1246
teşbihte bu seferlik hata olmasın; "davaro" filminin ilk sahnesini hatırlatarak başlayayım.
rahmetli kemal sunal'ın canlandırdığı memo karakteri almanya'ya gitmiştir. memo'nun almanya'dan yolladığı "mercedes'le yan yana çekilmiş fotoğraf" ve almanya'ya gidenlerin kazandığı çuval çuval mark hayalleriyle; köy ahalisi memo'nun dönüşünü dört gözle bekler hale gelmiştir. cami imamı caminin yeniden yapılmasını, köy muhtarı köyün yollarının düzeltilmesini, köylüise ağaya borçlarının ödenmesini; memo'nun kazandığını zannettikleri milyonlara bağlamışlardır. fakat memo köye, bir at arabasının üzerinde türkü söyleyerek ve ihtiyacı olan başlık parasını biriktirmiş olarak döner. at arabasıyla dönen memo'dan köylünün payına düşen ise sadece hayal kırıklığı ve "biz de seni bi adam sanmıştık." höykürmeleridir.
içinde bulunduğumuz ve umuyorum ki çıkmak üzere olduğumuz, krizin etkisiyle fatih terim ismine her birimiz türlü anlamlar yükledik. galatasaray'da neyin eksik olduğunu düşünüyorsak; onu fatih terim ismine yükledik ve ciddi bir fatih terim karakteri yarattık. takıma layık olmayanları kovacak fatih terim, layık olanları getirecek fatih terim, motivasyonunu kaybetmişleri kendine getirecek fatih terim, hakemlere korku salacak fatih terim, federasyon üzerinde baskı kuracak fatih terim, medyayı susturacak fatih terim... yani galatasaray futbol şubesi'nde ne eksikse, onu tamamlamak üzere yaratılmış bir "süper kahraman" fatih terim...
şimdi artık, hayal kırıklığına uğramamak ve hayal kırıklıklarından kaynaklı; hakedilmemiş tepkilerin gösterileceği bir psikolojik ortamın oluşmaması adına biraz daha sakinleşmek ve sükunet içerisinde fikirlerimizi yeniden oluşturmak gerekli. yoksa, 2. döneminde medyanın tavrını unutup, rıdvan'a, serhat ulueren'e, erman toroğlu'na, ahmet çakar'a siktir çekip, diz çöktürmesini beklediğiniz adam haksızca eleştirildiğinde hayal kırıklığına uğrarsınız.
aynı hataya ünal aysal isminde de düşülmesi; geçirdiğimiz kötü günlerin yarattığı büyük travmanın varlığına delalet ediyor bence. ancak artık, krizleri, her krizde yeni bir kahraman yaratıp, kişilere bağlı kalarak aşma alışkanlığını unutup, krizleri aşmanın ideal yolunun doğru sistem yapılanması ve organizasyonolduğunu öğrenmemiz gerek.
bu bağlamda; yaratılan "süper kahraman fatih terim" hayalini bir kenara bırakıp, gerçek fatih terim'i görmek gerek. fatih terim'den, ilk etapta, galatasaray'ın kurtarıcısı değil, galatasaray'ın teknik direktörü olmasını beklemek gerek. futbol takımı kadrosunu süreç içerisinde yapılandırmasını, sistemini ve bu sisteme uygun şablonu belirlemesini, oturtmasını ve en nihayetinde mükemmelleştirmesini sabırla beklemek gerek. fatih terim'in saha dışında ortaya koyduğu fatih terim imajının; fatih terim'in saha içine dair dehasını gölgelememesi gerek. "fatih terim taktik-teknik anlamaz, sadece gaz verir." sloganıyla aynı kaynaktan, ters yöne doğru çıkan "fatih terim geldi, o halde ortalığın mınakoyucaz. korkun hepiniz ibneler!!" tarzı yaklaşımlara bürünüp, boş hayallere kapılmamak, akl-ı selimden uzaklaşmamak gerek.
velhasıl; fatih terim'in beraberinde başlık parasından daha fazlasını getireceğini düşünüp, sonra yarattığımız "süper kahraman elbisesi" fatih terim'e bol gelince, yine fatih terim'in kendisine dönüp "neden olmadı?" diye höykürmemek gerek.*
ki merak etmeyin; siz fatih terim'den, sadece fatih terim olmasını bekleyip, gereken imkanı da o'na sunduğunuzda, o size beklediğinizden fazlasını verecektir.
hayırlı uğurlu olsun, allah yardımcısı olsun.
rahmetli kemal sunal'ın canlandırdığı memo karakteri almanya'ya gitmiştir. memo'nun almanya'dan yolladığı "mercedes'le yan yana çekilmiş fotoğraf" ve almanya'ya gidenlerin kazandığı çuval çuval mark hayalleriyle; köy ahalisi memo'nun dönüşünü dört gözle bekler hale gelmiştir. cami imamı caminin yeniden yapılmasını, köy muhtarı köyün yollarının düzeltilmesini, köylüise ağaya borçlarının ödenmesini; memo'nun kazandığını zannettikleri milyonlara bağlamışlardır. fakat memo köye, bir at arabasının üzerinde türkü söyleyerek ve ihtiyacı olan başlık parasını biriktirmiş olarak döner. at arabasıyla dönen memo'dan köylünün payına düşen ise sadece hayal kırıklığı ve "biz de seni bi adam sanmıştık." höykürmeleridir.
içinde bulunduğumuz ve umuyorum ki çıkmak üzere olduğumuz, krizin etkisiyle fatih terim ismine her birimiz türlü anlamlar yükledik. galatasaray'da neyin eksik olduğunu düşünüyorsak; onu fatih terim ismine yükledik ve ciddi bir fatih terim karakteri yarattık. takıma layık olmayanları kovacak fatih terim, layık olanları getirecek fatih terim, motivasyonunu kaybetmişleri kendine getirecek fatih terim, hakemlere korku salacak fatih terim, federasyon üzerinde baskı kuracak fatih terim, medyayı susturacak fatih terim... yani galatasaray futbol şubesi'nde ne eksikse, onu tamamlamak üzere yaratılmış bir "süper kahraman" fatih terim...
şimdi artık, hayal kırıklığına uğramamak ve hayal kırıklıklarından kaynaklı; hakedilmemiş tepkilerin gösterileceği bir psikolojik ortamın oluşmaması adına biraz daha sakinleşmek ve sükunet içerisinde fikirlerimizi yeniden oluşturmak gerekli. yoksa, 2. döneminde medyanın tavrını unutup, rıdvan'a, serhat ulueren'e, erman toroğlu'na, ahmet çakar'a siktir çekip, diz çöktürmesini beklediğiniz adam haksızca eleştirildiğinde hayal kırıklığına uğrarsınız.
aynı hataya ünal aysal isminde de düşülmesi; geçirdiğimiz kötü günlerin yarattığı büyük travmanın varlığına delalet ediyor bence. ancak artık, krizleri, her krizde yeni bir kahraman yaratıp, kişilere bağlı kalarak aşma alışkanlığını unutup, krizleri aşmanın ideal yolunun doğru sistem yapılanması ve organizasyonolduğunu öğrenmemiz gerek.
bu bağlamda; yaratılan "süper kahraman fatih terim" hayalini bir kenara bırakıp, gerçek fatih terim'i görmek gerek. fatih terim'den, ilk etapta, galatasaray'ın kurtarıcısı değil, galatasaray'ın teknik direktörü olmasını beklemek gerek. futbol takımı kadrosunu süreç içerisinde yapılandırmasını, sistemini ve bu sisteme uygun şablonu belirlemesini, oturtmasını ve en nihayetinde mükemmelleştirmesini sabırla beklemek gerek. fatih terim'in saha dışında ortaya koyduğu fatih terim imajının; fatih terim'in saha içine dair dehasını gölgelememesi gerek. "fatih terim taktik-teknik anlamaz, sadece gaz verir." sloganıyla aynı kaynaktan, ters yöne doğru çıkan "fatih terim geldi, o halde ortalığın mınakoyucaz. korkun hepiniz ibneler!!" tarzı yaklaşımlara bürünüp, boş hayallere kapılmamak, akl-ı selimden uzaklaşmamak gerek.
velhasıl; fatih terim'in beraberinde başlık parasından daha fazlasını getireceğini düşünüp, sonra yarattığımız "süper kahraman elbisesi" fatih terim'e bol gelince, yine fatih terim'in kendisine dönüp "neden olmadı?" diye höykürmemek gerek.*
ki merak etmeyin; siz fatih terim'den, sadece fatih terim olmasını bekleyip, gereken imkanı da o'na sunduğunuzda, o size beklediğinizden fazlasını verecektir.
hayırlı uğurlu olsun, allah yardımcısı olsun.
