26
dünyanın en iyi hakemlerinden biri olarak gösterilen michael oliver'ın net bir şekilde görüp vermediği penaltı için var hakemi de uyarmadı. 0-0'ken verilecek penaltı skor 0-2 olduğu için verilmedi. bu tür kararlar sadece bizim ligde verilmiyormuş.
27
manchester united'ın kendi sahasında maymun olduğu maç. david de gea'nın 25. ve 45. dakikalar arasındaki ilahi performansı olmasaydı kuvvetle muhtemel 6 kasım kardeşi olacaktık kendileri ile. tüm o performansın sonunda yediği ikinci gol ise ironik olduğu kadar yorgunluk ve çaresizliğin dışa vurum şekliydi. savunmayı kalabalık tutayım diyerek beşli defansla çıkan united'ın bir milyon kez arkaya adam kaçırması, goller dahil pek çok pozisyonda ceza sahasının iki kenarı arasında city'nin birçok kez orta yapabilmesi falan gerçekten skandal denebilecek olaylardı. boşu boşuna orta sahayı da rakibe tamamıyla teslim etmiş oldular.
ikinci yarısı ise tamamen bir guardiola klasiğine sahne oldu. istediği skoru aldıktan sonra tamamen frene basıp oyunu kilitledi. manasız paslaşmalar, kaleyi değil de rakip oyuncuları yerinden oynatmayı düşünen aksiyonlarla geçti. united da "aman tadımız kaçmasın" diyerek sadece olduğu yerde durmayı tercih edince ortaya saçma sapan bir aktivite çıkmış oldu.
cristiano ronaldo'nun maçın sonlarında de bruyne'ye yaptığı faul ise çaresizliğin dışa vurumu oldu. yine de kendi sahanda, dolu tribünler önünde bir derbi maçta 45 dakika rakibe en ufak bir baskıya bile gitmeden sadece topun gidişine göre 2-3 adım atarak beklemek de küçümsenecek bir sabır testi değil. ne kadar ruhsuz, ne kadar kötü bir takım da olsa; böyle bir durumda o şekilde sabır gösterebilmek de biz türklerin anlayamayacağı türden bir olay...
28
bu maç özelinden ziyade genel olarak acı bir durum var.
yıllarca premier ligi domine etmişti manchester’in kırmızı tarafı, bildiğin ambargo koymuşlardı alex ferguson ile…
onlar bu durumdayken manchester’ın mavi tarafı bildiğin orta sıra takımıydı.
sonrasında city’i araplar satın aldı, üstüne ferguson emeklilik kararı aldı ve kırmızılar için kötü günler başlamış oldu.
şimdi kendimi united taraftarlarının yerine koymaya çalışıyorum, gerçekten çok büyük ızdırap çekiyorlardır.
hayır maddi olarak da city’den aşşağı kalır tarafları yok ama işte futbol aklının değeri burada anlaşılıyor.
yani paranız olsa da, akıl olmadıktan sonra maguire, lindelöf ve baily için 160 milyon euro bonservis bedeli ödüyorsunuz.
uzun lafın kısası united taraftarının yerinde olmak istemezdim.
gerçi 2002-2010 yılları arasında biraz benzerini de biz yaşamıştık ama yine de araya 2005-2006 ve 2007-2008 sezonlarında iki şampiyonluk sıkıştırmıştık.
29
manchester city top falan oynamıyor. onlarınki farklı bir şey. müthiş bir taktik disiplin ve pozisyonları sonuna kadar zorlama alışkanlıkları var. kaptırdıkları topu o kadar hızlı geri kazanıyorlar ki onun verdiği güvenle pas oyunları çok kuvvetli. united yenilmekten çok madara olduğuna üzülmeli.