rakip, ligdeki 5 puanını da
tolunay kafkas - abdullah ercan teknik direktör değişikliği sonrasında toplayan gaziantepspor. geçtiğimiz sezonu beklentilerin üzerinde tamamlayarak uefa avrupa ligi'ne katılmaya hak kazanan gaziantepspor'un yeni sezona kimyası bozuk başladığını hepimiz biliyoruz. önce avrupa ligi'nden elendiler, sonra da lige 4 maçta aldıkları 4 yenilgi ile felaket bir başlangıç yaptılar. bu yenilgi serisi de tolunay hoca'nın görevini kaybetmesine neden oldu. tolunay hoca aslında ilk 4 hafta her şeyi denedi takımı düzeltmek için; antalyaspor, fenerbahçe, kayserispor ve son olarak mersin idman yurdu'na karşı oynadıkları maçlarda toplam 17 farklı oyuncuyu ilk 11'de denemişti. bir ara karce'yi bile kızağa çekip mahmut bezgin'i görevlendirdi, bu 4 karşılaşmada kesik yemeyen tek isim ise geçtiğimiz sezon oynadığımız maçlarda etkili bir performans ortaya koyan ve kupada çeyrek final ilk maçında
* 2 gol atarak gaziantepspor'a galibiyeti getiren cenk tosun olmuştu. burada hemen bir dipnot geçelim;
cenk tosun bu sezon 5'i ilk 11 olmak üzere sahaya çıktığı 7 karşılaşmada henüz gol atma başarısı gösteremedi.
teknik direktör değişikliği yaşayan hemen hemen her takımın olumlu anlamda değiştiği bi gerçek, abdullah ercan'ın takımın başa geçmesi ile de gaziantepspor çıkışa geçti diyebiliriz. ilk olarak beşiktaş'ın 9 kişi tamamladığı maçta berabere kalarak ligdeki ilk puanlarını aldılar, daha sonra da sivasspor deplasmanından golsüz beraberlikle ayrıldılar. son olarak 7. hafta karşılaşmasında gençlerbirliği'ni yenerek hem gol sıkıntısını en azından bu maçta çözdüklerini gösterdiler, hem de ligdeki ilk galibiyetlerini aldılar. bu maç öncesi 6 haftada attıkları 2 golle ligin en az gol atan ekibi durumundaydılar. aslında kadrolarında birçok yaratıcı oyuncular mevcut, en azından
ivelin popov,
wagner ferreira dos santos,
olcan adın gibi oyuncular her hocanın kadrosunda görmek isteyeceği tipte futbolcular. abdullah ercan son olarak 3 gollü gençlerbirliği maçındaki kadroyu bozar mı bilinmez, fakat formsuz cenk tosun'u gençlerbirliği maçında olduğu gibi yedekte tutmasını temenni ediyorum. gol orucunu vizyon maçı olarak gördüğü bizim maçımızda sona erdirmek için çok daha istekli ve arzulu bir oyun ortaya koyacağı neredeyse kesin gibi, tabii bu durum takımın tamamı için geçerli. fakat cenk tosun fiziği ile savunmaları zorlayan bir oyuncu.
fm oynayanlar bilir, maçlar öncesi düzenlenen basın toplantısında size yöneltilen sorulardan birisi der ki ''takımda en güvendiğiniz bölge hangisi?''. geride kalan 7 hafta itibari ile bana en çok güven veren bölgemiz savunmamız. burada savunmadan kastım sabri - ujfalusi - gökhan zan - hakan balta dörtlüsü ve tabi ki fernando. kalemizde gördüğümüz, göreceğimiz tehlikeli pozisyonlarda odak noktası gökhan zan oluyor. samsunspor maçında
* yediğimiz golü ve eskişehirspor maçında
* kalemizde gördüğümüz tehlikeli pozisyonları düşünün ve ikisinin ortak noktasını bulun. gökhan zan'ın bu maçta 90 dakikanın tamamında konsantrasyon kaybı yaşamaması ve pahalıya patlayacak herhangi bir hata yapmaması en büyük temennim. en güvendiğimiz bölgemiz savunmamız, beni en çok düşünceye sevkeden de hücum bölgemiz maalesef. ünal başkan'ın da 25 ekim 2011 tarihli yayıncı kuruluşun yayınında söylediği gibi her an pozisyon yaratabilecek, bizleri heyecanlandırabilecek bir oyuncumuz yok. en büyük artımız melo ve selçuk şu kadroda. onların ileriye taşıyacakları toplar, atacakları arapaslar, kanatlara açtıkları top ile bulacağımız pozisyonlar. yani illa ki selçuk veya melo ile başlayacak atağımız. kazım'ın takım ile çalışmalara başladığı belirtilmişti, bu akşam oynayıp oynayamayacağı henüz belli değil sanırım ama oynasa bile tam performans gösteremeyebilir. grande'nin düşünmediği
ceyhun veya
yekta'yı orta sahada kullansak, sağ kanada da
eboue'yi çeksek pek güzel olmaz mı?
kendini teknik direktör sanan cokbilmis taraftarlardan değilim fakat aklın yolu bir demişler. kazım ve engin'in boşluklarını doldurmanın en basit ve makul yolu bu gibi. hadi grande.
not:
bursaspor maçındaki totem devam ederse 3 puan bizim sözlük.
*