• 377
    bu iş artık maç çevirmeyi falan geçti. galatasaray futbol takımı gol yediği anda mental olarak bitiyor, hiçbir futbolcu karakter koyamıyor.

    ağırlığı olmayan bir oyun oynuyoruz. hiçbir şeyi tam yapamıyoruz. hücum organizasyonu denen bir şey yok. tüm taraftarlarımıza sabırlar diliyorum. şunu da eklemekte fayda var, sezona başladığımız kadro da bu kadar top oynardı.
  • 382
    7 dakika uzatma verildi. kırmızıdan sonra 17 dakika vardi yani. rakip 10 kişi. birak 3 golü, 1 gol bulmaya bile yaklaşamadık. problem sadece teknik taktik degil, inanılmaz bir formsuzluk da var hem oyuncularda hem fatih hocada. hele linnes, gedson, saracciye inanamıyorum. ayakta duramıyorlar. ryan babeli de tebrik ederim. takimin top oynayan tek oyuncusu. maçın bittiğine de tüm takim mutlu oldu muhtemelen. mac bitsin diye vakit geçiriyorlardi. gerci zaten gelmemisler maça. cok da birsey farketmemistir.
  • 383
    maçın son dakikasında 4. golü yemek için takım halinde elimizden geleni yaptığımız maç. herhalde bu da maçın özetidir.

    bu mağlubiyeti direk hocaya yüklemek zor olur. ama maça başlayan 11'de müdahaleler de maalesef çok kötüydü.

    matematiksel olarak bir şey bitmiş değil. artık rakiplerin hata yapmasını bekleyeceğiz.
    bir günde kral olmadık, 2 günde tahttan inmeyiz.
  • 385
    maç öncesi puan beklentimin olmadığı maçtı. kendimi gün içinde hazırlamıştım mağlubiyete ve sadece kötü zamanlarda konuşan yazarlara. sinirlerimi bozamıyorlar o yüzden.
    maç öncesi 5 as eksiğimiz vardı. valentine, oğulcan oynardı, oynamazdı bunlar maça etkisiz şeyler. rakibin aşiline basıyor kart yok, sırtına yumruk atıyor kart yok. siz ne sanıyorsunuz ki? "genç bir alman teknik direktör" de gelse üçüncü maç bu organize kötülüğe ayak uydurur ayağını kaydırırsınız adamın.
    bizim için sezon biteli çok oluyor. bu sezon hiçbir takımın hakkı yenmedi bizim kadar. kendi takımınıza sakladığınız kadar sallamadınız kimseye.
  • 387
    stopersizlikte totomuzu koruyalım diye hücumda hiçbir şey yapamadık. 3 gol yememize üzülmüyorum. üzüldüğüm nokta 3 yediysek 4 gol atabilecek bir çalışma yapmamış olmamız. koskoca bir milli ara geçti. stoperde ozornwafor-donk ikilisiyle başlayıp diğer yerlerde maceraya girmeseydik bundan kötü mü olacaktı sanki! başımızda deneyimsiz bir hoca olsa bu maçta anlaşılırdı da fatih hoca var başımızda. çok sevsek de sanırım fatih hocanın sahadan çıkıp sportif direktör olma vakti gelmiş. artık sahada sıradan insanların bile gördüğünü göremez oldu. sonra da başkanlık yapar. biz yine kendisini sevmekten vazgeçmeyiz.
  • 389
    maç ve oyun hakkında bir şeyler yazılabilir, söylenebilir belki ama ankaragücü ve rizespor maçlarından sonra benim bu takıma ve oyuncu grubuna hiç güvenim kalmadı. dolayısıyla bir şey söylemenin bir anlamı kalmadı artık benim açımdan. inşallah beşiktaş, kasımpaşa maçında bir salaklık yapmaz da boş yere bir hafta daha ümitlenmeyiz.

    bence konuşulması gereken başka bir konu var. iki sezondur bu takım sanki sadece fenerbahçe'yi yenmeye oynuyor ve o maçtan sonra da düşüşe geçiyor. gittikçe de fenerbahçeleşiyoruz. kesinlikle bu döngüye girip de kendimizi bununla avutur hale düşmemeliyiz. bu tür avuntuların sahibi belli, biz böyle bir kulüp değiliz.
  • 390
    top oynamayarak başladığımız top oynamayarak ve üstüne ezilerek 3-0 bitirdiğimiz maçtır.

    (bkz: 3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçı/#3135551)

    oyundaki tek şansımız maçın 0-0devam etmesiydi. ilk golü erken yiyince şansımız kalmayacağı net şekilde belliydi.

    rakibi, futbolcuları ve özellikle hakemi kutlarım.

    (bkz: abdulkadir bitigen/#3136044)

    bu maç bu sezon izleyeceğim de son gs maçı olacaktır.

    elimizdeki şampiyonluğu veren yönetim ve teknik heyetimize sevgi ve saygılarımı iletiyorum.
  • 393
    * ilk golü yediğin hiçbir maçı çeviremiyorsan, o golü yemeyeceksin.
    * feghouli kanat oynayacaksa hiç oynamasın, 8 numarada çok faydalı.
    * geri düşünce çift forvete döneceğine, babel'i 10 numaraya koy. şut tehdidi var. kanatta gram faydası yokki.
    * gedson, babası yaşındaki atiba'nın tırnağı etmiyor mevcut formuyla. bu kadar yumuşak bir orta saha nasıl olur.
    * oğulcan mevcut kardoya ilk yazılacak isimdir nando'dan sonra.
    * arda 34 yaşında ve en fazla hamle oyuncusu olur bizde. asla ilk 11 olamaz.
    * bir takımda komple herkes nasıl formsuz olur, imkansız. durum buysa suçlu hocadır.
    * falcao kendini paraladı. çok üzüldüm bugün onun emeklerine.
    * mohamed'i çıkarıp halil ibrahim'i almak nasıl bir akıl tutulmasıdır. adam top görmediki ilk yarı.
    * takımda gerçek bir 10 numara olsa 8-10 puan fazlamız vardı.
    * bir tane organize atağımız yoktu, bir tane. pas pas pas, yan pas, geri pas.
    * bu takım bir duran top, birde kontraatak silahından bir türlü faydalanmıyor ısrarla. ver topu rakibe, bırak üstüne gelsin. kaptığın toplarla hızlı kontraya çık. her maç gol atarız. penaltı, kırmızı, gol hertürlü nimet var kontrada.
    * saracchi güle güle. emre taşdemir bile kalsın, sen kalma.
    * #fatihhocahesapver. kimse g.saray'dan büyük değildir. nasılsa bana kimse hesap sormaz rahatlığı bizi bu noktaya getirdi. istifa mı, asla. özeleştiri yap yeter hocam. inatlarından, takıntılarından kurtulsan şu halde bile hâla şansımız var.
  • 394
    bizim takım sahada oyun olarak çok kötüydü. gerçi oyun adına bir şey yoktu. rakip hataysporun hiç bir şey yapmasına gerek kalmadı. sezonun en rahat maçını oynayıp galibiyet aldılar. bizim takım kötü oynadığında dahi hocamız iyi oynadık vs diyordu. bu gün cezalı olmasa yine bir şeyler bulup söyleyecekti. fakat hiç bir bahane bu kadar kötü oynamayı avutmaz.

    yediğimiz ilk gol içinde bir çok ders barındırıyor. rakip futbolcu orta yapacak bizdeki sözde futbolcu rakibini bozmak yerine buyur der gibi pozisyon alıyor. öteki bek zıplamayı bilmiyor. rakibin kestiği ortayı maç boyunca bizim hiç bir oyuncu beceremedi. büyük camia futbolcusu orta yapmayı bilmiyor. sadece bu gün olan bir durum değil takımın orta yapmayı beceremediğini herkes bilirken teknik ekip görmüyor mu? futbolcunun kendisine ve takımına saygısı yok mu da orta nasıl yapılır öğrenemedi?
    sahadaki futbolculardan biri olsam, ömer gibi birinin duran topları kullanmasını kendime yediremem. yazık lan derim, bir defa denersin olmaz, ikinci defa denersin olmaz ama eni sonu olmuyor der haddimi bilir daha da yaklaşmam duran toplara. fakat inadına deniyor.
    şener gibi birinin bu takımda oynadığını gören altyapı oyuncularına sadece şunu derdim: beyler gidin, kurtarın kendinizi. bu adam bu işten ekmek yiyor ve siz o formayı giymeyi hayal ediyorsunuz boşuna uğraşmayın derdim.

    söylenecek bir çok şey var. ama ne anlamı var ne de bir şeylerin değişmesine etki edecek. bu kadar kötü oynayıp bu kadar futboldan uzak bir takımı görünce, fatih hocanın böyle bir takıma ve futbolcu grubuna nasıl inandığını düşünüyorum. bu kaliteli(!) oyuncularla ve sahada bu kadar kimsesiz çaresiz bir takımın oluşmasına sessiz kalan yönetime ve katkısı fazla olan hocamıza söyleyecek hiç bir şey bulamıyorum. çar çakalın gönlünü hoş etmekten öte bir şey yapmayan tüm takıma yazıklar olsun.
  • 395
    https://twitter.com/.../1378471000577298437

    skor 1-0'ken hatayspor'a çok net bir kırmızı kartın çıkmadığı maç. ne hakem oralı oldu, ne de var'dan herhangi bir uyarı geldi. o yumruğu atan ahlaksız uyarı bile almadı. zaten galatasaray camiasının vur kafasına elinden al ekmeğini, hele bir de takım kötü oynayınca hakemin "h"sini konuşanı kendi içimizde linçliyoruz, vurun allah'ın cezaları. neredeyse her maç aynı, neredeyse her maç aleyhimize inanılmaz hakem hataları oluyor. biz ise yarısını gündeme bile taşımıyoruz/taşıyamıyoruz. niye, çünkü kötü oynadık.

    kimse de demiyor ki "tek pozisyonda 1-0'ı bulmuş olup pek de iyi oynamayan hatayspor 25. dakikada 10 kişi kalsa galatasaray maçı bir şekilde çevirirdi, en azından şansı çok daha yüksek olurdu". kimse de demiyor ki "takıma yüklenirken bunu da unutmayalım, hakeme gereken tepkiyi verelim ki iyi oynarken de aynı hatalara maruz kalmayalım". kötü oynayınca hakem eleştirmek günahmış gibi bakılıyor, inanamıyorum. sanki eleştirilen kişi/grup sayısında limit varmış gibi, sanki hem takım hem hoca hem de hakem eleştirilemiyormuş gibi.

    takıma ve hocaya ne desem az da, renktaşlarıma da artık diyecek bir şey bulamıyorum. gerçi içimizde "bırakın 28 şampiyonluğu alsınlar, biz zaten onları geçeriz" diyen bir grup bile var, artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.

    hakemlere ve onları yönetenlere de diyecek tek bir şeyim var, allah'ınızdan bulun. ben galatasaray camiasını zerre tanıyorsam bu devranı bırak döndürmeyi, şimdiki halinde bile tutamayız. o yüzden "bu devran dönecek" falan diyemiyorum, sadece ilahi adalete sığınıyorum. yaptıklarınızın bedelini en ağır şekilde ödersiniz umarım.

    edit: https://twitter.com/.../1378472372504760321

    maç da seyircili oynandı yine, her deplasman maçımız gibi. ama takım olarak çok kötü oynadığımız için buna da tek kelime etmemeliyiz (!) çok güzel.
  • 396
    reaksiyon fakiri takımın kaybettiği maç. sadece skora değil. şener enseye tokat yiyor tepki yok, etebo kafaya darbe yiyor adam devamında gol atıyor tepki yok.

    hadi bunları geç kamara son dakikalarda bildiğin alay etti herkesle. tamam bülent korkmaz olun demiyorum ama sahada olan kimsede onurda mi kalmadı da bir tane sağlam geçiremediniz şuna ya. hayatında mahalle maçı bile oynamış herkesin zoruna gider o durum.
  • 397
    maçın başında pek korkulacak bir maç gibi durmuyordu. mustafa golü atsa maç çok farklı yerlere gidebilirdi ancak saçma sapan 2 golle kapattık ilk yarıyı. ilk gol adam adama markaj ın önemini, 2. gol ise defans kurgusunun önemini çok net bizlere gösterdi. maalesef onyekuru nun bug ı artık ligdeki tüm takımlar tarafından çözüldü. musleranın her maçı kurtarması imkansız. hücumda yakaladığını atacaksın, atamazsan böyle 3 tane atıp istanbul’a geri gönderirler. kalan 9 hafta maalesef ızdırap ve işkence ile geçecek.
  • 398
    gecenin kaçı olmuş, aklıma girdi.

    şu oldu, bu oldu. şu suçlu, bu suçlu. ona yazar, buna yazar. maçı kaybetmemiz can sıkıcı. ama asıl can sıkıcı olan oyun ve oyuna binayen bağıra bağıran gelen bir maç kaybı olması bunun. en azından benim nazarımda durum böyle.

    bağıra bağıra yenilmemizi şundan söylüyorum. oyuna başladık. ilk 15 dk. zaten çok belliydi. sahada net olarak hiçbir şey yoktu. yoksa hocanın sahaya çıktığı on bir için bir sözüm yok. bir şey denemiştir ve tutmamıştır. sıkıntı, tutmayan bu şeyin farkına varamayıp göz göre göre gol yememiz. hatta 1 tane yetmiyormuş, ikinciyi yemeyi beklememiz.

    ben sahada bir reaksiyon görmeyi beklerdim. bir dokunuş beklerdim. bu oyuncu değişikliği olacak diye bir kaide de değil. en azında saha içinde ufak dokunuşlara ihtiyaç vardı. bu konuda fatih terim'in kenarda olmaması bir etken midir? elbette. ama çok küçük bir etken. yoksa geçmiş maçlarımızı da biliyoruz. çok bekliyoruz. aksiyom almakta çok bekliyoruz. rakibi bekliyoruz. rakibin hamlesini bekliyoruz. oysa kendi takımımız o hamleyi çoktan yakmış, sinyalleri açmış.

    bir şey denesek, ondan sonra olmasa eyvallah diyeceğim. olmayan bir oyunla biz bir 45 dakika devirdik. 45 dakika... bu uzun bir süre. ve aslında kısa. geç kalırsanız kısa, erken yol alırsanız uzun.

    takımın rayına oturmasını beklemek neden? "evet, şimdi olacak" demek neden? 5 dk. sonra bu sefer de "şimdi olacak" diyoruz. o hamleyi sürekli erteliyoruz. kazandığımız maçlarda da böyle oluyor. bunu uzun zamandır söylüyorum, söylüyorlar: galatasaray "bu sefer olacak..." diye çok şey kaybediyor. olmayan oyuncular üzerinde diretirken çok şey kaybetti. olmayan oyunlarda diretirken çok şey kaybetti. kaybetmeye de devam ediyor.

    yahu çıldıracağım. bu maç özelinde değil. ligde 5 oyuncu değiştirme hakkınız var! birçok şey deneyebilirsiniz ama hiçbir şey denemiyorsunuz. bu sadece galatasaray özelinde değil. ligdeki diğer takımlar için de geçerli.

    ha bak bu maçta denedik. olmadı. işin güzelliği orada zaten. olmadığını gördüğünde, zarardan dönme ve hatta kâr etme şansın var. olmadığını görüyorsun en azından. aynı şeyi genç/tecrübesiz oyuncular için de yapabilirsin. koyarsın on bire. olmadı mı, amenna. değiştirirsin.

    şu maç için ne yazılabilir ki!? "o kadar yazmışsın ya işte? ne ayak!" diyebilirsiniz.

    uyku tutmuyor. kafada yığınla düşünce. nasıl gelsin uyku? bu takımı şöyle şu maçtaki gibi, şu hâlde görmek canımı sıkıyor.

    bize de yazık.
  • 399
    kabus gibi bir maçtı. linnes yedek, şener ilk 11 başladı. olsun, terim’in idmanlarda gördüğü bir şey vardır.

    gedson fernandes stoper başladı, inanılır gibi değil. kenarda 1,94 boyunda, solak ve ayağı kötü olmayan “stoper” ozornwafor yedek oturdu. eğer şu maçta bile oynamayacaksa neden orada? ayrıca emin bayram’ın gönderilmesine neden onay verildi?

    gedson stoper oynatılınca orta sol içte ömer bayram oynatıldı.

    sağ önde oğulcan değil, arda tercih edildi. sonra ikinci yarı sağa yine oğulcan değil, 34 yaşındaki babel alındı. fatih terim bu oğulcan’ı neden haftalardır oynatmadığını bir açıklasa da öğrensek ne yaptı bu çocuk.

    ömer bayram sol beke çekildi ikinci yarı. 2021’in nisan ayında hala babel kanat, ömer sol bek oynatılıyor. hala inanamıyorum.

    ikinci yarı mohamed oyundan alınıyor. sanki takım ilk yarı çok iyiydi de, mohamed pozisyon üretemedi ya da harcadı.

    ilk 11’de tercih edilmeyen linnes, ikinci yarı oyuna sürülüyor. şener stopere çekiliyor!

    fatih terim’in bir kredisi varsa da bu kadar değildir. şunları değil riekerink, rijkaard, bülent korkmaz, hagi falan; lucescu, gerets bile yapsa gönderilirdi. bence galatasaray taraftarının en büyük sorunu, daha önce terim gittiğinde yaşanılan travmaların günümüze yansımasıdır. terim gidince yaşanan mancini, prandelli gibi tecrübeler taraftarın terim istifa diyecekken yutkunmasına sebep oluyor. “terim kötü ama istifaya gerek yok, kredisi var” gibi söylemler oluyor. böyle bir kredi var mı?

    terim 2020-2021 sezonunun ilk yarısında kısıtlı kadroyla yaptığı doğrularla şampiyonluğa yürürken, sezonun ikinci yarısı hem de çok daha alternatifli bir kadroyla işleri berbat etmiştir. sözün özü terim istifa.
App Store'dan indirin Google Play'den alın