2019-20 UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu 5.Hafta Maçı
20:55 Türk Telekom Arena
1 - 1
  • 303
    bu sezon ilk defa takımın mücadele ettiğini gördüm. umarım bu şekilde devam ederler. bu maç için takımdan yana bir sıkıntı yoktu. bazı anlarda kilidi açması gereken oyuncuların tercihleri bizi sıkıntıya soktu.
    ama teknik heyet gerçekten felaket durumda. altyapıdan oyuncuları kontenjan doldursun diye almanın bir anlamı yok. cümle âlem skor ve oyun ne olursa olsun oyuna selçuk la emre nin gireceğini biliyordu. yani ezbere iş yapılıyor. rakibe çalışma, taktik belirleme falan yok. bi boşvermişlik var görünen bu.
  • 305
    iyi mücadele ettigimiz ama oyuna kalite koyamadığımız maç. belhanda yerine 2013 model sneijder olsaydı an itibariyle x başlığa gidip ona buna saldırmaz ne güzel net bir galibiyet aldık diye sevinirdik. 2019 yaz transfer döneminde yaptığımız en büyük hata banega'dan hemen vazgeçmek ve onun tarzında oyuncu aramayı bırakmak oldu. seri top çıkarmada iyi olmakla birlikte hücumda ince hareketler yapamıyor. belhanda defansif katkı veriyor ama hücumda hiç yok. ömer bayram ve lemina orta sahayı bir yere kadae tutuyor onlar da inceci bir kalite konması gereken anlarda ya pilleri bitiyor ya da yeterli olmuyorlar. bu maç özelinde iyi mücadele ettik takımın kalitesi bu kadar. fatih hoca her şeye rağmen ömer bayram'ı oyundan almamalıydı. elde artık olmayacağı gayri resmileşen emre mor ve 2016'da jübile yapmış selçuk inan dışında da hamle oyuncusu yoktu. kimse gençler vardı demesin. gençlerimiz maalesef bizim hayal ettiğimiz seviyede değil. en iyileri alt ligin alt liginde doğru düzgün forma bulamıyor. işlerinde ayda yılda bir tane topçu çıkıyor o da ya şımarıyor ya da erkenden elinden alıyorlar. son dakikada yenilen sinir gol aslında 2019-2020 sezonunda yaşananları net ortaya koyan bir gol oldu. oyunda varız ama maçı koparacak fişi çe-ke-mi-yo-ruz.
  • 306
    maksimumuz bu galiba. ömer, lemina ve adem'in fark yaratması da bundan kaynaklı. yetenekli adledilen oyuncularımızın formu yerlerde. mücadele var ama kalite kısıtlı, yetenek sınırlı, teknik cılız ve kondisyon sıkıntılı. 1-0'a yatmak çare olmaz. iyi mücadele etti tabiri de 3 puan anlamına gelmez tabi. her zaman bu tabire güvenirseniz, boşa yorulduğunuzla kalırsınız.
  • 307
    hayırlı bir skorla biten karşılaşma.

    diyeceksiniz ki sen ne içtin. sinirlenmeyin renktaşlar dinleyin. klavyem bozuldu yalnız uzun yazamayacağım.

    gerçekçi olmak lazım; avrupa ligine gitseydik. şanslı bir kura ile ancak bir tur atlardık. şu halimizle kupayı alacağımızı felan düşünen varsa doktora görünsün :)

    şubat-mart döneminde, o bir turu atlar mıyız mevzusuyla uğraşırken lig şampiyonluğunu da direk fenere verirdik.

    tabi şu halimizle de şampiyonluk zor ama imkansız değil. malum ligimizde uçan kaçan bir takım yok.

    2022 yılında bitecek olan finansal fair play olayı sonlanana kadar, lig şampiyonluğu ve şampiyonlar ligi geliri her şeyden önemli.
  • 308
    maçla ilgili tek endişem gol atamayacak oluşumuzdu. erken dakikalarda golü bulunca inanılmaz rahatlamıştım. bir şekilde 1-0'a yatarız diye düşündüm. diatta golü attığında içime bir öküz oturdu. taktiğini, tekniğini, hatasını, sevabını geçtim artık işin. ne kadar kötü kadromuz olursa olsun biz buraların takımıydık. artık değiliz hatta çok uzun zamandır değiliz. beni asıl üzen mevzu bu. club brugge takımı ikinci yarıya 18 yaşında oyuncu oyuna alarak başlıyor. biz ise hala selçuk inan... bu konuda hocaya kızıyorum, altyapı oyuncularımıza kızıyorum, en çok da taraftar olarak kendimize kızıyorum. maalesef bu kültürü bir misyon haline getiremiyoruz. club brugge takımının ilk 11'inde 28 yaşından büyük tek oyuncusu kaleci mignolet'ti. entry bu kadar. herkese hayırlı geceler.
  • 310
    hiç bir şey zoruma gitmiyorda ne zoruma gidiyor biliyor musunuz? takım 9 kişi kalmış ve daha 6-7 dakika var.
    biz topu bam güm adem'e şişiriyoruz. donk'u ileri yollamışız falan.
    adamlar 9 kişi yahu! 1 kere gel 6 dakika boyunca çevir topu hızlıca boşluk ara, bul golü devam et. bulamasanda doğrusu bu!
    kafası kopuk tavuk gibi 3 kişi taç atmaya çalışıyor. 17-18 yaşındaki çocuğa top şişirmeler falan valla ayıp. bu takım şampiyonlar ligi falan haketmiyormuş zaten.

    bak elin oğlu şişirdi mi 89 da bile paslaşarak falan gelip şut pozisyonu buldu attı golü. ben adem'in golü ve feghouli'nin kalecinin üzerine vurduğu pozisyon dışında bir pozisyonumuzu hatırlamıyorum. kendi evinde bu nasıl bir acizliktir.
  • 312
    sanırım futbol tarihinde bir ilk olarak yedek kulübesindeki yedi futbolcunun üçünü stoper seçtik. maçın yedeklerindeki ışık kaan stoper, emin stoper, gökay yine stoper. fm oynarken bir tuş vardı, bastığın zaman yedek kulübesini random diziyordu. hoca herhalde maçtan önce o tuşa basmış.

    yedi yedek oyuncudan üçü stoper olduğu için, ömer bayram yorulduğu zaman yerine kanat oyuncusu sokamıyorsun. iyi yaptığı tek iş defansif katkı olan belhanda'yı ortasahadan kanada çekip salyangoz selçuk'u oyuna alıyorsun. selçuk gözünü açana kadar diatta selçuk'un yanından uçak gibi geçip uzak köşeye golünü atıyor. halbuki kanatta sadece yıkılmadan ileri koşabilecek bir oyuncu olsa, topa vurmayı dahi bilmese, savunma arkasına koşup rakip savunmayı geriye itse bile bu kadar ezilmez, peşpeşe bu kadar atak yemezdik.

    bu oyuncu emre mor değildi. mustafa fettahoğlu veya fırat güllü olabilir miydi, bilmiyorum. fakat kazanmak zorunda olduğumuz bir maçın yedek kulübesinde üç adet stoper olmaması gerektiğini gayet iyi biliyorum. bu iki çocuktan biri bugün mutlaka yedek kulübesinde olmalı ve ömer'in yerine oyuna girmeliydi. puan kaybedeceksek de futbol adına doğruyu yaparak kaybetmeliydik.

    hatta gerekirse tamamen bu çocuklardan birinin hatasıyla gelen bir gol yiyerek kaybetmeliydik. evet taraftar yine hem o oyuncuyu hem de hocayı linç ederdi ama "kadroya alabileceğim tek kanat oyuncusu mustafa'ydı/fırat'tı, bu yüzden ömer'in yerine onu oyuna soktum, o da hata yapa yapa gelişecek buna sabretmek zorundayız" deseydi ben fatih hocayı ayakta alkışlardım.

    ama verilen bütün şansları tepen selçuk'tan, emre mor'dan medet umarak kaybettiği zaman sadece onun adına üzülüyorum.
  • 314
    tribün eski ali sami yen günlerimizi andırdı. gayet reaktif, agresiftik. takım da oyunu ve erken golle tribünle nihayet doğru momentumu yakaladı. kuzey alt yine kendi duyup kendi eğlendiği gıy gıy gıy tezahüratlara düşüyordu ki top rakibe geçtiğinde yaptığımız uğultularla son verdik. stadyum çok iddialı maçlarda hatta derbilerde maalesef çekirdekçi tayfayla dolduğunda tat vermiyor. bu sezonki real madrid maçı arap doluydu mesela. fb derbisinde çekirdekçi çoktu. bu maçta ise her koşulda gelen taraftar olduğundan daha butik ama muazzam etkili bir tribün vardı.

    maçı kısa yazacağım. güzel oynadık. ikinciyi bulabilsek işi çözecektik ama olmadı işte. mutlaka teknik detaylar yazılabilir ama girmeyeceğim, bazen olmaz. bu skoru kabullenmemiz lazım. inşallah çok daha iyi olacağız.
  • 315
    bu maç için çok fazla bir şey yazmaya gerek yok. şanssız bir gol yedik nasip değilmiş kazanmak resmen. oyuncuların bir iki tanesi hariç hepsi çok iyi mücadele etti. hocanın da şanssızlığı emre mor’u oyuna aldığı her maçta puan kaybetmesi. cidden ilginç bir olay. uğursuzluk mu desem şanssızlık mı bilemedim. lemina, ömer, adem ve muslera’ya ekstra teşekkür ediyorum hırsları için.
  • 320
    eğri oturup doğru konuşalım maçın hakkı beraberlik hatta belki de bizim açımızdan mağlubiyetti.
    maça aslında tam da taraftarın istediği gibi ısıran bir futbolla başladık ve zaten golü de bulduk. ama sonrasında 80 dakika savunma yapmaya çalıştık ki bu durumdan utandım.
    muslera: maçta kendisine düşen görevi fazlasıyla yaptı. yediği golde yapacağı birşey yoktu.
    mariano: sezonun gerisine göre fena değildi. ama krepin diatta karşısında rezil oldu yine de. burada mariano'dan yerilmesinden ziyade diatta'nın övülmesi gerekiyor. yine de güvenilmez. devre arasında vedalaşılmalıdır.
    donk: gayet iyi performans vermiştir. kritik müdahaleleri var.
    marcao: toparlamaya başladı. umarım yükselme ivmesi devam eder.
    nagatomo:fena oynamıyordu ta ki gol pozisyonuna kadar. orada adama refakat etmeseydi iyiydi. gerçi içeri yönlendirdi birileri adamın önünü kapatsın diye ama yine de orada indirmesini bekledim indirmedi. devre arasında vedalaşılır umarım.
    lemina: yeni nesil melo. performansını günden güne arttırıyor. yüreği sağolsun.
    ömer bayram: bu adama laf söyleyen çarpılır. topu alıp verip sürekli boşa kaçıyor. sürekli ileri düşünüyor. duran topları da çok iyi kullandı. evet hala böyle sakar gibi bir hali var ama olsun yüreği yeter.
    seri: bu sezonki en büyük hayal kırıklığımdır. evet ince pasları vs var ama adam da hala birşeyler eksik.
    belhanda: bu insanla ilgili söyleyeceğim tek şey umarım devre arasında gönderilir. arkadaşlar savunma yönünde iyiydi diyorlardı ama kaç pozisyonda maçı beraber izlediğimiz arkadaşlarla "şurayı bir kapatsan artık belhanda" diye bağırdık. kaç tane kontratağı da veremediği paslarla p.ç etti.
    feghouli: toparlamaya başladı. zamanla geçen sezonki performansına ulaşacaktır. savunma yönünde de verdiği katkı fena değildi. kendisine tek kızgınlığım şut attığı pozisyonda daha müsait adem'e pas vermemesidir.
    adem büyük:yüreğine sağlık. miy zamanlarından çok iyi forvet olduğunu bildiğimden bu performansı bana yabancı değil. sağolsun var olsun.
    selçuk inan: kadroya yazılması fatih hocanın en büyük hatasıdır. artık bitmiştir. sahaya adım atmamalıdır. adama illa küfrettirmenize gerek yoktu sözleşme yenilenmemeliydi. dünkü maçta kendisi yerine taylan veya altyapıdan başka bir arkadaş olmalıydı. koşacak birileri olmalıydı.
    emre mor: son şansı olan galatasaray takımında da performans veremeyerek alt liglere giden yolunu açmıştır geçmiş olsun. kendisi uğursuz vs değildir arkadaşlar. kendisi sahaya adım attığında defansif katkısı sıfır olduğundan zaten artık yorulmuş bitmiş takımın defansif gücü daha da azalınca maçı tutamıyoruz. çıkan oyuncu yorgun da olsa verdiği 0.5lik defansif katkıyı kaybediyoruz bu adam oyuna girince. bu adam oyuna girecekse ortasahalar yerine değil forvetler yerine ileriye tehdit olacak şekilde girecek. kendisinin yapamadığı savunma bize gol olarak dönüyor çünkü.
    fatih terim:kendisini artık yavaş yavaş başkanlok koltuğuna uğurlamanın vakti gelmiştir. seviyorum istifasını isteyecek kadar geçmişe saygısız değilim ama hoca maalesef günden güne eriyor gözümüzün önünde. bazı şeyler güzel kalmalı.
    terim'in yardımcıları: hiçbir işe yaradıklarını düşünmüyorum. oyunu okumaktan acizler. sadece kenarda duruyorlar öylece. emre mor konusunu bile çözemediklerinden eminim. teknik adamlık gelecekleri yok artık.
    galatasaray taraftarı: üstlerine düşen görevi fazlasıyla yapmışlardır.
  • 323
    brugge ile oynayacağımız maçlarda tecrübemizin ön planda olması gerektiğini defalarca yazdık. toy bir takıma karşı yapacağınız en iyi şey oyun temposunu kendinize göre belirlemektir. biz ne yaptık? golden sonra verdik topu adamlara, istediğiniz gibi oynayın, biz sadece savunacağız dedik. 20 yaşında çocuklar sur kapısına dayanır gibi saldırdıkça saldırdılar. oyun iştahları arttı. hatta diatta'yı bu kadar oyuna bağlayan da biziz. onların hiçbir oyuncusunu- o genç yaşlarına rağmen- mental olarak kıramadık. bilakis hep ümit verdik, hep oyunda kaldılar "siz bizi yenersiniz" sakın oyundan düşmeyin, devam edin dedik resmen. ne olurdu biraz topa sahip olsaydık? biraz set oynasaydık? biraz yavaşlatmayı deneseydik onları? 3 pas üst üste yapamıyoruz tabii o da başka mesele. ancak onların oyununa boyun eğdikçe biz zaten kaybettik. bizim enerjimiz, kolektif oyunumuz ve sistemimiz onlara yetmez. yetmedi de. burada dramatik olan golün son dakika gelmesi oldu. oysa ilk yarının başında (50 küsürdü sanırım) karşı karşıya kaçırdıkları, sonlara doğru ricca ile yararlanamadıkları net pozisyonlar gol olsaydı maç bizim adımıza daha erken bitecekti.
App Store'dan indirin Google Play'den alın