877
ikiyüzlü olmayı zor bir iş sanırdım eskiden. halbuki erdemli bir birey olmak, ikiyüzlü olmak karşısında çok daha zor bir zanaatmiş.
zira erdemli bir birey, bir haksızlık karşısında sonuna kadar hakkını arar. karşısında kim olursa olsun asla dönmez yolundan.
hatta başkasına yapılan bir yanlışa da ses çıkarır ama biz henüz o seviyeye gelemediğimiz için o şekilde davranmalıyız diye ahkam kesecek değilim. her şey sıra sıra. yoksa maazallah bünyeye fazla gelir, şirazemiz kayar.
hani kuklaları bilirsiniz. ipe bağlanmış tahtadan insanları, ipi tutanlar istediği gibi oynatırlar. kameralar sürekli tahtadan insanları gösterdikleri için ne yaparlarsalar kendileri yapmış gibi gözükür. kimse dikkat etmez ipi kimlerin tuttuğuna. belki de o iplerden birinin bağlı olduğu ayak ileri gitmek istiyordur ama ipi tutan onu geriye itiyordur. kim bilir? kimse. ama bilinen tek şey, o ayak eğer ileri gidiyorsa, suçlanan her zaman kukla olur. ipi tutanlarsa nam-ı diğer pir-ü paktır.
şu yabancı sınırlandırması konularına bakıyorum da. taraftarlar da, yöneticiler de resmen kuklalara savaş açmış. istediği gibi hareket edemeyen adamlara şunu yap bunu yap diye emirler yağdırıyoruz. ne yaptığının farkında bile olmayan adamlar da bizim istediğimizi yapamayınca onları düşman ilan ediyoruz.
siz kuklalarla savaşmaya devam edin. o ipleri tutanlarla yüzleşmeye cesaret edemedikçe daha çok havanda su döversiniz siz. olur da o kuklalardan bir kazanç elde ederseniz fazla sevinmeyin. zira gelecekte de aynı sıkıntıları yaşayacaksınız. ne zaman o kameraları biraz havaya kaldırırsınız ve olayların esas adamlarının kim olduğunun farkına varır ve ona göre hareket edersiniz, işte o zaman davanızın kavgasını esas kime karşı vereceğini öğrenirsiniz. gerçi biliyorsunuz da işinize geliyor mu gelmiyor mu bilmiyorum fakat sürekli yeter yıldırım demirören yeter gibi içi bomboş tezahüratlar yapıp, 2 çift laf da o adamları oraya oturtana ses çıkaramadığınıza bakarsak ya korkuyorsunuz, ya da olayın farkına varamamışsınız. belki de tribünlere siyaseti karıştırmayalım gibi absürt laflar ettiğinize göre kuklalarla savaşmak çok hoşunuza gidiyor heralde. neyse.
ben şahsım adına bu kurumdan özür diliyorum. tribünler de olayların farkına varana kadar kendilerine 1 kere bile istifa diye seslenirsem namerdim. o vakte kadar alacakları her türlü kararın da arkasındayım. kaldırmasınlar yabancı sınırını falan.
zira erdemli bir birey, bir haksızlık karşısında sonuna kadar hakkını arar. karşısında kim olursa olsun asla dönmez yolundan.
hatta başkasına yapılan bir yanlışa da ses çıkarır ama biz henüz o seviyeye gelemediğimiz için o şekilde davranmalıyız diye ahkam kesecek değilim. her şey sıra sıra. yoksa maazallah bünyeye fazla gelir, şirazemiz kayar.
hani kuklaları bilirsiniz. ipe bağlanmış tahtadan insanları, ipi tutanlar istediği gibi oynatırlar. kameralar sürekli tahtadan insanları gösterdikleri için ne yaparlarsalar kendileri yapmış gibi gözükür. kimse dikkat etmez ipi kimlerin tuttuğuna. belki de o iplerden birinin bağlı olduğu ayak ileri gitmek istiyordur ama ipi tutan onu geriye itiyordur. kim bilir? kimse. ama bilinen tek şey, o ayak eğer ileri gidiyorsa, suçlanan her zaman kukla olur. ipi tutanlarsa nam-ı diğer pir-ü paktır.
şu yabancı sınırlandırması konularına bakıyorum da. taraftarlar da, yöneticiler de resmen kuklalara savaş açmış. istediği gibi hareket edemeyen adamlara şunu yap bunu yap diye emirler yağdırıyoruz. ne yaptığının farkında bile olmayan adamlar da bizim istediğimizi yapamayınca onları düşman ilan ediyoruz.
siz kuklalarla savaşmaya devam edin. o ipleri tutanlarla yüzleşmeye cesaret edemedikçe daha çok havanda su döversiniz siz. olur da o kuklalardan bir kazanç elde ederseniz fazla sevinmeyin. zira gelecekte de aynı sıkıntıları yaşayacaksınız. ne zaman o kameraları biraz havaya kaldırırsınız ve olayların esas adamlarının kim olduğunun farkına varır ve ona göre hareket edersiniz, işte o zaman davanızın kavgasını esas kime karşı vereceğini öğrenirsiniz. gerçi biliyorsunuz da işinize geliyor mu gelmiyor mu bilmiyorum fakat sürekli yeter yıldırım demirören yeter gibi içi bomboş tezahüratlar yapıp, 2 çift laf da o adamları oraya oturtana ses çıkaramadığınıza bakarsak ya korkuyorsunuz, ya da olayın farkına varamamışsınız. belki de tribünlere siyaseti karıştırmayalım gibi absürt laflar ettiğinize göre kuklalarla savaşmak çok hoşunuza gidiyor heralde. neyse.
ben şahsım adına bu kurumdan özür diliyorum. tribünler de olayların farkına varana kadar kendilerine 1 kere bile istifa diye seslenirsem namerdim. o vakte kadar alacakları her türlü kararın da arkasındayım. kaldırmasınlar yabancı sınırını falan.