22
başkaldırı maçı
3 maç üst üste oynayınca bayağı akraba olduk benim memleketin takımıyla. başındaki adam yüzünden tutmuyorum onları. biz sivas maçını sivas'ta bıraktık sanıyorduk. yöneticilerimiz kural hatasından medet umuyorlar gibi. içimize sinermi yeniden oynamak. öyle ya da böyle yenildik, tac atılsa ne olur, hava atışı yapılsa ne yazar. geçmişe mazi derler. hiç bir galatasaray'lı maçın tekrarını istemez. ikinci yarı yenseydik, yine tekrar isteyecekmiydik. bunlar züğürt yada fenerbahçeli tesellileridir. bize yakışmaz.
biz şimdi yarınki sivas maçına bakacağız. bakmadan önce sivas'taki maçla son bir şeyler daha söylemek isterim. ümit karan hakkında. ümit karan belkide kariyerinin en berbat sezonunu geçiriyor. üstüne transfer görüşmeleri iyice bitirdi kendisini. sivas maçının en kötüsüydü. o pozisyonda olmasa baika pozisyonda atılacak gibiydi. yan hakemi konuşmaya bile gerek yok. vicdanı olsaydı, vicdanıyla başbaşa bırakırdık kendisini.
evet kupa beyiyiz, ve kader bizi sivas'la hesabı çabuk görmemizi sağladı. bizler taraftar olarak yapmamız gereken maçlara biat etmektir. maç seçip, kombine olduğu halde maça gitmeyenlerin, yenilgide ona buna sitem etmeye hakkı yok. eğer şampiyon olmak istiyorsak, top yekun hazirun olmamız gerekir. yarın ki maç isyan maçıdır. kenetlenme maçıdır. takımı bağrımıza basma maçıdır. bizi biz yapan hasletlerin başında hiç bir takımda olmayan, açıklanamayan ruh yatar.
büyük galatasaray taraftarı, bu sütunlarda defalarca yazdım. marifet ezilmemek elbette, ama uyarına getiripte ezerlerse, güzel kokmaktır marifet. kendi öz evlatlarımız bile televizyonlarda, gazetelerde bizleri ezenlerin değirmenine yel taşırken, ezildikçe güzel kokmalıyız. fesleğen gibi, kekik gibi, ümit karan gibi, arda turan gibi.
istanbul'da olan şanslı taraftarlar, yarın ali sami yen'deyiz, başkaldırı maçında tribünlerdeyiz. yönetim, futbolcu, taraftar bir kez daha göstereceğiz dosta düşmana galatasaray'lı olabilmenin ulaşılmaz onurunu.