• 29
    garip bir taktikle çıktığımız maç. eldeki oyuncu grubuna göre taktik, diziliş değişmiyor; hep aynı.

    bu takım illa ki 4-2-3-1 mi oynamak zorunda, anlamıyorum. bu dizilişle sahaya çıkıyorsun ve iki kanadın da aslında kanat özellikli olmayan oyuncular. yusuf yazıcı'nın pas kabiliyeti var, şutu var ama top sürme... çok hızlı bir oyuncu değil şimdi açık konuşmak gerekirse. hadi bir kanat bu tip onu farklı rolde oynatıyorum dersin, ikincisi de kenan karaman. yine safkan bir kanat diyemeyiz. tek göze batan özelliği enerjisi, takım oyununa yatkınlığı falan. topu kim taşıyacak ileri? ağır tempoda pas yapa yapa maç bitiyor. enes ünal desek forvet olarak baskın bir oyuncu değil. kim gol atacak bu dizilişte ve oyuncu tercihlerinde anlamadım ki atamadık zaten. uzaktan şuttan başka bir şey yok. bir tane cengiz ünder'in pasını yusuf yazıcı kaçırdı. onu hatırlıyorum tüm 90 dakikada, o kadar. 45 dakika da rakip 10 kişiydi.
  • 30
    milli takımın kötü oynaması bana göre fazla abartıldı. biz seneye herhangi bir mani olmazsa turnuvaya katılacak bir takımız. eğri oturup doğru konuşalım, türkiye a milli futbol takımı olarak şu an ki öncelik hedefimiz zaten turnuvalara ayak basabilmek olmalı. oyuncu grubumuz çok genç ve gerçekten çok potansiyel. bu altın jenerasyonda dünyanın top klüplerinde futbol oynayanlarımız var.
    bugün şenol hocanın ‘kim formda kim değil ben de bilmiyorum’ sözüyle dalga geçiliyor fakat hoca haklı. çok zor bir pandemi döneminden geçiyoruz, maçlara azımsanamayacak bir süre ara verildi ve doğru düzgün kimse antreman yapamadı. aranın ardından herkes apar topar top başı yaptı, öyle veya böyle sezon bitti. özellikle mental ve fiziksel açıdan kimse dinlenemeden yeniden yeni sezon açıldı ve daha bir adet resmi maç bile oynanmadı. bu zamana kadar milli maçlar hazırlık kisvesi altında oynanır fakat her zaman ligler başlayıp kim iyi kim kötü görülür, formda kim var ise davet ona göre gelir. bu çocuklar kendi klüplerinde hazırlık maçı yapmayı geçtim, doğru düzgün antreman bile yemediler.
    bence oyuncular hakkında yorum yaparken bunu göz önüne alalım. bu milli takım bana göre yıllar sonra ‘adamcılıktan’ arınmış, insanlara tekrardan milli duyguları hissettiren pırıl pırıl gençlerden kuruldu. ‘benim milli takımım bu değil’i yerle bir edip bizim çocuklar oldular. en azından ben yıllar sonra böyle hissediyorum. o yüzden bu jenerasyona güvenin, burası futbolun beşiği değil uzun yıllar sonra bu jenerasyon belki de bizim maksimumuz, kabullenelim ve destek olalım ki bugün olumsuz onlarca söz edilen bu çocuklar, yarın sizleri sevindirdiğinde vicdanen içiniz rahat olsun.
  • 31
    2. yarisini izledigim müsabaka. ilk yarisi da 2. yarisi gibi geçmi$. miymiy futbol. sirplar zaten kötüydü, bir de üstüne üstlük kolarov 50-60 arasi kontrolsüz girince rakibine 2. saridan atildi. bana sorarsaniz sari kartlik bir hareket degildi. ke$ke atilmasa idi oyun 10a 10 daha zevkli olabilirdi. sirplar kolarov atildiktan sonra sadece kontr ile çiktilar ve onun haricinde otobüsü park ettiler. güzel de park ettiler. zevksiz geçen maç, hepten bir i$kenceye dönü$tü.

    galatasaraydaki pas yapmazsa ölecek hastaligi milli takima da bula$mi$.
App Store'dan indirin Google Play'den alın