• 128
    maalesef pek ümidim olmayan bir maç.

    galatasaray futbol takımı geçen sezon kadıköy'de de, arena'da da fenerbahçe'yi 3'lerken ayakları yere sağlam basan bir takımdı. fizik olarak güçlüydü. özellikle arena'daki maçta fenerbahçeli futbolculara karşı neredeyse hiç ikili mücadele kaybetmeyen bir oyuncu grubu vardı elimizde. bu sezonun galatasaray'ı genel anlamda teknik ancak fizik ve kariyer anlamında düşüşte futbolcular kurulu. fenerbahçe fizik-kuvvet ve temas oyununda bizden çok daha sağlam bir takım bu sene ve derbilerde bu çok önemli bir kriter. kerem demirbay, ziyech, mertens ve hatta icardi gibi fizik kalite olarak zayıf, sahanın kısıtlı bir bölgesinde düşük tempoda oynamayı tercih eden futbolculara bir de kerem aktürkoğlu gibi çok kolay top kaybı yapan biri eklendiğinde; kafamda bu maça dair bir umut kalmıyor. torreira-k.demirbay, ziyech-mertens-kerem, en uçta da icardi gibi formasyonlar okuyunca maça dair daha da ürperiyorum. kerem demirbay'ın, ziyech'in, mertens'in aynı anda 11 olduğu bir galatasaray'ın oradan galibiyetle çıkma şansı yok. bizim ayakları yere sağlam basan, tempolu, güçlü bir 11 ile çıkmamız lazım kadıköy'e ama elimizde bu tanıma uyan 11 futbolcu var mı şüpheliyim. zaten okan hocayı bu sezon tavlayan şeyler fizik, kondisyon, güç vs. değil, sadece teknik beceri. dediğim gibi, elimizde ne kadar kuvvetli ve maça hazır futbolcu varsa sahaya sürmeliyiz ama biz muhtemelen yine bunu tercih etmeyeceğiz.

    ben geçen sezon maç sonuçlarını da, tribünde izlediğim oyunu da genel manada beğenen biriydim. bu sezon maç sonuçlardan bağımsız bir şekilde oynadığımız oyunu, daha da önemlisi hocanın kafasındaki oyun anlayışını beğenmiyorum. hocanın inandığı ve gelen galibiyetlerden ötürü radikal bir değişiklik yapma düşüncesini zerre hissetmediği oyun anlayışı bence kadıköy'de başımızı çok ağrıtacak. iki kulvarda mücadele ediyor olmamız ocak ayına geldiğimiz şu günlerde bir şablon oturtamamış olmamızın bahanesi değil çünkü bizim bir oyun planı hazırlama veya maçlarda rakip yarı alanda sete dönme gibi konu başlıklarımız yok bu sene. geçen sene vardı ama bu sene yok. bu sezonun oyun anlayışında birinci plan at topu icardi'ye; ikinci plan topu kanat oyuncularına yolla birebirde rakip futbolcuyu geçebilirlerse ne ala belki bir şeyler çıkar; üçüncü plan da mesafe fark etmeden topu rakip ceza sahasına rastgele salla. bunlar beni etkilemiyor, bunlar bana güven de vermiyor. bu yüzden de 3 puan ve hatta 1 puan gibi ihtimalleri çok zor olarak değerlendiriyorum. pazar akşamı yanılmak ümidiyle.
  • 129
    sezonun en kritik maçı. tarafsız bir yönetim olursa galip geleceğimizi düşünüyorum. büyük maçları oynamasını bilen oyuncu grubuna sahibiz. tek dikkat etmemiz gereken rakibin penaltı almak için kendini yere atması bu konuda bu sezon çok antrenman yaptılar ve bir iki pozisyon dışında genelde penaltıyı aldılar. onların galibiyet için tek yolu bu iyi savun, penaltı al, tadic atsın kaçırırsa tekrarlanır nasılsa en kötü ikinci tekrar edilen penaltıyı gole çevirir, maçı da 1-0 bitir gibi bir taktik anlayışları olacak. bize karşı haddini bilerek oynayacakları için hücum organizasyonları üzerine planları olmayacaktır. tarafsız bir yönetim olmazsa da en kötü senaryo da beraberlikle döneceğimizi düşünüyorum.
  • 131
    fener'in ne yaptığı, ne yapacağı az çok belli.
    soru şu: biz ne yapacağız?
    bayern maçlarından kırıntılar sunacaksak, cevap belli; oraya bir 3 puan daha yazmanızı rica edeceğim...
    yok, klasik kadıköy basiretsizlikleri (ki çok şükür son yıllarda pek görmüyoruz) ve hakem kıyımına (var'a rağmen) uğrayacaksak o zaman hüzünlü bir hafta sonu bizi bekliyor demektir.
    okan buruk'un geçtiğimiz sezon jesus'a taktik dersi verebildiğini ve bu maçlara özel olarak konsantre bir şekilde çıkabildiğini, netice alabildiğini somut şekilde gördük, bu ümit verici.
    kadro anlamında rakipte fred geçişlerde ve önde yapılan baskılarda kapılan topları hızlıca pozisyona dönüştürme konusunda önemli bir aktör, bu açıdan olmaması bizim için ciddi avantaj.
    lakin tek odaklanmamız gereken yer orası değil, örneğin ferdi ve osahi'nin topla çıkışlarında sağ ve sol önde oynayacak oyuncularımızın gölge refakat değil de hakkını vererek baskılı oynamaları şart. yoksa arkalarında sağ ve sol beklerimize aşırı yük bineceğinin farkında olmaları şart.
    maalesef çözemediğimiz konulardan biri de set oyununa karşı üretken olamamak. bunda da bireysel yeteneği olan zaha, tete, ziyech gibi oyuncularımızın adam eksiltmede bir türlü istenen beceriyi gösterememeleri etken bence. örneğin zaha, maç içinde en az 5-6 kere osahi ile teke tek kalacaktır, bunların en az 3-4'ünde ceza sahasına soldan girerken topu sağına alıp atağı şutla ya da etkili bir pas ile sonlandırabilmeli, ama maalesef son maçlarda bunları göremediğimiz gibi aldığı topların çoğunu ezmek suretiyle ataklarımızı sekteye uğratmakta.
    10 yıldır şampiyon olamamanın verdiği istek, arzu ve hırs ile maçın başında baskı kurmak isteyeceklerdir. bu süreci kazasız, gol yemeden geçirmek önemli. hatta fener'in öndeki yaşlı oyuncuları nedeniyle okan hoca oyunu dar alanda oynamalarına izin vermeden olabildiğince onları geri koşturacak bir plan üzerinde çalışsa daha mı doğru olur acaba diye düşünmeden edemiyorum.
    bu maça puan puana gelmek önemli, gönül galibiyete odaklansa da yenilmemek de bizim için kazanç, sonuçta şampiyonluk yolunda hem rakibinin evinde puan farkını korumuş oluyorsun, hem de oluşma olasılığı hiç de az olmayan ikili averaja karşı küçük bir avantaj elde etmiş oluyorsun. tabi ki gereksiz risk almamak anlamında diyorum bunu, yoksa kaleye otobüs çekelim diyecek halimiz yok.
    umarım oyuncularımız ellerinden gelenin en iyisini verir, akıllı oynar, kenar yönetim oyuncuları iyi hazırlar, başta çıkacak ilk 11 olmak üzere maç içindeki hamleleri doğru ve zamanında yapar, ve kadıköy'den yine alnımızın akıyla çıkarız.
    (bkz: inna fetahna leke fethan mubina)
  • 132
    tam leo dubois'lık maçtır... sırf şu maç özelinde arayacağız kendisini.

    onun dışında geçen seneki gibi fuleli, hızlı çıkan bir 11 bekliyorum maça. ziyech yerine tete sürprizi gelebilir:

    ----------------- muslera -----------------------
    boey ---- davinson ---- apo --------- barış alper
    ------------- torreira -- kaan -------------------
    tete ------------- kerem ------------------- zaha
    ------------------ icardi -------------------------
  • 133
    belki biraz psikolojik bir tahlil olacak ama bu maçın en kritik isimlerinden birisi direkt ismail kartal olacak diye düşünüyorum.

    fb'nin kazandığı maçlar sonrası yaptığı açıklamalar dikkatle incelenirse, ismail kartal'ın yaptığı en önemli vurgu hep tüm hafta ne kadar iyi çalıştıkları ve ne kadar dikkatli ve doğru analizler yaptığı üzerinedir. mutlaka kurt hoca olarak rakibin nasıl oynayacağını biliyordur. çözmüştür ve bunu mutlaka dillendirir.

    bunun yanında da aslında hem kamuoyu hem de fb taraftarı tarafından tam kabullenilmediğini, kredisinin olmadığını da bilir. düşük karizmasını aslında muhteşem bir taktik analizci olduğuna kendini daha da inandırarak kapatmaya çalışır. gerçekten kendine güvenmekle, kendine güvendiğini göstermeye çalışmak arasında da o kadar ince bir çizgi yoktur.

    bu ruh halinin en büyük handikapı da bir şeyler olumsuz gittiğinde ya da takım bir maçta geriye düştüğünde ortaya çıkıyor. maçın kendisinden daha çok, kamuoyunun, fb taraftarının, medyanın maç sonrası yorumlarına ya da puan kaybının olası sonuçlarına konsantre bir teknik direktör, kriz anlarında doğru kararlar alamıyor. ya risk alamıyor ya da risk aldığının farkında olmuyor.

    kararsız, gerçek potansiyeli ile göstermek istediği, ispat etmek istediği arasında gidip gelen bir ismail kartal için de kendi taraftarı önünde ve gergin bir ortamda oynamak, hele hele gs maçı oynamak çok zor. her şeyin yolunda gittiği bir senaryo hariç her durum mevcut maçı galatasaray için avantajlı hale getiriyor.

    benzer setler, öngörülebilir stratejiler, tek ve işleyen bir plan haricinde bugüne kadar hiçbir b planı oluşturamamış ve yüksek bireysel performanslara bağlı fb karşısında gereken tek şey. sakin kalmak, presle, baskıyla, alan kapatmayla fb'yi o tek planından başka bir şeyler yapmaya zorlamak.

    ismail kartal'ın bir şeyler yapması, yeni bir şeyler yapması gereken her durumda avantaj bizden yana.

    onların en tepedeki performanslarını, sert bir rakibe karşı sürdürmekten başka çareleri yok. bizimse performansımızı sadece maç özelinde biraz yukarıya taşımaya ihtiyacımız var.
  • 134
    klasik bir beraberlik maçı havasında oynanacağını ama bizim galip geleceğimizi ön gördüğüm karşılaşma.

    öncelikle tahmini kadroyu vermek gerekirse;
    muslera
    boey-davinson(nelsson)-apo-barış
    torreira-kaan
    ziyech-kerem-zaha
    icardi

    malum kanatlardaki oyuncularımızın ikisi de bindiren bekleri takipte zorlanıyor bu nedenle okan hocanın süpriz yaparak 4-4-2 ile dizilip 4-2-4 ile karşılaması harika olurdu geçiş oyunumuz için. o yüzden aklımdaki 11 ise;

    muslera
    boey-davinson(nelsson)-apo-kazımcan
    barış-torreira-kaan-kerem
    zaha(bakambu)-icardi
  • 140
    özellikle maçın ilk 60 dakikasında sahada diri kalan ve ikili mücadelelerde sinmeyen, rakibi sindiren oyuncularla oynamamız gerektiğini düşünüyorum. gerekirse icardi de yedek kalmalı artık. barış alper ve kerem kesinlikle sahada olmalı. kadro hayalim ise şöyle:
    ----------------nando------------------
    boey-------davinson(nelsson)-----bardakci---kazımcan
    --------------kaan-------torreira-----------------
    tete-------------mertens----------------------kerem
    ----------------barış alper yilmaz-------------------
  • 143
    sinan yilmaz'in güzel bir maç önü analizi yaptığı derbi maçımız. dikkatimi çeken detay crespo-ismail-szymanski üçlüsünün top kapma bakimindan çok güçlü olacağı gerçeği. biz buna göre pozisyon mu alacağız yoksa ortasahayi bypass mi edeceğiz çok merak ediyorum. sol bekte iyi cikarsa da barış alper forvet arkasi olarak degerlendirilebilir ki bypass için kendisi birebirdir. bu sayede çok daha basit ve hızlı oynayabiliriz.
  • 144
    üzerinde baskı olan taraf biz değiliz, fenerbahçe. erken dakikalarda baskı kurmaya çalışacaklardır o baskıdan çıkarsak ilerleyen her an bizim lehimize çalışır. galatasaray bu maçtan 0 ile dönse bunun tahribatı az olacaktır. son hafta gösterilen kötü performansla birlikte taraftarda kadıköy'den 3 puanla döneceğiz inancı biraz zarar görmüş olabilir doğal olarak ve öyle de olursa bu çok da beklenmedik bir şey olmaz. lakin fenerbahçe'nin bizi içeride yenemediği her senaryo fenerbahçe için çok kötü senaryo olacaktır.
  • 149
    kötü oynamadığınız ve mücadele etmemezlik yapmadığınız sürece sonuç ne olursa olsun canınız sağ olsun aslanlar!

    tek istediğimiz son yıllarda yaptığınız gibi kora kor mücadele etmeniz. formsuz yıldızlarımız var, hakem faktörü muhtemelen rakipten yana olacak.

    basit hatalar yapmadan disiplinle oynayın, yenilin, hiç önemli değil.

    lig uzun maraton, kayıpların telafi edilebileceği aşamalardayız.

    ama yenerseniz bambaşka bir yere gelir işler, suyun karşı tarafı ciddi şekilde ısınır.

    şimdiden başarılar aslanlar!
App Store'dan indirin Google Play'den alın