• 81
    geçen gün bir arkadaş bir oyuncudan bahsetmişti, crystal palace'taydı galiba, ingiltere 2. lig'inde oynayıp 1992 doğumlu idi kendisi, siyahi olup sağlı sollu çok fena yardırıyordu, keita'msı bir şeydi yani anlayacağınız, hatta gördüm keita sandım ilk videoyu açtığımda, biri fısıldasa şu ismi imparatorun kulağına, ele güne belli etmeden gidip istesek kulübünden, alsak getirsek...

    şaka bir yana ;

    sol bek kıtlığı malumunuz, ama bunun ilacının nedense yerlide olduguna inanıyorum, bu sebeple uzun süredir fm hasebiyle tanıdıgımız ve bu sene ordu da izlediğimiz atilla turan'ın derdimizin dermanı olabileceğini düşünüyorum. olası bir stoper transferinde dany'de denenebilir sanki, tabi imparator bilir.

    herkesin aksine yardıran, basıp giden kanat oyuncularının bize faydadan çok zarar verdiğini, 4-4-2 sisteminde orta sahayı yalnız bırakarak kontrolü rakibe vermemize sebep olduklarını dusunuyorum, çok fena kontra yedirtiyorlar, selçuk-melo yalnız kalıyor. 4-4-2 de kanat - açık oyuncuları nispeten iç orta saha oyuncularından devşirme olurlar, (ronaldo-nani ve hatta hagi gibi adamlar istisna tabi, insan değil kendileri , ancak böyle bir durumda istisnaya kaçabilirsin, insan üstü topçun olduğu zaman) göbeği sağlam tutarlar, tamam deli divane yardırmazlar ama pas oyunu ve takım savunması ile oyunda hakim kalınmasını sağlarlar, nispeten bu kreatif oyuncu 2. forvet olur, 4-4-1-1 gibi yani.

    bu sistemin yegane şifresi, yardıran, basıp giden kanat oyuncuları bekleridir, eboue ve şu an itibarı ile riera gibi. orta saha oyuncuları kontrolü elde tutar, baskıyı kurar, kilidi bekler açar, malum efsane kadroda olduğu gibi. geçen sene eboue de olduğu gibi. bu sene eboue'nin dahi sağlam bindirme yapamamasının sebebi ( aslında çok yapıyorda nedense top atılmıyor önüne, hatta yanılmıyorsam bir maçta ciddi ciddi dalacak sandım hamit'e rahat 60 metrelik depar attı 5-6 kere) orta saha nın surekli oyuna hakim kalamaması.

    nedendir bilinmez biz çocukken de bu böyleydi, 2 çalım atan, basıp giden adam defansa gelmiyor aga, bu oyunun yazılmamış kuralı gibi, mahallesinden nou camp'ına, bu sebeple, iç ortasaha dan devşirme kanatı tercih ederim yardıranlardan. hani ortalama süratli, ayağı pas yapacak, takım savunmasına yardım edecek, fm diliyle herşeyi 13-14 olacak işte aga *. kreatif oyuncu eksiğini, 2. forvetten yana kullanacaktır zaten imparator, ya da değiştirecektir sistemi.

    nispeten yerli transferi yapacağımız bir dönem olacağını dusunuyorum ne hikmetse, gelirse serdar aziz, * alper potuk* ve atilla turan olur transferlerimiz, sneijder, diego stili topçuları zaten hoca istemediğini söyledi, ortalama bir takımdan* kaliteli bir topçuyu da devre arasında alamazsın zaten. alabileceklerin de belli, 2'sini hoca istemiyor, 1'i cl de yok *. bu sebeple ben pek yıldız transferi beklemiyoruam devre arasında, stopere ve sol-bek'e bir yerli, orta saha'ya da bir yerli olmak üzere muhtemelen 3 yerli oyuncuyla işi bitirir imparator.

    not: olm alalım lan şu adını hatırlamadığım topçuyu :(

    edit: buldum aga, vallahi buldum elemanın ismini, (bkz: yannick bolasie)
  • 149
    wesley sneijder takıma sınıf atlatabilecek türden bir yabancı olduğu için hadi ses çıkarmıyorum ama;

    önümüzdeki sezon yabancı kontenjanı daralacak iken neden hala yerli isimler gündeme çıkmıyor hiç?

    senin beğendiğini ben beğenmem, benim beğendiğimi sen beğenmezsin biz tartışırız yine de, alper potuk olsun, serdar aziz olsun, ömer toprak olsun, bir emrah başsan ha keza yine olsun yeter ki bir iki tane yerli futbolcu girişiminde bulunalım artık. zaten takımdan yabancı taşıyor, bir de sneijder peşindeyiz, bu iş olursa bir yabancı daha eklenecek fakat hala carlinhos'tan söz ediliyor. carlinhos kalitesiz demiyorum ya da gelmesin demiyorum ama yabancı sayısının serbest kalacağına dair rüya mı gördük de sürekli yabancı oyuncuların adı geçiyor?

    sezon öncesi transfer döneminde ofans-defans dengesinin kurulamadığından bahsetmiştik. bu hatanın bedelini yeterince ödedik, şansımız da yaver gitti, tüm takımlar döküldüğü için daha ağır bir bedelle karşılaşmadan 33 puanla lider bitirdik. 17 maçta 33 puan ile devreyi üçüncü sırada bitirmemiz gerekirdi normalde. şampiyonlar ligi grubumuzdan da bize zaten rakip olamayacak cluj ve braga gibi iki takımın bulunması ve manchester united'ın içeride cluj'a yenildiği son maç hariç 2-3-4 ve 5.maç haftalarında alenen bize çalışması sayesinde çıktık. kupadan saçma sapan biçimde elendik.

    defansta iyi giden ne var da bir direkt oynayacak stoper, bir yedek genç stoper, bir direkt oynayacak sol bek ve bir yedek sağ bek transferi henüz bitmedi? eboue kaç maç boyunca afrika'da olacak. sabri sarıoğlu ile sağ bek konusunda ciddi kabuslarım var. oraya bile adam lazım yani. eboue dönene kadar 3-4 maç iyi iş yapıp sonra yedek beklemeyi sorun etmeyecek bir oyuncu lazım. yekta kurtuluş'u idmanlarda sağ bek denemek gibi işler yapmıyorsak afrika kupası bitene kadar kevgir olan defansımıza sabri sarıoğlu faktörü de eklenecek.

    wesley sneijder'e hadi eyvallah diyoruz da, 2 as 2 yedek defans oyuncusu arayışlarımız ne alemde? ofans-defans dengesini bir transfer sezonu boyunca boşladık ve kredimiz tek dönem için yetti de idare eder vaziyetteyiz şimdilik. ara transferde de aynı hatayı tekrar edersek sezon bitmez kolay kolay.

    hareket biraz, hareket... akıllıca hareket hem de... hemen şimdi, lütfen !
  • 11
    galatasaray topa sahip olma ve orta saha kullanımı olarak ligde lider durumda. ancak topla hücum bölgesinde oynama yüzdesi olarak sondan ikinci, üçüncü civarında dolanıyor. fenerbahçe ve beşiktaş'ın bu istatistikte yüzdesi çok daha fazla. galatasaray'ın birçok önemli problemi var ancak en acil çözülmesi gereken problem topu hücum bölgesinde tutamama yada oraya taşıyamama. bu yüzden öncelikle rakip ceza sahası etrafında hareketli oynayan, sırtı dönük top tutabilme becerisi olan ve bunu üçüncü bölgenin her yerinde yapabilecek, fizik gücü, çalışkanlığı ve teknik becerileriyle takımı o bölgeye sokabilecek, fm diliyle konuşuyorum deep lying forward* almamız lazım. yoksa burak'ı daha çok orta sahaya kadar gelip top alıp boşa çabalamalarını, ona sırtı dönükken atılan topların duvardan seker gibi dönmesini daha çok izleriz*. geçen sene bu işi elmander baros'la oynadığı o kısa dönemde hiç fena yapmıyordu ancak uzun zamandır o elmander'den eser yok. bitiriciliği çok iyi bir forvet almamız da sorun çözücü olmaz bence. yoksa kapanan takımlara karşı aynı kötü oyun devam eder ve gol vuruşu olan forvetlerimizin şapkadan gol çıkarmasını bekleriz. tabii ki başka ihtiyaçlarımız da var ama onları ara transfer döneminde hepsini birden karşılamak zor. karşılasak bile kısa vadede verimli olmaz gibi. bence en kısa zamanda şu forvet takviyesini yapmamız gerek. ancak böyle bir oyuncuyu nereden nasıl buluruz onu ben bilemem tabii.
App Store'dan indirin Google Play'den alın