• 100
    3 yıllık bir plan program ile takımın başına geçen oktay mahmuti için en zor maçlardan biri...
    takım ve taraftar bu maçın öneminin farkında liderlik maçı ama kazanılması veya kaybedilmesi galatasaray basketbol takımının gerçek hedeflerinden saptırmayacak. bizim bu sezon için şampiyonluk hedefimiz o kadar da birincil bir hedef değil diğer iki kupa bizim için daha önemli ve takım olabilmek.

    karşımızda ki takım bütçesi bizim 3 katımız olan bir euroleague takımı ve yaklaşık 6 yıllık bir programın ürünü...

    galatasaray'ın artıları:

    - 3 yıldır kendi sahamızda oynadığımız bütün derbileri kazandık en kötü olduğumuz zamanlarda bile fenerbahçe'yi taraftarımızın desteğiyle mağlup ettik.
    - kenardan gelen oyuncularımızdan çok iyi verim alıyoruz. özellikle haluk yıldırım beklenmedik 3'lükleriyle bizi rahatlatıyor.
    - bu ligin belki de en iyi yardım savunması yapan takımıyız ermal kuqo ve luksa andric eğer faul problemi yaşamazsa yardım savunmasıyla bu maçtada rakibi hataya zorlarız.
    - asist konusunda bu ligin yine açık ara en iyisiyiz. maç başına 20 asist yapıyoruz rakibimiz ise 17.2
    - oturmuş bir sistemimiz var artık koç hangi 5 ile çıkacak ne zaman 4 kısaya döneceğiz bunları oyuncularımız ezberlemiş durumda.
    - maçın en önemli hususlarından biri ilk periyotta genelde uzunlarımız üzerinden sayı bulmaya çalışıyoruz sonrasında da 2.periyotta öldürücü darbeyi vuruyoruz. bunu yapamadığımız 4 maçı kaybettik sadece 2 maçı kazanabildik. yani geriden gelmeyi pek beceremiyoruz henüz maçı önde götürüp fark yaratmamız lazım.

    galatasaray'ın eksileri:

    - hala ribaund problemimiz var.
    - özellikle taylor rochestie oyundayken savunma konusunda eşleşmelerde problem yaşayabiliriz. muhtemelen koç ukic'i evren buker veya caner topaloğlu'yla savunacaktır. böyle olunca özellikle marko tomas ve emir preldzic'e dikkat etmemiz lazım.
    - rakip kaya peker ile oynarken preston shumpert bizim ilacımız olabilir ama mirsad turkcan oyunda olduğu zaman mutlaka 4 kısalı beşimizin verimi düşebilir. bunu geçen sezon efes pilsen final serisinde yaşamıştı.

    fenerbahçe'nin artıları:

    - daha geniş bir kadroya sahipler.
    - tarance kinsey ve ömer onan gibi kilit açacak oyuncuya sahipler. hem savunmada hem de hucumda.
    - ribaund konusunda bizden daha iyiler.
    - bir euroleague takımı bu tip maçları oynama konusunda deneyimliler.

    fenerbahçe'nin eksileri:

    - fenerbahçe'nin bu sezon maç kaybettiği takımların hepsi takım oyununu iyi oynayan ve mücadele eden takımlar tıpkı bizim gibi.
    - oyun kurucu pozisyonunda sıkıntıları var ukic olmadığı anlarda emir'i kullanıyorlar. emir'in en büyük eksiği ise topa baskı yapıldığında eli ayağına dolaşır çok top kaybı yapar.
    - darjus lavrinovic, sean may, lynn greer gibi yabancılar formsuz ve beklentilerin çok altındalar.
    - sean may oyunda olduğu sürece ermal ve luksa'dan bol bol sayı gelecektir.
    - vidmar'ın eksikliğini çok hissedecekler orayı bir türlü kapatamadılar.

    ama hepsinden öte bu maçı bize kazandıracak şey taraftarımız...

    edit:istatistiklerde hata vardı düzeltildi
  • 52
    her sene aynı hikaye. gelmeyelim lan şunların oyununa. bir dikkat edin bakın hep bizim ev sahibi olduğumuz maçlarda centilmenlik, kardeşlik dostluk. bu ne amk, bi biz mi salağız. oraya giden taraftardan tek ricam bu maçı taraftarın kazandırabileceğinin bilincinde olsunlar ve ateşli bir şekilde takımlarını desteklesinler. ben demiyorum ki, sahaya inelim saldıralım dövelim sayalım sövelim. abdi ipekçi'yi cehennem yapalım, avazımız çıktığı kadar bağıralım.

    bizler galatasaray taraftarı olarak ayak oyunlarına alışık değiliz. biz hep en yukardaydık, hep tepeden aşağıya çekilmeye çalışılan kulüptük. rakip taraftarlar maç sinsice nasıl sabote edilir, takımları zor durumdayken nasıl soğutulur, rakip futbolcuya nasıl çirkinlik yapılır gibi konularda tez üstüne tez verirken; bizler maçları karnaval gibi görür ve galibiyetin kaç farkla sonuçlanacağını tahmin etmeye çalışırdık. ama artık kabul etsek de, etmesek de devir değişti.

    fenerbahçe ülker'i abdi ipekçi'de yenmek istiyorsak; taraftarın rakibi boğmasına çok ihtiyacımız var. kenara gelen fenerbahçeli küfürle hakaretle karşılanmalı, topu eline alanın ıslıktan dizleri titremeli, potaya bakanın atmosferden gözleri bulanıklaşmalı. o hakemler çat diye düdük çalamamalı bizim aleyhimize. ev sahibi avantajı diye bir olgu var takım sporlarında, çok önemli bir şey bu. bunu en rahat sağlayabileceğiniz yer tartışmasız basketbol gibi kapalı salon oyunları. olayı biraz açalım; rakip oyuncuya küfretmek insanlık mı diyecek arkadaşlar için; ben demiyorum ki 12.000 kişi hep bir ağızdan 'mirsad anana slm söyle' desin. mirsad türkcan topu kenardan oyuna sokacak, arkasından bir kaç kendini bilmez* mirsad'a saydırsın moralini bozsun. ama yazık çocuğa diyecekler, mirsad'ın basketbol hayatı boyunca rakibe ve rakip taraftara yaptığı saygısızlıkları gözünün önüne getirebilir. top fenerbahçeli oyunculara geçince bütün tribünler ıslıklamalı ve bağırmalı ki, rakibin konsatransyonu dağılsın. içerde öyle bir atmosfer olmalı ki 10000 kişi bir arada hareket etmeli.

    saldırmadan, fiziki temas sağlamadan, sahaya şişe vb şeyler atmadan düşmanca tavır takınmalıyız. kızacaksınız bana biliyorum çünkü bunlar dile getirilecek şeyler değil, ama kazanmak istiyorsak yapmamız gereken şeyler. kadın basketbol ligindeki her maçta takımımızın oyuncularına küfreden rakipten bahsediyoruz burda. yada futbol maçında oyuncularımıza yumurta, sidik dolu şişe, cep telefonu vb şeyler atan rakipten. başkanı ve yöneticileri çıkıp rakiplerine hunharca saldıran ve saydıran, zamanında haldun üstünel ve murat yalçındağ gibi iki güzide yöneticimizin üstüne mosturoğlu ve uslu gibi tetikçilerini salan rakipten bahsediyoruz. biz hep kavgaya son veren taraf olmaya çalıştık ortaya şu çıktı;

    (bkz: her branşta fenerbahçeye yeniliyor olmak)

    artık taraf olduğumuzu hatırlamanın zamanı geldi. deplasmana geldiklerini göstermeliyiz. benimde kesinlikle görmek istemediğim şeyler var; toplu küfür ve sahaya atlayan taraftar! inanın toplu küfür rakip oyuncuyu hırslandırır ve performansında artı etken olur. ancak tam baktığı yerde 1 kişinin sövmesi ve oyuncunun ona hiç birşey yapamaması onu delirtir ve konsantrasyonunu bozar. ben saldırganlıktan çirkeflikten yana değilim ama kazanmak istiyorsak her branşta gördüğümüz muameleyi göstermek zorundayız. zaten onlar mağdur edebiyatını çok seviyorlar, bırakın bi kere de bizim üstümüzden oynasınlar.
  • 241
    hemen actim gazeteleri baktim mansetlere. nasil yanki bulmus diye.

    fanatik : yilin son derbisi aslan'in
    hürriyet : yilin son derbisi cimbom'un
    vatan : henüz bir manset yok
    fotomac : yilin son derbisi galatasaray'in
    sabah : yilin son derbisi g.saray'in
    milliyet : dev derbi nefes kesti

    bu böyle devam eder...

    eger maci fenerbahce kazanmis olsaydi ;

    hürriyet : fenerbahce'den kacis yok
    fanatik : lider cimboma acimadi
    vatan : kanarya aslan'i parcaladi
    fotomac : el classico
    sabah : derbi zaferi
    milliyet : fenerbahce acimadi

    böyle devam eder...
  • 275
    25 yıl sonra gittiğim ilk basketbol maçı. abdi ipekçi'ye ilk gidişim. wasabi demiş ya, "işte spor sergi böyle birşeydi", doğru söylemiş.

    ben basketboldan anlamam, azıcık anlarım da ustalar varken ukalalık yapmam. mesela thisthebesttillwedobetter bu maçın analizini yapar.

    bu, bu akşamki maçın bileti. http://3.bp.blogspot.com/...1600/30122010243.jpg

    bu da 25 sene önceki maçın bileti : http://4.bp.blogspot.com/...GS-FB+Basket1985.jpg

    tesadüfe bakın ki her ikisi de fenerbahçe maçı. eskiden daha çok sayı atılıyormuş, türk basketbolu geriledi mi acaba?**
  • 259
    mükemmel bir atmosfer ve mükemmel bir maç izleyip eve geldim.
    içerde 12 bin taraftar dışarda kalan bir sürü taraftar keşke onlarda bu heyecana tanık olsalardı.

    taraftardan bahsetmek gerekirse bana göre inanılmaz organize ve konsantreydik.
    oyuncularda buna ayak uydurunca ilk periyodda 10 sayılık farkı 1 dakikada kapattılar.

    ömer onan, oğuz savaş, mirsad derken hocalarıda aynı bu ezikler gibi davrandı.
    aldığımız teknik faulden 6 sayı çıkarmamız maçı almamızı sağladı.

    bitime 3 dakika kala tam önümden aydın örs geçiyordu.
    "hayırdır hocam neden çıkıyosunuz . maç bitmedi daha" dedim.
    o da bana "maç çoktan bitti" deyince kopmuş olan ruh halim daha bir koptu.

    bundan sonra ne olursa olsun basket maçlarında salona gidiyorum.
    bu kendi kendime verdiğim bir söz olsun.
    oyuncuların hepsinden allah razı olsun.
    tutku için ise söyleyecek tek kelime var. adamsın!

    (bkz: koyduk mu?)
App Store'dan indirin Google Play'den alın