2012-13 Türkiye Süper Lig 3.Hafta Maçı
20:30 Türk Telekom Arena
3 - 2
  • 178
    bu maç sonrası gördük ki bursaspor, galatasaray'dan sonra ligin en iyi ve sağlam kadrosuna sahiptir ve haftada 2 maç oynama zorluğu eskide kalmıştır. maç öncesi bursaspor'un 120 dakikalık twente maçından ötürü yorgun olduğu ve bizi zorlayamayacağı konuşuluyordu ki bu da futbolcularımıza yansımış sanırım. çünkü duran toplardaki ciddiyetsizlik ve konsantrasyon kaybının mantıklı tek açıklaması rakibi küçümsemek. geçtiğimiz hafta oynadığımız 26 ağustos 2012 beşiktaş galatasaray maçında da yaptığımız bireysel hatalar sonrası kaybedilen 2 puanın nedeni de maç öncesi taraftar ve takım genelinde hakim olan rehavet ve rakibi küçümseme idi. neyse ki bursaspor maçını kayıpsız atlattık ve hem şampiyonluk yolundaki en ciddi rakiplerimizden birini mağlup ettik hem de liderliği ele geçirdik.

    öncelikle söylemek istiyorum ki bursaspor'u çok beğendim. ön alanda uyguladıkları pres ile atağa çıkmamızı olabildiğince engellemeye çalıştılar. bu oyunlarını ve ciddiyeti diğer anadolu takımlarına karşı oynamaları durumunda ligi fenerbahçe, beşiktaş gibi takımların üzerinde tamamlayacaklardır. takımımıza baktığımızda ise ideal ilk 11'in yine sahada yer aldığını görmüştük. burak yılmaz ve nordin amrabat'ın direk ilk 11'e girememesinin sebepleri ise umut bulut'un beklenmedik derecede formda oluşu ve gollerini sıralamaya devam etmesi ve emre çolak'ın nispeten başarılı performansı. her iki yeni transferimizin doğrudan ilk 11'e monte edilmesi de yedeğe çekilen oyuncularda huzursuzluk yaratabilirdi. bursaspor'un beraberlik golünden sonra oyuna giren burak ve amrabat'ın maçın sonucuna etki edecek kadar başarılı performansları sonrası formayı kapacaları artık aşikar. özellikle amrabat'ın ayağına aldığı her topta etkili olduğunu izledik, burak'ın rakip savunmalar için ne kadar tehlikeli bir oyuncu olduğunu da muslera'nın uzun bir kale vuruşu sonrası burak'ın rakip savunmacı ile girdiği ikili mücadelede topu önce kontrol etmesi, akabinde topu yarı alanda tutarak diğer arkadaşlarının yarı sahada çoğalmasını sağlaması ile bir kez daha gördük. bu açıdan amrabat ve burak'ın sahada veya kenardan oyuna girecek olmaları, taraftarı her an gol bulacakmışçasına bir güven duygusu aşılıyor. bursaspor maçında da yenilen beraberlik golü sonrasında tribünlerde oluşan azim ve hırs bunun göstergesidir.

    tekrar tribünlere gelecek olursak, öncelikle derbiler dışında batı ve doğu altların kenar kısımlarının dolu olmasına pek alışkın değildik ki bu maçta da o bölgeler doluydu. kale arkalarının tamamen kombine olduğunu düşünürsek güney üstte göze çarpan büyük boşlukların sebebini anlayabiliriz. kombine sahiplerinin de maçlarda devamlılık sağlamaları durumunda her maçta 50 bini bulacağımızı söyleyebiliriz. takımımız, ligin ilk haftalarından sonra hatalarını telafi edeceğine ve daha iyiye gideceğine göre tribünlerde de tamamen doluluk sağlanması durumunda durdurulamaz bir galatasaray oluşacaktır. yalnız takımına destek vermek, itici güç olmak düşüncesi ve bağırmak isteği ile tribünleri dolduran taraftarlar, ultraslan'ın bozuk plak misali 10-15 dakika boyunca "saldır galatasaray" tezahüratı eşliğinde uyutulmasa daha canlı ve ateşli bir tribün oluşturulabilir.

    aldığımız liderliği 34. hafta sonuna kadar devam ettirmemiz temennisi ile...
App Store'dan indirin Google Play'den alın