71
an itibariyle spiker :
sercan haayuğğğağreeryeyeeeerr
104
karşınızda tarihinin en büyük başarısını yakalamak üzere olan ve bunun stresiyle yanıp tutuşan, kısıtlı özelliklere sahip bir takımla deplasmanda mac yapıyorsunuz.. 1 puan dahi onlara yetiyor.. yani birşeyler değiştirmesi gereken takım onlar degil.. belki olabilecek en iyi şey oluyor ve 5.dakikada golü buluyoruz.. bu dakikadan sonra iddia ediyorum avrupadaki orta ve üst düzey ülkeler içinde her takım maçı 3-0'a, 5-0'a götürebilecekken biz malesef duygusallıgı kenara bırakamadık, sakin olamadık ve maçı orada bitirdik. belki türk futbolunda yenemedegimiz ve başımıza en büyük işleri aşan sorunumuz bu.
hem kulüp bazında hem milli takımlarda oyunu beynimizle oynamayı beceremiyoruz. bunun somut örneğini zamanında letonyaya karşı da yaşadık( 2-0 öne geçmişken istanbulda sahamızda elendik), geçen yıl hamburga karşı da yaşadık. fakat takımlarımız aynı durumda skor avantajını rakibe verdiği zaman ise demoralize olan taraf oluyoruz ve fark yiyoruz. kadromuzda tecrübeli isimler de olsa bu malesef böyle ve bunu saha içinde çözemedigimiz aşikar.
bu saatten sonra katılmayı haketmedigimiz bir dünya kupasına gitmemiz tam bir mucize. kendimi bildim bileli hiç bir takımımız çok iyi kuralar da çekse grubunu rahat tamamlayamadı. ya son anda sıçrıyoruz ya da bugünkü gibi çuvallayıp televizyondan turnuvaları takip ediyoruz. sanırım bir turnuvaya ev sahipliği yapana kadar da bu stresi çekmeye devam edicez..