• 27
    iki sıkıcı takımın oynadığı maçtır.maçı ısrarla izledim ama cok sıkıldım.ne bir gol pozisyonu ,ne bir hareket. resmen 22 tane adamın mahalle maçı yapması gibi birşeydi.bu maçtan birbuçuk saat önce real madrid-zenit maçını izleyenler bana hak verecektir.hücum futbolu ,takım oyunu,yıldız futbolcular,iyi paslar,futbolun show yönü, herşeyi izledik.fenerbahçe maçında sadece takımların top kaybını izledik.ayrıca aragones gitmesin. en azından galatasaray maçına kadar kalsın.3 puan cepte.
  • 29
    son yıllardaki en kötü oyununu oynayan fenerbahcenin kagıt üstünde gruptaki en kolay maçı idi.porto'yu 4 leyen arsenal ile 2 maç üstüste oynamalarının ardından grupta 3.lük hedefleri başlar.belki ozaman seyircileri de maça gelir(!)nitekim bugün seyircisiz maç cezası aldıkları için berabere kaldılar.

    her neyse dinamo kiev 1 puanla yetinmek istemeyip adam gibi çıksa çok rahat 3 puan da alabilirdi yazık oldu.
  • 30
    yok uluslararası yasalar gereği, yok biss şifreleri kepazeliği eşliğinde başlayan aynı çapsızlıkta devam eden ve biten bir maç.
    tamam, detaylı olarak uydu yayını teknolojisini bilmiyorum ama mars'a gidilen şu zamanda şu şifre saçmalığını çözebilecek gelişme olmadığına kimse inandıramaz beni. zamanında digital yayın, cillop gibi görüntü kalitesi süslemeleriyle çanak antenleri soktular hayatımıza şimdi çanak anteni komple sokmamızı istiyorlar!!! daha neler geçiyor içimden ama anladın sen beni sözlük :)
    not: alternatifsizlik içinde azeri kanaldan izledim maçı tek keyifli tarafı oydu zaten zira bizim kanallarda yapılan yorumlardan çok daha objektif görüşler dile getirdi spiker ve yanındaki zat-ı muhterem(arada saçmaladılar ama biz ne ilker yasin'ler gördük)
    edit: her türlü şifre saçmalığını denedim( herkes gibi)
  • 35
    tanım1: maldonado gibi bir oyuncunun fenerbahçe'de nasıl forma giydiğini anlayamadığım karşılaşma.
    tanım2: fenerbahçe'nin oynadığı futbolda maldonado gibi bir oyuncunun büyük etkisi olduğunu anladığım karşılaşma.
    tanım3: maldonado'dan kat kat üstün bir çok futbolcunun turkcell super liginde top koşturduğunu fenerbahçe yönetiminin nasıl görmediğini hayretler içerisinde izlediğim karşılaşma.

    fena halde takılı kaldım bu adama ben.
    yazık be valla yazık, bu gibi adamlara verilen paralara yazık.. milli servet çarçur ediliyor resmen.

    anadolu'nun bir çok güzide kulübünde nice genç yetenekler varken bu tarz futbolcuların milyon dolarlarla büyük istanbul kulüplerine alınması gerçekten türk futbolunun geleceği açısından iç karartıcı.

    dikine pas yapamayan, topun ayağına gelmemesi için sürekli olarak toptan uzak ölü bölgelere kaçan, top ayağına geldiğinde ise en yakındaki (muhtelemen yatay paslarla) oyuncuya veren bir adam izliyorum ben. adam diyorum çünkü sahada varlığı ile yokluğu belli olmayan bir futbolcu. iddia ediyorum ki fenerbahçe'de oynayan en kabiliyetsiz, en sıradan oyuncu. hatta daha da abartıp turkiye birinci ligine gelmiş en vasat oyuncu diyebilirim.

    bir oyuncu kabiliyetsiz olabilir. ama futbolcu olmanın birinci kuralı en azından futbolu sevmektir. biraz hırsa sahip olmaktır. maldonado ise resmen sahtekar futbolcu. topun gelmeyeceği ölü bölgelere hareket ederek hem harekli görünüyor hem de oynadığı takıma sıfır fayda sağlıyor. allah bizi bu tip oyuncuları galatasarayımızda görmekten korusun.*

    fenerbahçe'ye gelecek olursak...

    geçen sene biraz da şansın yardımıyla gelen şampiyonlar ligi çeyrek finali bu seneye girişte o kadar abartıldı ki ellerinden giden oyuncuların değerini anlayamayacak kadar zafer sarhoşuydu herkes. yönetiminden taraftarına kadar.

    hatta yaptıkları transferler ile ligin en iyi kadrosuna sahip olduklarını bile iddia edeneler oldu. kendisine bile hayrı olmayan emre*, hala ispanya liginde nasıl gol kralı olduğunu çözemediğim guiza, bir kaç genç oyuncu ve aragones...

    geçen seneden başlayan ve halen ligin en fazla sakat oyuncu kadrosuna sahip galatasarayımızda öyle rotasyonlar, öyle işbölümü izledik ve izlmeye de devam ediyoruz ki -misal defansın sağında oynamayan bir ben bir de bu mesajı okuyan sen kaldık- kadronun yarısı sakat bile olsa sistem bir şekilde devam ediyor.

    fakat en iyi kadroya sahip olduğu iddia edilen fenerbahçe'de bir deivid de souza, bir gökçek vederson olmadığında durum ortada. hele hele alex'in oynamadığını hayal edemiyorum. inşallah ligin 10. haftasında alex bari oynar da yaşatacağımız hezimete şahitlik eder.*

    fenerbahçe'nin, bu kadro ve futbolla bu gruptan daha fazla puan alamayacağı gerçeği ile sizlere veda ederken herkese mutlu bayramlar diler, "ait olduğunuz lige hoşgeldiniz çocuklar" pankartını ilk lig maçında fenerbahçe tribünlerinde görmeyi temenni ederim.*

    edit büdüt: imlâ
  • 38
    kiev in sahaya 1 puan için çıktığı apaçık ortadaydı. hücumda buldukları pozisyonlarda bukadar laubali davranmasalar 2 gol rahatlıkla bulabilirlerdi. fenerbahçe de ise aragones nasıl bir taktiksel zekayla sahya çıktıysa 2 dmc ( maldonado, selçuk) 1 mc (emre) 1 amr (kazim) 1amc(alex) gibi bir ortasaha kurmuştur.

    1- bu takımın sol kanadı nerde?
    2- rakip savunma oynuyor sen niye kendi sahanda 2 önlibero oynuyorsun?
    3- hadi 2 önlibero oynuyorsun emre nin işi ne? onun yerine uğur u oynat.
    4- savunma oynayan bi takımın karşısınada kanatsız çıkmak nasıl bir tecrübe vesikasıdır?

    dünkü maçta kiev in 3 puanı alamamasının sebebi çok laubali oynamaları fenerbahçe nin galip gelememesinin tek sebebide aragones dir. aurelio gitmiş, semih, deivid sakatmış hiç biri değil. tek sorunlu aragones sebebine inecek olursakta aziz yıldırımdır.

    ha bunlar beni çok mu gerdi? banane çokta umrumdaydı maksat muhabbet.
App Store'dan indirin Google Play'den alın