22 haziran 2024 türkiye portekiz maçı

• 201

  sahaya girenlerin tamamı türktü büyük ihtimalle.
• 202

  berbat bir futbol ve büyük bir şansla kazandığımız gürcistan maçı sonrası uçanların yere indiği maç.
• 203

  maçın büyük bölümünde barış'ın forvette oynatılma ısrarından dolayı eksik oynamış gibi olduk maçta. barış elinden geleni yaptı ama onluk bir iş düşmedi orada. ne zaman biraz sağa yanaşsa etki göstermeye başladı. ilk oyundan yunus çıkıp yerine barış geçmeli ve bir forvet sahaya sürülmeliydi. kötü de olsa bir forvet başkası olmalıydı. tamam karşısında mendes olurdu o kanatta ama mendes'in de ileri çıkmasına engel olurdu.
  
  teknik direktörün hataları oldu maçta. bir de yusuf yazıcı nedir allah aşkına ya.
  
  transfer döneminde adı bizimle geçiyor. aman diyeyim. keza zeki de öyle. aman aman.
• 204

  bütün takım tel tel dökülmesine rağmen, en çok galatasaraylı futbolcular ilk 11’de başladığı için bizimkilerin bir hafta boyunca linç edileceği maç. keşke barış kanat başlasaydı, kerem ve yunus sonradan girseydi.
• 205

  montella hariç bireysel olarak günah keçisi bellemenin yanlış olduğu karşılaşma.
  herkes o kadar kötüydü ki, birini hedef belleyip saldırmak doğru bir yaklaşım değil.
  sanmıyorum ama çekya maçında diyelim ki 1 beraberlik aldık, gruptan çıktık. sonraki turda rakibimiz fransa olacak, işte o zaman izleyin cümbüşü. motella efendi de elimizden geleni yaptık diyerek pişkin pişkin ülkeye dönecek.
  
  maçla ilgili en büyük temennim okan buruk'un bu maçtan doğru dersleri çıkarması;
  
  -zeki çelik ve yusuf yazıcı'nın transferine dair aklında bir fikir varsa o fikir yok olmalı.
  -nelsson veya sanchez'in satılması durumunda kesinlikle standart üstü 1 stoper transferi elzem; nelsson (veya sanchez) /apo/emin bayram/metehanlı bir stoper rotasyonu bizi felakete sürükler.
  -kaan ayhan mecbur kalmadıkça orta saha merkez oynamamalı, o bahsedilen ameliyatı bir an önce gerçekleşmeli.
  -kerem ve yunus akgün'e adam akıllı bir transfer teklifi gelirse düşünülmeden satılmalı.
  -barış alper yılmaz idareten de olsa forvet oynamaz, hem takıma hem de kendisine yazık ederiz.
  
  1 maçla radikal kararlar alınmaz denebilir fakat sadece bu maç özelinde değil yazdıklarım genel bir süreci kapsıyor. ayrıca bu oynanan maç gayet seviye tescil eden önemli bir maçtı.
  oyuncularımıza avrupa'dan beklediğimiz teklifler gelmezse en büyük müsebbibi bu maç olacaktır, o yüzden küçümsenmemeli. üzücü bir akşam.
• 206

  çok rezil bir mağlubiyet aldığımız maç. portekizliler o kadar yorulmadılar ki bu maçtan sonra 15 dk ara verip hemen gürcistan maçına çıkabilirlerdi.
  
  leao, cr7, silva ekstra formda olur 3 değil 5 de yersin anlarım; cancelo, dalot, jota kanattan esip gürlerler karşılık veremezsin anlarım ama 90 dk tek bir hücum atraksiyonu yapamayan, hatta 2. bölgeden çıkmakta bile yokları oynayan bir milli takımın izahı asla olmaz. kurmuşsun ilerde 3 pırpır oyunculu hücum şablonu ama kaan ve bardakçı bile, oyun kurucu rolündeki hakan & orkun ikilisinden fazla uzun top attı. hadi o plan tutmadı deyip net santrforlu oyuna da geçmedin. kanatlar işlemedi, kanat oyuncularına ve beklere dokunmadın. 9 korner yakaladın hakan sağ olsun berbat kullandı. bugünkü 22 haziran 2024 gürcistan çekya maçında çekya sadece 3 uzun taç organizasyonu ile bile bizden fazla xg üretti. harbiden sinir krizi geçirmelik maç.
  
  ayrıca bir bek kaç kere overlap yapacak amk ilk bindirmesinde atın oğlum şu topu geçerse geçer, geçmezse geçmez. mal gibi top ezip gereksiz bir üçgen kurup ceza yayına top çeviriyorlar 10 kez. arda gürcistan'a attığı golden her maç atacak değil ya kardeşim. kanatları neden bu kadar aptalca kullanıyoruz o da ayrı bir muamma. bir tek kerem ilk yarı düzgün kanat kullanımı gösterdi o da ikinci yarı kayboldu.
  
  özetle skordan ziyade sahadaki oyun ile sinirlendiren ve üzen bir milli maç oldu.
• 207

  aptalca yapılan defansif hatalarla verilmiş bir maç. sonuçta iki takım arasında oldukça büyük kalite farkı var. sonuç anormal değil. biz zaten turnuvanın en zayıf takımlarından biriyiz.
• 208

  gürcistan maçında zayıf rakip herkesi hayallere daldırdı. bu maçta portekiz kendini hiç yormadan galip geldi. antrenman maçında daha çok terlemişlerdir.
  
  bizim milli takım halı saha turnuvası bile kazanamaz. ne bi organizasyon var, ne taktik var. doğru düzgün pas bile yapamıyorlar. o kadar oyuncunun ayağı kaydı birisi de demedi kramponları değiştirin diye. kanattan içeri top atıyorlar, içeride kimse yok.
  
  çekya biraz konsantre olursa onlar da bu takımı oynatmadan, yener geçerler.
• 209

  meseleye sadece skor odaklı bakarsan göremeyiz gerçeği. milli takımın gücü bu kadar. montella yerine x bir antrenör olsaydı yine yenilirdik portekiz'e. sen kendi çocuğunu kendi liginde oynatmıyorsun. bakın portekiz milli takımına ilk 11'de ki kaç futbolcu, portekiz takımlarında kaç dk süre almış, kaç maç oynamış. sen bırak oynatmayı bir antrenman sahasını bile çok görüyorsun çocuğuna. benfica, sporting, porto gibi kulüplerin akademilerine bakalım oradaki çocuklar ne şartlarda eğitim alıyor. geçelim bu hamasi işleri. portekiz takımında ki oyuncuların hepsi futbolcu olmuş. hepsi kulüplerinde bir rol sahibi. bir sezonda kaç dakika süre alıyorlar. 2021'de montella yerine şenol güneş vardı. 2016'da fatih terim. hepsi başarısız oldu. dolayısıyla mesele skor meselesi değil. sosyoloji meselesi, eğitim meselesi. bir öğretmen olarak şuna vurgu yapmak istiyorum. biz çocuklarımıza ecnebilerin verdikleri imkanları vermeden onlarla yarışmalarını istiyoruz. sadece futbolda değil her anlamda. üzgünüm ama kral çıplak.
• 210

  görünen köy kılavuz istemezdi ki istemedi de zaten. sadece biz görmedik bu köyü, rakibin * teknik ekibi bile görmüş; defansta sıkıntıları olan bir takım demiş bizim için. herkes de söyledi ilk maçtan sonra, gene aynı şeyler oldu.
  
  ilk gol; onun, bunun hatası değil bence. yerleşim hatası. aynı ilk maçtaki * gibi; içeri çevrilen bir top ve o kadar kişinin arasından boştaki adamın topu kaleye vurması sonrası yenen bir gol. aynı golü önceki maçta da yedik zaten. belli ki defans birbiri ile oynamaya alışık değil, takımın yerleşiminde bir problem var. bu da bu tip turnuvalarda çok ciddi bir zaaf. bu zaafla çeyrek finali bile zor görürsün. bir defans 4'lüsü * belirleyip bu adamların sürekli birbiri ile takılmalarını sağlamalısın. abartmıyorum bu adamlar birinin o akşam eşiyle kavga ettiğini ve moralinin bozuk olduğunu bile bilmeli, bu adam hataya meyilli olacak; maçta arkasını kollayayım demeli. ama bizde kaleci bile değişiyor, cidden amaç ne bilmiyorum. stoper tandemi desek; zaten sakatlıklar vs. derken her maç * değişti desek yeridir. haliyle takım savunmamızda ciddi bir sıkıntı var. ikinci gol desek tam bir komedi, yoruma gerek yok. üçüncü gol de gene defans çizgisinin düzgün kurulmaması kaynaklı bir gol yeme. ikinci ve üçüncü gol şu ana kadar turnuvanın en kolay gollerinde ilk 5'e oynar, o kadar basit goller yedik; bu seviyede bir turnuvada yenmeyecek goller.
  
  hücum desek, forvetimiz yok abi. ilk maçta da demiştim yine; bu da büyük problem. kim gol atacak? golcülük de bir meziyet, burak yılmaz'ı sevmezdim oyun tarzı olarak ama adam golcüydü örneğin. meziyeti bu şekilde açıklayabilirim ancak.
  
  onun dışında da maalesef abarta abarta şişirdiğimiz balonun patlayışını izledik. kaç gündür arda güler aşağı arda yukarı, yok neden oynamadı, yok muhteşem gol attı vs. vs. bugünkü maçta gol atamadı misal, ee yerin dibine mi sokalım şimdi de? yine diyorum, ilk maçta da demiştim, en kötü hücumcu performansı belki de onundu o maçta. gol attı diye kral oldu. bugünkü maçta da gol atamadı ama bana göre ilk maçtan iyiydi. arkadaşlarına güzel paslar verdi girdikten sonra ama olmadı. sadece arda değil hiçbir oyuncumuzu abartmamalıyız. barış alper yılmaz öyle güçlü, böyle fizikli, avrupa ile ancak o yarışabilir, böyle iyi vs. vs. iki maçtır bir artısını görmedik açık konuşalım ki.
  
  hep diyorum, yine diyeceğim;
  artık şu milli takımı abartmaktan vazgeçelim. herhangi bir oyuncu ve komple takım dahil. şu anki futbol ikliminde yerimiz romanya, yunanistan vs. vs. ile aynı. zaman zaman iyi maçlar oynarız belki ama devamı gelmez, bir süreç olarak iyi oynayamayız. birden çok nedeni var bence ama en önemlilerinden biri oyuncularımız kaliteli olsa da bireysel olarak birbiri ile beraber oynayan oyuncu sayısı az ve birbirlerini tanımıyorlar. daha da kötüsü; birbirlerini tamamlayabilecek oyuncular olduklarından da şüpheliyim. hakan çalhanoğlu ve arda güler; ikisi de özel oyuncular bana göre. özel dediğim; her role uymazlar. ama bu tip adamlar iki kişi ve çok olursa sıkıntı olmaya başlar, tam bir takım oyunu kuramazsın. şimdi takımı kimin üzerine kuracaksın misal, hadi çık işin içinden?
• 211

  milli takımın kadrosunda olan oyunculardan sonsuz kombinasyon da oluşturulsa kaybedileceği açık olan maç, kim ne derse desin. oyun anlayışı eleştirilmelidir ama sahada oynayan oyuncuların değişmesiyle bir şey değişmeyecekti. bu maçta 5 tane galatasaraylının oynaması da ortalığı karıştırmaya çalışan fırsatçı fbjkliler için gayet iyi bir şeydi. ellerini ovuşturdular ve bekledikleri gibi mağlup olduk, sahne onların oldu. onların istediği kadro çıksaydı yine yenilecektik ama böylesine nefret pompalayamayacaklardı. şu an çok mutlular.
• 212

  dengimiz olmayan bir takımla hedef değil prestij maçı oynadık. iki gün önce italya’nın ispanya karşısındaki hali kadar da kötü görünmedik ayrıca. neredeyse bütün bahis şirketleri tarafından şampiyonluğun en büyük favorisi olarak görülen takıma karşı, üstelik oynadıkları çekya maçına nazaran daha disiplinli götürdükleri bir maçı kaybettik sadece.
  
  üstünde çok durmaya günlerce analiz yapıp günah keçileri aramayla vakit/enerji kaybetmeye de gerek yok. önümüzdeki çekya maçına kazanıp ingiltere son maçta tüy dikmezse son 16’da onlara karşı şansımızı kovalayacağız.
• 213

  kimse neden yenildik diye üzülmüyor bu maç özelinde. nasıl bu kadar rezil bir futbol ortaya konabilir, her anlamda böylesi amatörlükler nasıl yapılabilir ve bu şekilde rezil olabilmeyi nasıl bu kafile içine sindirebilir ona şaşırıyoruz. yoksa santrforun, net stoperin ve merkez orta sahan yokken zaten gürcistan'ı yenmemizi bile beklemiyordum ben açikcasi ki arda'nin beklenmedik golü olmasa bence zaten berabere biterdi o karsilasma da...