleceği daha önemli. şu açıkça belli oldu ki burak elmas yönetimi dağıldı. onlar yeniden toparlanana kadar camia içinden de elini taşın altına koyacak birisi olmadığına göre; en doğru olan fatih terim'in rehberliğinde yola devam etmektir.