10403
2002'den sonra 3 dünya kupasına, 2008'den sonra ise muhtemelen 2 avrupa şampiyonasına katılamamış olacağız. bu arada ersun yanal, abdullah avcı, guus hiddink gibi birçok isim getirildi milli takımın başına ama sonuç hep hüsran oldu. olaya gündelik maç skorlarından, oyuncu seçimlerinden vs.. bağımsız bakıldığında esas sorun ülke futbolu ve futbolcusu. buradaki futbol anlayışının gerçeklerle pek bağı yok. kendi içinde hastalıklı bir mantığı olan idmanından , ödenen ücretlere kadar avrupa ve dünya futbolunda karşılığı olmayan bir yapı. belki buradaki rahatından, şöhretinden, kazandığı paradan ve karşılığında verdiği emek ve efordan feragat edip avrupa'ya transfer olan futbolcular götü-göbeği eritip belirli bir disiplin kazanarak , oradaki futbola bireysel olarak adapte oluyor ama örneğin, milli takımla maç yaptığında ister istemez sahada ne yapıldığı pek de anlaşılmayan bir anlayış içinde avrupa'da edindiği disipline ve tecrübeyi pek sahaya yansıtamıyor. yani, sorun bir teknik direktör sorunundan ziyade çok daha büyük ve komplike . bu futbol anlayışında takımın başına kimi getirirseniz getirin sonuç pek değişmeyecektir. yapı ve anlayış değişikliğinin değişmesi ise oldukça zor. yayıncı kuruluştan-kombine aldım 35 yaşında da olsa yıldız isterim diye ağlaşan taraftarından, kulüp yöneticilerine hatta avrupa ve dünya transfer piyasasının türkiye'ye biçtiği role kadar bu anlayış her bir yanı sarmış durumda. böyle bir yapı değiştirilemiyorsa eğer bu kaotik anlayışı en iyi okuyan ve yöneten iki-üç hocadan biri de fatih terim'dir. o bakımdan -bu şartlarda- günahıyla-sevabıyla milli takımın başında olabilecek en iyi isim var. eğer gönderilirse 2-3 sene içinde hocam bizi kurtar diye ikna turları başlar.