1965
birbirinden zorlu 7 takım ile yaklaşık 4 aylık bir mücadele içerisine gireceğiz, seyircimizin takımımıza bu yol boyunca destek verdiği sonunda çeyrek finale kaldığımız bir süreçten geçmemizi temenni ederek yazıma başlayayım.
ocak ayının ilk haftası maccabi karşılaşması ile yeni tur gruplara giriş yapacağız. rakibin geçtiğimiz birkaç seneye göre kadrosunda çok abartılacak değişiklikler yaptıklarını söylemek güç. evleri olan nokia arena euroleague' in en zor atmosferlerinden biri ki, oyun içinde geri düşseler dahi bir şekilde dönüş yolunu buluyorlar. bu sezon sadece caja laboral' e yenildiler bunu da artık pek sürprizden saymıyorum. dengesiz kadrolarıyla geçtiğimiz sezon o salondan yine bir şekilde galip ayrılmayı başarıp bahis dünyasını hüzne boğmuşlardı. uzun rotasyonunda süreler shawn james ve sofoklis ile paylaşılıyor. ilginç gelebilir ama ikisinin toplam ribaund ortalaması sadece 7. forvet ingles, devin smith ve david blu uzun oyuncularına göre daha aktifler. sayı katkıları takım halinde dengeli dağılıyor öne çıkan bir oyuncuyu söylemek güç. maç içlerinde ani patlamaları minimuma indirgeyebilirsek avantajlı konuma geçebileceğimizi düşünmekteyim.
real madrid grubun en dominant takımı. gönül son hafta, ilk tur gruplarda efes' in başına gelmiş olduğu gibi turu garantilemiş bir takımla son maçta evimizde oynamayı isterdi ama maalesef gerçekleşmedi. bu sezon ayakta alkışlanacak bir performans gösteriyorlar değil. acb' de bu hafta bitti diye düşünülen maçta valencia' yı deplasmanda 15 sayı geriden gelerek mağlup ettiler. euroleague ilk tur grup maçlarında mağlubiyet almadılar, grubumuzun liderlik için en büyük favorisi. sergio rodriguez kariyer sezonunu geçiriyor, tam %55 ile 3 sayı kullanıyor ve asist ortalaması 5,5 civarında. almış olduğu ortalama süre ise sadece 20 dakika. nikola mirotic her sezon üzerine katarak oynamaya devam ediyor rodriguez gibi üç sayı atış yüzdesi oldukça yukarılarda (28 atışta %64) ve ribaund katkısı 5 dolaylarında. takım halinde maç başına 89 sayı buluyorlar, ilk tur grubunun çerezliğinden de kaynaklanıyor olabilir ama arroyo savunmada takıma katkı veremez ise zorlanabileceğimiz 2 karşılaşma bizleri bekliyor.
kuban ismini görünce aklıma 2012-2013 sezonunda yaşadığımız kötü yolculuk gelse dahi, bu sezon işleri lehimize çevirebileceğimize inanıyorum. eğer çeyrek final için mücadele halinde olacak isek 4.lük koltuğu için en büyük rakibimiz konumundalar. derrick brown ve marcus williams takıma liderlik eden isimler. jasaitis ve kalnietis takımın litvanyalı dış atıcıları. iç ve dış saha performansları dengesiz bir ekip, deplasmanda bir galibiyet çalmamız durumunda üst tur için büyük bir avantaj elde edebiliriz. 2012-2013 sezonunun eurocup şampiyonu olduklarını da hatırlatmak gerek.
zalgris kaunas takımında litvanyalı ve slav kökenli oyuncuları görmeye alışkandık fakat bu sene kıta dışı oyuncu sayısı takımda sadece 1(justin dentmon). koçları oyuncu iken türk takımlarına karşı efsane performanslar sergilemiş saulius stombergas. ilk tur gruplarına durağan bir giriş yaptıktan sonra son 4 maçta 3 galibiyet elde ederek gruptan çıkmayı başardılar. brose deplasmanında aldıkları son galibiyet(tek deplasman galibiyetleri) ile efese de büyük bir kıyak yaptılar. bu sene için görevlerini yerine getirdiklerini düşünüyorum, ellerinde jasikivecius, javtokas, lavrinovic gibi tecrübeli oyuncular olsa dahi maç içlerinde istikrarsız bir performans gösteriyorlar buna deplasman fobileri de eklenince gruptan çıkmaları oldukça güç.
cska moskova son 2 sezonda yaşanan hayal kırıklıklarından ders çıkarttı mı bilinmez ilk tur gruplarının beklenmedik performanlarından birine imza attılar, maçların genelinde düşük viteste oynadılar. şüphesiz ki bunun en büyük sebeplerinden biri transfer döneminde arkasından tencere çalıp yollanmaya çalışan ve son anda elde patlayan milos teodosic. yaz döneminde yaşadığı sakatlığa motivasyon problemi de eklenince istatistikleri beklenenin çok altında kalmış durumda. %22 gibi korkunç bir yüzdeyle 3 sayı atışı(takım halinde de pek parlak sayılmaz %31) kullanıyor. takımdan ayrılan kirilenko ' nun yerine kyle hines' ı transfer ettiler, ondan beklenen verimi elde etmiş olmalarına rağmen khryapa ve krstic' ten beklenen hücum efektifliği gelmemesi sebebiyle takım 2 sezon önceki korkutuculuğunu yitirmiş durumda. ama yine de üst tur gruplarda vites arttırıp real madrid ile çekişmeye girmeleri muhtemel.
bayern münih son 2 sezonda basketbola yapmış olduğu yatırımın meyvesini aldı ve bu sezon grubumuzdan 4. olarak bu tura yükselmiş durumda. alman basketbolunun nowitzki' den sonra bir tane elle tutulur yıldız adayı yetiştirememiş olması, o'nun da kariyerinin sonuna yaklaşmış olması takımları muhtemelen yatırım yapmaya zorluyormuş gibi görünüyor. münih' in yıldız adaylarından benzing bir türlü beklenen patlamayı yapamamış durumda. john bryant ulm günlerinden beri iyi oynamaya devam ediyor, malcolm delaney açık alanda iyi bir guard fakat yanına eklenen isimler takımı üst kalibreye taşıyabilecek cinste oyuncular değiller. heiko schaffartzik ve nihad djedovic ve bekledikleri katkıyı alamadıkları amerikalı guard bryce taylor ile euroleague kalibresindeki vasat oyuncular. bu sene beklenen başarıyı elde ettikleri kanaatindeyim. bu başarıda koçları svetislav pesic' in payı oldukça büyük.
partizan, seyirci baskısının grubumuzda bizimle beraber maccabi' yi de saydığımız takdirde ne kadar önemli olacağını kanıtlar nitelikte bir takım. son 3 sezondur bütçelerinde bir düşüş söz konusu, fakat euroleague' de bir şekilde üst tura çıkmayı başarıyorlar. benzer yolu izleyen montepaschi siena bu sene ilk tur sonunda saf dışı kalmış durumda. belgrad' da oynayacağımız maçta her zaman olduğu gibi muhteşem bir atmosfer oluşturacaklardır fakat bu sene üst tur aday takımlarının o atmosferden pek etkilenmediğini söylemek gerek. cska-barcelona ve fenerbahçe ülker bu sezon partizan' ı deplasmanda +10' ar sayı farkla geçmeyi başardılar. grubun en zayıf takımı konumundalar.
ilk tur grup maçlarında olympiakos maçı dışında tribünlerin tamamını doldurabildiğimiz bir karşılaşma maalesef olmadı, bunda tabii ki euroleague formatının etkisi de var. bu turda saygı duymamız gereken, kadro kaliteleri bizden daha iyi olan ekiplerle oynama fırsatı bulacağız. gönül elbet her zaman kazanmayı istiyor ve bunun için mücadele edeceğiz ama olası bir mağlubiyette takıma sırt çevirmemek önümüzdeki yıllarda almak istediğimiz euroleague lisansı için oldukça önemli. grubumuzda yer alan real madrid ve cska moskova şüphesiz ki her senenin final four adayları. unutmamamız gereken nokta 2 sezon önce cska' nın yenilmezlik serisini bozduğumuz karşılaşmada ki sıcak ve gergin ortamı her maçta sahaya yansıtabilmek.
evimizde oynadığımız 5 maça favori konumunda çıkacağız bunları kayıpsız atlatmamız, real madrid-cska moskova ikilisinden bir galibiyet çıkarabilmemiz durumunda çeyrek final ışığını tünelin ucunda bir şekilde görebileceğimize inanıyorum. efes' in ölü haliyle son ana kadar zorladığı zalgris, gora' nın deplasmanda yendiği bayern münih, evinde beş maçın ikisini kazanabilmiş partizan yenilmeyecek takımlar değiller.
ilk 2' ye girmek çeyrek final için avantaj yaratacağından bu turda tüm ekipler rakiplerine tırnaklarını göstereceklerdir, takımımızında bu bilinçle ergin ataman yönetiminde seyirci desteğini arkasına alarak son topa kadar savaşacaktır. yenilmez armada' ya can-ı gönülden başarılar.
ocak ayının ilk haftası maccabi karşılaşması ile yeni tur gruplara giriş yapacağız. rakibin geçtiğimiz birkaç seneye göre kadrosunda çok abartılacak değişiklikler yaptıklarını söylemek güç. evleri olan nokia arena euroleague' in en zor atmosferlerinden biri ki, oyun içinde geri düşseler dahi bir şekilde dönüş yolunu buluyorlar. bu sezon sadece caja laboral' e yenildiler bunu da artık pek sürprizden saymıyorum. dengesiz kadrolarıyla geçtiğimiz sezon o salondan yine bir şekilde galip ayrılmayı başarıp bahis dünyasını hüzne boğmuşlardı. uzun rotasyonunda süreler shawn james ve sofoklis ile paylaşılıyor. ilginç gelebilir ama ikisinin toplam ribaund ortalaması sadece 7. forvet ingles, devin smith ve david blu uzun oyuncularına göre daha aktifler. sayı katkıları takım halinde dengeli dağılıyor öne çıkan bir oyuncuyu söylemek güç. maç içlerinde ani patlamaları minimuma indirgeyebilirsek avantajlı konuma geçebileceğimizi düşünmekteyim.
real madrid grubun en dominant takımı. gönül son hafta, ilk tur gruplarda efes' in başına gelmiş olduğu gibi turu garantilemiş bir takımla son maçta evimizde oynamayı isterdi ama maalesef gerçekleşmedi. bu sezon ayakta alkışlanacak bir performans gösteriyorlar değil. acb' de bu hafta bitti diye düşünülen maçta valencia' yı deplasmanda 15 sayı geriden gelerek mağlup ettiler. euroleague ilk tur grup maçlarında mağlubiyet almadılar, grubumuzun liderlik için en büyük favorisi. sergio rodriguez kariyer sezonunu geçiriyor, tam %55 ile 3 sayı kullanıyor ve asist ortalaması 5,5 civarında. almış olduğu ortalama süre ise sadece 20 dakika. nikola mirotic her sezon üzerine katarak oynamaya devam ediyor rodriguez gibi üç sayı atış yüzdesi oldukça yukarılarda (28 atışta %64) ve ribaund katkısı 5 dolaylarında. takım halinde maç başına 89 sayı buluyorlar, ilk tur grubunun çerezliğinden de kaynaklanıyor olabilir ama arroyo savunmada takıma katkı veremez ise zorlanabileceğimiz 2 karşılaşma bizleri bekliyor.
kuban ismini görünce aklıma 2012-2013 sezonunda yaşadığımız kötü yolculuk gelse dahi, bu sezon işleri lehimize çevirebileceğimize inanıyorum. eğer çeyrek final için mücadele halinde olacak isek 4.lük koltuğu için en büyük rakibimiz konumundalar. derrick brown ve marcus williams takıma liderlik eden isimler. jasaitis ve kalnietis takımın litvanyalı dış atıcıları. iç ve dış saha performansları dengesiz bir ekip, deplasmanda bir galibiyet çalmamız durumunda üst tur için büyük bir avantaj elde edebiliriz. 2012-2013 sezonunun eurocup şampiyonu olduklarını da hatırlatmak gerek.
zalgris kaunas takımında litvanyalı ve slav kökenli oyuncuları görmeye alışkandık fakat bu sene kıta dışı oyuncu sayısı takımda sadece 1(justin dentmon). koçları oyuncu iken türk takımlarına karşı efsane performanslar sergilemiş saulius stombergas. ilk tur gruplarına durağan bir giriş yaptıktan sonra son 4 maçta 3 galibiyet elde ederek gruptan çıkmayı başardılar. brose deplasmanında aldıkları son galibiyet(tek deplasman galibiyetleri) ile efese de büyük bir kıyak yaptılar. bu sene için görevlerini yerine getirdiklerini düşünüyorum, ellerinde jasikivecius, javtokas, lavrinovic gibi tecrübeli oyuncular olsa dahi maç içlerinde istikrarsız bir performans gösteriyorlar buna deplasman fobileri de eklenince gruptan çıkmaları oldukça güç.
cska moskova son 2 sezonda yaşanan hayal kırıklıklarından ders çıkarttı mı bilinmez ilk tur gruplarının beklenmedik performanlarından birine imza attılar, maçların genelinde düşük viteste oynadılar. şüphesiz ki bunun en büyük sebeplerinden biri transfer döneminde arkasından tencere çalıp yollanmaya çalışan ve son anda elde patlayan milos teodosic. yaz döneminde yaşadığı sakatlığa motivasyon problemi de eklenince istatistikleri beklenenin çok altında kalmış durumda. %22 gibi korkunç bir yüzdeyle 3 sayı atışı(takım halinde de pek parlak sayılmaz %31) kullanıyor. takımdan ayrılan kirilenko ' nun yerine kyle hines' ı transfer ettiler, ondan beklenen verimi elde etmiş olmalarına rağmen khryapa ve krstic' ten beklenen hücum efektifliği gelmemesi sebebiyle takım 2 sezon önceki korkutuculuğunu yitirmiş durumda. ama yine de üst tur gruplarda vites arttırıp real madrid ile çekişmeye girmeleri muhtemel.
bayern münih son 2 sezonda basketbola yapmış olduğu yatırımın meyvesini aldı ve bu sezon grubumuzdan 4. olarak bu tura yükselmiş durumda. alman basketbolunun nowitzki' den sonra bir tane elle tutulur yıldız adayı yetiştirememiş olması, o'nun da kariyerinin sonuna yaklaşmış olması takımları muhtemelen yatırım yapmaya zorluyormuş gibi görünüyor. münih' in yıldız adaylarından benzing bir türlü beklenen patlamayı yapamamış durumda. john bryant ulm günlerinden beri iyi oynamaya devam ediyor, malcolm delaney açık alanda iyi bir guard fakat yanına eklenen isimler takımı üst kalibreye taşıyabilecek cinste oyuncular değiller. heiko schaffartzik ve nihad djedovic ve bekledikleri katkıyı alamadıkları amerikalı guard bryce taylor ile euroleague kalibresindeki vasat oyuncular. bu sene beklenen başarıyı elde ettikleri kanaatindeyim. bu başarıda koçları svetislav pesic' in payı oldukça büyük.
partizan, seyirci baskısının grubumuzda bizimle beraber maccabi' yi de saydığımız takdirde ne kadar önemli olacağını kanıtlar nitelikte bir takım. son 3 sezondur bütçelerinde bir düşüş söz konusu, fakat euroleague' de bir şekilde üst tura çıkmayı başarıyorlar. benzer yolu izleyen montepaschi siena bu sene ilk tur sonunda saf dışı kalmış durumda. belgrad' da oynayacağımız maçta her zaman olduğu gibi muhteşem bir atmosfer oluşturacaklardır fakat bu sene üst tur aday takımlarının o atmosferden pek etkilenmediğini söylemek gerek. cska-barcelona ve fenerbahçe ülker bu sezon partizan' ı deplasmanda +10' ar sayı farkla geçmeyi başardılar. grubun en zayıf takımı konumundalar.
ilk tur grup maçlarında olympiakos maçı dışında tribünlerin tamamını doldurabildiğimiz bir karşılaşma maalesef olmadı, bunda tabii ki euroleague formatının etkisi de var. bu turda saygı duymamız gereken, kadro kaliteleri bizden daha iyi olan ekiplerle oynama fırsatı bulacağız. gönül elbet her zaman kazanmayı istiyor ve bunun için mücadele edeceğiz ama olası bir mağlubiyette takıma sırt çevirmemek önümüzdeki yıllarda almak istediğimiz euroleague lisansı için oldukça önemli. grubumuzda yer alan real madrid ve cska moskova şüphesiz ki her senenin final four adayları. unutmamamız gereken nokta 2 sezon önce cska' nın yenilmezlik serisini bozduğumuz karşılaşmada ki sıcak ve gergin ortamı her maçta sahaya yansıtabilmek.
evimizde oynadığımız 5 maça favori konumunda çıkacağız bunları kayıpsız atlatmamız, real madrid-cska moskova ikilisinden bir galibiyet çıkarabilmemiz durumunda çeyrek final ışığını tünelin ucunda bir şekilde görebileceğimize inanıyorum. efes' in ölü haliyle son ana kadar zorladığı zalgris, gora' nın deplasmanda yendiği bayern münih, evinde beş maçın ikisini kazanabilmiş partizan yenilmeyecek takımlar değiller.
ilk 2' ye girmek çeyrek final için avantaj yaratacağından bu turda tüm ekipler rakiplerine tırnaklarını göstereceklerdir, takımımızında bu bilinçle ergin ataman yönetiminde seyirci desteğini arkasına alarak son topa kadar savaşacaktır. yenilmez armada' ya can-ı gönülden başarılar.