• 35
    maç günü sebastian leto başlığında 15 entry varken, maçımızla ilgili 1 tane bile entry olmaması üzücü. bu seneden önce takımdan çok taraftarın psikolojisinin bozulduğunu söylemiştim. takım özgüvenini kazanmaya başladı, takım havasına girmeye başladı ama taraftardaki bozukluk hala giderilmedi. transfere bu kadar önem verilmesi çok ilginç. kendimizi transferdeki başarılarla motive etmemiz veya başarısızlıkta demoralize olmamız takım adına da çok kötü. kaldı ki ara dönemde yapılan transferlerin takımın o seneki başarısına katkısı çok az.

    yakın dönemde şampiyon olan takımlar arasında hatırladığım tek örnek mustafa denizli'nin ernst'i ve yusuf şimşek'i aldığı ara dönem. takıma katkı açısından büyük işler yapan bu ikili 2008-2009 sezonunda beşiktaş'ı şampiyonluğa götürdü.

    son on yılda galatasaray'ın şampiyon olduğu 2001-2002 sezonunda devre arasında alınan tek futbolcu hiç maça çıkmayan jersson. 2005-2006 yılında ise emre aşık yuvaya geri döndü. şampiyon olunan o sene emre sadece 3 maçta görev yaptı. en son şampiyon olunan 2007-2008 sezonunda ise ara transferin isimleri ahmed barusso ile emre güngör. barusso 2 maç, emre ise 23 maçta oynadı. bu açıdan emre güngör devre arasında gelip şampiyon olan takıma en çok katkı yapan oyuncuydu.

    şampiyonluk dışındaki sezonlarda en büyük katkı alınan türkiye kupası ile kaçak franck ribery'e ait.2002-03 te lukunku- revivo-xavier, 2009-10'da jo- neill- dos santos, 2010-11'de kazım - zapata-yekta -culio-stancu. bu dönemlerde kötü giden takımı düzeltmek için yapılan transferlerin takımı çokta düze çıkardığı söylenemez.

    sonuç olarak ne transfer ne de şike, bugün günlerden galatasaray.
  • 1
    başlama saati 18.00 olarak belirlenmiş hafta içi oynanacak 22.hafta mücadelesi.maçın başlama saati mesai saati bitimine de yakın,artı biz sahamızdaki maçları haftaiçi oynamak zorundamıyız anlamadım gitti.derbiler dahil sahamızdaki maçları hafta içi oynamaya devam,oysa bu maçları hafta ortası ve saçma saatlerde oynamamıza sebep olanlar 20.30'da karşılacak.(bkz: 25 ocak 2012 istanbul bb fenerbahçe maçı)
  • 116
    galatasaray – ankaragücü : 4-0 …hatır şikesi mi yoksa?

    öyle ya, fatih terim daha geçen hafta antalyada söylemedi mi, “şu an takım çalıştırmasam ankaragücü ne isterse yaparım” diye. yoksa galatasaray’ın kadrosunu nasıl açıklayabiliriz ki? yoksa şike yapıldı ama sahaya yansımadı mı? amannnn, boşver o zaman.
    ho-ho-ho. noel baba mıyız lan biz. şikeciler, teşebbüsçüler, teşvikçilerle etrafımızın sarıldığı bu dandik ligde puan mı dağıtacağız.
    ankaragücü zor durumda. bu işte futbolcuların payı hiç yok. acaba taraftar o kadar masum mu? ben bilmem “gecekondu” bilir.
    bugün tribünde duydum, kenan evren’in lige çıkardığı takım falan diyorlardı. yavrum ankaragücü’nün 2. ligden çıkamayıp da kupayı aldığı sezon 2.ligde neler döndüğünü biliyor musunuz? şampiyon olan sakaryaspor’un kaç penaltı attığından haberiniz var mı? ben söyleyeyim, 21 maçta 20 penaltı. devamını takip etmedim. nereden mi biliyorum? dayım ankaragücü’nde oynuyordu, oradan biliyorum. o sezon ali sami yen’de feneri 1-0 yendikleri maç hariç neredeyse her kupa maçlarına gittim. ankara’daki kupa finali ilk maçı dahil.
    neyse, zamanında ankaragücü için çok maça gitmiş biri olarak söyleyeceklerim yanlış anlaşılabilir. dayı futbolu bıraktı, ankaragücü de benim için bitti.
    maça geçelim, geçelim de ilk defa bir maçın özetini izledikten sonra maç yazısı yazacağım. çünkü maç başladı 1-0. oyun tek kale gol atan kaleye şeklinde oynanıyor. tribünde bir gevşeklik, bir ciddiyetsizlik aklınız durur. herkes makara peşinde. geçen sezon tırnaklarını yiyen adamlar bu sezon birbirinin ensesine şaplak atıyor.
    hal böyle olunca maça konsantre olmak zor. özeti izlemek zorunda kaldım.
    fatih hoca, çağdaş+zan+gülselam+sercan+riera ile maça başladı. şimdi bu konuda bir şey diyemiyorum, yani kim cezalı kim sakat tam bilemediğimden. bu konularda rıdvan’dan farkım yok, soracağım güntekin’inimde yok. ama ujfalusi, melo, selçuk ilk 11 değil ve şaşırtıcı. hoca maçı satmış olmasın(!) (yazar burada kaç maçtır fatih hocanın kendisini arayıp kel kafasına küfür etmemesine güveniyor).
    fatih hoca zamanında demişti de, küfür, hakaret bilmez “elit” basınımız ve sevgili futbolseverler hocaya sallamıştı ya hani “derse almayız, ders veririz”. hah, işte o kapak artık yerine oturdu. trabzon’da rakibi 10 kişi kalınca takımını geri çeken adam da fatih terim, zor durumdaki ankaragücü’ne karşı bu kadroyu çıkaran da fatih terim. rakibe saygıdır bu. bakın bana öğretildiği şekilde “rakibine kaç atabiliyorsan atacaksın profesyonelliği” değildir bu ve bunun yanlışlığının kanıtıdır.
    galatasaray çıkıp ankaragücü’ne 25 tane atsa ne olacak yahu, ne işe yarayacak.
    hoca da rakibiyle alay etmeden, ama elindekileri de akıllıca kullanarak bir kadro çıkardı. mesela riera (ispanya milli), mesela gökhan zan(türk milli), mesela çağdaş (türk milli), mesela sercan(türk milli). bunlara kim itiraz edebilir. bu kapak transfer olmazsa galatasaray bitmiş zannedenlere gelsin. yanlış anlayanlar olursa onlara özel yapım kapak gönderebilirim.
    maç mı? boş verin yahu, oha:) ilk gol komik yahu. top havada, zan ve herkes topu görüyor, zan topun kafasına çarpmasına “izin” veriyor. filim (ben filim yazmak istiyorum, word ısrarla film diye düzeltiyor, sana ne lan) orada kopuyor zaten. sonrası tribünde makara kukara. hiç anlamadığım şekilde taffarel falan filan.
    amma velakin dakikalar 58’i gösterdiğinde maç anlam kazandı. “kümeye kümeye fenerbahçe kümeye”. usta süper eğlenceliydi ya. “kümede kal galatasaray” ha. onursuzca küme düşecek ya da ligde kalacak fenerbahçe. beter olun lan. neyse ya, doğum günümde elimi fenerbahçe’ye bulamayayım:) fakat maçın anlamı benim için buydu.
    son iki maç yazım kısa oldu. elimde değil, takım beni bu yola sürükledi. sanırım seneye siteyi kapatırım. çünkü iş fatih terim’in 2000 galatasaray’ına doğru gidiyor. baba fatih ne diyordu dvdlerden birinde mealen “artık haydi bakalım diyerek maça çıkacak duruma gelmiştik”. fatih kaptan o duruma 4 sene sonunda gelmişti, çomak sokmazlarsa bu defa çok daha çabuk gelecek.
    yazılanlardan ve aslında galatasaray takımının (profesyonel futbol a takım) (olur ya kız basketbol, voleybol falan zannedenler olur) performansı ve sonuçlarından kendilerine kapak olmadığını düşünerek sokaklarda gezinenler vardır. bizi sizi tanıyoruz yavrum, kasmayın rahat yürüyün.

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın