• 126
    hepsi gibi oyunu kazanma veya kaybetme anahtarı gibi görülmemesi gereken diziliştir. dünya kupasında belçika ve ingilterenin kaybetme sebebi olarak dizilişi görürsek hiç bir değişkeni hesap etmeden, yüzeysel bakmış oluruz olaya. aynı düşünceyle bir başkası da çıkar yarı finale kadar gelmeleri üçlü defans oynamaları sayesinde oldu der. ya da brezilya elendi çünkü şu dizilişle oynuyordu der. günümüz futbolunda dizilişler her şeyi ifade etmiyor. oyunculara verilen görevler, dizilişten ziyade oyun felsefesi, iyi alan kapatma, tecrübe, kalite vs bir sürü faktör var sahada. oyuncular çok hareketli oynuyorlar, koşu mesafeleri giderek artıyor sabit bir dizilişle oynanmıyor oyun çoğu zaman. futbolu artık dizilişlere hapsetmekten vazgeçelim. daha önemli olan sistem ve futbol felsefesidir.
  • 130
    futbol zevkini baltalamış berbat diziliş.çok zor bir taktik.uygun oyuncularla oynanmadığı müddetçe skor kısırlığına neden olan ,kanat organizasyonlarını bitiren oyun stili.ters ayaklı kanat oyuncularını yaratan ,çizgiye inen doğru ayaklı orta saha kanat oyuncularının sonunu getiren , içeri katet şut at sisteminin temeli.bu sistemde tüm oyuncuların ayakları düzgün,çift yönlü oynayabilen ,patlayıcı dribbling özellikleri olan forvetten bozma kanat oyuncusu gereken ve komple bir forvet oyuncusu isteyen sistem.hele ki türk versiyonları tam bir fazia. acilen türk futbolundan silinmesi gereken sistem.ne gol var ,ne oyun ,ne pozisyon.sol ayaklı sol açık istiyorum, dengeli sağ ayaklı sağ açık istiyorum, çizgiden orta istiyorum, ortaaaa. kahrolsun 4-2-3-1,yaşasın 4-4-2 kardeşliği.
  • 131
    futbolda takım dizilişleri üzerinde çok tartışmalar yapılıyor. futbolun ilk yıllarında (1950-1980 arası diyebiliriz) liberolu sistem modaydı. (ön libero değil sarkık libero) daha sonra 4-4-2 keşfedildi, liberolu sistemden farkı çift stoper kullanmasıydı. ayrıca liberoyu defansın hemen önüne çıkarıp ön libero olarak kullanılmaya başlandı. devamında 3-5-2 sistemi moda oldu. özellikle italyan sisteminde kullanıldı ama sonradan farkedildi ki üç stoperle maça çıkmak orta sahada sayısal üstünlüğü rakibe teslim etmek demekti. arayışlar devam ederken 4-4-2, 4-3-3, 4-1-4-1 gibi birçok sistemler denendi ve sonunda şu anda en yaygın şekilde kullanılan 4-2-3-1 sistemi keşfedildi.

    bu sistemin keşfinde en önemli argüman şuydu. orta sahada üstünlüğü ele geçiren takım, sonunda maçı kazanıyor. yapılan araştırmaların kesin sonucunun bu olduğu açıklandı. çünkü maçın %80’i orta sahada oynanıyordu. ceza alanlarında ki %20 için orta saha feda edilemezdi.

    4-2-3-1 sisteminin diğerlerinden farkı işte buydu. sahanın tüm noktalarını geometrik olarak en iyi şekilde kullanmayı mümkün kılıyor, topa sahip olunduğunda, iki bek futbolcusunu hücuma çıkararak 8 futbolcuyla rakip saha abluka altına alınabiliyordu. top rakibe geçtiğinde de santrafordan başlamak kaydıyla toplu savunma yapıp bütün boş alanlar kapatılabiliyor böylece orta sahada üstünlük kurulabiliyordu.

    üçlü stoper oynadığınız zaman hücumda bir eksik kalırsınız (çünkü stoper özellikli futbolcu hücumda etkisiz oluyor) orta sahanızda rakip sayısal üstünlük sağlar. çünkü siz geride üç stoper bırakırken rakip iki stoper bırakıyor. bu da doksan dakika boyunca devam edince sizin orta sahanız yıpranır ve maçı kaybedersiniz.

    4-4-2 oynadığınızda bu sefer ileri uçta iki futbolcu bulundurduğunuzdan yine orta sahada bir eksik kalıyorsunuz. çünkü santrafor özellikli futbolcunun orta sahada etkili olması mümkün değil. doksan dakika devam eden oyunda yine orta sahandaki futbolcularınız yıpranır ve rakibiniz üstünlük sağlar.

    kısacası, hemen dünyadaki tüm takımlar 4-2-3-1’e geçmiş ve diğer sistemleri sadece özellikli futbolcular bulunca kullanmaya başlamıştır. örneğin elinde messi, neymar ve luis suarez bulunan barcelona 4-3-3’ü kullanmaya devam etti. çünkü doksan dakikanın 70 dakikası rakip sahada geçer.

    4-4-2 ne zaman kullanılabilir? bu soru önemli bir soru ve cevaplanması gerekir. çünkü 4-2-3-1’e alternatif olarak en fazla kullanılması istenen ve dillendirilen sistem bu. kanaatimce üç durumda bu sistemi kullanabilirsiniz. birincisi zayıf rakiplere karşı. çünkü rakip çanakkale geçilmez yapıp kontraatağa kalkıyordur ve bu kilidi açmak için 4-4-2 çıkıp iki golcü santrafor kullanabilirsiniz. golü bulduktan sonra da (ikinci yarıda) yeniden 4-2-3-1’e dönebilirsiniz. ikincisi, rakip oyunu kilitlemişse oyunun son yarım saatinde 4-4-2’ye dönebilirsiniz. üçüncüsü ise, çok hareketli iki santraforunuz varsa bunları denk takımlara karşı çift santrafor olarak kullanabilirsiniz.

    şunu da belirtmekte fayda var. 4-2-3-1’de, iki kanat oyuncunuz kanat-forvet özellikli olmak zorunda. ne demektir bu, yani kanatlarınızda oynayan futbolcular hem çok hızlı olmalı hem de golcü özelliğine sahip olmalı. tam bir santrafor olamazlar ama gol yapabilme konusunda becerilerinin olması lazım. onun için en iyi kanat, 10 gol 15 asist yapan kanattır bence.:) dikkat 15 gol 10 asist yapan demiyorum. çünkü kanat oyuncusunun ilk görevi asist, ikincil görevi goldür. bu tersine dönerse santraforunu kullanamazsın atıl kalır. tabi messi, neymar, ronaldo gibi istisnalar için geçerli değil bu durum. onlar hem kanat, hem santrafor.
  • 133
    türkiye liginde başarının anahtarı. yüzde yüz çalışıyor kesin bilgi.

    şartlar:

    -stoperler çok açılmayacak, birbirlerine yakın durup sert olup yıldıracak. boylu poslu olacak gelene vuracak. biri tecrübeli biri genç olsa daha makul. bruno alves, ujfalusi, marcelo vs.

    -bekler stoper bozması olmayacak kanat bozması olur ama savunmada fazla zaafiyet vermemek şartıyla. git gel yapacaklar maç boyu orta konusunda kalifiye olmalılar. eboue, caner, mariano, genç gökhan gönül vs.

    -orta ikiliden biri stoperlerin içine çok girmeyen pozisyon bilgisi iyi pasları güven veren bir kesici olmalı. fernando, aurelio, atiba vs. (melo tek başına orta saha buraya yazmaya gerek yok)

    -orta ikiliden öbürü takımın kritik noktalarından biri. öne doğru oynama ve topla kat etme özelliği olması lazım. 2011 model selçuk, emre bölezoğlu, colman, form tuttu mu oğuzhan ve belhanda. evet belhanda.

    -ön üçlüden kanatlardan biri; diğer ikisini ve tüm orta sahayı rahatlatacak tarzda koşan ve orta saha özellikli biri olmalı. engin baytar, mehmet topuz, oynasaydı hamit, belhanda da buraya olur.

    -ön üçlüden ortadaki şapkadan tavşan çıkartan, skorer eski tip klasik 10 numarayla ikinci forvet arası birşey olmalı. talisca, alex, jaja, iliç, feghouli. evet feghouli. sneijder ceza sahasında çok dolanmıyordu genelde kendini sola atıyordu ama o da olabilir.

    -orta üçlüden kanatlardan öbürü hızlı, top süren, ortalığı karıştıran, bal yapmayan arı tarzı olmalı. yanlız önemli bir şart var sadece açık alanda değil yerleşik savunmayı da parçalayan, dar alanda da adam geçen bir oyuncu olmalı. emre mor, valbuena, dia vs.

    -ilerideki uç oyuncusu süper bitirici olmasına gerek yok çok kazma olmasın yeter net golleri de atmalı. boylu poslu koşan pres yapan, rakip savunmayı yıpratan, arka üçlüye alan açan bir forvet olmalı. elmander, vedat muriç, oliver grioud gibi.
  • 134
    acilen dönmemiz gereken diziliş. santraforumuz falcao da olsa eren de olsa diagne de olsa ceza sahasında 4 kisi arasında tek başına bekliyor. orta sahadan oraya adam sokmaya çalışmak yerine forvet arkasında kanatta verimli olamayan babel veya feghouli'yi kullanabiliriz.

    -----------------falcao--------------------

    --andone----babel(soso)---------emre mor

    -----------lemina------n'zonzi-----------

    edit: burda önemli olan santraforun arkasına 2. bir forvet koymak. hoca oraya 5 metreden topu kaleye yetiştiremeyen belhanda'yı çekip 4231 oynadım diyorsa o 4231 degil 4221 dir.
  • 135
    zaten sezon basindan beri ligde oynadigimiz dizilislerden biri. ben demiyorum, bizzat kendi teknik direktorumuzun dedigine gore takimi ayni anda farkli dizilislerde oynatmaya calisiyormus. 4-1-4-1 basliyoruz, sonrasinda bu skora gore 4-3-3 veya 4-2-3-1'e donusuyor. tabii sahadaki oyuna bakinca istersek 3 adam fazla oynayalim pek bir fark olmayacakmis gibi de bir durum var.
  • 141
    bu sistemi oynatan hocaları sevmem, bence kolaycılıktır. bu sistem o kadar fazla kez oynanmış ve çözümlenmiştir ki bunu oynatabilmek için çok iyi bir hoca olmana gerek yok diye düşünürüm. nitekim iyi bir hoca olduğuna inanmadığım rıza çalımbay bile eline iyi bir kadro aldıp bu sistemle sahaya sürdüğünde sivasspor ile ligde zirve yarışında yer alabiliyor. bence güvenli, basit bir sistemdir. dediğim gibi yaygın bir sistem olduğundan tıpkı 4-4-2 gibi hangi oyuncunun ne görev yapacağı bellidir. oyuncular belirli bir kalitenin üzerindeyse ve formdalarsa, rakiplerini kendilerine ekstra bir plan yapmadığı ya da kendilerinden daha kaliteli olmadığı sürece bu formasyon bence sonuç verir.

    bu bağlamda hocanın yenilik arayışına, ısrarla top rakipteyken 4-1-4-1, top bizdeyken 4-3-3(yani hayali bu da olmuyor işte) denemesine saygı duyuyorum. ancak 2 senedir bir arpa boyu yol alamıyorsak günü kurtarmak adına bu limana demir atabiliriz bence. 4-4-2 de olur, o formasyon için de bu formasyon için söylediklerim geçerli ama bu daha güvenli bir liman ve bizim gibi kırılgan bir takım için şu an en iyi sistem daha güvenli olan 4 2 3 1 bence.

    geri dörtlü zaten standart, beklerin yapacağı bindirmeler standart bir bek kadar. fazlasını yaparlarsa artıya geçersin, azını yaparlarsa sistem çok aksamaz.

    defans önüne iki oyuncu koyacağından geriden top çıkarma konusunda ciddi sıkıntı yaşayan galatasaray'da stoperlerin beklerle birlikte 4 pas alternatifi olacak böylece. orta üçlüyü de hücumcu değil pas alıp verebilen isimlerdne kurup geriden top çıkaramama meselesine böyle de bir çözüm üretmek mümkün. benim kafamdaki kadro;

    -----------------bunu artık yazmıyorum----------------

    mariano-------luyindama----marcao--------nagatomo

    -----------------seri-----------nzonzi-------------------

    adem----------------lemina-----------------belhanda

    ----------------------falcao----------------------------

    oyuncuların form durumuna göre elbette herkes değişebilir ama motive olmuş bir belhanda, adem ile beraber bekini her zaman kovalar ve savunma zafiyeti yaşamazsın. adem de hırsıyla, mücadelesiyle 2. bir forvet gibi falcao'nun yanına girer hücumdayken ve olası bir kısırlığa bir nebze de olsa çözüm sunabilir. seri yerine ömer bayram da olabilir ancak sözlükte pek beğenilmese de ben seri'nin gayet iyi mücadele ettiğini, çok koştuğunu ve asıl sorunun pas atacak adam bulamaması olduğunu düşünüyorum. topla mesafe kat eden değil, topu koşturan bir adam ama topun koşması için boşta oyuncular olması lazım tabii. yine de seri yerine ömer de olabilir. ben bu formasyonla en azından rakibe daha az pozisyon verileceğini düşünüyorum. çünkü her ne kadar 6 kasım 2019 real madrid maçına kadar yediğimiz gol sayısı az olsa da galatasaray inanılmaz fazla ve kolay pozisyon veren bir takım. bu sene oynadığı 4 şampiyonlar ligi maçında ne yazık ki kalesinde 70'ten fazla şut gördü galatasaray.

    bu oyun benim için güvenli liman ve galatasaray kadro kalitesiyle bu güvenli ama basit formasyonda türkiye'deki rakiplerine üstünlük kurabilir.
  • 144
    deli gibi savunduğum diziliştir. sezona bu dizilişle başlasak bu kadar geri düşmezdik, çoğunlukla 4–1–4–1 oynadık ve resmen çuvalladık. tek sebep bu değil tabiiki. forma adaletinin olmaması, rekor sayıda sakatlıklar, hocamızın artık illallah dedirten inat ve takıntıları, beklerin yaşlı olması, kanatların forveti beslememesi, 10 numaramızın olmaması, duran top fakiri olmamız.....
    kayseri maçını bulan seyretsin, ilk yarı 4–1–4–1 oynadık. sonuç kabız bir futbol. ikinci yarı bir 4–2–3–1'e döndük. takım resmen zincirlerinden kurtulmuş gibiydi.
  • 145
    tuzla rövanşı* ve antalya maçından* sonra altay maçında da* kullandığımız diziliş.

    bu şekilde dizilince hem forvet arkasındaki oyuncu sürekli ceza sahasında olduğu için rakip stoperler sadece falcao'yla değil o oyuncuyla da ilgilenmek zorunda kalıyor hem de orta sahada lemina ve seri yan yana uyumlu bir ikili oluyor. belhanda satılabilirse taylan yerine forvet arkası oynayacak birini alıp bu şekilde devam etmemiz gerek. ya da sezon sonu mert hakan gelene kadar orada taylan, emre akbaba ve feghouli'yi kullanabiliriz.
  • 149
    http://gss.gs/2840213 15 ocak 2020 çaykur rizespor galatasaray maçında da kullanacağımız diziliş. hoca ilerde çoğalamama sorununa bence doğru teşhisi yapmış. haftalardır taylan'la deneyip verim aldığı ikinci forvet veya 10 numara rolünü bu kez emre akbaba'yla deneyecek.

    emre'nin alanya'da etkili olması sağlayan şey de 10 numara oynayıp ceza sahasında ve çevresinde yaptıklarıydı. bizim bir ön liberolu iki iç oyunculu sistemimize uyum sağlayamamıştı.

    ben avrupa'da başarı için 4-3-3 dizilişiyle bir takım kurup bu sezon* sivas'ın ligde oynadığı gibi daha direkt bir şekilde oynamamız gerektiğine inanırdım ancak artık öyle bir beklentim yok. o yüzde ligde en fazla iş yapan diziliş olan 4-2-3-1 e dönmemi bizim için iyi oldu.
  • 150
    fatih hocanın bozmadan ısrar etmesi gereken sistemdir. zira seri ve lemina'dan efektif olarak faydalanmamın tek yolu budur.

    her iki oyuncu da 6 veya 8 numara oynayabiliyorlar lakin bu iki oyuncudan tüm yönleriyle faydalanmak istiyorsanız yapılacak en doğru hamle bunları merkezde ikili orta saha tandemi olarak kullanmak (geçmişteki melo - selçuk gibi)

    ileri üçlünün sağında feghouli veya jesse, solda henry 10 numarada emre veya taylan'dan oluşan bir ekip önlerinde bu üçlüye eşlik edecek bir falcao. iyi bir 11 olur bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın