2011-2012 sezonu galatasaray vs 2017-2018 sezonu galatasaray

• 1

  6 sene arayla galatasaray futbol takımının ayağa kalktığı ve kadrosunu tamamen değiştirdiği sezonların kıyaslaması.
  
  birisi son şampiyonluğunu 2008'de alan ve bir önceki sezonu 8. bitirirken kümede kal galatasaray denilen takım.
  
  ünal aysal başkanlığında fatih terim ve yeni oyuncularla taraftarın da desteğiyle ayağa kalkan galatasaray.
  
  diğeri ise 4. yıldızdan sonra 2 senelik fiyasko yönetim şekli ve tek bir derbi bile kazanamayan 6-7 hoca değiştiren ve avrupa'da erken elenen yine yeni bir takım. bu sefer kadronun kurulmasında taraftar çok daha fazla etkili.
  
  bazı oyuncular bile o kadar benziyor ki,
  
  elmander-gomis
  melo-fernando
  eboue-mariano
  engin-ndiaye
  ujfalusi-maicon
  semih-serdar (eski kadro içinden)
  hakan-linnes (eski kadro içinden) *
  emre-tolga (eski kadro içinden) *
  
  oynanmak istenen oyun yine yoğun pres ve hücum futbolu.
  
  onun dışında 2011-2012 takımı sene başında kötü sonuçlar alıp ilk yarının sonlarına doğru liderliği ve istediği oyunu almışken, 2017-2018 takımı ise sezona fırtına gibi başladı, ilk haftadan itibaren lider.
  
  şu anki kadroda olup oynayan ve her iki sezonu da galatasaray'da yaşayan 2 oyuncu kaldı.
  
  fernando muslera ve selçuk inan. *
• 2

  11-12 sezonuna sessiz, sakin ve temkinli başlamıştık, 17-18'e ise adeta çıkartıp masaya koyarak başladık. 17-18 de 11-12 kadar güzel bitecek. inanıyoruz.
• 3

  2011-12 sezonunda takım savunmasının oturması baya zaman almıştı. orta sahada hayvani bir top çevirme vardı.
  
  2017-18 sezonunda top çevirmekten ziyade hızlı hücum ve elmanderli takım kadar olmasa da pres yapan bir takım var. 2011-12 sezonu ilk namları kadar olmasa da takım savunması hala sorunlu.
• 4

  2011-2012 sezonunda takım savunmasının tam olarak oturması, fenerbahçe ile oynanan ve 3-1 kazandığımız maçtan sonra başlamıştı. yine aynının olması ümidiyle.
• 5

  2011-2012 kadrosunun futbol zekası daha düşüktü daha çok motivasyon ile gidiyordu. bunda tabii ki de engin, emre gibi adamların etkisi büyüktü.
• 6

  2011-2012 sezonu, eze eze 3-1 kazandığımız (kazma olmasak 5-6 atabileceğimiz bir maçtı) 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçına kadar bizim açımızdan çok da parlak geçmiyordu. ortalama bir performansla giderken 4-4-2'ye geçişimiz sonrası ligin anasını ağlatmıştık. fatih hoca 2000 yılındaki taktiği "ya tutarsa" diye oynattığında tekrar zirveye yerleşmişti. tabi bu taktik o günkü kadroya en uygun taktik olarak görünmekle beraber fatih hoca ertesi sene tekrar tek forvete dönmeye çalışmıştı. bu sene ise 2011-2013 arası fatih terimli dönemi anımsatan baskılı futbol ile ligde yine zirvedeyiz. eğer ki tudor'un başına bir kaza gelmezse 2011-2012 sezonunun bir tekrarını yaşayacağız gibime geliyor.
  edit: tudor fos çıktı. neyse ki fatih terim milli takımda problem yaşadı da takımın başına tekrar geçti. kendisine halen kırgın olsak da artık sahada içimiz rahat.
• 7

  2011-2012'ye kıyasla bu sene çok daha büyük bir pot için masada olan takımım. rijkaard dönemi baros sakatlanmasa (e.b. az çınlatmadık kulaklarını türlü türlü huyunla) keita kewell için satılmasa güzel geçebilecekken planlama hatası sonucu takım çökmüştü.
  bu sene ise arazilerden yenen kazığa rağmen gelen maddi bir nefes ile elindeki ürünleri doğru bir şekilde satarak iki üç tur döndürerek kendini cendereden kurtarabilecek bir tüccar konumunda şu anda galatasaray. bu sene şampiyonluk ile bir anda vitesi arttırıp 4 sene şampiyonlukta olduğu gibi arayı açabilecek bir konuma gelebiliriz.
  
  bu sene o sebeple zaten erkenden ötmeye başladı bazı suni kuşlar.
  
  galatasaray'da birlik varsa engellenemez. alacağı bir şampiyonluk birçok sıfırın yanındaki bir demek.
  
  keyifli ve güzel bir sezon olması ve şampiyon olarak tamamlamamız dileğiyle.
  
  2011-2012 şampiyonluğu ile ilgili anımda ilginçtir. bir gezi sebebiyle ülke dışındaydım. maç günü uzun sürecek uçak yolcuğuna geçecektim. yolda formalı (fenerbahçe) kişilere (aynı metronun içinde) rastlamış ve iç sesimle dışarıyı pasifize edecek dinginliğe ulaşmıştım 40 yıllık tibetli rahipler gibi .
  
  maç bittiği halde saat farkı sebebiyle gündüzdeydim ve öğlen uçağım vardı. bir nevi totem yaptım kendimce. havaalanında güvenlik kontrolleri bitip thy sırasında iken bizimkilerin mesajını görmüş dayanamayıp aramıştım. yurtdışı arıyordum evdekiler ise tezahurat bağırış gırla. kardeşim az sakin olun konuşalım yazıyor demiş, coşkuyu bastırıp kaydetmelerini rica etmiştim en azından maç sonunu.
  
  neyse ki kaydetmişlerdi. ben de uzun uçuşa sırıtarak binmiş hostes hanımdan bir adet ateş suyu istemiş çifte kavrulmuş fındıkla keyifle içmiştim. yalanım yok tek üzüldüğüm nokta, "şampiyon mu olduk be" diye bağırdığımda önümde yer alan fenerbahçeli adamın eşinin yanında çökmesiydi.
  
  sanırım ikinci bardağımdan sonra o üzüntü verici düşünceyi de unutmuştum ;) ama jet fadıl kılıklı eleman o kadar saat nasıl uçtu artık kim bilir ...
• 8

  fatih terim'in tekrar göreve gelmesiyle sonu daha da merakla beklenen versus.