• 604
    (bkz: galatasaray geç boşaldı)

    nükte bir yana oyunumuz çok dengesiz. ve bu durum can sıkıyor. ipleri sıkı tutmalıyız hala daha kesin şampiyon oluruz demelik bir oyunumuz yok. bir kere ideal 11’imizi oturtmalıyız. oyuncular hala birbirini tanımıyor. birbirlerinin topuna karışıyorlar falan. bu çok kötü bir durum oyuncular birbirine alışık değil. şampiyonluk için olmazsa olmaz şey 11 devamlılığıdır defaatle söylüyorum.
  • 605
    halil eleştiriliyor bencilliği yüzünden ama oyuna girdikten sonra hareket gertirdi durağan takıma.

    zor maç olacağını biliyordum, 1-0 olsun bizim olsun diyordum o yüzden. kazasız atlattığımız için sevinçliyim. hayal kırıklığı tete oldu benim için. kendisinden ümitliyim sürekli ama biraz ışık göstermesi lazım. aksi halde 4. alternatif falan olacak. üzülüyorum.

    son olarak bu da hayat dersi: kaybedecek bir şeyi olmayan bir insandan/hayvandan/takımdan korkacaksın.
  • 612
    o sayılmayan golümüzdeki yarı otomatik var görselinin peşine düşmeliyiz. dalga geçer gibi iki çizgili uzaktan bir görüntüyü 1 saniye gösterip kapattılar. istanbulsporlu oyuncunun ayağı ofsaytı bozuyor olabilir. ki bi açıdan öyle görünüyor.

    o gol sayılsaydı devamı gelirdi. fark daha çok olurdu.

    bir de halil ne yapıyorsun sen yahu. önün boşken niye illa sağına çekiyorsun! kontra atağın içine ettin resmen.

    bizim takımda çoğu oyuncunun kolay gol atma korkusu var galiba. illa topu kontrol edecekler. sağa sola çekecekler de öyle vuracaklar!

    fark beklerken zarzor kazandık.

    haftada tek artımız -10 averaj farkıyla girdiğimiz haftayı -9 ile bitirdik. ama daha azaltabilirdik.

    edit: var çizgisini bir daha gördüm iki çizgi arasında bir metre fark var adeta. o kadar fark yok gerçekte. rezillik resmen! golü iptal ettirip kaçtılar resmen.
  • 613
    icardinin golü net goldü. öncelikle ilk anda kaleciyi bozmuyor. sonrasında istanbullu oyuncudan seken topa vuruyor. ayrıca ofsayt pozisyonu neden tek açıdan verildi anlamak mümkün değil. o açıdan icardi’nin önde gözükmesi normal. ancak istanbullu oyuncunun ayağı icardi ile aynı hizada gibi. hem oluş bakımından ofsayt değil hemde adam gibi bir açı olsa sanki icardi önde değil.
  • 614
    icardi'nin iptal edilen golünde skandal bir durum yaşanan maç.

    - icardi diyelim ki ofsaytta, yarı otomatik sistemle bu neden gösterilmedi? dümdüz eski usül çizgiyle gösterdiler ki bence ofsaytta değildi.

    - yarı otomatik sistem icardi ofsaytta olmadığı için mi gösterilmedi?

    - icardi ofsayt olsa bile pozisyona etkisi yoktu ve kalecinin bile isteye topu çelmesinden sonra istanbulsporlu futbolcuya çarpan top sonucu golü attı. yani pozisyona etkisi yok, hiç kimseyi engellemiyor, topa hareketlenmiyor ve kalecinin topu çelmesinden sonra golü atıyor. kaleci de icardi oraya hareketlendiği için çelmiyor topu, zaten karambol olduğu için çelmeye çıkıyor. nasıl ofsayt oluyor bu?

    -monitöre ofsayt için hakem çağırılan benim izlediğim ikinci maç bu. diğeri malum sivasspor maçı. ofsaytsa ofsayttır, değilse değildir. hakemin buna ne gibi etkisi olabilir? vardaki hakemler futbolu bilmiyorlar mı?

    -bir ofsaytımsı varsa esas ofsaytımsı budur.
  • 616
    maçın çözülmesi oyuncuların biraz daha alışık olduğu yerlere geçmesi ile geldi.

    (bkz: #3830606)

    rica ediyorum kontra atak oynayan takımlara karşı kaan ayhan’ı bek olarak oynatmayalım. oyuncunun kalitesinden bağımsız bek olarak yavaş kalıyor.

    barış alper ise çok enteresan bir oyuncu. sol bekte lokomotif gibi çizgiye basabiliyor. sol önde çizgiye basamıyor. sağ bekte sürekli pas hatası yapıyor. sağ önde tren gibi herkesi ezip geçiyor. hayret ve hayranlıkla izliyorum. bugün az kalsın bir futbol katilinin cinayetine uğrayacaktı. umarım ciddi bir şeyi yoktur. geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.

    davinson sanchez kendisine patron diyorsak sağda oynaması gerekiyor. soluna dönemiyor, sağ ayağıyla ortaya oynayamıyor. zamanlamaları zayıf kalıyor. fc 24 tabiriylle sağ stoperde 86’lık oyuncuysa, sol stoperde 73’lük stoper gibi sahada takılıyor. ikinci yarıda sağa geçince kendine geldi.

    topa sürekli tempo yapacağız, yandan orta yapmayacağız diye sürekli pas hatası yaptık. okan hocam tamam orta futbolu oynatınca çok kızıyoruz ama gözünü seveyim vur diyince öldürme.

    velhasılı kelam güzel bir galibiyetti. ıcardi’nin gol sevincini özlemişiz.
  • 617
    maçın ilk yarısına oldukça tempolu ve hareketli başladık. ama bir türlü ceza sahası çevresinde üretken olamıyoruz. hocanın bir genel oyun sistemi var ama artık ince detaylar devreye girmeye başladı. buranın üzerine durup hücum setleri geliştirmeliyiz.

    bence ilk yarı kaan sol bekte olmadı. hücuma çıkışlarda çizgiden sürmek yerine içeri yönelik ilerledi. bence takımı daralttı bu. hücumda ise uygun pozisyonda sol ayağına güvenmediği için topu sağına çekip vakit kaybetti. o pozisyonda gözler sol ayaklı kaan muadilini aradı. savunmada yanında solak olmayan sanchezin de oluşu orada bize ciddi sorunlar yaşattı.

    tete nasıl olacak bilmiyorum. hızlı desen değil, çalım konusunda iyi desen değil, oyun görüşü iyi paslarıyla oyun kuruyor desen o da yok. boşuna orada pozisyon dolduruyor.
  • 618
    önemli galibiyet fakat lig sonuncusuna karşı alınan 3-1'lik skor pek kolay olmadı. kendi cezasahasında kümelenen istanbulspor, oyunu kenarlardan kurmaya çalışan galatasaray vardı ilk yarıda. yerleşen rakiplere karşı merkezden nitelikli hücum edemediğimiz sürece bu tarz takımlara karşı zorlanmamız normal. üçüncü bölge ile ikinci bölgeyi birbirine bağlaması gereken merkez oyuncuları demirbay ve mertens bağlantıyı kuramayınca kenar oyuncularının bireysel becerilerine kaldık. ortasahada direkt katkı verecek hazır oyuncu ihtiyacının elzem olduğu apaçık ortada. eldeki oyunculardan güçlü kombinasyon bir türlü bulunamadı.
    bu şekilde daha çok maç oynayacağız. iç sahada net galibiyetler için oyunu geliştirmek gerekiyor.
  • 619
    sezonun kırılma maçlarından biriydi. (bkz: 25 ocak 2024 galatasaray istanbulspor maçı)

    istanbul'un attığı ikinci gol sayılsa ve puan kaybetsek bizim için çok yaralayıcı olacaktı. puan olarak değil belki ama motivasyon olarak çok düşebilirdik.

    feneri tekrar yakaladıktan sonra bir gün önce rakibin 90+4'te penaltı atışından maçı kazanmışken kendi evimizde garanti gördüğümüz ir maçta puan kaybetseydik bizim için çok moral bozucu olurdu.

    ilk yarı epey kötüydük.

    umarım sonraki maçlarda daha da toparlarız.
  • 620
    bein yorumcuları acaba 40 kişi toplanıp attığımız golün neden ofsayt olduğunu anlamlandırmaya çalıştılar mı?
    malum güntekin'in en sevdiği şey bizim attığımız golleri 40 kişiyle analiz etmek.
    icardi kaleciyi bozmuyor, stoperi bozmuyor, arkasındaki bekin topla oynamasına engel değil. kaleci topa değmese yine topa vurabilecek bir pozisyonda değil. kaldı ki pozisyon ilk başta da ofsayt değil. stoperin topuğu icardi'nin uzuvlarından daha ilerde. nerede yarı otomatik ofsayt sistemi?
    yoksa galatasaray teknolojik olarak buraları hak etmiyor mu?
    ofsayt diye çizilen çizgi, verilen kamera tamamen fiyasko. oldu olacak muslera'nın gözünden izleseydik ofsayt çizgisini.
    maç için artık 2 sezondur yazmaktan sıkıldığım şeyler var.
    marula gelince katır kutur yaprağa gelince mee.
    sadece bize karşı bu katı savunma. ligde hemen hemen her maçı takip ediyorum ve kimse kimseye bu denli onlu savunma ile çıkmıyor. ya onlu savunma hadi savunulur da altı pas içine 3 kişi dizip 18 çizgisini de 5 kişi ile kapatmak futbol falan değil. bu takımların amacı ben 1 puan alayım da olamaz. kimse bana adamlar haddini bilerek oynadı falan da demesin.
    bu bizim ligimize özgü art niyet.
    küçük takımlar kendi hedef maçlarından çok bizim maçlara daha fazla konsantre çıkıyor.
    x takımına kaleden oyun kurarak başlıyor, 4 kişiyle topu çıkarmaya çalışıyor falan. topa zıplamamalar, kale önünde ayağına top dolaştırmalar falan bunlar büyük şaibe içeren olaylar.
    bizim maçta dakika 1 kaleci alıyor topu sağa atıyor, sola atıyor, gidin diyor ben ileri şişireceğim. 2 dakika geçiyor bir aut için. sonra bizim maçlarda neden topla oynama süresi az? ya buna hakemler engel olacak. dakika 10 uyarı, 20 sarı kart. bak bakalım nasıl hızlanıyor oyun.
    takımımız adına yazabileceğim şeylere ise en olumsuzundan başlamak istiyorum. bizim şutör oyuncuya ihtiyacımız var. rakip takım kalecisi tam bir armut toplayıcı ama ne hikmetse şut atamıyoruz. kale içine gireceğiz illa ki. 30 metreden vurmak kolay değil bilirim ancak ona göre bir yapılanma yapmak şart. gerekirse 2 3 kez dağa taşa vuracaksın. bu sefer rakibin oyunu da etkilenecek. biraz daha ileri atacaklar savunmayı. şut tehdidi yoksa adam kapandıkça kapanıyor. kalecinin önüne 20 metre bir savunma oyuncusu atıyor. adamlar her topu topluyor. sonra 2012 yılından bize hastalık kalan tek kişiden kontradan gol yeme problemi karşımıza çıkıyor.
    neyse allah bereket versin. tavşan atlet ile aynı puanda olmak ve onu baskılamak çok önemliydi.
  • 622
    2-0 geriye düşüp 3-1 kazandığımız maç.
    0-2 olduğunda bir an başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü, itiraf edeyim. çünkü şampiyonluk böyle maçlardan geçiyor. buradaki olası bir puan kaybı hem moralimizi bozardı hem de dezavantaj yaratırdı.

    fakat şu da bir gerçek ki orada 2. golü yemiş olmamız sayesinde pozisyonun öncesine bakıldı ve var'da penaltı geldi. aksi takdirde ben inceleneceğini dahi düşünmüyorum.

    kerem'in attığı gollerden sonraki hırsı, barış alper'in sol bekte yine gereth bale'dan esintiler sunan performansı, icardi'nin golle dönüşü ve eyüp'ün girdikten sonraki önemli katkıları sevindiren noktalar. beklediğimizden belki biraz zor ve stresli geçti fakat nihayetinde 3 puanla yolumuza devam ediyor olmak sevindirici.

    ayrıca bu galibiyetle okan hocam evimizde üst üste 14. galibiyeti aldı ki böylelikle gündüz kılıç'ın rekorunu da egale etmiş oldu.

    son yıllarda görmediğimiz, alışık olmadığımız ölçüde dominant bir iç saha performansımızı sürdürüyoruz.
  • 623
    maçın 10. dakikasında 416'da önüme 3 tane sik kırığı ampır geldi. bakın ilk yarı bitene kadar bu ampırlardan bir tanesi instagramda canlı yayın açıp 5 kişiye maçı izletti. diğer iki ampır ise yaklaşık 10 dakika facetime ile tüm eşi dostu aradı. devre arasında da birbirlerinin fotoğraflarını çektiler. ikinci yarı başladı canlı yayın ve facetime'lar devam etti. maç sonuna doğru tabii ki telefonlarının ışıklarını açtılar. yaşları 30-40 civarıydı bu arada.

    ben kimsenin deli gibi bağırıp çağırıp tezahürat yapmasını isteyemem ancak tribüne geldiysen o telefonu elinden bırak lütfen arkadaşım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın