Türkiye Süper Lig 29.Hafta Maçı
20:00 Ali Sami Yen Stadyumu
1 - 1
  • 8
    takımımız aslında bu sezon için henüz pes etmediğini dün oynanan istanbul belediye maçından sonra göstermişti. o kadar ilginç bir sezon yaşıyoruz ki; bir hafta içinde hem şampiyonluktan koparken gelecek hafta yeniden şampiyonluğa aday olabiliyorsun. sezonun 2. devresinden sonra sürekli savunduğım bir şey vardı, "şu ligte adam gibi konsantre olup üst üstte 5 maç kazanan rahat lider olur ve kolay kolay bırakmaz". ama nedense bir türlü beceremedik bu işi, o kadar saçma sapan puan kayıpları yaşadık ki koskoca galatasaray ligin son 7 haftasına 5. sırada girdi. şimdi galip gelinen bir belediye maçından sonra umutlar yine yeşermiş durumda. kaliteli takımız diyoruz, süper türk genç oyuncularımız var, kaliteli yabancılarımız var, fakat ne yazık ki hala o özlenen futbol yok, istikrar yok. bu vakitten sonra da aslında bunlara gerek yok. mükemmel bir fikstür avantajı ve rahatlıkla kazanabileceğimiz 4 maç var önümüzde. 4'ünü de kazandığımız sürece inönü'ye şampiyonluk maçına çıkarız, hatta beşiktaş o kadar zorlu bir 4 maça çıkacak ki bu süreç içerisinde, inönü'de alacağımız 1 puan bile bizim için avantajlı bir skor olabilir. aynı şekilde sivasspor da zorlu maçlar oynayacak, bizim de onlara karşı avantajımız son hafta içerde oynayacak olmamız. kısacası tek iş konsantreden geçiyor. istedikten sonra çok zorlu maçları kazanabildiğimizi gösterdik, ki zaten adımız galatasaray, çıktığı her maçta adı favori zaten. topçularımız umarım bunun bilincine varıp kalan son 6 haftada formalarına layik olurlar. zira bugüne kadar her daim türkiye'nin avrupa'daki en büyük gururu olmuş koskoca kulüp şampiyonlar ligi'ne gidemeyecek. kısacası 2 sene önce başlayan 'yeniden dirilişimiz' hüsranla sonuçlanacak. elde edilecek gelir ve prestijten mahrum kalmak geleceğimize büyük bir sekte vurur. öyle ya da böyle bu sezon uefa kupası'nda tatmin edici bir puan topladık, aynı şekilde gelecek sezon da almamız gereken minimum puan bu sezon topladığımız kadar olmalıdır. hatırlıyoruz ki; sezon başında şampiyonlar ligi ön elemesinde seri başı değildik ve seri başı takımların hemen hemen hepsi çok rahat bir şekilde şampiyonlar ligi'ne girdiler. her zaman söyledik, hep söylüyoruz, bizim ligimiz şampiyonlar ligi. şampiyonlar ligi müziğini duyunca içimiz burkuluyorsa, star tv logosunun altında sarı-kırmızı formalar için çalmıyorsa bu müzik, bir şeyler çok eksik.

    klasik şeyler söylemeyeceğim, elbette galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır. elbette umudumuz var, fakat bu umudu topçularımızn gözünde okumak istiyoruz. yapacakları galatasaray adına zor bir şey değil. sadece 1 ay konsantre olup, kendilerine çok iyi bakıp, çok iyi çalışıp çıktıkları maçları almak.

    elbette biz bu takımı başarısı, şampiyonlukları için sevmedik. şampiyon olamazlarsa dünyanın sonu da değil. lakin galatasaray'ın bir ismi vardır ve o isimin de layik olduğu bir yer vardır. bunca yatırımdan sonra bu takım şampiyonlar ligi'ne gidemezse bunun hesabı mutlaka sorulacaktır. onun dışında türkiye ligi şampiyonluğunda çok büyük gözüm yok, ister sivas ister beşiktaş olsun şampiyon. tabii ki biz olalım ama, olamasak da üzülmem. bizi şampiyonlar ligi'ne götürecek her sonuç iyidir bizim için. bu sebeple bunun için savaşmalıyız.

    şampiyonlar ligi'nin bir takıma katkılarını saymaya kalksam sonu gelmez her halde, zira az-çok herkes biliyor. en önemlisi de prestijimiz!

    bu sezon henüz tam olarak sözümüzü söyleyemedik, herkes yazdı, çizdi, konuştu. bizim bir sözümüz vardı avrupa'ya dair, hamburg maçında sami yen'de kaldı. bazılar şampiyon biz oluruz dedi, bazılar kur yaptı bizi şampiyon yapmazlar dedi. şimdi türkiye ligi'ne dair henüz söylemediğimiz bir sözümüz var. tarih de, rakiplerimiz de çok iyi bilir ki; son sözü her zaman biz söyleriz.

    işbu sebeple 26 nisan pazar günü diriliş maçına çıkacak aslanlarımız. sahada kutsal parçalı forma, üzerinde aslan arma varsa; bizim için zor diye bir şey yok!

    son söz topçularımıza olsun; madem tribünde olamayacağız. siz sadece maçları alın biz matematiğine bakarız :)

    biz inanıyoruz, biz bekliyoruz!
  • 93
    geçmiş olsun hepimize. lig 4. lüğümüz hayırlı olsun.

    nasıl şapmiyon olmayacağımızı ne güzel uyguladılar. hazır seyirci yok, bağıran çağıranlar televizyon başında sinir krizi geçirmekteler. klasik galatasaray formasıyla çıkmana gerek yok. turuncu, beyaz, çizgili, seneye eflatun forma. maksat yenilik olsun, forma satılsın, kombinelere hücum edilsin.

    hocamız karizma kıyafetlerini terk edip, formayla, eşofmanla kenarda. çırak olduğunu kabul etti nihayet, gördüğümüz kadarıyla, artık ıslıkta çalmıyor. serkan kurtuluş sağbekte. birinci ligte hiç bir takımda oynamayamayacak olan serkan oynasa ne olur oynamasa? ya da onun yerine paf takımdan biri beklese de arada sırada oynasa dahamı kötü olur.

    korner olmayan pozisyonda, attığımız kornerden gelen balık golü çok erken bulduk. nonda ilk 11 de. acaba nonda'dan daha kötü zenci futbolcu varmıdır avrupa'da. geçen hafta bozuk saat misali kendisi bile inanmadığı bir şekilde adamı geçip, baros golü atınca içimizden bir eyvah dedik. şimdi banko oynayacak. maça gidenler, gitmeyenler nonda'nın depar attığını gören varmı içinizde? adamın sabit bir hızı var cruise kontrole bağlamış, gamsız, kansız, sonuçtan bağımsız, hiç bir şey umurunda olmayan adam. oynadığı her maçtan sonra yazmaktan bıktım. sakatlandı çıktı, insan olarak değil elbet ama bir galatasaray'lı olarak inşallah linderoth'dan beter olmuştur. oynamadığı zaman çok daha fazla faydası olmuştur. gittiği gün bir büyük rakı içeceğim.

    ikinci gol gelmedi bir türlü. gelseydi, ya da son dakikada yemeseydi, çekirgeydi işte kendisi. oynarken cesur ,oynatırken sıçan yürek. at bir tane yat ondan sonra. koskoca galatasaray son yarım saati estergon kalesi taktiğiyle oynuyor. maçtan sonra da iyi oynadık şansımız yoktu diyor. ben maçlarda 1-0 ı saymam. son saniyede bir gol yeyip herşeyi berbat etme ihtimalin varsa o golü sayma.

    baros'u çıkarıp asker arkadaşı hasan şaş'ı oyuna alırken ne düşündüğünü söyledi. kanatlardan geliyorlarmış, kapatmak için hasan'ı almış. itiraf ediyor yattığını. heleki yaser oyuna girince bu takımın bizim takım olduğuna kimse inandıramaz dı beni. son dakikada 1-1 olmuş, yaser çekirgelik yaptıracak bize öylemi? giden hangi takımın hocası olduğunu bir türlü öğrenemeden uzadı. gelenin galatasaray'a oynattığı, daha doğrusu oynatamadığı futbolu içimiz acıyarak izliyoruz haftalardır. iyi ki ceza almışız, rezaleti canlı görmedik en azından.

    manda yiyicisi, bir şutu atamadı, baçağı çıktı, sevindik çıkarken, yerine giren ümit'i görünce de acıdık. hasan'la ümit bir ara aynı kadranda göründüler, jübile maçı sandık, saçları beyazlamış, olanlarda dökülmüş, içeri girerken görünen göbeği katmanlaşmış hasan'ımı ben böylemi görecektim? ümit karan'ın futbolu unutmuş olduğuna kanaat getirmiştik daha önce, bu maçın son dakikalarında gördüğümüz ümit karan, galatasaray'da bir zamanlar oynadığını bile unutmuş.

    takımın gerisi her maç başka adamlarla kurulmuş, seyirci de yokken neler konuştuklarını da duyduk. kaleci maç boyu spiker gibi saydı durdu futbolcuların adlarını. uyum yok, ilk yarıda semih'le topal aynı topa vurarak bir birlerini sakatladılar. son dakikada ''bıraaaak'' diye yırtınan santciz'i duymayan topal kornere gönderdi topu. o top pahalıya patladı. koskoca bir sezonda, daha 5 maç varken şov dışı kaldık.

    hayatını 18 içinden topu dışarı çıkarmak için savaşmış, çoğundan da galip çıkmış ve haklı olarak cengaver adını almış büyük kaptanımızdı o. takımın başına geçince ne çok sevinmiştik. biz nereden bilecektik ki, 2. golü bulabilecek bir taktik, teknik hak getire birini bulacağımızı kenarda. kişisel kaprisleri, cin olmadan adam çarpmaya kalkışması takımı gün geçtikçe ufaltması hem kendini hem bizi bitirdi. bari bıraksaydı da naılar güzel kalsaydı.

    suçlu, sorumlu aramak gerikir bu saatte. tek bir suçlu vardır, avrupa şampiyonu takımı teslim alıp 10 senede bitirenlerdir. yönetim kadrolarının tepesinde otıuranlardır. en çok mesai harcayan adnan polat'tır en büyük suş onundur. içimizdeki hain adnan sezgin'dir. milyonlarca galatasaray'lıya yazık olmuştur. gidin bakın salı günü idmana, oldukça neşeli geçecektir.

    aslında kurtuldular bir yerde. bu kadar kötü futbolla şampiyon olsak şehirde bir tane galatasaray bayrağı asılı olmayacaktı. şimdi rahat rahat istirahata çıkabilirler. stres yok, hedef yok, küfür yok(bizde fener'li gibi küfür olmaz takıma) dayak yok. gazozuna maçları oynarlar, yorulmadan sakatlanmadan sezonu bitirirler. sözleşmesi bitenler menecerlerini gönderir, devam edip kovulanlar avukatlarını. biz müşterilerden artık ne kadarını karşılarlarsa yeni tapon futbolcuları getirirler.

    yazık, vuslat bir daha ki sezona kaldı. feda olsun, artık delikanlılık bekliyoruz tepedekilerden. suçluyum diyen gitsin, ben bilmiyorum diyen gitsin. bu sezon bizden bu kadar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın