• 451
    maç sonu kısa notlarım;
    -ilk yarı takım savunmasında pozisyon alma ve reaksiyon sorunları ile rakibe verilen geçişler,
    -ilk yarı çok top kaybı yapılması,
    +nesson'un çok iyi seviyede yaptığı hava topu savunması ve kornerde verdiği saliselik reaksiyonla attığı gol.
    +hayat kısa barış alper uçuyor golü.
    -gaddar kerim samsunspor oyuncularının sert faulleri
    + muslera'nın kritik anlarda devleşmesi
    +zaha'nın güzel dripplingleri
    -berkan'ın fedakarlıkla yapmaya çalıştığı sol bekte güven vermeyen savunma hamleleri
    -son haftalarda klasikleşmiş verilmeyen 3.icardi golü. yarı ofsayt sistemi ayarlamaları vb.
    -verilmeyen iki net penaltı
  • 452
    maç bitti ama bu nedir arkadaş. şu pozisyonların biri bize denk gelse yanmıştık.

    gelgelelim "var" kadar kötü bir futbol oynadık. rölantide falan da oynamadık. yine acayip efor koyduk sahaya.

    teknik direktör tercihine saygı duyarım. kimi çıkardığı kimi soktuğu çok umurumda olmaz. oyuna nasıl etki ediyor ona bakarım. şu bir gerçek ki orta sahamız sallandı da sallandı.

    yani mertens kötü oynuyorken, orta sahamızın sendelediği görülüyorken niçin orayı hiç toparlama, yenileme ya da başka bir çözüm yoluna gitmedik.

    hiçbir maç değil. ama bu maç beni hayal kırıklığına uğrattı. hiçbir şey yapamadık neredeyse sahada. elbette rakibimiz iyi kapattı bizi. buna lafım yok. zaten hayal kırıklığı yaşadığım nokta bu. neden bir şey üretemedik?

    mesela mertens'i iç bölgeye çekebilirdik. çekmedik. mertens'i kenara atıp barış alper yılmaz'ı sol bek'e çekip berkan'ı orta sahaya gönderebilirdik. ya da barış alper'i sağ beke çekip kaan ayhan'ı ön liberoya atıp torreira-kerem iki sekiz oynayabilirdik. üçlü savunmaya geçebilir, rakibin eşleşme probleminden yararlanabilirdik.

    oyun kurdurmadı adamlar bize. orta sahada elini kolunu sallayarak kalemize indi. oradan da kanatlarımıza. önümüze gelen topa vurduk desek yeridir. öyle bir hal almaya başladı ki bir yerde, topu üçüncü bölgede bile ileri vuruyorduk.

    çok kötü oynadık arkadaş.

    gol bulamamak, 3-4 atamamak değil mesele.

    savunma mı yaptık peki? hayır. inanın buna böyle savunma olmaz. bireysel savunma yaptık, bu doğru. iyi de yaptık. ama takım savunması, savunma sistemi olarak ne yaptık? hiç.

    gol yememiş olmamız bir şeyi değiştirmez.

    bir de son bir şey. sorması ayıp bizim üç orta saha ile oynamamız yasak mı yahu? torreira-kerem-kaan-nbombele-berkan kutlu-eyüp aydın -döndüğünde oliveira- ile üçlü bir orta saha çıkaramıyor muyuz, maç içinde en azından ufak sekanslarda kullanamıyor muyuz?

    özellikle şöyle maçlarda.

    yok yani. oyun kuramıyoruz. pas yapamıyoruz. rakibi durduramıyoruz. orta sahayı bir türlü toparlayamıyoruz. sürekli merkezden geliyor, kanada iniyorlar.

    gerçekten uzun zamandır, bu kadar hayal kırıklığı yaşadığımı hatırlamıyorum. sivas maçı dahil.

    neyse.
  • 454
    15’nci dakikadan sonra yediği 2 golün şokunu atlatan samsunspor’un bizi bir hayli zorladığı maç olmuştur.

    doğru pres yapan takımlara karşı hiçbir şekilde geriden çıkamıyoruz. bugün kaç kere geriden çıkartırken top kaybettiğimizi ben sayamadım. rakip iyi bastığında demirbay’la mertens sağolsunlar hayaletleri oynuyor. demirbay’ın ayağına top gelirse ve fantezi denemelerinde bulunmazsa geriden bir ihtimal çıkabiliyoruz ama 10 seferde 1 kere falan. bu istikrarda bir merkez orta saha oyuncusu olmaz, hele galatasaray’da hiç olmaz.

    mertens yaşına göre ciddi efor sarfediyor ama belli ki o gösterdiği efordan sonra topla doğru işleri yapacak hali kalmıyor. ve yönetim hala ne 10 numara ne de bu tür skorlarda oyunu tutabilecek bir 6-8 numara almıyor. inat ettiler ya, galatasaraylıları delirtmek istiyorlar. ben bu kadar beceriksizlik görmedim. hadi koca yazı çöpe attınız, yahu o günden bugüne gelene kadar çalışsaydınız bari. dünyanın parasını verdikleri ndombele son 3 dakika oyuna giriyor ve hala bu adamı getirerek yanlış yaptıklarını, torreira’nın yerine gerçekten bir orta saha oyuncusu alınması gerektiğini anlamıyorlar. ya da dediğim gibi taraftarı delirtmeye çalışıyorlar.

    oldukça kötü oynadığımız, oyun olarak bence hiçbir şey yapamadığımız, muslera, nelsson, kaan, berkan ve torreira’nın yüksek savunma eforları sayesinde kazandığımız maç.
  • 459
    verilmeyen penaltılar ve hakeme girip pilot olmak istemediğim maç.

    bunun dışında sezonun başından beri ilk defa bize önde basmaya cesaret eden bir rakiple oynadık, çok ciddi de baskı yedik. fener maçı da dahil olmak üzere ligde ilk defa topu vermek zorunda kaldığımız ve oyunun rakip kontrolünde olduğu bir maç çıkardık. bunda erken gollerin etkisi elbette var ama samsun maçın başında önde basarak başladı, bunu da 90 dakika bozmadılar. biri duran top organizasyonu diğeri de bir uzun top ile iki tane set harici gol bulduk. onun dışında pozisyon üretmekte zorlandık. muslera zoru kolay gösterse de ciddi pozisyonlar çıkardı.

    sezon başından beri beni en rahatsız eden maç oldu samsun maçı işin esası. bence ciddi manada orta sahayı kaybettik. hakem dayağa izin vermese oyun nasıl şekillenirdi bilmiyorum, ama en nihayetinde lig standardının üstünde topun oyunda kaldığı kıran kırana bir mücadele oldu.
  • 461
    yanlış kararlara yanlış yorumlar yapılan maç.

    elle oynama pozisyonunda dışarı gitmesinin bir şeyi degistirmediğini aksi halde kerem demirbay'a verilen penaltıda da topun ceza sahası dışına doğru gittiğini hatırlatmak gerekiyor.

    https://twitter.com/...eKSCARIJySQ&s=19

    şuradan da gorulecegi üzere doğal olmayan konumdaki ele çarpan top bayağı da yön değiştiriyor. bunun aksini yorumlamak için ya futbolu bilmemek ya da kötü niyetli olmak gerekir.
  • 465
    bundan yaklaşık 20 yıl önce, super slow motion kameralar kullanılıyordu bu ligde. futbolcu topa kafa vurduğunda sıçrayan ter damlacıkları açık seçik görülebiliyordu. sonra ülkeye meteor mu düştü, ne olduysa her şey gibi teknolojide de tekrar sıfırdan ilerlemek zorunda kaldık. ceza sahası içinde, kalabalık olmayan bir noktada el pozisyonu var ve her açıdan kaydedilmeye müsait. ama ağır çekimde bakıyoruz, el nerdee top hangisi belli değil. 144p'ye dönüşüyor görüntü. 20 yıl önce olduğu gibi bunu ekrana getirecek teknoloji bize bir 50 yıl sonra tekrar gelecek diye umuyoruz.
  • 466
    verilmeyen 2 net penaltımızın olduğu, 2 tane bomboş ama bomboş kaleye kaçırdığımız ve 3-4 tane de önemli diyebileceğimiz ve atamadigimiz pozisyonun olduğu, 2 .yarıda ise rakibe ilk 2_3 dakikadan sonra pozisyon vermediğimiz maçtır. zeminin rezaletligi , hakemin asla sarı kart çıkaramadığıni, rakibin bizi yildirmak için devamlı vurduğunu da unutmayalim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın