• 1
    metin tekin,

    bir zamanlar esas maçlardan önce, aynı takımların genç takımları maç yapardı. ve her takımın genç takımında, seyredilmeye değer, esas takıma veya başka bir takıma geçmesi an meselesi olan futbolcular olurdu. misal samsunspor'da tanju varken kocelispor'da sarı, uzun saçlı bir genç top koştururdu. çok seyretmişliğim var dönemin kocaelispor'unu, dolayısıyla metin tekin'i. ve çok şahit olmuşumdur da, genç takım maçlarından sonra işini bitirip giden seyircilere. evet bir zamanlar, sadece futbolsever vardı tribünlerde. semt takımı, amatör küme, ismetpaşa demez, nerde biraz futbol varsa seyre dalarlardı.

    işte bizim metin tekin, ismetpaşa'daki futbolseverlere henüz taraftar denmediği zamanların metin'i. metin ismi, sarı saçları, ve galatasaray'a yakınlığı ile bekliyorduk kendisini bizim mahalleye. kocaelispor'a yakın arkadaşlar da, galatasaray'a yakıştırıyordu bu renkli delikanlıyı. bir de baktık, kocaelispor esas takımında doğru dürüst oynamadan, ligimizin renksiz takımına transfer oldu sarı fırtına. okula giden nadir futbolculardandı. oynadı delikanlı, delikanlıca. adını tribün şarkılarına yazdırdı. bizim maçlarıda bütün gözler, metin ve köylü yusuf'un kıyasıya kapıştığı kanattaydı. çoğunda metin, yusuf'u yerlere yatırır, sonunda tekmeyi yer kendisi yatardı aynı yere.

    türk futbolundaki 3. takımda oynaması dolayısıyla, hakettiği yerde olmadı hiç bir zaman. rıdvan, beşiktaş'ta, metin fener'de oynasaydı, bu gün kadıköy'de can bartu'nun yanı başında olacaktı. pislik yapmadı, transfer senelerinde sorun çıkarmadı, kaderine razı olup iyi bir beşiktaşlı olarak kaldı ve kalacaktır. beşiktaş'ın gelmiş geçmiş en büyük 11 inde 7 numara onundur. bir anısı vardır benim bildiğim. fenerbahçe'yi 2-0 yendikleri maçtan sonra taksiyle giderken, şoför maçın kaç kaç olduğunu sormuş tanımadan. ''2-0 yendik, 2 golü de ben atttım'' demiş, taksiciyi dumura uğratmıştır.

    metin tekin; şimdilerde cımbızla arıyoruz ama ne yazık bulamıyoruz. rakip takım taraftarları tarafından da sevilen futbolcu var mı? diye. arda turan'ın moda'da, lugano'nun florya da gezerken dayak yemeyeceğinin garantisi yok artık. metin tekin, galatasaray tribünlerinin kapalısında olsa bir beşiktaş maçında yine de herkes severdi. içimde bir hicran yarasıdır metin tekin, bu yüzden ilk ondan başladık, futbol tarihinin arka bahçelerinden başka mahallenin çocuklarını aramaya.
  • 2
    paşa hüseyin çelik

    en güzel takımlarda oynadın be paşa hüseyin. köy takımlarında başladı hayatın, yine köy takımlarında veda ettin futbola. şimdilerde ne mümkün, 40 yaşına kadar oynamak isteyen
    profesyoneller ne hikmetse bırakın köylerinin takımını, şehirlerinin takımında bile oynamayı küçük görüyorlar. ne güzeldi o günler, her maça gidemeyen garibanlar, yaz turnuvalarında, büyük takımlarda oynamış hemşehrilerini seyrederlerdi.

    başlarda köy turnuvalarında gösterdin kendini. sonra o köylülerin gururu oldun. ankarada, zımpara gibi sahalarda, evdeki kadınların manifaturacılardan aldığı bezleri boyayarak yaptıkları formalarla sahaya çıkan köy gençlerinden sıyrılanların kapağı attığı gençlerbirliği'ne katıldın. sonrası güney'in menekşesinde, asilerin takımında demir bilekli kardeşlerimin yanında ıslattın formalarını.

    sonrası devamdı be paşa hüseyin. komşu kentte mersin'de büyük başların görmesi için didindin durdun. ve soluğu hiç almaman yerde aldın paşa. fenerbahçe'deyken hatırlıyorum seni ben. bu bilgileri de müsade varsa ''alkarlar.com'' dan yazdım. hani sen oynadığın zamanlar şimdiki gibi rakip futbolculara düşmanlık falan beslenmezdi ama doğrusunu istersen de sevilmezlerdi. biz sevilenleri, unutulanları tekrar yad etmek için arıyoruz ve ayırıyoruz sizleri işte.

    sen ki ilkokulda bir müsamerede paşa rolünü oynadığın için paşa lakabı takılmış. ve öylede anılmışın işte. fenerbahçe'de iki sezon geçirmişin hüseyin. şimdi ki gibi o zaman da bir futbolcu öğütme fabrikasıymış fenerbahçe. seni de öğüttüler kısa zamanda.

    kargalı köyünün acar futbolcusu paşahüseyin 5 sene önce aramızdan ayrıldı. çoğumuz hatırlamadık bile, hadi bizi geçtik fener'li eskilerden hatırlayan çıktı mı? çıksa bir şeyler yazarlar biz de okurduk. ne yazık ki biz kendisini yazmaya karar verdiğimizde öğrenmiş olduk akibetini. bir gençlerbirliği- konya maçında saygı duruşuyla hatırlanmışın paşam.

    ha bir de voleybolcu bir kız yetiştirmişin ülke sporuna. kargalı'lı, polatlı'lı, ankara'lı güzel futbolcu, oynadığın bütün takımlara selam olsun. mekanın cennet olsun.
  • 3
    müjdat yetkiner

    fenerbahçe tarihinin kitabını yazmış, arkadaşım altan tanrıkulu'ndan, 5 yaşında ilk defa fener maçına götürülmüş bütün fenerbahçeli'lere sorsan, '' fenerbahçe tarihi denince akla hangi futbolcu gelir?'' desen, alacağın cevap aynıdır. sayarlar, 1- lefter, 2- can bartu, 3- rıdvan, 4-oğuz ,5 aykut,,,,,,

    sıralama gider de gider. babalarından, büyüklerinden dinledikleri hikayelerin doğruluğuna inanırlar ve böyle kabul ederler. fenerbahçe'nin ispanya'dan çaldığı marşında adı geçen futbolcular da aynı futbolculardır zaten. '' nihat'lar, lefter'ler, can'lar, fikret'leeeeeeerrrr''

    ben karşı mahalleden futbolcu ararken imbiklerle, bu sayılan adamların yaptıklarıyla, sayılmayan adamların yaptıklarını araştırdım. nihat ile fikret'lere rastlamadım. sanırım milattan önce oynamışlardı.( milat;türkiye 1. lig tarihi). o isimleri marşa yazanlar, demek o zamana kadar daha büyük bir isim çıkaramamışlardı. duruma bakınca iyi ki çıkaramamışlar der iyi bir fener'li. marş şimdi yazılsa kimi yazacaklar?

    1. sıraya koydukları lefter, 10 senede 150 maça çıkmış. 74 gol atmış, bu fenerbahçe burnuna, ada'lara heykelini diktiren futbolcu. 2 maçta 1 tane atmış, yani, sürgüne kadıköy'e gönderdiğimiz tanju çolak'ın iki sezonda 54 maça çıkıp 50 gol atarak maç başı 1.1 ortalamayla oynayıp, fenerbahçe'lilerin ismini unuttuğu takımın en unutulmaz futbolcusu lefter'miş.

    heykelini diktikleri diğer efsane futbolcuları can bartu, 11 sezonda 98 fener maçına çıkabilmiş. tabi bu arada sinyör namını aldığı italya macerası da var. eskilerin anlattığına göre o da büyük futbolcuymuş, haklı olarak fenerbahçe tarihine adını bir daha unutulmamak üzere yazdırmış. biz seyretmedik bilmiyoruz, tarih de hiç bir başarısını yazmıyor zaten oynadığı takımların. oynamış, sadece oynamış işte.

    biz futbolun murat bardakçı'yız, her takımın tarihine saygımız var elbet. kim nasıl kabul ediyorsa bırakayım öyla kabul etsinler. ancak biz futbol tarihinin arka bahçelerinde unutulmuşları, hakkı yenenleri, nedense adı anılmayan nice futbolcuları bulup yeni nesillere aktarma gibi saçma sapan bir misyonu üstlenmişiz.

    bana kalırsa fenerbahçe'nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusunun müjdat yetkiner olması lazım. ondan bahsetmek lazım, onlardan. futboldaki amatör ruhların, oynadıkları maçların dışında, verdikleri, insanlık, mertlik mücadelesinin devamında oluşan ballı ekmek kadayıfını yiyenlerin isimlerini minnetle anması gerekenlerden. eğer fenerbahçe'den da bahsedeceksem, müjdat yetkiner'den başlamam lazım. fener'in gol rekoru kırarak kazandığı şampiyonluğun pirimi olan arabasını, o yıl kaza geçirip şehit veren samsunspor'a bağışlayan müjdat'tan. 5-0 galip oldukları bir maçta, penaltı kazanan rakip futbolcu, kaleci şumaaher'i terse attığında kendi kalecisine'' nasıl geçirdiler'' şakası yapabilen, sonrasında kalecinin ettiği küfürün devamında sahanın ortasında döven amatör futbolcu müjdat'tan.

    fenerbahçe tarihinde alt yapıdan gelen ve en fazla formayı giyen futbolcu müjdat yetkiner'dir. 16 yıl aralıksız fenerbahçe formasını giymiş, 429 lig maçı oynamıştır ki, rekorunu kırmak olanaksızdır. ben en çok onun samsunspor maçlarını hatırlarım. her nedense o zamanlar fenerbahçe'yi samsunspor her maçta hezimete uğratırdı. hatta o zamanların minübüs jargonuna ''arkayı 4 leyelim'' deyimi takılmıştı. ve her maçta da müjdat, tek başına kavga çıkarır, samsunspor'lu futbolcuları döverdi. eğer serseri ruhu olmasa( ki o zaman da bu satırlarda yazılmaya değmezdi) belki de dünya'da en çok lig naçı oynayan futbolcu ünvanını alırdı. cezalı olduğu zamanlar, taksi şoförlüğü yapardı. şişman, bıyıklı yapısıyla, 1990 lı yılların ortalarına kadar boy gösterdi çamurlu, toprak sahalarda.

    sonrası bilinmiyor, yani en azından ben bilmiyorum. şu 10 larca televizyon kanalında, 100 lerce radyoda, gazetede türkçe'yi bilmeyen mustafa doğan'ın, mustafa yücadağ'ın yorum yaptığı mecralarda esamesi okunmuyor. demek sadece futbol oynamış, bizim öteki mahallenin yaramaz çocuğu. yatırım yapmamış, eyvallah çekmemiş ağır abilerine. muhtemelen sürünüyordur o da zamanın behrinde formayı paradan daha önemli kabul sayıp, geleceğini düşünmeyen arkadaşları gibi.

    olsun be müjdat yetkiner; ben şahidinin, pislik futbolcuydun belki, belki bizim maçlarda en çok sana sövmüşlüğüm bile vardır. ne var ki sen ne yaptıysan fenerbahçen için yaptın. isimini anan bir tek fenerbahçe'li olmayacağını bile bile futbol idealizminin bayrağını taşıdın. velhasıl kardeş, bizden sana çam sakızı çoban armağanı eğer kabul edersen. sen bizim hiç sevmediğimiz öteki mahallenin saygı duyulan çocuğusun.

    can çekişen, özlenen, ortalama amatör mahalle futboluna katkılarına olan saygı ve minnettarlığımla,
App Store'dan indirin Google Play'den alın