• 56
    siyasetin futbola her anlamda bulaşmasının önünü açmış kara gün.

    fetönüz de hükümetiniz de yerin dibine batsın. ortada şike olmasına rağmen sırf savcılar ilerde 17-25 aralık'ı yaptı diye davayı düşürenlerin de o savcıları zamanında oralara getirenlerin de yatacak yerleri yok.

    yaşasın alnı ak başı dik pir-ü pak galatasaray camiası.
    yaşasın fikri hür vicdanı hür galatasaray taraftarı.
  • 60
    türk futbolunun en kara günü. güzel bir yaz sabahıydı, teyzemler bize yatıya gelmişti ve fanatik fenerbahçeli eniştemde evdeydi. hayat o zamanlar daha kolaydı ve ben bunun farkında değildim ama mesele bu değil. yataktan kalktım ve babamla diyaloğum şu şekilde;

    babam: oğlum, aziz, emenike kim varsa göz altına almışlar.
    ben: nasıl yani ? baba nereden duydun ?
    babam: radyodan dinledim.
    ben: baba yıl 2011 ne radyosu ?
    babam: at yarışı programı vardı lan haber geçtiler işte.

    sonrasında ntv spor'u açtım ve türk futbolunun asla eskisi gibi olmayacağını bilmeden göz altı görüntülerini izledim. yapılmış şikenin ört bas edilme sürecinin başladığı gündür.
  • 63
    türk futbolunun pisliklerinden arındığı; şikeye, şaibeye, teşvik ve sahtekarlığa kimsenin cesaret edemeyeceği bir sürecin başlangıcı olacağı umuduyla başlayan fakat topyekün türk sporunun köküne, temeline dinamit konulmasıyla sonuçlanan olaylar silsilesinin başladığı gündür.

    bu sürecin zanlılarından ikisi, art arda bir kaç dönem (2012-günümüz) türk futbolunu resmen ve fiilen yönetmiş ve yönetmeye devam etmektedir.

    dava tapelerinin kendisine ait olduğunu kabul eden, şike yaptıysa bağlı olduğu kurum için yaptığını haykıran ve 6 yıl 3 ay ceza alan şahıs, içeriye girip çıktıktan sonra 6 yıl daha kulüp başkanlığı yapmıştır.

    basketbolda, final serisi hakemleriyle yaptığı ahlaksız telefon konuşmaları çarşaf çarşaf önümüze serilen yönetici, ceza bile almamış ve yıllar sonra kulüp 2. başkanlığına getirilmiş, görevine de devam etmektedir.

    futbolcunun doğrudan kendisinin itiraf ettiği at şikesine karışan yönetici, içeriye girip çıkmış, yıllar sonra yeniden, şikeye bulaştırdığı kulübün yöneticisi olmuştur ve görevine devam etmektedir.

    at şikesine bulaşan teknik direktör, içeriye girip çıktıktan sonra ülke milli takımında yardımcı antrenörlük yapmıştır.

    şikeye dibine kadar batan, gittiği her kulübü bu davanın ortağı eden başka bir teknik direktör, defalarca türk ve katar kulüplerinin başına getirilmiştir.

    normal şartlarda bir daha yeşil zemine ayak dahi basmaması gereken topçular, hiçbir şey olmamış gibi futbol oynamaya devam etmiş, bu işten ekmek yemiştir ve halen yemektedir.

    vs. vs.

    kısacası, suçluların mağdur ve haklı, mağdurların ezik ve haksız olduğu bir garip düzen ortaya çıkmıştır bu günün sonrasında.
  • 64
    o günden bu yana kendi taraftarını embesil yerine koyan takımın yaptığı şikenin resmiyete büründüğü tarihtir.

    şike ve teşvik, delilleriyle birlikte ortaya çıkarılmıştır. hiçbir yöneticisi şike yapmadık dememiştir. teknik direktörü aykut kocaman "trafikte radara yakalandık." minvalinde konuşarak itiraf etmiş ancak sonra kıvırmıştır.

    mahkeme bunları teker teker içeri atarken "tff kararlarını etkilemez!" çığırtkanlığı yapıp feneri küme düşürmemeye yırtındılar. daha sonra fetö kumpası deyip olayı örterlerken mahkemeyle "deliller gerçek ama usulsüz toplanmıştır" denilerek önceden yargıtayın onayladığı kararlar bozulmuş yeniden yargılanmaya başlamışlardır ve bu sefer öncekinin aksine "mahkeme şike yapmadığını söyledi aklandık, dava sonuçlansın bekliyoruz tazminat davaları açacağız" triplerine girip tff'yi sözüm ona etkilemeyecek olan mahkeme kararlarına sarıldılar. komedi.

    şikeci fenerbahçe cezalandırılmadı! ama tribünlerde "şikeci" diyen taraftarların cezalandırılması için kurallar getirdiler.

    o günden bu yana bir dedikleri bir birini tutmadı. kıvıra kıvıra dansöze döndüler. en sonunda kişilerin yaptıkları, kulübü bağlamaza getirdiler işi.

    biliyorsunuz ki beşiktaşın fazladan şampiyonluğu var. bunun nedeni neydi? "profesyonel lig başlamadan önceki sezonda şampiyon olarak ülkeyi temsil etmek." trabzonspor bu süreç sonunda uefaya göre türkiye şampiyonu ünvanıyla şampiyonlar liginde oynadı. ama tff beşiktaş için saydığı şampiyonluğu trabzonspor'a vermedi. kupa fenerbahçenin müzesinde!

    devamında gelen sezonda, fenerbahçeleri için, oyun oynanırken kural değiştirip playoff'u yumurtlamalarından bahsetmiyorum bile.
  • 65
    son günlerin moda cümlesi ''hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu'' cümlesinin cuk oturduğu olayların başlangıç tarihi. 8 yıl geride kalmış, bir gram ilerlenemedi, bütün taraflar bence kendi adlarına haklı olarak mağdur olduğunu düşünüyor. olayları öyle çorba haline getirdi ki karar mercileri, kimse çıkamıyor işin içinden. bir galatasaraylı olarak yorumum şikenin yapıldığı ama bu operasyonun siyasi olduğu yönünde. yani hasıraltı edilebilirdi ülkemizdeki çoğu şey gibi ama ne hesaplar döndüyse, bu iş ülke futboluna ve malum yöneticilere bela edildi.

    fenerbahçe haklı olarak diyor ki, kardeşim bana ceza vermedin, kupamı almadın, ligden düşürmedin, malum savcılar fetöcü çıktı, adamlarımız hapisten çıkarıldı, boş yere bizi şampiyonlar liginden ettiniz, imajımı zedelediniz, ciddi maddi kayıplara yol açtınız, kadromuzu dağıttırdınız. ayrıca sıfır şaibe muhabbeti var ise, trabzonspor hakkında da o sezon şike iddiaları vardı birkaç maçta, federasyon bunu yoksayıp trabzon'u yollayabildi avrupaya. trabzonlu da diyor ki, kardeşim tapeler ortada, aziz yıldırım'ın dedikleri ortada, federasyon fenerbahçe'ye güvenemedi ve avrupa'ya yollayamadı, yerine beni yolladı. o zaman kupamı da verin, beni şampiyon sayın. resmen çocuk avutur gibi ne şiş yansın ne kebap dendi, sonra da bütün bu işlerde görevde olan federasyon da dağıtıldı, baştan sona komedi.

    bu geçen 8 yılın sonunda, iki tarafa da zerre sempatim ve desteğim de yok tabi ki. fenerbahçe taraftarı, o sezon takımının peşinden koşmuş, bizim takımımızı sevdiğimiz gibi sevmiş, ki cidden iyi de bir takımları vardı, ve bir sabah uyanıp, 2 ay önce kutladığı şampiyonluğun şike olduğunu öğreniyor. ben burada empati yapabilirim, o futbolcular ve taraftar olayın mağdurudur, emekleri boşa çıkarılmıştır. lakin boşa çıkaran kişi aziz yıldırım'dır ve bu grup bunu ayırt edemeyip saçma salak bir tavra bürünmüştür. aziz yıldırım maskesini taktıkları gün de ülkenin geri kalanından desteği geri dönülemez şekilde kaybetmiştir. trabzonsporlulara zaten diyecek lafımız yok, bize karşı takındıkları düşmanca tavır ortada. bu sebeple beter olsunlar, hakettiklerini yaşamaya devam etsinler...
  • 66
    birileri bu sene rize'de aldığımız galibiyetten "türk futbolunun kara günü" diye bahsetmişti ya, işte türk futbolunun asıl kara günü, rize'de kazandığımız tertemiz galibiyetimize dil uzatma cüretini gösterenlerin pisliklerinin ortaya çıktığı 3 temmuz 2011'dir.

    adamlar tüm suçu kalleş bir terör örgütüne atıp işin içinden sıyrıldılar. hiç kimse de "kardeş, sen bu örgütün elemanlarıyla maç yaptın ama" diye sormadı. aynı şekilde bunları yeniden yargılatıp beraat ettiren savcıların da yine bu kalleş örgütün mensubu olduğu hasır altı edildi. şimdi de kalkmışlar bize; başarılarımızı bu malum örgütün "himmetlerine" borçlu olduğumuzu söyleyip iftira atıyorlar ve kendilerini bu malum örgüte karşı zafer(!) kazanan, atatürk ilkelerinin ve türkiye cumhuriyeti'nin gerçek temsilcisi olarak görüyorlar. tek kelimeyle komedi.

    3 temmuz 2011'in üzerinden 8 sene geçti. biz değil 8 sene, 88 sene dahi geçse bu skandalın nasıl örtbas edildiğini unutmayacağız, unutturmayacağız.
  • 69
    ortaya dökülen bir sürü rezilliğin fetöye bağlandığı soruşturma. bir kişi bile sormuyor: hadi 3 temmuzu fetö yaptı, bu iddiaların yalan olduğunu mu gösterir? bu kadar ses kaydı ve belgenin tamamı sahte mi? şike tapelerindeki sesler, konuşmalar ve görüntüler de mi yalan? yarın bir gün pkk bir ses kaydı yayınlasa ve bu ses kaydı galatasarayın şike yaptığını gösterse ne diyeceksiniz "bunu pkk yayınladı, demek ki yalan" mı diyeceksiniz? siz birsoruşturmayı yapana göremi yoksa delillerine göre mi değerlendiriyorsunuz?
  • 70
    bir an için herkesin yaptığı gibi siyasi gelişmeleri doğru kabul ederek bir argüman ortaya koymak istiyorum.

    devlet tarafından terör örgütü olarak ilan edilen ve adına fetö denilen oluşum tarafından fenerbahçe'ye kumpas kurulduğu iddia edilen şike soruşturmasının tarihi.

    dönemin başbakanının fettulah gülen'e "bu hasret bitsin, dön" dediği tarih ise haziran 2012. siyasi erk tarafından fetö'nün terör örgütü olarak kabul edilmesinin tarihi 15 temmuz 2016.

    fetö soruşturmalarının fetö mensubu insanları belirlemek için belirlediği yol, 17-25 aralık 2013 tarihinden sonra bu oluşuma hala destek veriyor olmak.

    şimdi bu tarihleri göz önünde bulundurarak ve sürecin de doğru kabul edildiğini varsayarak bu tarihte yapılan şike soruşturması nasıl fetö kumpası olabiliyor? işimize gelince devletlüm diyor ve 17-25'i esas kabul ediyoruz. kabul etmesen daha evvelden ne vukuatlar çıkacak ortaya çünkü. e peki işimize gelmeyince neden 2011'de olmuş bir olayı fetö kumpası olarak değerlendiriyoruz?

    geçenlerde fenerbahçe resmi twitter hesabı bütün şampiyonluklarında yer alan oyuncuları paylaşabildiklerini ilan etti.
    https://twitter.com/.../1216970702470860800

    burada amaç, bizim hakan şükür gibi isimleri şampiyonluk fotoğraflarında veya eski yayınlarda sansürlememizden kaynaklı olarak fetö bağlantısı damgası vurmak. madem devletin her dediğini esas kabul ediyoruz hakan şükür kaç yıllarında gs'de oynadı? fetönün terör örgütü olarak ilanından epey önce. tıpkı fenerbahçenin şike soruşturması sezonu gibi. siz buna rağmen "alnınızın akıyla" 2011 şampiyonluğunuzu resmi hesaplarınızda paylaşabiliyorsunuz ama.

    peki fetö devletin resmi tarih olarak belirlediği 2013 yılından çok daha evvel faaliyette ise emre belözoğlu gibi oyuncuları nasıl gururla paylaşabiliyorsunuz? yine işimize gelince devletlüm gelmeyince fetö kumpası...

    hoş galatasaray hakan şükür konusunda 25 mart 2017 galatasaray mali genel kurul toplantısında *fikri hür vicdanı hür bir duruş sergileyerek ihraç kararı vermemişti. daha sonra ne tip mahalle baskılarıyla karşılaşıldığı da ortadadır. "fetösaray"lar havada uçuştu.
    http://beyazgazete.com/...ray-dedi-458800.html

    yani hakan şükür* 2000'li yıllarda galatasaray'da oynar iken devlete ve dolayısıyla yargıya göre bir terör örgütü mensupluğuna haiz değildi. buna rağmen türlü mahalle baskıları ve otosansür merakı nedeniyle bütün gs geçmişinden silme politikası izlendi diye sizin şike soruşturmalı şampiyonluğunuz "apak" bizim hakan'lı şampiyonluklarımız "sorunlu" olmuş olmuyor.

    aristo mantığından yoksun hezeyanlarınızla kafa bulandıracağınıza geçmişinizle yüzleşmeyi öğrenin, derim ben.
  • 74
    türk futbolu için ülkeden şikeyi/teşviği temzilemek için büyük fırsat olan bir gündü; ancak bunun yerine şikeyi yapanlar ülkemizde kollanıp üzerine bazı şike eylemleri yeni kanun düzenlemeleriyle yasallaştırıldı. sırf fb küme düşürülmesin diye ne taklalar atıldı be. sonra halı sahada maç yaptıkları fetöcüler darbe girişiminde bulununca bunu fırsat bilenler hükümetin taktiğini uyguladı ve başkalarını, kendi iç içe oldukları parallellerle birlikte olmakla suçlayıp vatan millet sakarya deyip sıyrıldı.

    en sonda ne mi oldu? yargıtay'da onaylanan cezaları "fetö'ye karşı savaş" sloganıyla yeniden yargılanması sonrası "deliller usulüne uygun toplanmamıştır." denilerek iptal edildi ve serbest kaldılar. oysa bu delillerin içerisindekileri kabul etmişlerdi. şikeyi yaptıkları kesindi; ancak yasalar gereği dinleme/takip delilleri yasalara uygun yapılmalıydı. bu yüzden serbest kaldılar. ancak uefa ve cas şikeyi yapanlar tarafından da kabul edilen deliller için "usulüne uygun toplanmamıştır." demedi. demezdi. çünkü onlar içeriğe bakardı ve şike yapmışlardı.

    sonuç ise bizim için büyük bir utanç oldu. koskoca juventus bile şike/teşvik meselesi yüzünden küme düşürülmüşken ülkemizdeki kulüplere ödül vermedikleri kaldı. şike yapanlar ülkemizde yüz bulup bir de tazminat kovalayacaklar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın