• 31
    benim için çok ama çok önemli bir maç.

    17 marttaki fener maçından önce fenerliler nasıl olsa galatasarayı yeneriz fark 6'ya düşer. o da play off'ta 3 puan demek, onu da derbilerde kapatır şampiyon oluruz diye düşünüyorlardı. bizi yenemeyince 1 haftadır inanılmaz bir şekilde çirkefliklerini arttırdılar ve ortamı germeye çalışıyorlar. fatih terim, hasan şaş, ünal aysal, fenerli gazetecilerin yazıları hep ortamı germeye yönelik hareketler. aynı iki sene önce kadıköydeki maçtan hemen önce baroninin ardaya omuz atması gibi.

    biz eğer bu olaylardan etkilenmeyip, sakin kalıp çıkıp sahaya trabzonu yenersek fenerin bütün hırsı kırılacaktır. şu anda tek yapmaya çalıştıkları takımın ahengini bozmak. ama bu maçı alırsak işte o zaman bütün bu ibneler susacak. meşhur göt oluşlarına bir yenisini ekleyecekler.

    haydi aslanlar, meşaleleri yaktık bekliyoruz...
  • 34
    galatasarayıma 200 tl basmayı düşündüğüm maçtır ama iddaa'nın 1.50 olan kuş yemi manasına gelen komik maç oranı bana "oha" dedirtmiştir. anladık galatasaray favori de insan 1.70-1.80 falan yapar bari lan! üst oranını da 1.40 yapmışlar.
    elmander olsaydı maç kesin bizim derdim ama baros necati ikilisi (aynı performansı verir mi) var diye beni kara düşüncelere itmekte ve bana "lan yoksa!" dedirtmektedir. umarım iddaa'da beni batırmazlar. umarım kazanırız da hem takım hem ben rahatlarız beraber.
  • 37
    kupadan elenmemiz ve futbolcuların imparatordan yedikleri azar sonucunda kesin kazanacağımızı düşündüğüm maç. fener'in bursa karşısında puan kaybetmesi durumunda, ki çok büyük ihtimalle yenemeyecekler, bu maçın önemi daha da artacak. kazanırsak hem fener'le puan farkını açmış olacağız hem de trabzon önümüzdeki hafta fener maçına daha da çok asılacak. gerçi biz trabzon'u yenemezsek de yine avantajlıyız. fener nasıl olsa puan kaybedecek o yüzden puan farkı korunacak haftaya da trabzon fener maçına daha da fazla asılacak puan farkını kapatmak için.

    özet: sonucu ne olursa olsun haftayı avantajlı kapatacağımız maç*
  • 38
    puan kaybına tahammülümüz olmayan maç. kupadan etkilenmemeli ve ligde yakaladığımız başarılı ivmeyi kaybetmemeliyiz. trabzon, antalya deplasmanında kupada bizden 1 gün sonra üstelik 120 dakika oynadı. son maçlarını izlediğim kadarıyla savunmadan çıkarken çok zorlanan bir ekip. üstelik de yorgun olacaklar. burak'ı semih tutacaktır bu alanda iyiden iyiye tecrübe kazandı bu sezon. olcan'ı da eboue alırsa rakibin hücum etkinliği yarıya iner. trabzon'un maç içinde defalarca değiştirdiği bir sistemi yok, bir oyun planı üzerinden oynuyorlar o da burak'ı beslemek. kanatlardan da halil ve olcanla katkı geliyor. alanzinho da genellikle oyuna sonradan girip yorulan savunma oyuncularını çok zorluyor. bunun dışında bir etkinlikleri yok. en zayıf karnı kesinlikle savunması. egemen gittikten sonra bir türlü oraya bir merkez oyuncu yerleştiremediler ve özellikle giray çok fazla pas hatası yapıyor savunmada.

    elmander'in yokluğunun ne anlama geleceği maalesef tam da tahmin ettiğimiz gibi oldu. takım onun 2 kişilik oynamasına alışmıştı. şimdi birbiriyle anlaşamadığı açıkça belli olan necati-baros ikilisini izlicez yine. kadro olarak değil belki ama oyun planında değişiklik bekliyorum ben bu maçta. ya engin hücuma daha yakın oynamalı ya emre çolak forvet arkası gibi görev almalı. bu oyuncular kanatlardan hiç etkili olamıyor ve çok yavaş oynuyoruz. riera'dan artık hiçbir şey beklemiyorum. iyi niyetli ama bizim dermanımız değil. sabri'yi mümkünse 18'e bile almayalım kanatsız oynamak daha iyidir. umarım necati ve baros antremanlarda birbirine alışmaya başlamıştır kupa maçında çok etkisiz kaldılar.

    bana öyle geliyor ki selçuk inan'ın performansı bu maçın gidişatını ve sonucunu belirleyecek. savunma anlamında değil ama hücum anlamında kendisinin katkısı çok önemli. oyununu biraz daha hızlandırmalı. dediğim gibi önünde engin veya çolak oynayabilir ki bence mantıklı olan budur. olmazsa da bu iki oyuncu selçuk'a çok yakın oynamalı özellikle rakip çıkmaya çalışırken durmadan pres yapmalılar.

    trabzon'un yorgunluğunu ve oyun planındaki tek düzeliği düşünerek ve bizim her zamanki gibi mücadelemizi sahaya yansıtacağımıza inanarak galip geleceğimizi düşünüyorum yarın akşam. bir sonraki hafta fener'in puan kaybedeceğine* adım gibi eminim. farkın bu maçta azalmasına izin vermemeliyiz.
  • 43
    maça bir gün kala kadroya baktığımızda johan elmander ve aydın yılmaz'ın sakatlıklarının sürdüğünü görüyoruz. elmander ligin başından beri bizi taşıyan adam, aydın ise son haftalarda bariz bir çıkışa geçti ve gerçekten güzel maçlar çıkardı, bu bağlamda bu ikilinin eksiğini ciddi derecede hissedeceğiz diye düşünüyorum. sakatlığı henüz geçen yekta kurtuluş ise hala hazır değil, muhtemelen playoff maçlarına yetişecektir.

    çok olağanüstü bir durum olmadıkça sistemden vazgeçmeyen fatih terim 4-4-2 dizilişinde devam edecektir diye düşünüyorum. elmander'in yokluğunda forvet hattımızın necati ateş ve milan baros'tan oluşması en muhtemel senaryo.

    necati golcü kimliği bir kenara aslında pas yeteneği yüksek ve pozisyon hazırlama becerisi olan bir oyuncu. birbirini tamamlayan oyunculardan oluşan forvet hattı başka, ikinci forvet ve asıl golcüden oluşan forvet hattı başka... muhtemel ikiliye baktığımızda baros asıl bitirici golcü olarak ön plana çıkıyor ki bu durumda da ileri uçtaki futbolcularımızın görevlerinin oldukça farkında olması ve buna riayet etmesi gerekecek ki bir uyum yakalansın ve takımın ahengi son bölüme takılmasın... oyuncularımız kağıt üzerinde buna oldukça yetkin isimler, ihtiyaçları olan tek şey biraz uyum, biraz birlikte oynama tecrübesi...

    ikinci yarıda oyuna girmesi olası kanat oyuncularımız ise albert riera, bir ihtimal de yiğit gökoğlan olabilir diye düşünüyorum... riera sonradan girince gerçekten maça bambaşka bir hava getiriyor ve farkını oyuna yansıtıyor. ilk on birde başladığı maçlarda ise genelde üzdü bizi... bu bağlamda iyi bir alternatif. yiğit ise aydın'ın yokluğunda bu maçta son bölümlerde topu ileriye taşıyan hızlı kanat oyuncusu olabilecek mi, futbolu bakımından bize geldiğinden beri yeterince yol alabildi mi, belki göreceğiz...

    inşallah erkenden güzel bir skoru elde ederiz de son 5-10 dakika ceyhun gülselam'ı izleriz...
  • 44
    şöyle 4-5 atalım istediğim karşılaşma. normalde 1-0 olsun bizim olsuncuyumdur ama trabzonlu bir hocam o kadar iğneledi ki bugün bizi, anlatamam. arena'ya postane demeler, selçuk'a hakaretler falan filan. "maça gidecek misiniz ?" diye sorduğumda "size koyduk mu sinirlenir taraftarlar, olay falan çıkar boşver" dedi, "kim kime koyuyor amk" diyecektim ki kendimi zor tuttum.

    en son zokora, colman falan sayıyordu, "selçuk ile melo'nun olduğu yerde colman'a laf düşmez hocam" dedim sustu. sussun da amk.

    hakem trabzon lehine hatalar yapsın, değil pozisyon, top bile vermeden 5 atıp yollayalım elemanları. sinirlendim amk.
  • 47
    kağıt üzerinde zor gözüken maçtır.
    a. elmander yok. takımın dengesi bir oyuncu ile bozulur mu? bizde bu yıl evet. çünkü yedek kulübesi değeri yerlerde. yönetim risk aldı, cezalar, sakatlıklar konusuna girmeden 58 uygulanacak diye düşünüldü. ancak tahkimin başına engin tuzcuoğlu geldi yönetimin tüm hesapları şimdi fatih terim adam eder üzerine kurulu.
    b. rakipte olcan adın diye bir topçu var takımımız oyuncuları dışında ligde en beğendiğim adamdı. fatih hoca istedi ancak ronaldinho filan denerek ara transferde ciddi vakit ve enerji kaybedildi.
    c. maç ne olur? galatasaray taraftarına bağlı. maçın hakemi hakem cüneyt çakır *. galatasaray taraftarı 15. dakika da ahhh vahhh oooo sesleri ile oyuncularını oyundan düşürmez ve bana göre bir tür kırmızı kartlarını kendi takım oyuncularına göstermez ve onun yerine desteğini ve inancını gösterir ise galatasaray takımı maçı alacaktır.
    d. engin baytar. çok çalışmakta. aşırı sevmekteyiz. ancak daha basit ve dikine oynamalı.
    e. baros. hakeme dikkat etmeli sadece topla oynamalı.
    f. emre çolak. top çalmaları rakibe presi güzel kritik yerlerde kafasını kaldırmalı orta şiddeti ve iniş hesabını mühendis gibi yapmalı. iq'sü yüksek yapacaktır.
    g. sabri kaptan. şayet oynarsan şunlara lütfen dikkat et. rakibi ceza sahasına girmeden karşıla, hücumda topu lütfen basit oyna en uygun işi yap. oynarsan ve dökülürsen arena cehennemi senide benide bizide yakacaktır. basit oyna. unutma yıllarca cüneyt kaptan bile defalarca ıslıklandı.
    allah yardımcımız olsun. hakemden dolayı çekindiğim maçtır.

    edit; cevadprekazi'nin uyarısı ile c maddesi daha açık yazıldı.
  • 48
    her şeyden önce kenarda birlikte göreceğim iki örnek insandan * dolayı keyifli geçmesini beklediğim maç. stad'ınsa büyük bir bölümünün dolacağını biliyoruz, keşke 500 tl gibi absürt fiyatlar olmasa da o stad'ı hep full izleyebilsek. diğer yandan iki takımında açık futbol oynayacak olması bize yine bol gollü bir büyük maç izletecektir. trabzon'da önemli bir eksikliğin bulunmaması onlar adına avantaj. bizdeyse elmander'in olmaması büyük handikap dilerim keyifli ve bizim kazandığımız bir maç olur.

    trabzonspor'un muhtemel ilk 11'i;

    http://d1203.hizliresim.com/v/t/3tm0n.png

    bizim muhtemel ilk 11'imiz ;

    http://b1203.hizliresim.com/v/t/3tm2n.png
  • 49
    biraz afaki gelebilecek bir değerlendirme yapmak istiyorum. şimdi geçen hafta fb karşısında ilk bölümdeki kötü oyuna rağmen çoğu kesimlerce beklenmeyen biçimde sezon performansının da üzerine çıkarak deplasmanda oyunun %70'ini domine eden, 2-0'dan çevirerek galibiyeti kaçıran motive bir galatasaray ve arkasından ilk yarısını yine yüksek yüzdeyle oynayıp beklenmeyen biçimde ikinci yarısını vasatın altında oynayarak yaklaşık %50'lik oranla kendi evinde sivas'a kaybeden demotive galatasaray vardı. biri lig biri kupa maçıydı. bence bu hafta tüm sezon genelindeki konsantrasyonumuzun dengeleneceği bir yüzde ortaya koyarak %60 civarında bir topa sahip olma oranıyla tek gollü bir galibiyet alacağız. bir başka deyişle bulacağımız birkaç pozisyondan birini değerlendirip kontrollü oyunla kazanacağız. elbette elmander'in olmaması çok büyük bir dezavantaj ve bu oran %50 düzeylerine de düşebilir; ama hafta arası dinlenmiş melo'nun dönüşü ve fb'nin de galip gelmesiyle takımda artacak olan kazanma isteği, trabzonspor'un oyun kalitesini de gözeterek az farkla da olsa başa çıkacak düzeyde gibi geliyor. tabii ki futbol bu ve maç hangi açıdan bakılırsa bakılsın zorlayıcı görünüyor. umarım 3'te 3 yapar ve bu adaletsiz play-off sistemindeki gerçekte çok da fazla olmayan avantajımızı koruruz.

    gerçekte çok da fazla değil dedim; çünkü örneğin play-off'a bu farkla gittik. fb'nin 70/2= 35 bizimse 79/2= 39,5+0,5= 40 puanımız olacak. iki takım da kendi sahalarındaki 3 maçı kazanırsa 9 puan elde edecek. eklersek fb= 44 biz 49 puana ulaşacağız. her ikimiz de birini deplasmanda kaybettiğimiz için geriye 2 maç kalıyor, biz birinde berabere kalsak bile puanlar eşitleniyor. yani biz 49+1=50 fb ise 44+6= 50 ile aynı puana ulaşıyor. oysa normal sezondaki 79 olan puanımıza 6 maçtaki 3 galibiyet 1 beraberlik 2 mağlubiyeti eklersek 79+10= 89, fb'ninse 6 maçta 5 galibiyet 1 mağlubiyet ile 70+15= 85 puanı olacaktı, aradaki 4 puanla çoktan şampiyon olacaktık. yani 3 puanlı sistemi play-off'a uygulayarak normal sezon avantajını neredeyse yok eden bir anlayış var ve puan eşitliği durumunda eklenen yarım puana bakılması olumlu ya da olumsuz ayrı bir etki yapmış oluyor. dolayısıyla 3+6 toplam 9 maçımız var ve en az 7 galibiyet ve 1 beraberlikle şampiyonluğu ancak garantileyebileceğiz. ha bu takım fatih terim'le çıkar 9'da 9 da yapar, orası ayrı. önce trabzon!

    not: bu arada saat itibariyle hesap hataları yapmışsam şimdiden affola; düzeltmek için gelecek uyarılara açık olduğumu belirtmek isterim.

    edit: maç 1-1 berabere bitti ve skor tahmini dışında belirtmeye çalıştığım gibi topla oynama oranlarında sezon genelindeki dengeye doğru düşerek %55 gs %45 tb olarak gerçekleşti. yine acizane tahmin ettiğim gibi girdiğimiz az sayıda net pozisyondan penaltı olanını melo ile değerlendirip 1 gol bulduk. trabzon'un bulduğu gol ise faul diye durulan anda fırsatçılıktan gelse de bu oyunla hak ettiğimiz bir goldü. evimizdeki orduspor maçını kazanmak fenerbahçe'nin deplasmanda trabzonsporla oynayacağı haftada şart oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın