2013-14 UEFA Şampiyonlar Ligi B Grubu 4.Hafta Maçı
21:45 Parken Stadyumu
1 - 0
  • 140
    mağlubiyete sorumlu aranıyorsa eğer, biraz daha "büyük resme" bakabilmeye ihtiyaç var. riera, bruma, melo, burak, mancini ya da bu akşam sahada olan herhangi bir başkası değil bu noktada suçlu.

    plandan programdan nasibini almamış bu kadronun kurulmasında emeği geçenler kimlerse, hedef tahtasında olmayı da hak edenler onlardır.

    muslera'nın yokluğundaki tek çözüm, hayatının 2. doksan dakikasına çıkan eray'sa,
    eboue olmadığında, malum şahsa mecbur kalıyorsan,
    kewell'dan keita'ya, drogba'dan melo'ya, sneijder'den baros'a, aklına gelen gelmeyen herkesin yolunun düştüğü florya'ya yarım porsiyon bile olsa bir sol bek ayak basmamışsa eğer hala yıllardır, dolayısıyla as sol bekin hakan balta'ya hala,
    hamit sakatlanınca, ceyhun'dan başkasını koyamıyorsan merkeze,
    yabancı sınırından yakınıp, 20milyon euroya yakın maliyetle, chedjou, dany ve amrabat gibi abur cubur transferlere imza atmışsan,
    melo'nun ve selçuk'un gözünün içine bakıyorsan, bunlara bişi olursa yarra yedik deyip her akşam yatmadan iki satır da onların selametine dua ediyorsan,
    sneijder'i emre çolak ile yedeklemişsen ya da yedeklediğini falan sanıyorsan,
    kanat forvet/açık rotasyonundaki tek yerli aydın yılmaz'sa;
    iki sezonun gol kralını üç kuruş paraya satma uğruna, adamın kimyasını alt üst edip kafasını skip, herifi semih şentürk levelına getirmeyi becermişsen,

    ne sahadakilere ne de kenardakilere tek laf edemezsin... hele ki mancini'ye...
  • 130
    kopenhag'ın savunma dersi verdiği mücadele. herifler kanatları inanılmaz kapattı, sneijder'in yokluğunu hissettik. bruma çok kötüydü, riera arkasını hep boş bıraktı. suç bulamıyorum maç ritimleri yok adamların. drogba, burak da kötü olunca mağlubiyet kaçınılmaz oldu. tahmin ettiğim gibi kısır bir maç oldu. berabere kalsak iyiydi. kopenhag'ı altımızda tutmuş olacaktık. şimdi üçüncülük de tehlikede.
  • 39
    kurumsallasmaya calisan galatasarayimizin sadece 45 gun once dizinden ameliyat olmus bir kaleciyle (bkz: eray iscan) cikacagi futbol musabakasi, belki de avrupa icin sezonun en onemli musabakasi.
    hem takimimiza hem de genc kalecimize guveniyoruz ancak malesef bu guven armaya olan sevgimizden geliyor, rasyonel dusuncelerden degil.

    hakli olarak kaynak isteyen arkadaslarimiz olabilir: http://www2.galatasaray.org/...poru/haber/17964.php
  • 138
    *hocasından, futbolcusuna bir allahın kulunun götünü kaldırmadığı, "ulan maç gidiyor" bile demediği 90 dklık rezalet.
    bu oynanan ne maçı, kazansak ne oluyor kimsenin haberi yoktu galiba yeşil sahada. çok kötü futbol oynandığı görüldü de bu kadar vurdumduymazlık ilk defa görüldü. kaçan goller de cabası.

    bunun, bir maçta takımı harcamakla da alakası yok. bundan evvel de inanılmaz hatalar yapıldı, acemice oyunlar oynandı, ne maçlar kaybedildi.. ama bu kadar ruhsuzluk fazla.
    ulan dk 90, maç gidiyor, "şurdan koşsak ne olur" diyen adam yok. 1-0'a tur atlıyorduk da beni mi yiyorsunuz?!

    ruhunuzu alın da gelin!
  • 154
    galatasaray'ın kötü gittiği, hatta dibi gördüğü zamanlarda sözlük entry rekoru kırmıştır. yine öyle bir maç yaşıyoruz. fırsattan istifade biz de hemen tuzluğu kapıp koşalım.

    herkes bir sorumlu bulmuş, benim sorumlum da son vuruş ve şut konusunda sıkıntı yaşayan oyuncularımız. hadi uzaktan şut atmak mümkün olmadı diyelim ama burak'ın çok net iki kafa vuruşu, drogba ve melo'nun pozisyonu gibi durumları ele alırsak bu maçtan en kötü, ama en kötü ihtimalle beraberlik kopartmamız gerekiyordu ama burak yılmaz kaleciye geri pas verir gibi kafa vuruşları yapınca, drogba bomboş pozisyonda dağlara taşlara abanınca, melo da şanssız bir şekilde direğe takılınca olanlar oldu işte... bu yüzden mancini'ye fazla yüklenesim gelmiyor çünkü sneijder sakat olmasa tüm bunlardan en azından birini, allah'ın belası pozisyonlardan artık birini gol yapabilirdik. mancini'yi eleştirmemekten kastım da şu hani, ayrıca bir artısı olmadığı gibi ayrıca bir eksisi de yok şu an, çıkıp oynuyoruz işte pek bir derinlik sezemedim, nedense hep bireysel beceriksizlikler gözüme takıldı.

    kopenhag iki tane pozisyon buldu onu da gol yapıp 80 dakika geriye yaslandı. çok da uzun ve detaylı yazasım yok, maçta ana avrat küfrettim, deli gibi sinirlendim, bu takımın böyle oynamaya hakkı yok, futbol değil bu, milyon euroları cebe atan adamlar bu kadar gol pozisyonundan yararlanmayıp da ne yapacak tarzı bir sürü buhran geçirdim. o yüzden kolaya kaçıp isim isim değerlendirme yapacağım;

    eray: kendisine pek iş düşmedi, nasıl olsa bu takım her maç en az bir gol yiyor, onu da yedik işte. ha muslera yemiş ha eray. karşı karşıya bir pozisyonda iyi bir kurtarış yaptı, kalesini terk etme konusunda yaşının da verdiği bir güven eksikliği ve tecrübesizlik var ama bence başarılıydı. o kadar da kötü bir adam değil bence.

    eboue: etkisiz bir maç çıkardı. maç seçiyor ve oynadığı zaman nasıl dünyanın en iyi sağ beki gibi oynuyorsa oynamadığı zaman idare dahi edemeyip insanı çileden çıkarıyor.

    chedjou & semih: bariz bir hatalarını görmedim, kaldı ki chedjou belinden sakattı. neden eleştiriliyorlar anlamıyorum. bence normal oynuyorlar. ekstraları yok ama bariz bir kazmalıklarını da görmedim. defans şablonu her maç değişiyor, benim kafam bu kadar karışıkken kendilerinin hatalarını vicdansızca değerlendirmek yanlış olacaktır. chedjou iyi defans, semih'ten de memnunum.

    riera: hey gidi riera, senin zerre kadar suçun yok, aklı olan herkes zaten durumun farkında. sol bek olmadığın halde iyi oynardın, oynaya oynaya geliştirdin kendini, oynamaya oynamaya da köreldin tabi, ne desek boş.

    melo: tipik performansının altında bir maç çıkardı, konsantrasyonu düşüktü. topuğundan sektirdiği acayip bir topla bize ikinci golü yedirebilirdi. keşke golü atabilseydi... agresif bir melo'nun rakip orta sahayı nasıl sikip attığını biliyoruz, işte ondan biraz uzaktı bu maç.

    selçuk: bu sezon bok gibi oynuyor. duran topları da ön direğe falan kesmeye başladı. zorlama iltifatlar ile kendisini yüceltmek anlamsız, sorumluluk almıyor, özgüveni sıfır, kaçak oynuyor, performansı yerlerde...

    aydın: bence iyiydi, kanat oyuncusu dediğin böyle olur. tamam adı "aydın yılmaz" olunca insan garip oluyor ama hakkını teslim edelim.

    bruma: riera ile tamamen aynı durumda. şuymuş buymuş hadi len, önce oynayacak bu adam. her maç oynayacak.

    burak: koşmuş, pres yapmış, mücadele etmiş umrumda değil. basit goller kaçırdı. en az birini atmalıydı.

    drogba: geldiğinden beri en kötü maçıydı bence. bir iki gollük pası oldu ama uygun pozisyonları da çok kötü harcadı, işin ilginç kısmı da şu ki, özellikle dikkat ettim ne zaman ekranlara yansısa sırıtıyordu ve durumdan memnun gibiydi. görmeye alıştığımız o suratından terler akan, asık suratlı, rakibin anasını bellemeye and içmiş, yaratık zenci forvet gibi değildi. emekli olmuş tonton dede ile hazırlık maçının sempatik golcüsü kıvamındaydı. yakışmadı, hem de hiç...

    umut: oyuna girip girmediğinden bile emin değilim. belki de girmemiştir bilmiyorum. kafayı mı yedim lan yoksa? bu bir suçlama değil, sadece göremedim kendisini, sahi oynadı mı cidden?

    ceyhun: işte, ne akar ne kokar, yan pas geri pas. ortalama bir oyun oynuyor. bu da çok riskli işe, kızsan kızacak bir şey yok ama fark da yaratmıyor. kağıt üstünde çok iyi bir rotasyon oyuncusu, maça dahil olunca görevini vs. yapacak da göremedik daha...

    amrabat: riera ve bruma ne ise bu adam onların beş misli daha kötü durumda. hızı gitmiş, kafa uçmuş, kısaca amrabat'ın futbol hayatı bitmiş. önce hızlı kanat oyuncusundan rakibe göt dayayıp güreşerek faul almaya çalışan bir çakala, sonra da saç sakal göt göbek yerinde ideal bir tarikat mensubuna dönüştü.

    6+0+4'ün asıl amacı neydi? ülke futbolu gelişsin diye yerli oyunculara daha fazla şans tanıyıp milli takımın gelişmesini sağlamak.

    peki bu fırsattan yararlanan yerliler kim? selçuk, burak, umut ve semih değil, onlar zorunluluktan değil zaten çok iyi topçu olduklarından şans buluyorlar, sırf yerli oldukları için bu kuraldan istifade eden beleşçilerin listesi: sabri, emre çolak, hakan balta, aydın yılmaz, ceyhun, engin vs.

    e o zaman milli takıma seçsenize lan bu herifleri billur ağızlılar? he? alsanıza amk şunları ay yıldızlı takıma? imparator? beğenmediğin adamlarla niçin lige başladın o zaman bak milli takım hocası da oldun şimdi sen al bari ya? türkiye'nin en iyi takımının as ve birinci yedek oyuncuları bunlar, siktiğimin kuralı yüzünden de zırt pırt oynuyorlar işte, alsanıza takıma gelişsin bakalım milli takım. almazsınız, çünkü mesele başka. sonra da riera neden köreldi, bruma neden gelişmiyor, amrabat niçin öldü...

    (bkz: fuck you)
  • 129
    uzun zamandir bu kadar sinir bozucu bir mac izlememistim. hayir kopenhag bizi butun mac sahamiza hapseder anlarim. 25. dakikadan sonra tek kale oyna, ama ileride bir turlu adam gibi atak yapamadigin icin yenil. en kotu ihtimalle berabere bitmeliydi bu mac. ceyhun gulselam'in neden oyuna girdigini anlayan beri gelsin. bu kadar aptalca yenildigimiz bir mac hatirlamiyorum. ozetle sampiyonlar liginde ikinci tur umitlerimizin sifira yaklastigi mactir. onumuzdeki maclarda juventus kopenhag'i, real madrid de bizi yenecegi icin, juventus'un iki puan arkasina dusecegiz. ve isimiz son mac juventus'u yenmeye kalacak.
  • 35
    lig maçından daha çok konuşulması gereken, inanılmaz önemli maç. ilk maçta oldukça kuvvetsiz gözüken rakip takımın, bizim karşımızda pek şansı olmadığını düşünüyorum. sık sık yere düşen oyunculardan oluştukları için hakemin ingiliz olması ve çoğu pozisyona devam kararı verecek olması da avantaj. bence rahat kazanırız. hazır vesli de yokken; riera-amrabat / ebue-bruma kanadı yaratırsak, sıkıntı bile yaratabiliriz *.

    -------------------eray---------------------

    ebue-----şeccu--------semih-----riera

    bruma----melo--------selçuk----amrabat

    -----------burak-------dırogba-----------
  • 145
    fakat adamlar muazzam kapandılar. tamam, genel toplamda öyle çok usta bir takım değil ama işin savunma yönünde galatasaray'ın her zaman karşılaşmadığı bir seviyeyi temsil ediyorlardı bana göre. bizden 10 km fazla koşmuş olmaları çok sürpriz gibi görünmedi. ona karşı top çeviriyorken de daha fazla koşmuş olsan zaten boşluk bulurdun. bizse konsantre şekilde bir o tarafa bir bu tarafa kayan adamlara karşı biraz zayıf kaldık. belki de tam sneijder'lık maçtı.

    aydın iyiydi. iki tane çok güzel asist olacak kilit pası var. burak'a açtığı orta sağ kanat asisti (orta drogba'ya açılıyor olup bir de kafasına otursa çok skici bir gol olurdu); drogba'ya indirdiği top ters ayaklı sol kanat asisti. bir de ikinci devre çapa ceyhun girip iyice ileri taşındığımız anlarda iki kez ters kanattan ortalanan topta ceza sahasına güzel girişi var. bu savunma seviyesine karşı iş yapamadı ama yine de olumlu bir özellik. ligde böyle kendini unutturup iş yapabilir. iki sene önce 750 pozisyona girip 1-2 yenildiğimiz süper final derbisinde de bu pozisyon(lar?)a girmişti. bu şekilde bir gol attığında böyle tuhaf bir özelliği olduğu keşfedilecek. bence aydın'da ısrar faydalı olabilir. ama daha bi 4-3-3 gibi bir dizilimde.

    edit: hahaha ulan nerenle izliyorsun maçı, ceyhun girince aydın çıktı zaten! orada esas unsur baskının artırılıp ileri taşınılıp sıfıra girilmesi ve ordan birkaç kez içeri orta yapılması. ceyhun toplamasa da olur. o ayrıntıyı kendime ibret notu olarak silmiyorum.
  • 133
    rakip kaleciyi zorlayacak tek bir atağımız yok. defans desen eski saydam defans. rakip nasıl oluyor da bizim oyuncuların içinden geçiyor hala anlayabilmiş değilim. kurban olayım yediğimiz gole bir bakın. top tam 5 kişinin önünden geçiyor ya. yemin ediyorum 5 kişinin önünden geçiyor.

    takım sanki birbiriyle ilk kez oynayan halı saha oyuncuları gibi. paslaşma konusunda da ciddi sıkıntımız var. hücum taktiği olarak da bir türlü tutmayan, kanatlardan ilerleyip orta açma olayında bu kadar ısrar edilmesinin sebebini anlayabilmiş değilim. adamlar neredeyse bütün hava toplarını aldılar. üstüne ısrarla aynı şeyleri yapmaya devam ettik.

    bahane üretecek değilim. kötü oynadık bugün. pozitif paslar yapamadık. rakip kaleye etkili şut atamadık. doğru düzgün ceza sahasına bile giremedik. özetle kötüydük.

    ha bir de ceyhun'u oyuna sokup, semih'i oyundan çıkarıp, ceyhun'u stopere çekmek nedir amına koyim ya :(
  • 146
    kopenhag'ın 1-0 üstünlüğüyle sona eren maç. akşamdan beri okuyorum, ne eleştirdiniz arkadaş galatasaray futbol takımı'nı. ben öyle sahada ruh gibi gezinen ya da rezil bir futbol oynayan takım görmedim. maçı beraber izlediğim babam da görmedi. sadece çok erken gol yendi ve o golü çıkartabilecek pozisyonları bulmasına rağmen atamadı oyuncular. evet, aradaki kalite farkını görünce yenilmek koyuyor insana. sanırım sözlük yazarlarının ağrına giden de bu. ama şunu unutmamak lazım. bu takım 2 yıldır büyük sevinçler yaşattı taraftarına. hem lig ve süper kupa şampiyonlukları olsun, hem cl çeyrek finali olsun, hem ezici derbi üstünlüğü olsun. biraz insaf edin. yenilince de destekleyin takımınızı zira 2 senede alınabilecek tüm galibiyetler dolayısıyla alınabilecek tüm hazlar alındı. sadece sevinmek için tutmadığımızı hatırlayın galatasaray'ı. bunları büyük ihtimal gruptan juventus'u yenerek çıkacak takım için konuşuyoruz. artık ipler bizim elimizde, bu kadar basit. nedir bu ortalığı yangın yerine çevirme merakı?
  • 17
    sakatsız, kazasız belasız en kötü beraberlik dilediğimiz maç

    sezon başından beri aq yabancı sınırı yüzünden defans hattında istikrarı yakalayamadık. her hafta değişiyor. bir riera, bir dany, bi eboue, bi sabri, bi hakan. oynamayan kalmadı sanırım. böyle bir defans kurgusuyla gol yemediğiniz maç olmaması normal.

    bu maçta defans hattını eboue-chedjou-semih-riera oluşturacaktır diye düşünüyorum. ayağı çok iyi olan 4 futbolcu. bindirmeleri çok iyi olan 2 bek. beklerimiz kophenagın kanatlarından yetenek olarak fersah fersah üstünler.

    göbek selçuk ve meloya emanet yine.

    sneijder olmadığına göre 2 çizgi oyuncusu ve çift forvet oynamak faydalı olur diye düşünüyorum. sağda bruma solda amrabat, ya da opsiyonel olarak amrabat'ın yerine emre veya engin düşünülebilir.

    ileride de drogba ve burak ikilisi olacaktır.

    bir ihtimal çizgide burak ileride umut drogba düşünülebilir. ancak kanatta burak'tan ne kadar verim alırız orası tartışılır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın