6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçı ve
11 mayıs 2021 akşamı hariç zerre keyif almadan geçirdiğim yıl.
yılın ilk haftasında belimde spazm oldu, 4 gün iğne vurulduktan sonra güç bela açıldı. şubat ayında 3 hafta tam kapanma oldu. nisan ayında üst üste 3. yıl da maaşımıza zam yapılmayacağını öğrendik. mayıs ayı gündüzleri şantiyede güneş altında yanıp akşamları bir münhal sınavına çalışmakla geçti. milletin şampiyonluk kutladığı gece kardeşimin apandisit ameliatı için hastanedeydik. haziran ayı temmuz ayındaki bir tarihe hedef konması bahanesiyle artan iş temposu ve başka bir sınava çalışmakla geçti. ağustos ve eylül ayları kasım ayındaki bir tarihe hedef konması bahanesiyle daha da artan iş temposu ve birilerinin güya torpil yapıp devlet işine sokacağı beklentisiyle geçti. eylül ayı başka bir münhalin sınavına çalışmakla geçti. ekim ayı kazandığım sınavın sonucunun kesinleşmesini beklemekle geçti. kasım ayı mülakat, sağlık raporu vs. kovalamakla geçti. yeni işe başladığım gün 5 yıldan fazladır bizimle kalan bir köpeğimiz vefat etti. daha sonra annem elinden bir operasyon geçirdi. eli alçıda kaldığı için zor günler geçirdi.
amına kodumun karşı komşusunun ne tamirat işi, ne saçma sapan son ses müzikleri sene boyu bitmedi. nenelerimin bakımı da anne babamın kardeşlerinin vefasızlıkları da bitmedi. bununla birlikte anne babamın yorgunlukları ve birbirini kırmaları da tam gaz devan etti. son 10 günde ise amcam bir kalp krizi bir de kalp durması geçirdi. ben bu entry yazarken dahi haberi gelebilir.
hoş, maddi manevi attığı 2 milyon kazıktan sonra mecburen küsüz ama, o bile bir üzüntü...
hala devam eden covidin kısıtlamaları ve ekonomiden bahsetmiyorum bile...
velhasıl tarihten değil silindir gibi üzerimden geçmiş yıldır. entry başındaki 2 tarih ve toplasan 5-6 aktivite dışında kendime dair hiçbir şey yapamadan geçti gitti. çok istediğim işe giriş bile o kadar sıkıntılı ve sancılı geçti, üstüne de öyle bir döneme denk geldi ki onun keyfini de rahatlığını da ağız tadıyla yaşayamadım henüz...
darısı 2022'ye artık...