• 251
    çok basit yenen gollerden sonra maçı çevirmek iyiydi. zaten ikinci yarı belliydi maçın döneceği. sakatlık ve kart konusu dışında gayet temiz maç oldu. iki tane boktan gol yedik evet, ama +7ye gidecek maçtı neredeyse. akhisarın zaten yapıp yapabileceği en fazla buydu, ilk yarı erkenden golü bulsak bu maç farka bile giderdi ama gol bulamadan yiyiverdik malesef.

    artık önümüzdeki maçlara bakıcaz, ha bu arada halen daha niye rodriguesin kesildiğini de anlamadım. yani tam bu maçın oyuncusuydu özellikle ilk yarı oyunda olsa çok iyi olurdu. baskılı oyunda zaten yasin de iş yapıyor ama ilk yarı tam oturtamamıştık oyun kurgumuzu ve rodrigues bunun için biçilmiş kaftandı.
  • 254
    tamamen sporun dogasiyla alakali, bazi maclarda boyle seyler olur. oyuna iyi baslamisken onemli oyuncunuz sakatlanir, hakem anlamsiz bir hata yapar, o top gelir olmayacak sekilde iceri girer. uzerine en beklemediginiz adam bir hata daha yapar.

    olabilir yani bunlar, yukaridakilerin hepsi takimi kimin calistirdigindan bagimsiz hadiseler. hayatinda 3 kere halisaha maci yapmis insan bunlardan birine denk gelmistir.

    onemli olan reaksiyondu, ben de ikinci yarida ona baktim. cogu kisi bahane bulsa da nefret edenleri de icten ice biliyor ki basimizdaki hocanin bugun yaptigi taktik degisikliklerin tamami dogruydu. devre arasi motivasyon icin ne yaptiysa ve ne dediyse takimin ikinci yari baslangici ve istahi da ust duzeydeydi.

    galatasaray’in kazanmasina uzulecek kadar dusmus durumdaki zavallilar haricinde hepimize ozguven vermesi gereken mactir. guzel bir geridonustur.
  • 255
    galatasaray fazla savunma yapıyormuş, buyrunuz maçta oyuncularımızın ortalama pozisyonları: https://i.hizliresim.com/Ey1dY9.png
    bu nedir biliyor musunuz? rekordur. süper ligin son yıllarında, bir takımın rakip kaleye en yakın oynadığı maçtır.

    igor tudor maça etki etmemiş, öylece seyretmiş: ilk yarıda 4-2-3-1 olan formasyonumuz ikinci yarı maicon'un yerine rodrigues sokularak (denayer- serdar- linnes savunması) 3-2-4-1'e döndü ve skoru 3-2'ye çevirdikten sonra da yasin'in sol bek, rodrigues'in sağ bek oynadığı ve savunma merkezinde de fernando'nun olduğu bir 5-3-1 şeklini aldık.
    kanatlardan sıkça orta açtığımız bir oyun evresinde eren derdiyok tercihi yapıldı ki son derece mantıklıydı. gole ihtiyacımız olan ve tartaftarın şuurunu kaybettiği dakikalarda çok önemli bir maicon- rodrigues değişikliğinin ardından linnes- eren derdiyok değişikliyle de ortaya hem cesaret hem de taktiksel bir mücadele koymuş olduk.

    ndiaye fazla geride kalıyor demiştik hep beraber. buyrunuz ndiaye'nin topla buluştuğu noktalar: https://i.hizliresim.com/MaMGZ7.png (2 asisti var maçta)

    goller bireysel beceriymiş mesela: https://youtu.be/hB9jSWG7q8A?t=55s

    sezonun yarısı geçmiş ve hala kontratağa çıkmayı öğrenememişiz: https://youtu.be/hB9jSWG7q8A?t=1m25s
    not: gomis'in attığı gol 9 saniyede gerçekleşmiştir.

    takım bir türlü hücum uyumu yakalayamamış: https://youtu.be/hB9jSWG7q8A?t=2m50s - https://youtu.be/hB9jSWG7q8A?t=3m22s - https://youtu.be/DCbTDJ_YkuQ?t=4m27s

    akhisar da takım mıymış? https://i.hizliresim.com/V3JnZv.jpg

    *pas sayısı ve başarısında osmanlıspor, kasımpaşaspor, bursaspor ve konyaspor maçlarımızdan sonra en başarılı 5. maçımız oldu. 585 pas.

    *ndiaye 5 top çalma, 4 adam geçme, 1 şut, 2 asist istatistiğiyle oynadı. çift yönlü oyuncu, mehdi.

    *belhanda 1 gol 1 asist. maçın adamı seçilmiş birçok yerde.

    ****oyuncu puanları****

    muslera 1
    mariano ?
    maicon 3
    serdar aziz 9
    linnes 3
    fernando 9
    ndiaye 10
    belhanda 9
    feghouli 9
    yasin 7
    gomis 7
    denayer 8
    rodrigues 8
    eren 6

    takım üzerinde olumlu değil olumsuz etki eden stattaki taraftara, galatasaray'ın yenmesine şahsi menfaatleri nedeniyle üzülen kişilere, takımımızın teknik direktörüne ''vasıfsız'' deme hadsizliğini göstermiş okan buruk'un karakterine, ne istediğini bilmeyip bir gün öyle bir gün böyle diyen insanlara da kocaman bir sıfır.

    ve inadına,

    rerere rarara galatasaray galatasaray cimbombom
    https://www.youtube.com/watch?v=tnrd5GQG82Q

    (bkz: hedef21)
  • 256
    öldük ulan galatasaray ses soluk bırakmadın. allah cezanı vermesin senin. hop oturup hop kalktık. son dakikalardaki yediğimiz pressle taraftarın kalbine inme indirmiş maçtır. bu sezonki taraftar desteğinin en fazla olduğu maç olmuştur. galatasaray tarihine geçen geri dönüşlerden vir olmuş bir maçtır. daha güzel günler görmen dileğiyle ulan galatasaray!

    hedef 21
  • 257
    garip, keyifsiz , sessiz bir akşam. taraftar tribünde 35 bin varsa şükrederim, hava ılıktan biraz daha soguk. maç başlıyor ama başlamasa da olur, galibiyet çok da önemli değil. dakika 30 olmustur heralde diyorum 10 olmuş skorboard'a bakyorum. çok geçmeden yasin'e yapılan faul verilmiyor sonunda yiyoruz golü. ilk yarının bitimine dogru 13 numara kırmızı kart görüyor , tamam diyorum işte şimdi geri dönüyoruz.biraz rahatlıyoruz derken devre bitimine yakın birden bire top defans arkasına geliyor, muslera öne çıkmıs . olcan topa vuruyor ama bana sorsanız o top havada 5 dakika falan kaldı. olamaz diyorum tam da maçı cevirmemiz lazımken, tam da puan kaybetmemizi bekleyenler ovuşan ellerini indirirken olmaz. olmaz ama oluyor işte. aynı şeyler bu hissettiklerim, 2013 yılındaki orduspor maçında yedigimiz ilk gol gibi, top havada asılıyor kalıyor sonra kalemize giriyor. skor 0-2 . devre bitiyor oyuncular içeri girerken büyük protestolar var. takıma , yönetime, tudor'a.

    ben bizim kadar iyi gittiği halde karışan baska bir taraftar grubu bilmiyorum. yıllarca zararını gördük ama bugun değil, inanın bana değil. devre arasında tamamen umutsuz olan taraftar güney tribünü üst tarafta tekrardan haraketleniyor. kavga çıkıyor çünkü. tam da oyuncular ikinci yarıya çıkmaya başlarken. kavga çıkınca herkes oraya kitlendi haliyle, ıslıklar mı dersiniz yuhlamalar mı. kavganın nedeni tahmin ediyoruz ki yönetim istifa diye bagıran gruba ultraslan'dakilerin tepkisi.

    yıllardır galatasaray maçlarına giderim 2005 yılından beri, alparslan abinin ölümüne kadarki süreçte sorun yok, ancak özellikle yeni stadyuma taşındıktan sonra bizim taraftarımızın ultraslana inanılmaz bir tepkisi var bunu tribünde de görüyorsunuz, hissediyorsunuz. hoca son gittiginde ultraslandaki bu grup tribünde biz imparator fatih terim diye bagırınca ıslıklayan grup. sorsan en çok onlar seviyor numarası yaparlar. adnan polat döneminde sene 2010 biz tribünde istifa derken bunu diyenlere tokmak fırlatan grup.

    bunu neden anlattım şimdi ? bugunkü maçta o tüm ilk yarı boyunca susan taraftarın haraketlenmesi ve isyana kalkması böyle oldu çünkü. bu malum kavga bugun tribünde cıkınca tüm stadyum '' satılmıs taraftar istemiyoruz '' diye bagırmaya basladı. tüm yılların içine attığı şeyler, o başına tokmak atılan, bu trübünde dövülen adamlardı bunu başlatan. bir iki kişinin değil tüm stadyumun sesi oldu. 35 bin kişinin 30 bini stadyumu inleterek bagırdı. çığlık

    burdan sonra ele aldı işte o gerçek taraftar sazı eline, oyuncular sahaya bir çıktı, herkes ayakta, hele ilk gol geldikten sonra stadyumu görmeyin. bilmiyorum ekrandan ne kadarı duyuldu , iyiydik be abi, çok iyiydik. 2. golden sonra kendimi 415. bloktan en üstünden en altta gördüm. az kalsın sahaya atlıyordum sonradan hatırladım. isyan ettik. isyan

    burdan sonrasını herkes biliyor zaten. galatasaray bir oynamaya başladı mı durdurmak zordur, hele kendi evinde. en son 2-0 dan 3-2 yaptıgımız bir mersin maçından sonra mersinli futbolcular '' galatasaray bizi sahada döverek kazandı '' diye bir açıklama yapmıslardı. aynen öyle işte. tribünler inanırsa maç gelir, oyuncular da inanır. bizde düzen böyle malesef. allah yardımcımız olsun bu sene işimiz zor. hakemler evimizde bile elimizi ayagımızı kitliyor. yarısta olan cok takım var. herşeye ragmen yine lideriz. sahip çıkın bu takıma, bırakın istifa falan filan, kimse istifa etmeyecek mayısa kadar. sahip çıkın lan galatasaray'a
  • 258
    sezonun kırılma maçı. işin ilginci haftaya da bir kırılma maçı daha oynayacağız. ligdeki rakiplerimizin değilde bizim sürekli kader maçı, kırılma maçı, sezonun en önemli maçını oynuyor oluşumuz çok can sıkıcı bence. herkes istim üstünde, kaos zaten göbek adımız. camiasıyla bu kadar didişen veya 'sevişen' başka da bir takım yoktur. iyi bir şey mi kötü bir şey mi bilmiyorum bu. tam türk insanına uygun bir takım, ortamız yok. uçlardayız hep ve bu durumun bize uzun vadede zarar verdiği fazlasıyla gerçek bence.

    yönetimin bilmemkaçıncı kez istifaya davet edildiği, tudor istifa dendiği, imparator fatih terim tezahüratı, 3 3 3 sesleri, kırmızı kartlar, penaltının avantajını görmemiz falan ben uzun yıllardır bu şekil bir maç görmedim demeyeceğim çünkü her sene bu tür maçların benzerini yaşıyoruz neredeyse. samsunspor maçı, orduspor maçı, mersin idman yurdu maçı, gençlerbirliği maçı ve benzerleri. isimler değişiyor, olay biraz değişiyor ancak kaos hep var. kaostan tokatta yedik elbet o sebeple böyle aşırılıklar karşısında tecrübelenmiş bir taraftarım.

    sesim kırıldı, yutkunurken canım acıyor. yönetimi istifaya çağırdım, imparator fatih terim diye bağırdım, ultraslan ve ultraslan sevicilere küfürler ettim ve yorgun bir şekilde eve geldim. düşünüyorum ne yazılabilir diye. terim, tudor ve yönetim üçgenini yazmak istiyorum. artık ok yaydan çıktı. puan farkını altılara falan çıkarmadığımız bir durum oluşmazsa tudor ilk puan kaybında yolcu. fatih terim'in gölgesi florya semalarında ve boşta olduğu sürece orayı terketmez. hayalet gibi çöktü ve istiyorum zaten de ben kendisini. ancak yöneticilerimiz kendi egoları uğruna terim'e karşılar. tudor'dan çok memnun olduklarını sanmıyorum ama kovmaları durumunda taraftarın beklentisi belli. terim gelmezse adamı öttürürler artık. bu sebeple de tudor'u göndermiyorlar ancak terim ufukta belirdi artık. sene sonuna kadar kusursuz gidecek halimiz yok. sıkıntım da şu: terim'in geleceği bu kadar belliyken illa puan mı kaybetmemiz gerekiyor bunu anlamıyorum.
  • 262
    öncelikle 9 aralık 2017 galatasaray teleset mobilya akhisarspor maçında tabi ki tribündeki yerinizi aldık. merak edenlere kuzey üst tribün. bu arada kombinem yok. hala bir tudor düşmanı gelip kardeş bu sezon bu takımdan bı cacık olmaz şu kombineyi benden al diyip bana ücreti karşılığında satmak istemedi. tribün tudor istifa diyenleri çok net ve gür seslerle duyduk ama maç adrenaline veriyorum. zira bu kümesteki en zayıf halka tudor. herkesin ona yüklenmesi doğal.

    tudor belki de bu gözlerin gördüğü en şansız teknik direktör, yediğimiz ilk gol ve ikinci gol tamamen oyuncuların bireysel hatası ve maalesef bir milyon yıldır takımımızda güvendiğimiz yegâne adam olan fernando muslera hayatının en kötü haftalarını geçiriyor. çok saçma şekilde goller yedik. akhisar 0-0 da bile yere yatıp zaman kazanmak istiyordu ki 0-2 olunca bunu abartmamaları kaçınılmazdı. okan ile tudor yere yatan futbolculardan dolayı kavga etti. galatasaraylı oyuncular çelikten yapıldığı için dokunan 3 -5 dakika yerde yatıyordu.

    devre arasında 4-2lik orduspor maçına benzediğini cevremdekilere söyledim. ama o taraftarlar o zaman başımızda fatih terim vardı ve orduspor kötüydü, akhisar çok daha iyi bir takım ve başımızda tudor var diyip ümitsizliğe bürünmüştü. ben tam aksini düşündüm. ümitsizliğe gerek yoktu. takımı ateşleyen bence tudor istifa diye bağırılmasıydı. 2. devre başında bambaşka bir galatasaray vardı, en nihayetinde. ilk yarıdaki tutuk oyun, özgüvensiz takım gitmiş yerine mental açıdan bambaşka bir takım çıkmıştı. bir sefer takım olunmuştu artık. takım gibi takım olmuştuk. gomis kırmızı yiyince bir gram şüpheye düşmemiştik. bu maçı alacaktık ve aldık. bence daha önemlisi takım olduk.

    tudor'un dikkat etmesi gereken bir konu var, o da mental çalışmalar. yoksa bu takım teknik ve taktik anlamda bu kadro kapasitesinde iyi yönetiliyor. ancak mental eksiklikler bizi başka bir takıma çeviriyor. mental bir çare bulunmalı.

    bu arada kenarda tudor ve ayhan'ı izlerken nihayet dedim. bizim takım kenarda kavga eden teknik adamı seviyor. ayhan'ı yeşil saha dışında ilk defa bu kadar agresif gördüm. budur lan işte dedim.

    dün stadı dolduran taraftarı görünce de çok mutlu oldum. büyük galatasaray taraftarı dedim. ne olursa olsun takımının yanında olan taraftarın başımızın üstünde yeri var ama sosyal medyada bik bik konuşup, stada nasıl gideceğini bilmeyen, tribün yerine bir barda veya evde izleyen, kısacası poposunun rahatlığını düşünen adamlara hiçbir şekilde saygım yok. ( maddi yönden gelemeyen taraftarımızın canını yerim, onlara laf yok) aynı düşüncede olsak bile saygım yok. taraftarın yeri takımının yanıdır. hele ki bu zamanda, siyaset, medya, federasyon kurumlarının aleni şekilde saldırdığı galatasarayımıza bugün stadyumda destek olmazsak ne zaman olacağız?
  • 263
    bu maç ordu, mersin, kasımpaşa dönüşleri ile bir tutulmamalı. orada şartlar aleyhine bu kadar gelişmişken kasıtlı olarak, buna karşı isyan, mücadele ve zafer vardı.

    bu maçta başka saçmalıklar var. olması gereken oldu diye kimse gereğinden fazla övülmemeli. bu maç kazanıldı diye ben muslera'nın performansını unutmayacağım. herkesin aksine yediği gollerin yanı sıra o iki çıkışı unutmayacağım. burası dingonun ahırına dönmüş demek o çıkışlar. ilk golde de maicon'a falan kızmıyorum, kalede kaleci varsa o topu alacak.

    nefretim tudor bu maçın en suçsuzlarından, ama yine vasat performansı var. rodrigues'e yapılan haksızlık karma mı dersiniz, ilahi adalet mi bilemem dönüp dönüp bizi vuracak.

    kıssadan hisse, bu maçı zafer addetmek kendi kendimize kötülük yapmak olur. emin olun kimseye gözdağı falan vermedik, amatör eğlendirdik. gomis'in kaybını daha doğru düzgün değerlendiremedik bile. eren ile geçecek haftaların derdi beni şimdiden sardı.

    bu maça destansı dönüş demek, çarpılacağını bile bile hamza ruhunu geri çağırmaktır.

    oyuncuların hocaya karşı tutumu konusunda taraftarda bölünmüşlük var, ben kendi adıma kafamda hala çözemedim konuyu. böyle bir şeyi iddia edebilmek için bence daha yeterli kanıt yok. en başta da dediğim gibi bir saçmalıklar var ama hakkımızda hayırlısı.

    son olarak şerde hayır kısmına gelelim, taraftar uyandı taraftar!! ben küçük oğlumdan ötürü tv açmayıp digitürk'ü telefondan izliyorum. maçta kaçırmışım, stattan arkadaşım aradı, heyecanlı heyecanlı "satılmış taraftar istemiyoruz" deniliyor şu an dedi. ne dert kaldı ne keder bende. bu çok önemli bir uyanış, işte galatasaray asıl böyle olaylar ile küllerinden doğar. taraftar uyandı dedik ya bir emsalini yine dün gece bu platformda gördüm. hiç bir oyuncunun galatasaray'dan büyük olmadığına da uyandı taraftar. muslera'nın dokunulmazlığı, burada muslera değil önemli olan isim yerine istediğiniz futbolcunun ismini koyun, sinirimi bozmaya başlamıştı, nihayet doğru sesler yükselmeye başladı.

    hep yazarım, iyiye iyi, kötüye kötü demek erdemdir, fırıldaklık değil. ne kadar seversem seveyim, birisi galatasaray'ın canını yakmaya başladı ise kendisine dokunulur.

    galibiyet tabi ki güzel, tehlike çanlarının artan sesinin gölgesinde olsa da.
  • 264
    maçın kırılma anı ikinci yarıya başlarken, belhanda'nın orta sahaya çekilip ndiaye'nin forvet arkası serbest pozisyonda oynatılmasıdır. hoş skor 2-2 iken belhanda çok kritik bir yerde yine gereksiz top kaybı yapmış ve kalemize gelemeyen akhisara bedava gol hediye etmeye çalışmıştı. bundan sonraki haftalarda tudor'un belhanda'yı yedek soyundurması hem onun hemde takımın lehine olacaktır. çünkü boş kale haricinde kaleyi tehdit etmeyen bir 10 numarayı rakip defans oyuncuları çok rahat savunurlar. ndiaye veya feghouli'yi 10 numara pozisyonuna kaydırıp orta sahayı tolga veya biraz daha formda belhanda ile maça çıkmak takıma çok daha rahat skor sağlayacaktır. ve son olarak bu takımda garry rodrigues varken hiçbir oyuncunun adı kanatta ilk olarak yazılamaz, düşünülemez. bunu tudor'un beynine kazıması lazım.
  • 265
    ilk yarıda galatasaray'ın son zamanlarda yapılan yorumlardan ne kadar kötü bir şekilde etkilendiği saha içinde net görüldü.öncelikle takım sahada rahat değil nasıl olsun ki alanya maçında kendi seyircisinin kendi oyuncusuna nasıl tepki gösterdiğini sahada gördüler özellikle teknik heyet hiç rahat değil medya baskısı yetmezmiş gibi yönetimden gelen açıklamalar maç skorlarına göre teknik heyetin gideceğine işaret ediyor. bu şartlar altında görevine devam eden teknik heyet ve en ufak bir hatada kendi evinde kendi seyircisi önünde ıslıklanacağı korkusuyla sahaya çıkan futbolcular.futbolcuların performansını etkileyen medya değil teknik heyet değil en büyük etken kendi taraftarımız.muslera bile 2 hafta önce eleştirilmeye başlandı son iki haftada yediği goller ortada.bir şeyler değişecekse yönetimden önce teknik heyetten önce taraftarın düşüncesi değişmelidir.bursa-fener maçında bursanın o kötü futboluna bile taraftarın coşkusunu ve desteğini görünce bir futbolsever olarak ben bile bursanın o kötü futboluna rağmen puan alabileceğine inandım.tribünde 90 dakika boyunca seni destekleyen taraftarın olacağına inanıyorsan korkmadan ,sinmeden , saklanmadan , hata yapmaktan korkmadan oynarsın yani kafandaki futbolu oynarsın aksi durumda ise akhisar maçındaki ilk yarı gibi oynarsın.
  • 269
    aslında yazacağım şeylerin çoğu bu maç ile ilgili olmasa bile, yaşanan olaylara bakış açımızı anlatacağı için bu başlığı tercih ettim. şimdi bu maça iki yiğenim ile beraber gittim. kardeşler ve büyüğünü daha 9 yaşındayken tribüne ben alıştırdım. bu maç'ın ilk yarısı ve devre arasında yaşananları biliyoruz. tribünler tudor istifa ve imparator fatih terim diye bağırdıklarında, yiğenlerim de katıldılar. o an hiç bağırmadım. tribünlere öylece bakındım. sebebi tudor'un gitmesi veya terim gelmemesini istediğim için değildi. biz her teknik direktöre istifa diye bağırdığımızda, aslında dursun özbek ve kardeşine hocaları kalkan yaptık ve yapıyoruz. ama ne zaman ki "yönetim istifa" ve "satılmış taraftar istemiyoruz" tezahüratları yapılmaya başlandı, işte o zaman sesim kısılana kadar bağırdım. galatasaray spor kulübünde sorun, teknik direktör sorunu olmayı çoktan geçmiştir. bunu anlayıp, oklarımızı tamamen dursun ve kardeşine çevirdiğimiz an, bazı şeyleri kökünden halledebiliriz. mesela yarın blanc gelse bende bir durulurum ama işte yapmamak ve bu fırsatı onlara vermemek lazım. ben 24 aralık 2017 galatasaray göztepe maçına koşarak gideceğim. ama eğer "tudor istifa" diye bağırılırsa yine katılmayacağım. ta ki "yönetim istifa" diye bağırılana kadar...
  • 271
    tribünde olduğum maç.

    maç başlamadan tribündeki gerginliği net bir şekilde hissedebiliyordunuz. güney ve kuzey üst taraflarında fatih terim tezahüratları yükseliyordu. buna karşılık ultraslan diğer tribünleri bastırmaya uğraşmıştı. maç içinde geride düştükten sonra tüm stat hem dursun özbek' i hem de igor tudor' u istifaya davet etmişti. başta karşı koymaya çalışan ultraslan' da daha sonra destek vermeye başlamıştı.*

    bu maç ile ilgili en önemli şey ise o an statta olan herkes enerjiyi hissedebiliyordu. kaos, öfke, sinir, gerilim her şeyin olduğu bir mücadele olmuştu.
  • 274
    2013'teki ordu maçına benzer bir geri dönüş ile kazandığımız maç. ek olarak bu maçta tudor ile okan buruk arasında da gerginlik yaşanmıştı ve maç sonrası okan buruk tudor hakkında "bu kadar vasıfsız bir insan, galatasaray kulübesinde duruyorsa gerçekten bundan eski galatasaraylı olarak utanç duyuyorum" ifadelerini kullanmıştı. bu ifadelerden sonra galatasaray taraftarı o gün için artık okan'ın galatasaray teknik direktörü olmasının önünün kapandığını düşünüyordu ama ben öyle düşünmüyordum. ki zaten fatih terim sonrası en ciddi aday okan buruk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın