2011-12 EuroLeague 6.Hafta Maçı
20:00 Abdi İpekçi Spor Salonu
78 - 76
  • 105
    kaçırdığım için üzüldüğüm maç.

    su topu bile olsa atıştığımız benim kadar fanatik bir çubuklu tosun ile maç esansında aramızda geçen yazışma kazanmamızın verdiği hazzı iki katına çıkarmıştır.

    a:arkadaş
    b: ben

    a: ağır s***ş var. - o sırada prokom 15 sayı fark la öne-

    b: harbimi…!

    a: izlemiyormusun..

    b: yok dışarıdayım..

    a: puhahaha herifer ilk galibiyetini alacaklar yuh lan size..olum ne mal takımsınız siz..

    b: vay aq.. kaç dk var

    a: son periyot

    b: zaten dün kazan sienaya koydu bugünde yenilirsek yalan olur iş – umutsuzluğun başladığı dk.lar-

    a: ilk senesiymiş prokomun ilk galibiyetlerini alacaklarmış puhahaha. bizde bu akşam yenersek çıkıyoruz.- olaya fenere bağlama durumları-

    b: dk skor ver an ve an

    a: panik yaptı prokom 8e indi fark

    b: dk.

    a: son 3 dk. belli olmaz –az önce ağır tecavüz var diyodu hatırlatalım-

    b: ooo tamam o maç döner, 8 sayı bi şey değil 20 sayıdan geri dönmüş bu takım.

    a: taraftar uyuyo –nereye saldıracağını bilmiyo taraftara b*k atıyo-

    a: 70-70 uzadı maç…!! ama çok ballısınız - haa oldu canım oldu-

    b: dk skor ver

    a: neler kaçırdı hakem neleri görmedi.. -kaldı ki hakem resmen prokom forması ile oynamış. tipik fenerli yorumu işte.-

    b: dk ver.

    a: aldınız…!^+’ çok balllısnız re rö re hebe lübe leb

    b: ok kıb by aeo

    *
  • 106
    furkan aldemir'in yokluğuna, maça hücumda çok kötü başlamamıza, maç boyunca faul problemi yaşamamıza, rakibin yüksek yüzdeyle üçlük bulmasına ve tüm bunların yanında son 10 dakikalık dilime 11 sayı geride girmemize rağmen kazandığımız maç olmuştur. gördün mü ibrahim, meğer ne engelleri aşmışız.

    maç öncesi çekince vardı içimde, asseco prokom 2010-2011 sezonunda da ilk 5 haftayı galibiyetsiz geçmiş, ilk galibiyetini 6. haftada almıştı. tarih tekerrürden ibaret edebilirdi, maç ile ilgili korkularımı arttıran diğer nokta da rakibi küçümseyip farklı ve kolay bir galibiyet alacağımız beklentisi içerisine giren kitlenin oluşuydu.

    fazlasıyla sancılı oldu, ömrümden 10 yıl falan gitti rahatlıkla. dün gece salonda bulunan binlerce taraftar da bu kadar zor ve stresli bir akşam yaşadıklarından dolayı şikayetçi değildir çünkü bu takım yüreğini koyuyor sahaya son saniyeye kadar. fark 14'e çıktığı anda tek ihtiyacımız olan şey ufak bir kıvılcımdı. bazen takım çakar bu kıvılcımı, bir üçlük, bir blok, bir smaç ile; bazen de taraftar. efes ve barcelona maçlarından sonra yine üzerimize düşeni yaptık ve tribün olarak itici güç olmayı başardık takımımıza. fark kapanmaya başladığı anlarda da denemediğim totem kalmadı desem yeridir. her rakip atağında ıslık, her atağımızda tezahürat yerine sonu gelmez dualar...

    gordon'un skora dengeyi getiren üçlüğünde de top onun elinden çıktıktan sonra bakışlarımı tribünlere çevirdim, muazzam bir görüntü oluşuyor. uzatma dakikalarına ise psikolojik olarak üstün başlayan taraf bizdik, ne mutlu ki bu avantajımızı kullanarak geriden gelip kazandık.

    maç sonrası tribünlerde kalıp oyuncular ile karşılıklı tezahürat yapmak, galibiyeti doyasıya kutlamak, maç boyunca çekilen sıkıntının, stresin kaybolduğu anlardı. zor oldu, sancılı oldu ama bu muhteşem takım, bu sezon ilk kez seyircisi önünde kazandı.

    başta oktay mahmuti olmak üzere tüm takıma, her bir oyuncumuza helal olsun.
    gurur duyuyoruz hepsiyle.

    son olarak, bekle bizi top 16.
App Store'dan indirin Google Play'den alın