benim için anlamı büyük olan maç. akademik sebeplerden ötürü 2006-2007 döneminde oynamaktan da, takip etmekten de ayrıca keyif aldığım futboldan uzak kalmıştım. dünya futbolundan adeta kopmuştum ki zaten bir geçiş dönemi vardı sanki o aralar, kimse öyle çok efsane değildi, günümüz futbolunun temelleri atılıyordu sanki bilemiyorum. iyi takımlar vardı ama öyle süper top oynayan pek kimse yoktu sanki ne bileyim, geçmişten yedik sanki. ek olarak fenerbahçe'nin 100. yılı olduğu için bizim lige de uyuz olmuştum ve maçları izlemeyi bırakmıştım.
klaas-jan huntelaar'ın yerine "süper frizyalılar"a(u: "frizya" kentin yer aldığı bölgenin tarihi adıdır ve bu tabir heerenveen ekibinin lakabı olarak kullanılır.) transfer olan
afonso alves balonu sağ olsun bu maç vesilesiyle o dönem benim tekrardan futbola tutunmamı sağladı attığı 7 gol ile. tesadüftür ki maçın son bölümlerini izleme şansım oldu, sonrasında da heyecanlanıp maç özetini bularak defalarca izlediğimi hatırlıyorum.
gerald sibon da 2004-2006 arası
psv'de takip ettiğim bir isimdi ve kalan iki golün de ondan gelmiş olması beni ayrıca sevindirmiş, tanıdık bir isim olarak maçı bana aşina kılmıştı. sonrasında futbola döndük ve oturduk
afonso alves takip eder olduk ama nafile tabi, kaydı gitti adam... şaka maka
heerenveen bu maçta
heracles'i resmen rencide etmiş, top göstermemişti.
not 1: dünya futboluna beni geri döndüren ikinci sebep de o dönem bayern'de buluşan
luca toni - miroslav klose ikilisidir. of of of, izlemeye doyum olmuyordu be, özledim...
not 2: son sebebi de paylaşmadan içim rahat etmez, 2007 yazında kulaktan kulağa bir söylenti yayıldı, "barcelona 1990 doğumlu iki oyuncuyu a takıma almış!!!" diye. vay canına, koskoca
barcelona 17 yaşındaki iki oyuncuyu as takımdan a takıma almış
eto'o'ların
ronaldinho'ların yanına demek? merak ettik açıp izledik tabi. biri hakikaten 1990 doğumlu
bojan, diğeri de 1989 doğumlu
dos santos çıktı, ulan sabah sabah amma nostalji oldu bana da yahu...