• 118
    "3 temmuz olmasaydı fenerbahçe barcelona, real madrid, manchester united ayarında bir kulüp olacaktı" safsatasını 3 temmuz skandalı patlak verdikten çok kısa bir süre sonra altan tanrıkulu ortaya atmıştı. yaklaşık 3 sene kadar bu safsataya fenerbahçeliler nezdinde bile itibar eden pek olmadı. fenerbahçe son şampiyonluğunu 2014'de yaşayıp uzun yıllar boyunca lig birinciliğini elde edemeyince, fenerbahçelilerin etrafında toplandıkları iki yalandan biri de bu oldu. diğer yalan da hepimizin malumu olan "federasyon 1923 yılında kurulduğuna göre federasyonun düzenlediği her turnuva ulusal nitelik taşır. 1923-1959 arası yıllarda birinci olduğumuz şampiyonalar da şampiyonluk ve yıldız hesaplamasına eklensin. biz toplamda 28 kere birinci olduk" yalanı.

    fenerbahçe'nin "3 temmuz sonrası uçacaktık" tezini 3 temmuz'un öncesine ve sonrasına bakarak iki ayrı dönem bazında da çürütmek mümkün ve çok kolay. fenerbahçe 2010-2011 sezonunda trabzonspor ile aynı puanı (82) topladı ve ikili averajdaki trabzonspor'a karşı üstünlüğüyle birinci oldu. fenerbahçe sezonun ilk yarısında 33, ikinci yarısında 49 puan topladı ve toplamda 82 yaptı. trabzonspor ise sezonun ilk yarısında 42, ikinci yarısında 40 puan topladı ve ligin bitiminde puanı 82 oldu. fenerbahçe'nin şampiyonluğunu ilan ettiği 22 mayıs 2011 günü ilerleyen yıllara dair dominasyon oluşturma şansı ne kadar var ise, trabzonspor'un da aynı oranda şansı vardı. ayrıca fenerbahçeliler "avrupa çapında 5 tane üst düzey oyuncu ile anlaşılmıştı" şeklinde bir iddiada da bulunuyorlar 2011 yazına dair ama "bu futbolcular kimlerdi?" diye sorulduğunda bir cevap veremiyorlar. 3 temmuz sabahından bir gece önce, yani 2 temmuz 2011 akşamı itibarıyla fenerbahçe'nin bitirmiş olduğu transferler hacettepe'den orhan şam ve karabükspor'dan emmanuel emenike'den ibaretti. galatasaray'da ise başkanlığa ünal aysal seçilmiş, teknik direktörlüğe fatih terim getirilmiş, kulübün üzerindeki ölü toprağı atılmış; fenerbahçe'nin 2010-2011 sezonundaki rakibinden selçuk inan ve ceyhun gülselam, atletico madrid'den ujfalusi, bolton'dan johan elmander transfer edilmişti. lazio'dan fernando muslera ve juventus'tan felipe melo transferlerinin de eli kulağındaydı. hafızama ve objektif değerler taşıdığıma güvenen biri olarak etrafımda bulunan aklı selim fenerbahçelilere "3 temmuz" konusunu açtıklarında yönelttiğim soru hep şu olmuştur: "2 temmuz 2011 akşamı 2011-2012 sezonunun şampiyonluk favorisi kimdi?". bu sorunun cevabı, 3 temmuz öncesi fenerbahçe'nin 2011-2012 sezonu (ve ilerleyen yıllar) için ulusal veya uluslararası düzeyde ne vadettiğini net olarak gösterecektir.

    3 temmuz'dan sonrasına gelelim. fenerbahçeliler açısından kabul edilmesi çok zor ama fenerbahçe'nin temmuz 2011 ile ağustos 2014 arası üç senelik dönemi gayet başarılı bir sportif periyottur. bu üç yılda 1 lig şampiyonluğu, 2 türkiye kupası, 1 türkiye süper kupası kazandı fenerbahçe. ayrıca 2012-2013 sezonunda uefa avrupa liginde yarı final oynama başarısı yakaladılar ve finali de kılpayı kaçırdılar. benfica'yı elemek üzerelerdi. fenerbahçe gibi avrupa'da kendisine bir misyon koymamış ve bu konuya dair bir vizyonu da olmayan bir kulüp için bu da muazzam bir başarıdır. 3 temmuz 2011'in etkilerinin, sonuçlarının son derece sıcak yaşandığı bir 3 senelik periyotta bu başarıları yakalayan bir kulübün "3 temmuz bizim üstümüzden buldozer gibi geçti" demek gibi bir hakkı yok. fenerbahçe'nin problemi/sorunu 2011 ile 2014 arası yıllarda değil ki. onların sorunu ve başarısızlığı 2014-2023 arası dönemde. 2014 ağustos'unda galatasaray'a karşı süper kupa'yı kazanmış bir fenerbahçe var ama onlar açısından sonrası yok. ağustos 2014 sonrası başarısızlığın 3 temmuz 2011 ile ne gibi bir bağlantısı olabilir? görüldüğü gibi yok da zaten. 3 temmuz'dan bir gece önce de fenerbahçelilere ilerleyen yıllara dair büyük hayaller kurduran bir fenerbahçe yoktu; 3 temmuz'dan sonra da fenerbahçelilere "yıkıldık, mahvolduk" dedirten bir durum ortada yoktu. hatta 3 temmuz'dan sonraki 3 yıl, 3 temmuz'dan önceki 3 yıla oranla çok daha iyiydi. fenerbahçenin bir temmuz 2008 - temmuz 2011 arası dönemine bakalım; bir de temmuz 2011 - ağustos 2014 arası dönemine bakalım. hangisi daha tercih edilebilir bir dönem? elbette ki 2011-2014 arası, çok daha fazla ulusal ve uluslararası başarı var çünkü. ama fenerbahçelilerin tezleri 3 temmuz sonrası sürece dair bambaşka şeyler söylemekte. ve bu söylenenlerin hiçbirinin gerçeklerle örtüştüğü, uyuştuğu yok. hepsi safsata.
  • 93
    bugünden sonra fenerbahçe'nin önü kesildi eğer kesilmeseydi rakipleriyle arasını açacaktı saftsatası var ya ben buna çok gülüyorum ya. neye göre hangi veriye göre farkı açacaktı acaba? hayır yaşımız tutmasa internet var internet olmasa yedirecekler.
    2008'de şampiyonlar liginde çeyrek final yaptığın takım şampiyon olamamış,
    2009'da hocanı değiştirdin kendi ayağına kendin sıktın 4. oldun.
    2010'da gittin anadolu'dan şampiyon çıkarttın.
    2011'de de averaj ile şampiyon oldun kaldı ki rakibin de trabzonspor'du.

    bu nasıl dominasyon ya?

    bir de kadro bozuldu maddi olarak düştük olayı yok mu :d 2012 ocak'ta fransa liginin gol makinasına 9 milyon euro para verdin

    neyse uefa nezninde tescillenmiş. https://www.uefa.com/...-the-game/integrity/
  • 121
    3 temmuz'u hayali belgelere dayanan bir operasyon olarak gören fenerbahçelilerin çoğu o dönem siyasilerle ilgili yayınlanan tapelere inanıyor.

    3 temmuzdaki belgeler yalansa, 17-25 ile ilgili tapeler de montaj o halde?

    neden ikisini aynı anda söyleyemiyorsunuz? cumhuriyetçiliğinizle fenerbahçeliliğiniz mi çelişiyor?

    not: her ikisinin de doğru olduğuna inanan fikri hür vicdanı hür bir galatasaray tutkunu.
  • 120
    bu tarihte fenerbahçe’nin önünün kesildiği iddiası doğrudur. o dönem başkan aziz yıldırımdı. kulüpte savcılar, hakimler, diplomatlar, paşalar cirit atıyodu. 3 temmuz 2011 bugüne kadar yapılmış en nokta operasyondu ama onu da sulandırdılar.

    bu fenerbahçe’nin önünün kesildiği ilk operasyondu. yoksa işi yukarıdakiler ile götürüyolardı. daha sonra 15 temmuz oldu, fenerbahçe çöküşe geçti.

    15 temmuz darbesinde fetöcüler devleti ele geçirseydi, bugün genel kurullarına dev fotoğrafını ilk asacak kulüp de bunlardı.

    bilmem anlatabildim mi?
  • 98
    yine birileri tarafından beyin felci geçirtecek bir güne hazır olun.
    (bkz: son kale); yersen.
    zaten sürülen o tarlalar da kale sınırları içinde kaldığı için sorun olmuyor.
    düşünün, hırsız evi soyarken yakalanıyor, konu edilen şey yakalanma şekli, kimse de demiyor ki "e adam hırsız ama"...
    velhasıl insanda ar damarı çatlamaya görsün.
    bir şekilde herşeyi olabildiğin ama hiçbir şekilde rezil olmadığın ülke için çok normal bu durumlar...
  • 94
    adamın biri bara girer ve kendisine bir içki söyler.
    barmen bir robottur.
    adama mükemmel hazırlanmış bir kokteyli çabucak servis yaparken sorar:
    ıq'un kaç?
    adam 150' diye cevaplar..
    robot adamın ıq seviyesine göre sohbete baslar, uzun uzun, quantum fiziği, küresel ısınma, biyoteknoloji, ekonomi, insanlığın yaradılışı, din üzerine konuşur...

    adam robotun bilgisinden etkilenerek kendi kendine 'bu gerçekten inanılmaz' diye düşünür ve robotu denemeye karar verir.

    bardan kalkar, tekrar kapıdan girer bara gelir ve yeni bir içki söyler.

    'ıq'un kaç?
    adam 100 civarı' diye cevaplar.
    robot bu kez uzun uzun sohbete baslar ama bu kez futbol, borsa,
    arabalar, kadınlar, hakkında sohbet açar.

    çok etkilenen adam robotu bir kez daha test etmeye karar verir ve tekrar kalkar.

    yeni bir müşteri gibi bara yaklaşır bir içki daha söyler.

    robot çabucak servis yaparken sorar:
    'ıq'un kaç?
    adam hımm, sanırım 15 civarı' der.

    bunun üzerine robot,
    adama son derece yavaş bir biçimde ve anlayacak şekilde konuşmaya başlar:

    '3 temmuz da 15 temmuz da fetönün oyunudur yiğenim'

    fıkrayı ekşide gördüm, sonunu uyarlayıp yazdım. emeğe saygı gösterelim.
  • 74
    türk futbolu için ülkeden şikeyi/teşviği temzilemek için büyük fırsat olan bir gündü; ancak bunun yerine şikeyi yapanlar ülkemizde kollanıp üzerine bazı şike eylemleri yeni kanun düzenlemeleriyle yasallaştırıldı. sırf fb küme düşürülmesin diye ne taklalar atıldı be. sonra halı sahada maç yaptıkları fetöcüler darbe girişiminde bulununca bunu fırsat bilenler hükümetin taktiğini uyguladı ve başkalarını, kendi iç içe oldukları parallellerle birlikte olmakla suçlayıp vatan millet sakarya deyip sıyrıldı.

    en sonda ne mi oldu? yargıtay'da onaylanan cezaları "fetö'ye karşı savaş" sloganıyla yeniden yargılanması sonrası "deliller usulüne uygun toplanmamıştır." denilerek iptal edildi ve serbest kaldılar. oysa bu delillerin içerisindekileri kabul etmişlerdi. şikeyi yaptıkları kesindi; ancak yasalar gereği dinleme/takip delilleri yasalara uygun yapılmalıydı. bu yüzden serbest kaldılar. ancak uefa ve cas şikeyi yapanlar tarafından da kabul edilen deliller için "usulüne uygun toplanmamıştır." demedi. demezdi. çünkü onlar içeriğe bakardı ve şike yapmışlardı.

    sonuç ise bizim için büyük bir utanç oldu. koskoca juventus bile şike/teşvik meselesi yüzünden küme düşürülmüşken ülkemizdeki kulüplere ödül vermedikleri kaldı. şike yapanlar ülkemizde yüz bulup bir de tazminat kovalayacaklar.
  • 88
    fenerbahçelilerin her başarısızlıkta gündeme getirdiği tarih. sürekli bu 3 temmuz sayesinde galatasaray'ın önünün açıldığını, rakipsiz kaldığımızı iddia ediyorlar. oysa işin aslına baktığımızda galatasaray 2011-2012 sezonunda galatasaray 23 milyon euro'ya yeni takım kurarken kendileri zengin iş adamlarının desteği ile sadece moussa sow'a 15 milyon euro verdi. hani fenerbahçe maddi olarak bitmişti ? galatasaray'ın attığı o son twiti (2013 sonrası şampiyonluklar) de buraya bağlayarak kendilerini haklı görüyorlar. yahu siz 2015 yaz ayında bilmem kaç milyon euro harcayarak kadro kurdunuz ama bunun sonunda şampiyonluğu statsız beşiktaş'a kaptırdınız. bu da mı 3 temmuz kaynaklı ? ali koç geldi şampiyonuz dediniz yine tonla transfer yaparak bir sezon 6. diğer sezon 7. bitirdiniz. bu da mı 3 temmuz ? başarısızlığınızı kendinizde aramak yerine böyle dış güçlere bağladığınız sürece daha da beter olacaksınız o yüzden devam edin bu kafa ile.
  • 101
    yavuz hırsız ev sahibi bastırırmış sözünün gerçekliğe dönüştüğü tarih.

    bir de salağa yatmaları yok mu insanın iyice bi gülesi geliyor. elde edilen deliller usülsüz bir şekilde elde edildiği için kabul görmemişken, hayır biz şike yapmadık diyebiliyorlar. bunu demekle kalmıyorlar bir de kulüplerine üye ettikleri şahıslara karşı direnmiş gibi hikaye yazıyorlar. hadi bunu da geçtim hiç yüzleri kızarmadan yaşanan süreç için maddi tazminat kovalıyorlar.

    bir kez daha fenerliye anlatır gibi anlatalım. ortada delillerle sabit bir şekilde şike vardır. kurumların fetö'ye bağlı çalışanları şike süreci yürütülürken usülsüz kayıtlar, takipler sonucu deliller elde etmiştir. deliller gerçek, elde ediliş yöntemi yanlıştır. bu da demektir ki fenerbahçe şikecidir fakat adalet önünde tescillenmemiştir. tabii türkiye cumhuriyeti'nin adaleti tarafından... yoksa uefa'nın resmi sitesinde şikeciler listesinde yerlerini aldılar.
  • 102
    tekrar tekrar belirtmekte fayda var, tarihe not düşelim. 3 temmuz davasında şike için toplanan deliller hukuksuz şekilde toplanmış, yapılan dinlemelerin hukuksuz olduğuna karar verilmiştir. fenerbahçe'nin şike yapmadığına dair bir beraat kararı yoktur.
    özetle;
    fenerbahçe şike yapmıştır, fakat şike yaptığını kanıtlayan deliller usülsüz şekilde elde edilmiştir.
  • 125
    3 temmuz 2011 olmasaydi barcelona, real madrid seviyesinde olacagina inanan fenerliler gercekten var. 32 yasindaki son demlerini yasayan mamadou niang, nereden geldigi bilinmeyen issiar dia, karabuk’ten emenike, eskisehir’den sezer ozturk’lerle falan ne kadar real olacaklarsa *

    (bkz: ama kafamiz nasil guzel)

    sormazlar mi ne ligden dusuruldunuz ne de bir puan veya para cezasina carptirildiniz. 2012-2013’te kuyt’lara, raul meireles’lere, webo’lara tomar tomar para doktunuz. yetmedi bruno alves’ti, diego ribas’ti onlari getirdiniz. sonra yine biz dorduncu yildizi taktiktan sonra cuval cuval paralari nani’ye, van persie’ye, lazar markovic’e ona buna harcadiniz, yetmedi dick*’i tuttunuz. ertesi sene valbuena’siydi, giuliano’suydu, janssen’i yine babayi aldiniz.

    juventus sikeden kume dustu, ibrahimovic dahil bir suru yildiz oyuncusunu kaybetti. toparlanmalari bir sonraki sampiyonluguna kadar 6 sene surdu ve o sezondan itibaren ligi domine ettiler. fenerbahce ise herhangi bir ceza almadi hatta bir gecede 58. madde degisti. yine baskanlari ya cebinden ya da kulubun kasasindan milyonlarca euro harcayip “yildiz”lari getirebildiler.

    sorarim: bunca zaman hicbir yaptirima maruz kalmayip bu kadar transfere ragmen neden real falan olamadiniz?
App Store'dan indirin Google Play'den alın