tarif edilmesi son derece güç olan bir maç. galatasaraylılık duygularının hat safhaya ulaştığı ve kazanılan son dakika penaltısını ümit davala'nın gole çevirmesi sonucu dünya devi milan'ı saf dışı bırakarak uefa kupasına devam ettiğimiz maç. mutlu sonun başlangıcı olarak da ifade edilebilir.
5
ümit davalanın penaltı golü sonrası trübünde bulunan suat kayanin eline ilk geçirdiği kişiyi salladığı,türk futbolunda açılacak yeni devirin başladığı maçtır.
6
son dakikalarına yenik girdiğimiz her maçta aklımıza düşen ve inancımızı tazeleyen maçtır.
7
anlatan spiker'e uyuz oldugum mac.yanlıs hatırlamıyorsam yorumcu olarak da tanju colak vardı.
8
spikerle ilgili bir arıza olduğunu anımsadığımız karşılaşma. bi samimiyetsizlik, bi uyuzluk vardı sanki elemanda. gol olunca bile yalandan bağırıyor gibiydi.
9
maç bitmeden sami yen'den çıkılmaz gerçeğini hafızalara kazıyan maç.
10
maçtan sonra milan'ın efsane kaptanı maldini şu sözü söylemiştir -> "kimse bana burda 25 bin kişinin olduğuna inandıramaz"
milanın galatasaray fobisinin başladığı müsabakadır
13
2-1 geriye düştüğümüz andan beri son 5 dakika atarız 3-2 biter diye izlediğim maçtı. o maçtan beri her geriye düştüğümüz avrupa maçında aynı düşüncelere kapılırım.
bu macın ardından spor basınında ne kadar yazar varsa mac yazısını degi$tirip üzerine bir bardak su icmi$tir. türk futbol tarihinin en anlamlı geri dönü$lerinden birisidir.
16
aylardan kasim idi. hani su fenerbahcelilerin cok sevdigi ay..neyse her sevdadan geriye kalan sadece galatasaray sampiyonlar ligi h grubunda, chelsea, hertha berlin ve milan ile mucadele ediyordu. evet efendim; anlayacaginiz gibi ercan taner'in deyimi ile tam bir cehennem grubu idi. ha sonuc olarak ne oldu, chelsea gayet guzel oyunu sayesinde o sezon bir ust tura cikmayi son maca birakmadan garantilemis ama gel gelelim diger 3 takimin kaderi ise daha belli olmamisti. iste bu ahval ve seraitte; hakemin baslama dudugu ile mac basladi. her zaman oldugu gibi, babam ile izliyordum demek isterdim ama ne yazik ki; ben istanbul'da, babam ise bursa'da idi fakat 10 dk. da bir arayip mac yorumlari ile destek veriyordu ..neyse ailevi durumlari gecelim. sadede gelelim, dedigim gibi hakemin baslama dudugu ile mac basladi, bir sampiyonlar ligi klasigi olarak ilk 10 dakika boyunca iki takim birbirini tartiyordu, bu sebepten oturu cok fazla bir heyecan icerisinde degildik arkadaslar ile. ne yazik ki bu rahat durum 20. dakikaya kadar surdu..20. dakika'da sag kanattan bindiren ruzgarin oglu andriy sahte arif erdem ahmet yildirim'i surklase ederek gecti ve yaptigi ortada kara yilan, liberyali politikaci weah, duzgun bir vurusla topu aglara yolladi. akabinde cabuk toparlandik ve hakan'in musait pozisyonda topu abbiati'ye yollamasi ile bu maci cevirebilecegimizi anladik demek isterdim ama acik konusmak gerekirse hic te umutlanmadik ta ki capone'un golune kadar ..27'de capone'un karambolden gelen golu ile daha once sus pus oturan biz birden costuk hatta cocukluk idolum tanju'nun sikik yorumlari bile artik koymamaya basladi ..ikinci yarida maca gayet istekli baslamis fakat guinti'nin; ki kendisi daha sonra olum ile yasami ayiran cizgi siyah ile beyazi ayiramaz ki besiktas'a transfer olmustur; golu ile 52. dakikada geriye dusmustuk. guinti'de sag kanada kosup akabinde diz cokup yumruk yaptigi elini opmustu, boyle de boktan bir gol sevinci idi ama bu sefer umitsizlige dusmemis butun kahve ahalisi olarak sacma bir tezahurata baslamistik. adeta golu cagiriyorduk ama gol gelmedi ta ki 86'ya kadar. kral sahneye cikti ve mahalle kavgalarinda kesinlikle yasak olan ucan kafa adini verdigimiz vurus stili ile golu cok afedersin gomduuuuu. akabinde topu kaptigi gibi hadi ben kacayim havasinda, orta sahaya dogru hucum etmisti..durum 2-2 idi ve bize 1 gol daha lazimdi ..tanju, sikimsonik yorunlarina devam ediyor, beni dellendiriyordu fakat akabinde hakemin penalti noktasini isaret ederken otturdugu dudugunu duyuyorduk . utanmasa; tanju, hoca beni al. bak umit atamaz bunu diyeccekti. bu penaltiyi, atmak got ister tarzi yorumlarini hasbinallah diyerek gecistiriyor ve arkami donuyordum netekim bu penaltiya hakikaten yurek dayanmazdi ama imparator umit'i secmisti ve imparatorun secimine karsi koymak gibi bir luksumuz yoku ..umit te yuzumuzu kara cikarmadi ve penalti atisini sol ust koseye takarken abbiati sag koseye atti..evet artik uefa'da yolumuza devam edecektik ve detayinda caylarin parasini odemeden kahveden kacmanin iyi bir fikir olmadigini ogrenmis olacaktik.
ek olarak ta sunu soyleyebilirim : hakan sukur'de del piero favorisi vardi , weah ise halihazirda her dunya karmasi macina giren bir insandi, fatih terim ise imparatordu, futbol, asla sadece futbol degildi.
defalarca özetini izledim, spikerin sözlerini ezberledim, ümit'in topa vurmadan önce kaç adım attığını bile ezberledim ama hala kalp atışlarım hızlanıyor o son dakikadaki penaltı atılırken.
20
bugünün 9. kez kutlanılmasına vesile olan inanılmaz gece.
21
o gün sahada ortaya konulan futbol, futbol değildi. tribündeki taraftar sayısı da 25000 değildi. o gün doğa üstü bir şey yaşandı. o saha da bambaşka bir oyun oynandı. ne milan inandı, ne avrupa. bu cimbom'un ayak sesiydi. milan'ın galatasaray fobisini başlatan maçtı. uefa kupasının türkiye'ye geleceğinin habercisiydi. bu maç, ileride bizim başarımıza tesadüf diyecek olan kendini bilmez kişilere tesadüf olmadığını kanıtlayan en güzel maçlardan biriydi. bu maç galatasaray için tam bir dönüm noktasıydı.
22
spikerin ümit'in penaltısından sonra ''goooollll'' diye bağırması normal bi tondaki bağırış değildir. hatta ben gol bile dediğinden emin değilim. *
23
kimdi hatırlamıyorum ama bu maçı anlatan spikerin son maçı olduğunu duymuştum. haketti ama herif.
gol olur böylesine önemli bir gecede, tribünler yıkılmaya başlar 5 saniye geçer, spiker:
kral hakan şükür'ün hem oyunu ile hem de yüreğini ortaya koyduğu duygusal görüntüleri ile damgasını vurduğu maçtır. keşke orada olabilseydim denilen maçlardan sadece birisi.