126
dedim kardeşim bu kadro yeteneksiz olduğu kadar aptallardan oluşmuş. 1 sayı öndeyken 2 saniye kala atışı kaçırıp bir de faul yaptılar lanet olsun. topu dışarı atsa maçı almıştık.
127
yenilmeyi sonuna kadar hak ettiğimiz bir maç oldu. iç sahada bu maçı kaybetmek sezonun geneli içinde olumsuz olacak. savunma diye bir şey zaten yok. bunun sonucunda oyun kurgusu da olmuyor. spontane şekilde basketbol oynuyoruz. sorun tek maçlık değil oyuncu kalitemizde çok yetersiz duruyor.
128
ergin hocam bu maçı saçma sapan bir şekilde verdi. 1:42 de aldığı molada çizdiği taktik emir'in saçma şutu değildir inşallah. biz russ smith-dentmon-pleiss-diebler'ın kontratını feshedip hem hücumda hem savunmada iyi bir oyun kurucu alır ve sonra artan bütçe ile tyus'un dinlenmesini sağlayacak 3. süre verebileceğimiz uzunu da bulursak ancak toparlanırız. yoksa euroleague bu sene bize sadece hüsran demektir.
129
takımın nicelik olarak fazla ancak nitelik olarak az olduğunu gördüğümüz maç. lige odaklanıcaz gibi erkenden. şu maçın acısını olmayacak bi deplasman galibiyeti ile çıkarmamız lazım.
130
stadyum ve salonda çok rahat 100'den fazla canlı maç izlemişimdir. hiç bir maçtan bu gün ayrıldığım kadar mutsuz olarak ayrılmadım. gitti geldi maç, çok iyi seriyle başlamıştık sonra fark yedik derken geri döndük ama sonuç hüsran. çok koydu bu maç sözlük. çok umutluydum bu takımdan, çok güzel şeyler vaat ediyordu. hala da umudum var ama çok zora soktuk, özellikle de euroleague işini. ne yapıp ne edip top 8 yapmamız lazım bu sene. artık kendini dışa kapatıyor euroleague ve burada oynama şansı zaten çok fazla gelmeyecek bundan sonra. bu kadar ucuz harcamamlı bu sezonu.
131
izleyemediğim, sonunu ancak takip edebildiğim maç. o kadar maçı avcumuza almışken yenilmemiz çok koydu. cska'yı yenememek çok dert değil ancak hedef maçımızda aldığımız mağlubiyet play-off ümitlerine ciddi darbe vurdu. yine de sezon uzun.
132
yıllar sonra hamburg faciasındaki hislerin aynısını yaşadım. ismail şenol'un da dediği gibi kalp kırıcı bir yenilgi oldu. takım oturmuyor, savunma yapamıyoruz, çok boş oyuncularımız var ve sonuç olarak yıkım yaşıyoruz.
133
maçı izleyemeyenlerden biri de benim. kızılyıldız'ın geçtiğimiz haftaki daçka maçını biraz izlemiş ve bizim de henüz hazır olmamamızdan dolayı biraz zor geçeceğini ama yine de kazanacağımızı düşünmüştüm. olmadı, çok üzüldüm.
umarım hocam takımı 1 aya kalmadan beklediğimiz seviyeye getirecek. henüz her şey bitmedi, son topa kadar.
134
cidden çok üzüldüm bu yenilgiye, gereksiz bir sinirde var üzerimde. gerçekten denildiği gibi kalp kırdı.
135
hala çok sinirliyim, bizi rahat kazanmamız gereken maçı kaybedip fenerin deplasmanda barçayı yenmesi çok sinir bozucu, bir cuma akşamı daha ne kadar berbat olabilirdi ki, kalbim kırık ;(
136
maç biteli 5 saati geçti ama içim hala soğumuyor, uyku bile tutmadı. en kolay rakiplerimizden birini yenemedik, tam bir hedef maçıydı bu bizim için. şimdi panathinaikos, olympiakos, maccabi gibi takımlardan bir tanesini deplasmanda yenmek zorundayız ki bu da çok zor gözüküyor. umutlar çok daraldı.
137
maç başlarken bir sevgilim vardı, maçın 3. periyodunda sevgilim aradı ve artık eski sevgilim olduğunu ilan etti. valla sayesinde bu maça üzülemedim eksik olmasın. yolu açık, hayatı güzel olsun.
139
21 ekim 2016 galatasaray kızılyıldız maçında aldığımız yenilgi biraz sinir bozucu ama paniğe gerek olmadığını düşünüyorum.
aşağıdaki tespitlerimi ergün hocamın dikkatlerine sunmak istiyorum. takip eden maçlarımızda işimize yarayabilir.
1-maçı kaybetmemizin ana nedeni, bomboş pozisyonda kaçırdığımız üçlükler. a. daye ve biraz da dentmon dışında adeta hiç üçlük atamadık. üçlük sorunumuzu çözmeliyiz ki, takımın üçlükçülerden oluşması garip bir paradoks.
2-a. tyus'un serbest atış problemi var. bu nedenle, son dakikalara kaldığımızda rakibin a. tyus'a faul yapması kaçınılmaz. nitekim dünkü maçın son saniyelerinde iki atışı da kaçırması psikolojimizi bozdu. halbuki o atağı r. smith üzerinden oynasak, r. smith'e ya faul yapamayacaklardı ya da yapsalar bile ikisi de sayı olacaktı. çünkü r. smith'in serbest atış yüzdesi mükemmele yakın.
r. smith derken bir konuyu belirtmek isterim. tamam iki üç hata yaptı ama, rakibi, onun kadar delebilecek ve faul aldırabilecek başka oyuncumuz yok. ergin hocam bence r. smith'e erken küsüyor. çünkü aynı top kayıplarını sinan güler'de yaptı ama onda ısrar etti. bence r. smith'de de ısrar ederse harika bir oyuncu kazanabilir. daha önce de yazmıştım, r. smith tıpkı armindo bruma'nın ilk yılındaki ürkek hali gibi. kesinlikle güven'e ihtiyacı var. lig maçlarında bu güven kazandırılabilir.
3-sinan güler'in gard olarak oynatılması maç sonlarına doğru onu yoruyor ve hata yapmasına yol açıyor. kritik anlarda ortaya çıkıp üçlüklerle takımı rahatlatması gerekirken bunu yapamıyor. tofaş maçında da kızılyıldız maçında da aynı şeyleri yaşadık.
4-üçüncü periyotta maçı koparma adetinden vaz geçilmeli ama bu periyot tamamen rakibe de bırakılmamalı. en azından dünkü kızılyıldız maçı öyle oldu. halbuki bu periyotta göksenin köksal ve a tyus kullanılarak savunmamız güçlendirilebilir ve farkın açılması önlenebilirdi.
5-bizim asıl beşimiz, r. smith-sinan güler-emir prekdzic-a. daye-a. tyus olmalı. çünkü a. tyus ve emir savunmacı, diğer üçü ise hücumcu ki bugün bütün el takımları da bu şablonu tercih ediyorlar. iki savunmacı üç hücumcu. tabi bunun istisnaları var ama asıl şablon bu diye düşünüyorum. sinan ile emir form durumlarına göre, dentmon, schilb ve diebler ile değişebilir ama bu üç oyuncu da savunmada iyi olmadıkları için emir'in yerini zor dolduracağa benziyorlar. keşke savunması çok daha iyi bir 3 numaramız olsaydı.
6-a. daye ve a. tyus bizim ana şablonda sürekli olmalı kanaatimce. çünkü gerçekten biri hücumda diğeri savunmada büyük üstünlük oluşturuyorlar. bu ikili bençte uzun süre oturmamalı. dünkü maçta, a. tyus bençte biraz uzun oturdu ve fark aleyhimize 15 sayıya çıktı.
7-takımda gerçek tek gardımız olan r. smith'i kazanmaktan başka çaremiz yok. sinan, schilb gard oynarlarsa takım iğreti duruyor. sinan yoruluyor ve maç sonlarında üçlük zafiyeti yaşıyor.
son olarak micov bu sezon zor döner. daha önce de söyledim fiziki yapısı nedeniyle sakatlığın etkisinden hemen çıkamaz, hem de yeterince çabuk olmaması nedeniyle savunmada kolay faul problemi yaşar. onu bençten kullanıp yerine diebler'ı mı kullanmak gerek bilemiyorum.
sevgili hocam'a başarı dileklerimle...
140
şu maç hep içime oturacak. ah ulan ah. şu maçı resmen rehavet rotasyonundan verdik. 12 sayılık fark sırasında amaan her türlü kazanırız haline büründük. bu maçı kazansaydık şimdi çok daha iddialı olacaktık. belki de top 8'e kalıp kalamayacağımızı bu maç belirleyecek...
ulan bu maçı kazansak şu an 9. ile aynı galibiyet sayısına ulaşacaktık. haftaya sonuncu unics kazan'ı yenersek muhtemelen ilk 8'de olacaktık...