UEFA Avrupa Ligi 3. Eleme Turu Rövanş Maçı
1 - 5
  • 201
    galatasarayımın bireysel yeteneklerini iyi kullanan oyuncularıyla kazandığı maçtır.

    takımı ve futbolcuları eleştirmekten genellikle kaçınırım ama bugün bariz bir şekilde döküldük. adamlar o kadar iyi paslaşıp o kadar iyi çalım atıyorlardı ki neye uğradığımı şaşırdım. maçın belli bölümlerinde izlediğim rakip sanki sıradan bir rakip değil barcelonaydı... abarttığımı düşünebilirsiniz ama öyleydi.

    yaptıkları ara paslar, bazı futbolcularımızı amiyane tabirle markete göndermeceler bizim için pek hoş görüntüler değildi. ha kazanmasını bildik o ayrı konu. ama kesinlikle ama kesinlikle memlun değilim.

    takım takviyeye ihtiyacı olduğunu bas bas bağırıyor. rakip takım bugün az daha becerikli, az daha şanslı olsaydı şuan bu bilgisayarın monitörü attığım yumruk nedeniyle olmayabilirdi.
  • 203
    galatasarayın ruhuna yakışmayan bir oyun anlayışıyla oynanmış bir maçtır.

    rakip resmen küçümsenmiştir. kulübe ile saha içerisinde hiçbir bağlantı yoktur. göze hoş gelen bu skor, maçın perde arkasında yatan ve profesyonelliğe ve galatasaray camiasına ters düşen gerçekleri göz ardı ettirmemelidir.

    sanki kulübede teknik adam yoktu. mahalle maçı olsa bu kadar olurdu. adam bir kez 'ulan ayhan yeter artık mal gibi kayma' diyemez mi yahu.

    amatör futbolcu kasetleri ile mi eğitiliyor bu adamlar anlamadım. topa vursam mı vurmasam mı kararsızlığı içinde kalıp paçoz el, kol, bacak hareketleri sergilemek hangi profesyonelliğe sığar. bazen 'keşke bu aptalca tavırları takınacaklarına bıraksalarda adam gibi gol yesek' dediğim anlar oldu.

    ama tarih skorları ve kazananı yazar, her şeye rağmen kazanmak güzeldi.
  • 204
    5-1'lik sonuca rağmen akıllarda soru işareti bırakan maçtır. ilk golü bizim bulmamız gerekiyordu. mustafa sarp yine "takipçiliğini" konuşturdu ve 1-0 öne geçtik. baya bir rahatladım açıkçası çünkü bu maçla ilgili tek korkum yine pozisyon bolluğu gol kıtlığı yaşayacağımız yönündeydi. daha sonra yine mustafa sarp devreye girdi, rakipten topu kaptı ve müthiş bir ara pası attı, (o pozisyonu tam anlayamadım açıkçası ofk belgrad defansının da hatası olabilir) harry kewell da kaleciyle karşı karşıya kaldığında pek affetmeyen biri olduğundan ikinciyi yazdı takımımız adına. gel gelelim aykut'a... vasat altı kalecilerin bile yememesi gereken tuhaflıkta bir gol yedi ancak golü yedikten sonra durum 2-1 iken cevad prekazi'nin de dediği gibi net gollük pozisyonları çıkardı. eğer o pozisyonlardan biri gol olsaydı iyice dağılırdık. serdar özkan'ı kimse beğenmemiştir bugün. ben de beğenmedim. pino kesecek kendisini. her neyse devam edelim harry kewell bir penaltı kazandırdı takıma. bir de kırmızı kart. penaltıyı da gole çevirdi. nick'imi neden kewell the wizard of oz olarak seçtiğimi bir kez daha anladım. her yerinden öpüyorum daddy cool. pino'nun müthiş ortasında arda'nın aşırtması ve sabri'nin ortasında mehmet batdal'ın dokunuşuyla 5-1 kazanmış olduk. ofk 10 kişi kaldıktan sonra (u:akabinde bir de kewell penaltıyı gol yaptı) iyice koptu zaten oyun. zor bir sınavı daha atlatmış olduk böylece. cevad prekazi'ye de selamlar olsun buradan. inşallah önerdiği jovanovic dikkate alınır.*
  • 205
    galatasarayın iyi oyun-kötü oyun'un ötesinde kesinlikle kazanması gereken maçtı. yani burada oyunu değil sonucun önemi vardı. çünkü o güzel oyunun gelmesini sağlayacak olan futbolcular, avrupa kupalarında kalma hakkımızın devamı halinde bize gelecekti.

    galatasaray bazı oyuncuları hariç (pino, kewell, mustafa sarp ve gol harici pino) vasat bir performans ortaya koydu ve tarihinde ilk kez bir sırp takımını yenip avrupa kupa deplasmanlarındaki yenilmezlik serisini sürdürdü. 2-1'den sonraki dönem ile 2.yarı'daki bazı kısımlar hariç çok da kötü oynamadık bence. ama bazı zamanlar lakayıt oynamamız bana saç baş yolduruyor ki bu konu'da en baştaki oyuncu hakan baltadır. bu gidişle yerini kaybeder benden söylemesi. saçma sapan ve gereksiz hareketler yapmakta.

    galatasarayın defansı hala rezalet. bir sürü pozisyon veriyoruz. hücumumuz hala iyi. forvetsiz bir şekilde 5 tane gol atmamız da bunun göstergesi.

    ben herşeye rağmen galatasarayın iyi yolda olduğunu düşünüyorum. bu takıma 1 stoper (mesela ferrari), 2 orta saha (rosicky ve ledesma) ve bir tane de forvet alınırsa galatasaray için güzel günler yakındır.

    prekazi de galatasaraya partizanlı bir oyuncu önermiştir ; branislav jovanovic. o tavsiye ediyorsa kesinlikle değerlendirilmelidir.

    bir diğer konu da prekazi ve sırp bayanlar. prekazinin ilginç türkçesi ve yaptığı dürüst yorumlar kulaklarımıza tribündeki bayanlar da (ki ilerinde bir tane bile çirkin yoktu) gözlerimize ziyafet verdi. hatta bu sebeple prekazi türkiye'de yorumculağa başlamalı biz de hazır vizeler de kalkmışken sırbistana gidip doğal güzellikleri yerinde görmeliyiz.

    (bkz: galatasaray türkiyedir)
  • 206
    böyle 5.sınıf bir takıma karşı bile 5 net pozisyon veriyoruz.cidden bu savunmanın geçen yıl ki savunmadan neresi farklı anlamış değilim.kalecimiz zaten saatli bomba.bir bakarsın dünyaları kurtarmış ancak sonrasında öyle goller yemiş ki hepsini çöpe atmış yaptıklarının.ayrıca 2-0'ı bulduktan sonra ilk yarıda oynanan oyun inanılmaz sorumsuzluk ve laubalilik örneğiydi.sanki maç bitmiş de antremandaymış gibiydi takım.mutlaka bu konuda otoritesini ortaya koyması lazım rııjkard'ın.aksi takdirde orta sınıf bir takım karşısında bile şaşkına uğrayabiliriz.kewell ve mustafa sarp çok iyiydi serdar özkan hala beşiktaşta neyse o pıno ve cana içinse konuşmak erken ancak yerlerine alındıkları keita ve mehmet topal'ın sunduğu katkıdan fazlasını almak zor görünüyor bu ikilden.kısaca skor iyi ama gelecek adına kaygılanmak için çok haklı sebeplerimiz olduğunu göstermiştir bize bu karşılaşma.
  • 208
    öncelikle gerçek manada bir forvetimizin olmadığı bir durumda bile rakip ne kadar zayıf olursa olsun 5 gol atmak ve bir 5 gol daha atacak kadar pozisyon bulmak çok sevindirici. ileride oynayan 3 futbolcudan en zayıf halka ise tartışmasız serdar özkan büyük ihtimalle de yerini ya pino'ya ya da baros'un forvete gelmesi ile kewell'a kaptıracaktır. serdar özkan maalesef hem takımda bulunan bolluk hem de gösterdiği performans nedeniyle takımda alternatif kanat oyuncusu olmaktan öteye gidemeyecektir. ilk 2 gole kadar etkili oyunumuz daha sonra ilk yarı sonuna kadar yerini gereksiz lakayıtlığa ve top çevirememeye bıraktı. burada da özellikle orta sahanın top tekniğinin iyi olmaması asıl neden zaten buraya yapılacak ladesma ve rosicky transferleride bana göre bu açığı kapatacaktır.

    aykut maalesef kalede dururken net pozisyonlar çıkarmasına rağmen güven vermiyor. ilk maçta 2. golde yaptığı hata ve yine bu maçta yediği golde yaptığı hata maalesef kredisini azaltıyor. bana göre ufuk'a kale devredilerek belki bugün değil ama geleğimiz kurtarılabilir. açıkçası rijkaard'dan böyle bir hamle bekliyorum. çünkü; barcelona'yı çalıştırdığı dönemde o sene dünya kupası'nda büyük sükse yapmış olan rüştü varken bile kaleyi victor valdes'e devretti. evet belki valdes ilk maçlarda saçma sapan hatalar yaptı ama şimdi ispanya milli takımına kadar yükseldi. ufuk'un da böyle bir çıkış yapabileceğine inanıyorum.

    en son tabii ki efsaneye değinmek gerekiyor. 1993 yılında bakırköyspor'da futbol kariyerini tamamlayıp ülkesine gitmesine rağmen türkçe'yi unutmaması, ''galatasaray'a aşığım'' demesi ile en az monaco'da attığı gol kadar yine gönüllere kazınmıştır. kendisinin de dediği gibi inşallah birgün onu galatasaray'da görev almış bir şekilde görürüz. seni seviyoruz güzel insan...
  • 209
    galatasarayimizin kazandigi ve bizim icin cok onemli bir macti. defans ile ilgili endiselerim bu macta bir kez daha tazelendi. ne oluyor beyler? ne yapiyorsunuz? aykut inanilmaz toplar cikartti bugun yatip kalkip dua etsinler. ilk yari maci izlerken on libero kim bilemedim. takim savunmasi yapilirken bir kargasa var ortalikta ismini koyamadim.kim nerede ne yapiyor belli degil.tamam ilerde ara ara baski yaptik ama rakip takip ne zaman iki uc pas yapti top kalemizde aykut harikalar yaratiyor. ilk mactan sonra da soylemistim bu is boyle gitmez karsimizda bugun adam gibi iki pas yapabilen bir takim olsa cok zor durumlara dusebilirdik dustuk de. hadi diyorum cana'nin kilo fazlasi var idman eksikligi var aslinda sadece cana'da degil takim hazir degil diyerek sonuca seviniyorum.rijkaard'a guvenim tam gelecek transferlerle daha iyi yerlere gelecegimiz kesin. cunku bu is sarp ile ayhan ile gitmiyor.rijkaard da yonetim de farkinda. bakalim gorecegiz neler olacak onumuzdeki gunlerde.

    cana'nin on libero oynadigini varsayarak yada ayhanin farketmez ikiside iyi degildi bugun, defansin yaptigi sacmaliklardan dem vuracaktim ki hakan balta'nin kaptirdigi top geldi aklima. yahu kardesim sen hangi takimda oynadigini saniyorsun? o nasil bir harekettir nasil bir top kaptirmadir? bu kadar laubali bir hakan balta gormemistim daha once. ilk yari sag kanat akinlarinda rakip ceza alaninin sag kosesinde gezinip donememesi de cabasi. hadi hazir degilsin diyerek bunu da es geciyorum.servet'in birkac kez bilincsizce ileri cikmasi da gozumden kacmadi. futursuzca hic geregi olmayan pozisyonda ileri cikip lucas neill'i zor durumda biraktigi pozisyon var. hadi diyorum sende hazir degilsin bir de karsi takimi kucumsedik oyle diyeyim bari aciklama yok cunku o mantiksiz hareketlere.sabri o defansin en iyisiydi. birkac hatasi var ama iyi niyeti ve birseyler yapmaya calismasi beni memnun etti. hala bazen orta yapmak yerine topu sisiriyor ama o kadar olur bu cocugun ustune cok gidildi ve simdi baktigimda cidden birseyleri duzeltmek icin cabaliyor. bende emegine saygi duyuyorum.

    serdar ozkan ile arda evlere senlik. ilk yari ardanin girdigi birkac pozisyon olabilir. ben bunlara bakmiyorum. arda ozel bir futbolcu yetenekli futbolcu. kendini verse o belgrad defansini hallac pamugu gibi atardi. laubali oynadi bugun. serdar ozkan cok calisiyor vesaire deniyor da arkadas eger kosacaksan sadece gidip olimpiyatlara katilacaksin. deli dana gibi kosmanin ne alemi var. pas yap biraz,ver al ne bileyim topu alip hasan sas'in son zamanlari gibi sacma sapan seyler yapmanin alemi yokki. nitekim pino girince gorduk. adam girdi muthis bir top atti ardaya. serdar atamaz mi o topu? o teknik yok mu? bence var ama kafayi kaldirmadigi icin enteresan islere giriyor.umarim duzelir bekleyip gorecegiz duzelmezse zaten pino formayi kapacak.

    kewell icin ayri yazmak istedim. cok baska bir adam kewell. yaptigi kosular, verdigi paslar, vucut calimlari iste futbolcu bu dedirtiyor insana. iyiki varsin biraz daha guclendiginde ortaligi kasip kavuracagindan hic suphem yok.

    mehmet batdal daha iyi olacak yavas yavas gelsin saglam gelsin. kumas ortada rijkaard onu guzelce isler yeterki calissin.

    aykut bence cok iyi bir mac oynadi. aykutla ufuga sans vermemiz gerekiyor. bizim kaleciye ihtiyacimiz yok. iki tane aslan gibi kalecimiz var. onlar oynamayi hakediyorlar.

    son olarak bugunku oyunu begenmedim. ne orta saha ne defans ne de forvet bekledigim gibi organize olamadi. bakin bireysel performansla takim oyununu karistirmayin. biz takim halinde oyunun defansif ve ofansif yonunu hala oynayamiyoruz. gecen yildan beri bu yara devam ediyor. umuyorum ki rijkaard'in buna bir plani vardir ve yeni transferleri dogru sekilde kullanarak bize ozledigimiz galatasarayi izletir. eger belgrad macindan sonra defans konusuluyorsa kaleci konusuluyorsa baslarini one egip dusunmeliler. ne yapilmasi gerekiyorsa yapilmali.

    ve prekazi sen ne buyuk bir adamsin yaptigin her yorum futbol kokuyordu.
  • 213
    karşı takımın amatörlüğü, sahanın rezaleti, havanın sıcaklığı gibi psikolojik faktörlerin takım üzerinde ciddi etki ettiği ve buna rağmen deplasmanda 5 gol birden atabilme başarısı gösterdiğimiz bir karşılaşmadır. ne olursa olsun karşı takım al sami yen'de beraberliği kurtarmayı başarmıştı. kendi evlerinde 5 gol birden atabilmek bence başarıdır. ortada öyle bir gerçek var: geçen yılki keita'lı elano'lu kewell ve baros'lu futbol güzelliği bu sezon pek ortalarda görünmeyecek gibi. en azından kadronun bu haliyle. pino takıma ısınır ve kendini verirse, baros bir an önce iyileşirse, kewell'ın önü saçma sapan bir şekilde serdar özkan tarafından kesilmezse, henüz kalkış pistinde taxi yapmakta olan takımımız uçuş hazırlıklarına geçebilir. ama orta sahaya çok ciddi iki isim alınırsa, cana ile beraber yardırmaya başladıklarında işte o zaman galatasaray airlines olarak göklerdeki yerimizi alırız rahatlıkla. an itibarıyla bjk bizim geçen yılki halimiz gibi görünüyor. umarım romantik futbol oynadığımız halimize geri dönebiliriz.
  • 214
    mac hakkinda soyleyecek cok sey yok. macin ozeti takimimiz ust duzey mucadeleye fiziksel ve mental acidan hazir degildir. basit pas futbolunu mac boyunca hayata geciremedik. orta saha oyuncularimiz gerekli zamanlarda bos alanlara cikip savunmadan top almadilar. amatore yakin derecede zayif bir rakip karsisinda bile top hakimiyeti yuzdemiz zaman aman %48 civarindaydi. bu takim pasa dayali basit futbol oynayip topu ayaginda tutacaksa bu derece zayif bir rakip karsisinda bu durumda olmamalidir. yani galatasaray gercek mucadeleye hazir degildir. ama sezon basi oldugu , genc ve potansiyelli oyuncularimiz oldugu icin ayrica en onemlisi teknik ekibimizin kazanmak icin ne yapmasi gerektigini daha fazla bildigi icin yine de umit veren mactir
  • 217
    maçın kahramanı sabri sarıoğlu'dur. maç boyunca ileriye pek fazla çıkmayan sabri skorun 4-1 olmasının vermiş olduğu rahatlıkla topu aldığı gibi başlar 20 metre driblinge, sanırsın ki herkesi geçip kaleciye de çalım atıp topu auta atacak...

    ama öyle olmadı sabri geri döndü ayhan'a verdi ayhan'da en geriye sevet'e kadar döndü sabri 20 metre yapmış olduğu koşuyla maçın adamı oldu.
  • 218
    yazıya öyle başlamalıyım, böyle başlamalıyım yok! ne yazık ki bu takım kaleyi aykut’a emanet edemez. bir taraftar olarak her yan top her korner her uzak şutta gol yiyeceğiz hissine kapılmak istemiyorum. eminim herkes böyle düşünüyordur.

    hücum yolunda bir şekilde iş çözülüyor. baros iyileşti, kewell ve pino sakatlıklar yaşayacak fakat gelecek denilen oyuncular + serdar özkan bir şekilde kanatları dolduracak. arda sol tarafta durdurulması zor güç. cana diğer maçlara göre daha canlıydı. keza mustafa ve aydan da. büyük ihtimal gelen transferlerden sonra bu isimlerin iki tanesi yine oynayacaktır.
    hala kafa olarak tam hazır değil galatasaray. bu her halinden belli oluyor. dağınık futbol, rakibi fazla dikkate almama vs vs. rahat oynayacağız derken biraz ipin ucunu kaçırıyorlar. pek fazla suçlamamak lazım çünkü takımda top dağıtacak adam yok henüz. sinyaller sadece kalede çalıyor, umarım onu da düzelteceğizdir. çünkü gerisi bir şekilde düzeliyor, düzelttikte.

    pino maç sonunda sakatlanmış, gazeteler bile bile lades yaptığımızı yazıyorlar. istatisliklere baktım da pino 2006-2007 sezonundan itibaren ardanın geçen sene oynadığı maç sayısı kadar futbol oynamış. umarım transferi yaparken bu istatistik “bazılarının” gözünden kaçmamıştır.
    oyununa gelince ne kadar karşısındaki rakip güçsüz olsa da fazlasıyla rahat bir görüntü çiziyor. arda ya yaptığı asist çok güzeldi. topu hiç ayağında bocalamıyor, ya dripling ile ilerliyor ya da güzel pasını veriyor. sakatlıklar ile boğuşmaz ise çok yararlı olacağına inanıyor ve bekliyorum.

    şimdi sivas maçı ile sezonu açıcaz, her şeyin hayırlı olması dileğiyle. umarım sonumuz şampiyonluk ve avrupa da en azından yarı final olur.

    haydi aslanlarım!

    http://fuatyayalar.tumblr.com/...grad-galatasaray-mac
App Store'dan indirin Google Play'den alın