---
alıntı ---
günleri tek tek sayıyorduk. sonunda sabırsızlıkla beklenen ve sonucu belirleyecek pazar günü geldi. kulübe yeniden bir şampiyonluk getirmesi beklenen, 14 yıldır yaşanmayan bir pazar. inşallah...
florya'daki antrenman sahası kapılarını bize şans dilemek isteyenler için bile kapatmış, kendimizi dış dünyadan koparmıştık. kuvvet toplamak ve konsantre olmak istiyorduk. her zaman bütün dostlarımıza açık olan büyük kapı kilitlenmişti. kimseyle görüşmüyorduk.
mustafa ve ahmet, son haftalar ve günlerdeki çalkantılardan sonra bu huzura ihtiyacımız olduğunu en yakın dostlarımıza ve futbolcuların en yakınlarına anlatabilmek için kendilerini parçalıyorlardı.
büyük bir gerginlik hissediliyordu. olumlu yönde değerlendirilmesi gereken ve gerçekten başarılı olma zorunluluğu hissedildiğinde kendini gösteren bir gerginlikti bu. ama, tıpkı hayvanlarda olduğu gibi, tetikte olduğunu kanıtlamak isteyen, tepki vermeye hazır ve rakibinden bir adım önde olduğunu göstermeye çalışan, gerekli bir gerginlikti aynı zamanda.
pazar sabahının erken saatlaerinde maçtan önce söylediğim sözleri hatırlıyorum: "bu yapacağınız son maç değil sevgili dostlarım. daha pek çok maça çıkacaksınız. ama bu maçla, kendimiz ve kulübümüz galatasaray için yeni bir devir başlatmak için bir şans yakaladık. bunda ise en büyük pay sizin olacaktır."
---
alıntı ---
*(bkz:
tarihte bugün)
*