• 59
    fazlasıyla değerli şampiyonluk. 19 mayıs 2024 tarihinde istediğimizi alamadık ve fener’e kaybettik. çok kötü oynadık ve sonucu da hakettik. duygusal olabilir herkes ama yarın tekrardan ayağa kalkmak zorundayız. hala ipler bizim elimizde ve sonuna kadar hakettiğimiz şampiyonluğu kutlamamız gerekiyor. takıma ve hocaya güvenim sonsuz. inşallah mutlu sona biz ulaşacağız.
  • 102
    gündem şu veya bu şekilde gelecek sezona yönelirken, süreci içindeki bazı konuları kayıt düşmek açısından naçizane buraya not etmek istediğim kutlu şampiyonluk. bilinmeyen bir şey yazacak değilim, ancak bu sene sözel alışkanlıklara ve hafıza defolarına kurban gitmemesi gereken çok şey yaşandı. hadi büyüklük yine bizde kalsın, önce saha içi:
    - şampiyonlar ligi grubu oynarken ligde minimum kayıp vermek ve sonrasındaki tüm maçları final mantığıyla oynamak işin anahtarıydı. net bir teknik direktör ve teknik ekip başarısıdır, fiziki hazırlığından rakip analizine ve taktiğine kadar her boyutuyla.
    - okan buruk ve ekibi bu başarıyı, tutmayan transferler ve boey'in gidişi faktörlerine karşın, kalan mevcutlardan tam verim alarak elde ettiler.
    - takımımız 38 maçta 33 galibiyet ve 3 beraberlikle 102 puana ulaştı, hafta hafta yaşarken ve tek bir kayıp şampiyonluğun gitmesi demekken pek hissedilmedi ama bu rakamlar başlı başına muhteşem ve tarihi. ligde zayıflamış takımlar ve açılan bir makas olması, bu puana ulaşmanın sadece bu faktörle normalleştirilmesi anlamına gelmemeli. kasımpaşa, alanya, adanademirspor, antalya, karagümrük gibi takımları hatırlayın, içerideki kayseri ve gaziantep maçlarını düşünün (bu arada yukarıda bir yazarımız bu iki maçın kilit olduğunu belirtmiş, kesinlikle katılıyorum, şampiyonluğun birinci koşulu iç sahada bir şekilde tıkanan bu maçları son anda da olsa çözmek). fenerbahçe dışında 18 amatör takımla oynamadık, emek sahiplerimize bu haksızlığı yapmayalım.
    - futbolcular bazında kendi başlıklarında pek çok değerli girdi yapıldı, kısaca 80'ler manşetlerine selam çakarak "mertens şarap gibi" demek, barış alper'in gelişim azmine ve torreira'nın istikrarına şapka çıkarmak istiyorum.
    - icardi'nin efsanevi kutlamalarının arka planında, karşılaştığı kasıtlı sakatlama çabalarının da bulunduğunu unutmayalım. pek çok kasabın deneyip de yapamadığını, pozisyonu çok alakasız bir futbolcu ghezzal'ın duran top savunmasında başarması(!) icardi'yi ve bizi çok zorladı.

    sezonun saha dışı mücadelesine gelirsek:
    - türk spor basının rezil durumunu her galatasaraylı 10 yaşında öğrenir, ancak bu sezon trt spor'dan halk tv'ye tüm genel medya yelpazesinin düşmanlığını iliklerimize kadar hissettik. bu konunun en vurucu örneklerinden biri, düne kadar en azından büyük takımlar rekabetinde iyi kötü tarafsız imajı bulunan erman toroğlu'nun da devşirilmesidir. çok şükür televizyonun etkisi artık daha az, yine de bütün bu rezilliğin içinde bence "eski açık" kanalı ve orhan uluca'nın dijital yayınları bir nefes oldu.
    - fenerbahçe'nin sadece "kendini yere atan futbolcular" klibi beş dakika sürüyor. var odasına telefon edilerek döndürülen maçı ve ilgili başlıklarda arkadaşlarımızın çok güzel arşivlediği tüm diğer federasyon ve hakem skandallarını unutmayacağız. bu sezon "her iki takım da çok iyiydi, burun farkıyla galatasaray kazandı" denilerek geçiştirilecek sezon değildir. rekor kırmamızda rakibe geçilen en iyimser haliyle 10 puanlık iltimasın da katkısı olması enteresan bir yan etkidir ancak bu ekstra engeller tüm camiamızı yoruyor.
    - bize açıktan küfür eden bir federasyon temsilcisinin varlığı ve aynı adamın bizim tribünlerimize küfür cezası yazıyor olması tek başına bir trajikomedi konusudur. bu tipi de hatırlayacağız.
    - anadolu stadlarındaki otokoç reklamları, karagümrük, istanbulspor ve daha pek çok kulüp başkanlarının koç yancılıkları aslında tam olarak neyi mağlup ettiğimizi en iyi gösteren unsurlar olarak kayda geçmiştir.

    özetle, pek çok galatasaraylının gerçekten en özel şampiyonlukları arasında yer almayı tamamen hak eden bir şampiyonluk oldu. bunu 18. şampiyonluk turuna çıkmış bir taraftar olarak ve geçen birkaç günün getirdiği göreceli soğukkanlılıkla yazıyorum. iyi olmak için çalışmaya devam edelim ve iyiler hep kazansın.
  • 23
    şampiyonlar liginde ciddi rakiplerle beraber zor bir fikstürden geçeceğiz. ancak geniş ve kaliteli kadroyu bugünler için kurduk bunu da unutmamak lazım. eğer takım ve camia isterse şampiyonlar ligindeki yıpranmaya rağmen 24. şampiyonluk hedefine ulaşacağımıza inanıyorum. bjk'de şu an işler sıkıntılı ve afrika kupasında iyice dağılacaklar. fb ise kaos potansiyeli çok yüksek olan bir camia ve başında ismail kartal gibi yetersiz bir hoca var. kısacası galatasaray'ın bu sene 24. şampiyonluğa ulaşmaması için bir sebep yok. yeter ki hoca ve camia gerçekten istesin bunu gerisi kolay.
  • 9
    lig için endişe edecek bir durum görmüyorum, henüz çok erken. oyuncu kalitemiz ligin oldukça üzerinde, geç kalan transferlerin zamanla takıma uyum sağlayıp seviyemizi daha da yukarı çıkaracaklarını düşünüyorum.

    ancak bu yılki yatırım avrupa odaklı yapılmıştı. bir maçla eleştirmeyin diyorlar; ancak rotamızı belirleyecek maçtan sağ çıkamadık ne yazık ki. daha dengeli ve kontrollü bir oyunla manu ve bayern maçlarında ne yapabiliriz görmek gerekecek. hevesler azımsanmayacak derecede kırıldı bence.

    artık olan oldu diyip kalan maçlarda gerçekten herkesin elinden gelenin fazlasını yapabilmesi ve bu özveriyi gösterebilmesi önemli. tekrar ayağa kalkabilecek miyiz göreceğiz. hazır olmayan oyuncularımız ne ölçekte adapte olacaklar, mauro kısa sürede tekrar fit bir şekilde sahada yer alabilecek mi cevapları belirsiz sorular var.

    benim tedirgin olduğum husus, cl odaklı kurulan bu kadroda, takıma aidiyeti henüz oluşmamış yıldız oyuncuların yer aldığı bu kadroda, cl'ye erken havlu atmamız durumunda bu oyuncuların süper lig'i ne ölçüde ciddiye alacağı. geçen yıl mauro ve dries bu sınavı geçtiler. ancak ziyech, zaha, ndombele gibi ismlerin göstereceği reaksiyonu henüz bilmiyoruz. nötrüm bu konuda.

    sonuç ne olursa olsun lig şampiyonluğu için odağımızı yitirmeden, konsantrasyonu kaybetmeden yola devam edebilmek için takımın tecrübeli ve eski isimlerine, yönetime, teknik heyete iş düşecek.

    özellikle dengeli bir rotasyon tercihi okan hoca için kritik. geniş ve birbirini ikame edebilecek isimlerden oluşuyor artık kadromuz. geçen yılki gibi nerdeyse aynı 11 ile tek kulvarda mücadele dönemi bitti. sürekli aynı isimlerin ilk 11'de olması takım içi huzuru bozacaktır. birçok farklı faktörü ele alıp doğru şekilde yönetebilirsek olumsuz düşünmeyi gerektirecek bir şey yok.
  • 11
    ciddi bir aksilik yaşanmaz ise 2023-2024 sezonunda gerçekleşecektir. ligdeki takımların geneli biraz iyi olsa çok daha rahat olur ama rakipler de her maçını kazanırken kopup gitmek kolay olmuyor. geçen yıl da benzer bir şey yaşamıştık. velhasıl ben bu sezon da geçtiğimiz sezon gibi zorlanmayacağımızı ama kısmen strese girebileceğimizi düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın