• 920
    rezilliğin tek ama tek sorumlusunun başımızdaki teknik direktörün olduğu maçtır. ekonomik olarak başkan ile beraber borç batağıma sürüklediler. tarihimizin en kötü ekonomisinde oyunculara en fazla maaş verdiğimiz dönemdeyiz ve cl demek bir nebze de olsa rahatlamaktı.
    neyse burada bir haftadır bas bağrıyor herkes orta sahayı sağlam tutmalıyız, geçiş yememeliyiz derken bizimle dalga geçiyordu okan buruk. evet anlamadık senin ne oynattığını, 80’lerden kalma 4-4-2 taktiğini anlayamadık ulu taktisyen. hadi toparlayın şimdi bu rezil yönetim ile beraber ama siz muhtemelen tüy dikersiniz.
  • 921
    sonucunda okan buruk'un istifa etmesi gereken maç.

    - 3-4 fark atması gerekiyormuş gibi çift forvet çıktı, fiziksel olarak üstün rakibe karşı orta sahaya daha çok yük bindirdi.
    - ilk 11 tercihleri yüzünden kenardan oyuna girip maçı değiştirebilme ihtimalini sıfıra indirdi.
    - icardi, toreira, muslera haricinde takımda skora reaksiyon verebilecek oyuncu yoktu. oyuncuları maça motive edemedi.
    - rakiplere üstünlük sağlayamadığı halde inatla orta sahayı 3 değil 2 oyuncuya teslim etti. orta sahaya yardımcı olan ofansif oyuncu sara'yı inatla kaleden uzak oynattı.
    - barış alper'i sağ açık oynattı ama gördüğümüz kadarıyla barış'a bindiren sağbekle beraber oynamayı öğretememiş. jelertten alabileceği verimi düşürdü.
    - orta sahayı göz göre göre kaybetmesine rağmen fizik gücü ile fark yaratabilecek berkan'ı solbek olarak oyuna aldı.
    - maç sonunda sürekli eksik futbolculardan bahsetti. 2 yıldır teknik direktör olarak 50-60 maça çıkacağı sezona yeterli kadro ile başlamamak kendi hatası.

    futbolcuların da sıkıntısı var tabi ama fabrikada problem varsa müdüre hesap sorarsın. hesabı kesilecek adamı zaten müdür belirler.
  • 922
    gerileme dönemimizin başladığı maç olmuştur. bu zamana kadar oynadığımız ve hep kaybedenin bizim olduğumuz karar alıcı maçlara bir yenisi daha eklendi. mental olarak dipteyiz. bu durumun lige de yansıyacağını düşünüyorum. takımı buradan geri döndürmek çok çok zor ve bu teknik ekibin işi. yönetimden zerre umudum yok. bir an önce gitmeleri gerektiğini düşünüyorum.
  • 924
    bu maç özelinde bir bir oyuncu suçlamam. çünkü takım olma namına hocadan bir emare göremedik.
    futboldan hiç anlamayan bir adama de ki bu oyunculardan 11 kişi seç sahaya at, bu kadroyu çıkarırdı. burada körü körüne ve cahilce yapılmış bir plan bile değil plansızlık vardı.
    elindeki hamuru kullansana, neden yırtınıyorsun farklı olmaya.
    muslera
    jelert nelsson metehan köhn
    torreira kaan
    barış sara batşu
    icardi
    ne bağladı elini bu kadro için? aynı sonucu bu kadro da alırdı. ancak 4-5 net pozisyon vermezdin. hadi tutmadı kerem var, mertens var, ziyech var. barış'ı forvete atarsın ne bileyi bir şeyler denersin.
    maçın başında orta sahasız ve çift forvet çıkıp gol arayacağın zaman forveti oyundan almak akıl tutulmasıdır.
    maçın kaybedileceği o kadar belliydi ki her dakika yanlış hamleler geldi.
    ziyech ve köhn çıkarıyorsun jelert ve berkan alıyorsun. ne anladım bu işte? bir yeri onarman için 2 yeri bozuyorsun.sistem yine aynı kalıyor.
    adamlar da tam bir hatayspor gibi oynadı. kapan 9 kişi vur ileri isabetli. oynanması gereken oydu zaten. biz neden bu oyunu bizden büyüklere gösteremiyoruz misal?
    çünkü olur mu hep biz biz biz. iyi tarafından da bakmak lazım. bu kadro ve planlamayla tur atlasak folloş olacaktık.
    hadi bakalım anamızın ligine.
  • 925
    bu maç özelinde hiçbir oyuncu suçlanmamalı. her biri sahada elinden geleni yaptı ve büyük bir hata yapmadan tur için çabaladılar. yok muslera 90'da kırmızı kart görmüş, yok icardi önünde 3 kişi varken gol atamamış, bunları söyleyerek okan buruk ve yönetimin bu maçı normalleştirmelerini sağlayıp bahane üretmelerine yardımcı olmuş oluruz.

    ben bu maç için tüm oyunculardan razıyım. hepsi formaları için sonuna kadar çabaladılar. buna rağmen taktiksel olarak o kadar yetersiz kaldılar ki saçma sapan kayarak müdahaleler, tekmeler attıklarını falan gördük. bu disiplinsizlikle, hocanın soyunma odasını kaybetmesiyle veya mental problemle ilgili değildi. hepsi ellerinden geleni yapmalarına rağmen galatasaray'ın 10'da biri değerindeki bir takıma üstünlük kuramamanın getirdiği sinir ve stresle ilgiliydi.

    tüm bunlara rağmen sevgili hocamız maç sonunda taktik anlayışıyla ilgili hiçbir yorum yapmazken, kaybetmemizi maça çok fazla hazırlanmış olmamıza bağladı*. gerçekten inanılır gibi değil. aynı hoca, taktik anlayışını sorgulayan taraftarlarla önceki gün dalga geçmiş, bu dalga geçişini de savunan birçok taraftar olmuştu. teknik direktörseniz şunu iyi bilmeniz gerekir, taraftarı karşınıza aldığınız zaman başarılı olmanız mümkün değildir. okan buruk bu maçı kaybedebilir, normaldir ancak maç öncesi ve maç sonrası açıklamalarıyla kendisini uçurumdan aşağıya atmıştır.
  • 927
    artık sahada kerem aktürkoğlu, berkan kutlu, kaan ayhan ve kerem demirbay’a çok farklı bakmama sebep olan maç. kaçmadılar, orta sahanın arkasına top atamasınlar diye saklanmadılar. kerem top istedi, berkan 1-0’da bile ileriye taşımaya çalıştı. kerem demirbay 1-0’dan sonra bile top istedi şut çekti. karakter ve aidiyet böyle maçlarda vazgeçmemek ile sınanır. sonuç ve oyun çok kötüydü ama bu adamlar bana aferin dedirtti.
  • 928
    tekrar saymak istemedigim malum maclar sebebiyle, gecen seneden beri mevcut birikmis hayal kirikliklarimiz varken, takimdan ve teknik heyetten bir reaksiyon beklerken, ispat maci beklerken tamamen cokmus oldugumuz mac. hatta bilmiyorum katilan olur mu ama bence en kotu macimiz oldu hepsinden. yani kopenhag ve prag ic saha maclarinda yine de iyi ve ustun oynadik biz. acaip goller kacirdik biz baskilar kurup, onlardan iyi takim oldugumuzu hem hissedip hem de hisettirdigimiz donemler oldu mac icinde. hatta deplasmanlarda da kotu oynadigimizi dusunmuyorum, kopenhag bizi skor avantajiyla da kitlemisti ama dogru oyunu oynamistik biz o gun. prag deplasmani kirmizi kartla bozuldu. fenerbahce macinda bile, bizi sadece bozmustu fenerbahce, kendileri de uretemiyordu ve muslera'nin bireysel hatasi olmasa gol atabilecek gibi durmuyordu.

    young boys'a 180 dakika hic bir varlik gosteremedik bana gore, herhangi bir isvicre taraftarini etkiledigimizi sanmiyorum misal. acik ara en kotu performansti bu. ozellikle ilk yari bittiginde ustumuzden tir gecmis hissiyatina kapildim acik konusayim. bayern, united vs bile bizi bu hale sokmadi gecen sene, acaip bosluklar verdik ve her an gol yiyebilecekmis gibi caresiz izledim maci. malesef mac oncesi umutlu durmaya calissak da kafamizin bir kosesinde duran bir senaryoydu ve sasirtmadi. zaten ilk maci kaybettigimiz eslesmelerde donme oranimiz asiri dusuktu, biz hep boyle bir takimdik, bu da farkli olmadi. mental olarak buralari kaldiramiyoruz, kotuysek kotuyuz, iyiysek iyiyiz.

    soyle bir cirpida gecmise gidiyorum ve bizi avrupa'da eleyen takimlari animsiyorum. hem eslesme hem gruplarda bizim ustumuzde bitiren takimlar olarak. ostersunds, karpaty lviv ve tromso faciaydi. psv, lazio, benfica ve barcelona bize karsi favori olan takimlardi zaten. ama anderlecht, club brugge, rangers, kopenhag, sparta prag ve simdi young boys. bu seviyeye elenmek hayal kirikliginin otesinde artik. top lig takimlarina karsi zaten bir sey bekleyemiyoruz, onun bir alti ulkelere, portekiz, hollanda liglerine karsi da yine favori degiliz eyvallah. ama bir zahmet belcika, isvicre, avusturya, iskocya seviyesiyle de yasamasaydik bunlari. haketmiyoruz desem yalan olur, zira bu ulkeler bile 10 yil oncesinden cok ileri gitti, futbola odaklaniyorlar, sadece futbol dusunuyorlar muhtemelen. biz futbol takimi degil gibiyiz, baska bir savas veriyoruz ulke icinde, futbol bunun bir dali gibi. boyle olunca da lig seviyesinin ustunde ama avrupa'nin orta seviyesinin bile cok altinda bir yere sikisip kaliyoruz.
  • 929
    o kadar rahat kazanacağımızı düşünüyordum ki, inanılmaz yanıldım. tabii nereden bilebilirim ki okan buruk'un fantezi yapıp 4-4-2 deneyeceğini!

    herkesin eleştirilebildiği gibi o da eleştirilebilmeli ki herkes de eleştiriyor zaten. ilk maçta da dedik, bu kadroyu bu orta saha kaldıramıyor. bu maç öncesinde de laf soktu kendince sayın hocamız; oynatmak istediği futbolu anlamamışız! anlayamadık çünkü ortada futbol yok! temel mantığa aykırı bir sistemle maça çıkıyoruz. kadroyu görünce şok oldum zaten, nasıl dersini almadı ilk maçtan diye. geldiğimiz nokta; elenmek.

    önceki maçta da dedim; stoperler geriye kaçarak oynayan stoperler. orta sahadakiler ise ileride baskı yapmayı seven bir ekip. o kısım boş kalıyor, defansif zafiyet. gene forvetler de sürekli orta sahaya gelen karakterde oyuncular değil (bkz: necati ateş) mauro icardi zaman zaman yapıyor ama o da canı sıkıldığı için. orta sahadaki oyuncular top sürerek de alan kat eden insanlar olmadığından, orta saha ile forvet arası da boşluk. ne bu abi? nasıl organize bir atak olabilir? zaten takımın omurgası komple sakat. kanatlara sıra bile gelmedi ki konuşmak da istemiyorum artık. oynanmak istenen sistemi anlamıyormuşuz, buyur; kafadan 30 mn euro'dan olduk tek maçla.

    önümüzdeki maçlara bakalım derdim de bu inadın kırılması lazım. her zaman her şeyi sen en iyi şekilde bilemezsin. imkansız bu. herkes bir şey söylüyorsa bir dinlemek lazım, herkes de her zaman yanılıyor olamaz.
  • 931
    tarihimize koca bir rezillik olarak yazan mücadele. en büyük sorumlusu açık bir farkla okan buruk. inadının bedelini galatasaray ödemiş oldu, milyonlarca euro’dan olduk. 2 maçta da turu zerre haketmedik. bu konuda da en büyük sorumlu hoca ve çok büyük bir çizik yedik artık.

    gücünün kat ve kat altı takımları yenecek taktiği bulmuş olabilir hocamız ancak büyük maçlarda bu taktik işe yaramıyor. bu arada young boys büyük maç evet çünkü sonucunda şampiyonlar ligi var. ancak young boys galatasaray’ın dengi bir takım olmamalı o bütçesiyle.

    neyse gelelim büyük maçlarda işe yaramayan taktiğe. taktik işe yaramadıkça insanın bir şeyleri değiştirmesi gerekiyor. ama hoca her seferinde yine kendi bildiğini okuyup farklı sonuca ulaşmayı umuyor. bu da pek rasyonel bir durum değil ve insan da aynı hatayı 4. yada 5. kere yapmaz, yapmamalı da.

    burada çok ciddi bir sorun var. maalesef hocanın düzelme özelinde bir çabası yok. şu saatten sonra da düzelmesinin bir amacı bizim açımızdan yok. zaten hoca kendi bildiği ve sadık olduğu planla son 2 sezonda 190 puan toplamış durumda. yerel ligde gelen başarısını da rakiplerinin aşırı güçsüz kadrolara sahip olmasına borçlu.

    galatasaray avrupa fatihidir gibi bir cümle söylemeyeceğim, yalan bir ifade bu. avrupa karnemiz süper kupa sonrası ortada, başkasından saklanacak bir durum yok ortada. ancak okan hocanın gösterdiği avrupa performansı yetersizdir ve bu kulübün kurulma amacına aykırıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın