126
maçla ilgili zaten bol bol yazılmış. biraz da televizyonda görünmeyen, sadece stadda olanların görebileceği detayları yazayım.
öncelikle dün izmir sarı kırmızıydı. maç öncesi alsancakta konakta her köşede piyizlenen iki üç taraftar bulmak mümkündü. göztepe ve karşıyaka tayfasının "izmirde istanbul takımı tutanlar sağda solda gezerken ayık olsun" tehditlerini pek kimse sallamadı. stada giriş biraz sıkıntılıydı. biz bir saatte girebildik ve daha önce yazanlar gibi biz de araya kaynak olarak başarabildik.
stad yüzde doksan oranında doluydu. sadece bir kale arkası yarı yarıya dolu, stadın geri kalanı tıklım tıkıştı. taraftarı coşturan iki grup vardı. biri kale arkasındaki tayfa. (doğan görünümlü serçe parmak mesaj attı ua aliağaymış) bir de açıktaki meşaleleri yakan ege üni tayfası. (ya da ultraslan izmir tam bilmiyorum) kapalıyı ilk yarı ne kadar uğraşsakta gaza getiremedik. ama ikici yarı orada bir gruptan da hareketlenme gördük. kız arkadaşım evde d-smartta seyretti, geldiğimde taraftar ölü gibi görünüyodu dedi, inanın öyle değildi.
maç öncesi ısınırken dikkat çekenler, semih ile ujfa'nın yakın arkadaşlığı, selçuğa ve fatih hocaya tribünlerden müthiş sevgi gösterisi oldu. necati memleketinde olmasının etkisiyle tribünlere gitti ama eboue kadar bile reaksiyon alamadı. bu arada sabri gene sabriliğini yaptı, açıktan o kadar gel üçlü çektir dedik gelmedi, lazio'luların ısındığı yerdeki boş kale arkasına gitti. laziolular aralarına giren sabriye garip garip bakarken bizimki boş tribüne üçlü çektirdi. diğer tribünler de "sabri gitmişken kal lazioda" diye bağırdı. sonra biz çağırmadık ama artık özlediğinden midir, yeni takım arkadaşlarına şekil yapmak için midir bilmem cana geldi, galatasaraylı topçu gibi bol bol alkışını aldı gitti.
maçta eboue bol bol düşüp bacağını tutarak yüreğimizi ağzımıza getirdi. dsmartta gösterdiler mi bilmiyorum ama ilk yarı biterken bizim kara tren tam bi çalıma giriyodu, hakem düdük çaldı ama bizimki duymadı, başladı yardırmaya, orta çizgiyi geçince uyandı, lazioluların tünele gittiğini gördü. tüm takım eboue tezahuratlarıyla tünele gitti.
takıma kısaca değinirsek, semih ve eboue sahanın en iyileriydi. elmander'in ölüsü buraktan fazla gol atar gibi göründü. baytar ve çolak bol hata yaptı, hamit beklediğimiz gibi değil. umut girince biraz hareket getirdi, necati onu da götürdü. culio sürekli pas istedi ama alamadı. aydın ve yektadan bu yıl da bir şey beklememek gerektiğini gördük.
ve tribün adam beğenme timi, lazio'nun 10 numarasına hasta oldu. eyyorlamam bu kadar.
öncelikle dün izmir sarı kırmızıydı. maç öncesi alsancakta konakta her köşede piyizlenen iki üç taraftar bulmak mümkündü. göztepe ve karşıyaka tayfasının "izmirde istanbul takımı tutanlar sağda solda gezerken ayık olsun" tehditlerini pek kimse sallamadı. stada giriş biraz sıkıntılıydı. biz bir saatte girebildik ve daha önce yazanlar gibi biz de araya kaynak olarak başarabildik.
stad yüzde doksan oranında doluydu. sadece bir kale arkası yarı yarıya dolu, stadın geri kalanı tıklım tıkıştı. taraftarı coşturan iki grup vardı. biri kale arkasındaki tayfa. (doğan görünümlü serçe parmak mesaj attı ua aliağaymış) bir de açıktaki meşaleleri yakan ege üni tayfası. (ya da ultraslan izmir tam bilmiyorum) kapalıyı ilk yarı ne kadar uğraşsakta gaza getiremedik. ama ikici yarı orada bir gruptan da hareketlenme gördük. kız arkadaşım evde d-smartta seyretti, geldiğimde taraftar ölü gibi görünüyodu dedi, inanın öyle değildi.
maç öncesi ısınırken dikkat çekenler, semih ile ujfa'nın yakın arkadaşlığı, selçuğa ve fatih hocaya tribünlerden müthiş sevgi gösterisi oldu. necati memleketinde olmasının etkisiyle tribünlere gitti ama eboue kadar bile reaksiyon alamadı. bu arada sabri gene sabriliğini yaptı, açıktan o kadar gel üçlü çektir dedik gelmedi, lazio'luların ısındığı yerdeki boş kale arkasına gitti. laziolular aralarına giren sabriye garip garip bakarken bizimki boş tribüne üçlü çektirdi. diğer tribünler de "sabri gitmişken kal lazioda" diye bağırdı. sonra biz çağırmadık ama artık özlediğinden midir, yeni takım arkadaşlarına şekil yapmak için midir bilmem cana geldi, galatasaraylı topçu gibi bol bol alkışını aldı gitti.
maçta eboue bol bol düşüp bacağını tutarak yüreğimizi ağzımıza getirdi. dsmartta gösterdiler mi bilmiyorum ama ilk yarı biterken bizim kara tren tam bi çalıma giriyodu, hakem düdük çaldı ama bizimki duymadı, başladı yardırmaya, orta çizgiyi geçince uyandı, lazioluların tünele gittiğini gördü. tüm takım eboue tezahuratlarıyla tünele gitti.
takıma kısaca değinirsek, semih ve eboue sahanın en iyileriydi. elmander'in ölüsü buraktan fazla gol atar gibi göründü. baytar ve çolak bol hata yaptı, hamit beklediğimiz gibi değil. umut girince biraz hareket getirdi, necati onu da götürdü. culio sürekli pas istedi ama alamadı. aydın ve yektadan bu yıl da bir şey beklememek gerektiğini gördük.
ve tribün adam beğenme timi, lazio'nun 10 numarasına hasta oldu. eyyorlamam bu kadar.