• 76
    kalite farkıyla kaybettiğimiz maç. yerli oyuncumuz sadık dışında yok açıkçası. yabancı ise daha iyi olabilir, uzun ise şart oğlu şart. boyalı alan olmadan sadece şutla bir yere kadar oynuyorsunuz.

    emeklerine sağlık herkesin ancak yerli rotasyonunu kaliteli hale getirmeden ligde varolma şansımız maalesef yok.

    sadık, göksenin, mahir ve yunus’la olacak iş değil bu konu ki rakiplerin larkin ve wilbekkin’i türk olarak kullanıyor. doğuş özdemiroğlu ki galatasaraylı isimlerle saha dışında yakın ilişkileri var, keza buğrahan zaten galatasaraylı, yada fener benchinde yer alan samet yada eski fenerli ahmet düverioğlu gibi net katkı alacağımız adamları kadromuza katmalıyız ki bir şeyler yapabilelim. bu yerli rotasyonuna verdiğimiz paralar maalesef yazık ve günah.
  • 77
    galatasaray basketbol takımının son çeyreği kötü oynadığı maç.
    son çeyreğe kadar başa baş bir oyun oynadık aslında. bir ara farkı 8'lere kadar çıkardık ama orada tutamadık.
    maalesef kadro kalitesinin ağır bastığı maç oldu. ayrıca uzunlarına çare bulamadık.
    yerli oyunculardan hiç katkı alamıyoruz. sadık bir türlü maça giremedi bugün.
    onun dışında dylan ennis ve dee bost iyi bir maç geçirdi. mcgee ise vasatı geçemedi. daha fazla sorumluluk almasını gerekirdi. göksenin ise rakip koçu gaza getirmek dışında savunmada fena değildi.
    seneye yabancı kalitesini de arttırmamız lazım. ben razıyım sizden canınız sağolsun.
  • 79
    sold out oynadığımız maç. geçen yıl ki fener mağlubiyetinden sonra eve dönüşte ciddili intihar düşünmüştüm. bugün salondan dönerken tezahürat mırıldanıp ben bu takımdan razıyım diyordum. yani, avrupa'nın en formda takımına karşı bu kadar oluyor. canı sağ olsun takımın, daha iyi döneceğiz. razıyız.
    üzücü olan şu, taraftarın ayağı tamamen olmasa da kesildi sinan erdem'den. zorlu fikstürün ilk iki maçını kazanıp ve üstüne cl'de holon'dan ikili averaji alıp lider olmuşken şu maçı da kazansaydık, en basit bi manisa maçında bile salonda minimum 7-8 bin kişi olurdu. yazık oldu. 1-2 bine zor oynarız maalesef artık maçları. maç bu yönüyle de çok kritikti o yüzden.
  • 80
    maçın momentumu kaybettiğimiz an, takımın en iyi iki oyuncusundan biri olan dylan ennis'in üçüncü çeyrek sonunda galatasaray 2 sayı öndeyken süreyi bitirerek son topu kullanmak yerine acele edip top kaybı yapması ve o topun çok hızlı bir şekilde wilbekin ile üçlüğe dönüşmesi sonucu çeyreği geride bitirmemize sebep olmasıydı. dördüncü çeyrekte fb peş peşe sayılar bularak kontrolü ele aldı. orada dylan beklese galatasaray hem sayıyı yemeyecekti, hem de belki iki sayı da olsa atıp son çeyreğe 4 sayı önde girecekti. momentum çok önemli basketbolda!

    fb hali hazırda avrupa'nın en formda takımı, epey zorladık, hatta hakemler de bayağı yardımcı oldu fb'ye hiç ev sahibi düdüğü alamadık, ayrıca o kadar kolay anons yaptırdılar ki seyirciyi de sindirdiler. ezcümle iyi mücadele edilen ancak detaylarda kaybedilen bir maç.
  • 81
    takımımızın gücü nispetinde gayet de fazla fazla oynadığı maç. ya da dış şutlardaki yüksek yüzdemizin akmasa da damlayan savunmamızla birleşince bizi üç çeyrek kadar taşıdığı maç da denebilir. üçüncü çeyrek sonunda takımın yorulduğu sekansta bir de çok bariz topla yürüme pozisyonunda çalmayan düdükle gelen üçlük, sonrasında rakip koç ile göksenin arasında yaşanan olay ve hemencecik gelen anonsla gardımız biraz düşmüştür. fenerbahçe buralarda kalitesini ve rotasyonunu da devreye sokunca tekrardan yakalamak mümkün olmamıştır.

    fenerbahçe'nin amatör branşlarda bizi tokatlayıp durması bu amatör branşların kitleselleşmeye başladığı günlerden beri, bir iki istisna periyod hariç, süregelen bir olay. derbiden derbiye ya da arada sırada gelen başarılarda kritikleşen maçlardan maçlara takip eden taraftar için bu durumun kabak tadı vermesi kadar da doğal bir olay yok elbette. ancak 3-4 maç önce yarı şaka yarı ciddi kümede kalma hesaplarına geri dönmüşken alınan skorlar üzerine bu maçın 3 çeyreğinde fenerbahçe ile kafa kafaya gidebilmek sezonun ilerisi için bir umut belirtisi.

    bir tarafta nisan-mayıs aylarında f4 için uçak fiyatlarına bakan bir ezeli rakip varken bunlar da fukara tesellisi aslınd. ancak bu takımı az ya da çok takip etmeye niyetlenen taraftarın bizim en iyimser hedefimizin lig 3.'lüğü olabileceğinin farkında olması gerek. arkanızda efes örneği gibi bitmek bilmeyen bir bütçe ya da fenerbahçe'nin yaptığı gibi hazır euroleague takımına çökme gibi bir durum olmadığı sürece o seviyelerde kalıcı olmak imkansız. selçuk yaşar'a rağmen karşıyaka'nın bile beceremediği bu işi bizim abidik gubidik formüllerle bir sezon ümitlenip ikinci sezonda olsun diye beklememiz hayal satmaktan ibaret oluyor.
  • 82
    maçı 106'dan izledim. fbnin koçu tam olarak önümdeydi. maçın yarısından çoğunu sahanın içerisinde geçirdi. uyarı vermekle geçiştirildi. normal şartlarda biz yapsak teknik faul alırdık.

    kaliteli uzunlarımız yok. sadık'ın kalitesi ortadayken bir de üstüne moral olarak çöktü. çok kötü bir maç geçirdi. fb'nin uzun kısa hepsi allahsız gibi üçlük attı. wilbekin, nefret ediyorum senden.
App Store'dan indirin Google Play'den alın