35 sene önce bu dakikalarda
14 sene şampiyonluk görmemiş galatasaray taraftarını sebata erdiren maç. müteveffa mabedimizin seyirci rekoru konusunda efsanevi neuchatel maçı
* ile aralarında bir rekabet vardır. tabi iki maçta da resmi bir sayım yapılmadığı için, o zamanlar şimdiki gibi kapı sistemi vs. olmadığı için "şeyh uçmaz müridler uçurur" hesabı bu rekabet hala sürmektedir.
öldürün lan beni repliğinin gündem olduğu bir devirdeyiz. yine sözlüğün ilk 3 yılında şampiyonluk gelmeyince "uğursuz geldi ya kapatalım" muhabbetlerinin yarı şaka yarı ciddi alıp yürüdüğü bir dönemdeyiz. insan şöyle bir düşünüyor 14 sene şampiyonluk beklemeyi. bir önceki sezon averajla kaybetmeyi, 3-4 hafta önce rize deplasmanında her şey bitti derken bir anda şampiyonluğun geri gelmesini. bizim şimdiki aklımızla, hayat tarzımızla ve düşünce yapımızla kuvvetle muhtemel pek çoğumuz çıkartamazdık bu doksan dakikayı. bunun şakası, lamı cimi yok...
özellikle skor 2-1 olduktan sonra simovic'in de boşa çıktığı ve topun tıngır mıngır sekerek boş kalenin direğinin dibinden çıktığı bir pozisyon var. yıllar sonra maçın tam kaydını ilk kez izlediğimde benim bile yüreğime indirmiştir ki o an o ruh halinde o pozisyonu yaşamayı hayal edemiyorum. o dönem twitter falan olsaydı, ya da 90 dakika tribün kaydı alınsaydı ortaya neler çıkardı mesela; kim bilir...
mesela mustafa denizli
unutulmaz maçlar belgeselindeki röportajında özellikle maçın son bölümüyle ilgili "yani bir şampiyon tezahüratı yapılıyordu ama binlerce soru işareti de tezahüratla birlikte sahaya iniyordu" demiştir. prekazi ise simovic'in maçtan önceki gece uyanıp sigara içtiğini, "bu maçı kazanamazsak bizi öldürürler" dediğini falan anlatmıştır. yedek kulübesinde gencecik mustafa denizli'nin her pozisyonda kulübeden fırlayıp sahaya doğru yürümesi, koltuk değnekleriyle bir oraya bir buraya koşan
raşit çetiner'in numaralı tarafından gelen bazı eskişehir ataklarında sahaya girmeye çalışması, hatta erhan ünal ve simovic'in osuruktan bir sebepten birbirine girip zaman yemeye çalışması gibi nice anektod da yaşanmıştır.
uzun lafın kısası, oynaması da izlemesi de yürek söken bir maçtı. pek çok kereler yazılan sarı-kırmızı kumaş kalmaması olayı bir kenara, "acısı çıkarırcasına" yapılan kutlamalar da bir neslin galatasaraylı olmasına önemli pay sahibi olmuştur. hemen arkasında gelen ikinci şampiyonluk ve şampiyon kulüpler kupası yarı finali bu durumu daha da bir pekiştirmiştir...
https://www.youtube.com/watch?v=CpTRwGIT7Tg o yılları görmüş geçirmiş, bu doksan dakikayı da atlatıp şampiyonluğu kucaklamış herkese bir kez daha selam olsun buradan...