garip bir taktikle çıktığımız maç. eldeki oyuncu grubuna göre taktik, diziliş değişmiyor; hep aynı.
bu takım illa ki 4-2-3-1 mi oynamak zorunda, anlamıyorum. bu dizilişle sahaya çıkıyorsun ve iki kanadın da aslında kanat özellikli olmayan oyuncular.
yusuf yazıcı'nın pas kabiliyeti var, şutu var ama top sürme... çok hızlı bir oyuncu değil şimdi açık konuşmak gerekirse. hadi bir kanat bu tip onu farklı rolde oynatıyorum dersin, ikincisi de
kenan karaman. yine safkan bir kanat diyemeyiz. tek göze batan özelliği enerjisi, takım oyununa yatkınlığı falan. topu kim taşıyacak ileri? ağır tempoda pas yapa yapa maç bitiyor.
enes ünal desek forvet olarak baskın bir oyuncu değil. kim gol atacak bu dizilişte ve oyuncu tercihlerinde anlamadım ki atamadık zaten. uzaktan şuttan başka bir şey yok. bir tane
cengiz ünder'in pasını yusuf yazıcı kaçırdı. onu hatırlıyorum tüm 90 dakikada, o kadar. 45 dakika da rakip 10 kişiydi.