• 2
    ilk 11'in şöyle olmasını tercih edeceğim maç. http://galatasaray11.com/kadro/akhisar-10951

    carole'nin iyileştiği söyleniyor. zaten eksik listesinde de gözükmüyor. o yüzden carole sol bek başlamalı.
    chedjou'yu orta sahaya yazmak ne kadar doğru ne kadar yanlış kestiremiyorum. yanlış tarafı ağır basıyor ama bu maçta da böyle başlanmalı, yine kötü devam ederse 2. yarı stopere çekilmeli.
    selçuk'un yokluğunda bilal'i tercih ediyorum. chedjou - bilal ikili çok hareketsiz kalacaktır ancak bu hareketsizliğe olcan ve yasin hareket katacak diye böyle bir tercih yapılabilir. önlerinde de sneijder olacak zaten.
    en büyük sıkıntı ise forvet. elbette umut yerine podolski'yi tercih ediyorum ancak podolski'nin tek forvet oynadığı maçlarda bırakın pozisyonu kaleye şut atmakta bile zorlanıyoruz. çünkü podolski çok hareketsiz kalıyor. ancak çıkıp ben oynamayacağıma göre kalan iki maçta podolski'nin oynaması gerekiyor.

    ikinci kadro alternatifim ise şöyle; http://galatasaray11.com/kadro/akhisar-10952

    yukarıda verdiğim kadroda ilk yarıda işler iyi gitmezse böyle bir değişiklik yapılabilir. carole'nin oynamama ihtimaline karşı burada olcan'ı sol bek yazdım. emre çolak'ın ise oynaması gerektiğini düşündüğüm için sağ açığa yazdım. yalnız emre'nin sağ açık oynaması durumunda hücumdaki hareketlilik oldukça azalacaktır. çünkü dediğim gibi yasin'in kötü futbolu, podolski'nin hareketsizliği ile işimiz sadece sneijder'in ayaklarına kalacak.

    elbette bunlar sadece tahmin. yarın podolski çıkıp yine 1 gol 1 asist yapabilir. hareketli bir oyun sergileyebilir. yasin de keza aynı şekilde bu sene nadiren iyi oynadığı maça denk gelebilir. sonuçta fb ve bjk'nin ankara deplasmanında zorlanacaklarını düşünürsek puan farkını azaltmak için iyi bir fırsat olacaktır.

    ayrıca akhisar'ın da önüne geçmemiz gerekiyor. beraberlik durumunda akhisar yerini koruyacağı için onlar bunu uygun oynayacaklardır. bu yüzden douglao'nun cezalı olması büyük avantaj. yani rodallega cezalı olsa bile bu kadar işimize yaramazdı. beşiktaş maçını geride bırakmak için bu maçtan iyi bir oyunla iyi bir galibiyet gerekiyor. ancak ligdeki durum açısından önümüzdeki iki maçta da "1-0 olsun, bizim olsun" mantığı daha doğru olur. devre arasında gerekli takviyeler yapılmalı, yapılacaktır.
  • 7
    gayretli gözüktüğümüz maç. ikinci yarı hem kondisyon eksikliği hem de skoru koruma psikolojisi ile geri çekilince zor anlar yaşadık. selçuk'suz bir galatasaray'ın da iş yapabileceğini görmüş olduk. gollerin tribün çekimi görüntülerini aşağıda bulabilirsiniz:

    umut: https://www.youtube.com/watch?v=onDeIJMjcZY
    podolski: https://www.youtube.com/watch?v=4uWdKrN4uyA
    yasin: https://www.youtube.com/watch?v=6vyjMsoZjPE
  • 9
    galatasaray – akhisar belediye : 3-2

    hafta içi kupa grubunda galatasaray 2-1 kazanmıştı, eksik kadrolarla. sezon başından beri istikrarlı bir futbol oynayamayan, taraftarını küstüren galatasaray’ın güçlü akhisar karşısında puan kaybetmesi sürpriz olmazdı.

    akhisar’a güçlü demişken, kadro kalitesinden bahsetmiyorum ama ne oynadığını bilen, belli bir planı programı olan bir takım olarak görmek lazım. hani bizim anlı şanlı takımlarımız iskandinav ülkelerinin sıradan takımları karşısında zorlanır ya, ona benzer bir durum. akhisar tam da iskandinav takımları gibi oyun disiplininden kopmayan, futbolun basit işlerini yaparak başarılı olmuş bir takım. bütçeye göre müthiş işler çıkartıyorlar. tebrikler.

    mustafa denizli, maça yine önde 4’lüyle başladı. önceki maçlara göre bu handikap hiç sırıtmadı. neden? çünkü, burak yılmaz’ın yokluğunda oynayan umut bulut’un bütün özelliklerini ortaya koyabileceği bir akhisar vardı.

    akhisar avut atışlarında bile savunmayla pas yaparak çıkmaya çalışan bir takım. umut’un en sevdiği rakip oyun şekli. kaleciye, stoperlere, beklere pres yaparak sevdiği ve en iyi şeyleri yaptı umut. böyle olunca, efektif kullanılabildi. tabii ki, takımın hep birlikte savunmayı öne çıkararak presi genişlettiklerini de belirtelim.

    aslında önde presle oynamak galatasaray gibi takım savunması zayıf takımlar için en ideal oyun şekli. alan daraltarak oynayınca orta sahanın yükünün 2 kişiye binmesi söz konusu olmuyor. forvetteki becerili ama savunmaya destek vermeyen, destek verse bile beceremeyen oyuncular için de şahane bir ortam.

    nitekim öyle de oldu. presten kazanılan bütün toplar dar bir alanda sneijder, podolski, yasin, bilal’le akhisar üzerinde baskı kurmayı sağladı. akhisar’ın planı muhtemelen o presten sıyrılıp galatasaray savunmasının arkasına sarkmak şeklindeydi. fena fikir değil aslında ama olmadı. kontraya bile pas yaparak çıkmak istediler. ah.

    galatasaray’ın öndeki presi ve fazla pozisyon vermemesini sadece oyun planına da, akhisar’a da bağlamıyorum. maçtan önce mustafa denizli “bambaşka bir takım izleyeceksiniz” demişti. bambaşka takım= iştahlı, coşkulu takım. gerçekten de bu sezonun en coşkulu, en iştahlı galatasaray’ını izledik.

    bu iştahlı takım hala büyük bireysel hatalar, önemli pozisyon hataları yapıyor. hala çıkarken çok basit top kayıpları yapıyor. yenilen iki golde de bu hataları gördük. semih’in kaleye yüzü dönükken dan diye vurmamasını nasıl açıklarız bilmiyorum. halbuki en iyi yaptığı şey. hani, sneijder, yasin falan gibi becerili ve savunma inceliklerini bilmeyen bir oyuncu olsa, önce topa basmak isteyebilir anlarım da, sen semihsin be kardeşim, vur gitsin işte. ikinci gol, bu sene
    galatasaray’ın klasiği oldu. bu kaçıncı acaba? takımın attığı kornerden sonra yenen kontra, alan, adam paylaşımı doğru yapılmamış, rakip için altın tepside sunulmuş lezzetli bir yemek gibi. sorarsan, golü muslera yedi.

    devre arasına az kaldı. birileri gidecek bu takımdan. artık idmanlarda, maçlarda çok daha iştahlı oyuncular görmek istiyorum. bir futbolcuyu galatasaray’da kalmak motive edemiyorsa ne motive eder bilmiyorum.

    geçen haftaki beşiktaş yenilgisinden sonra çok gerekli bir galibiyet kazandı takım, devamı gelir inşallah.

    daha bu takıma selçuk inan girecek sevgili can :)

    www.mevzubahis.com 'da yayınlanmış bir yazıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın