beşiktaş'ın tamamen hiçbir şey oynamadan kazandığı maç olmuştur.
yahu şu televizyonlara çıkıp; "şöyle, böyle oynadık" "nasıl da yendik" "başka türlü oynanmazdı zaten" demiyorlar mı ne uyuz oluyorum arkadaş. pas organizasyonu gördük mü adam gibi, organize bir atak ya da en azından korner ya korner gördük mü beşiktaş'tan? her halde
manchester united'ın tarafında %5 gibi bir rakamla oynadılar. ne güzel futbol değil mi?
kardeşim 9 kişiyi neredeyse ceza sahasının önüne dizerek galip gelinecekse niye kasıyor ki
barcelona,
arsenal,
real madrid,
bayern munich,
milan,
inter,
sevilla,
porto her yerde kendi futbolunu oynamaya? paso defansif adam alırlar
*, dizerler 8-9 kişiyi oh ne güzel. izlenecek bir şey de olmaz. her maç ya birine çarpar gol girer, öyle 1-0 biter ya da 0-0. bu maçın heyecanlı geçmesinin, kendimce, tek sebebi vardı o da
manchester united'ın oyuncularının isteğiydi. eğer sürekli yanyana oynasalardı bugüne kadar, dün gece beşiktaş'ın o iğrenç oyununu rahat bozarlardı.
evet, ben de bir türk olarak ingilizlere karşı alınan bu galibiyet sonrası sevindim. ancak bu ülke, kulüpler bazında iki(2) adet avrupa kupası görmüş bir ülke. şu örneği vermekten nefret ediyorum artık ama yine vereceğim; o kupalar alınırken biz
* "aman leeds böyle oynar, korkalım geriye kaçalım" "aman
arsenal böyle oynar, diz adamları savunmaya", "aman real madrid böyle oynar, hiç yarı sahayı geçmeyelim" mi dedik? yoksa futbolumuzu karşı tarafa yedire yedire mi aldık o kupaları. bunlara rağmen, hele hele ortada hiçbir pozitif oyun yokken, anlık başarılarla yetiniyorsak ve bunları da göklere çıkartıyorsak milli takım bazında "neden 2010'da afrika'da yokuz?" diye sormamamız gerekiyor.