• 428
    33 yaşındayım nice galatasaray maçı izledim ama bizim taraftarın ilk yarıda oynadığımız topu beğenmesine hayretler içersinde kaldığım maç.

    beşiktaş deli gibi pas yapmış, potansiyel 2 tane penaltı kaçmış, ilk yarım saat psikopat gibi baskı yemişiz, kaçan mutlak golleri var hatta dakika 1'de kaçtı bir tanesi ama taraftarımız kontradan feghuli ve rodrigues pozisyonu ile mutlu oluyor.

    kontra atak oynayacaksanda futbol bu olmamalıydı kontra atak oynamak eziklik demek değil.
  • 430
    öncelikle stadyumda sinirler içerisinde izledim. şurası açık ki galatasaray'ın taktiği ilk 60 dk gol yememek, sonrasında oyundan düşen beşiktaş'ı pres altında ezerek galib gelmekti. ilk yarı bu taktik tuttu. rodriguez mala bağlamasa 2 tane atabilirdik de. ancak olmadı. ikinci yarı muslera'nın yılda belki 1 kez yaptığı hatayı yaptı ve geri düştük.

    ondan sonra takımda lider oyuncu eksikliğini gördük. en büyük eksikliğimiz bu. psikolojik açıdan toparlayamadik, bunun üstüne de beşiktaş oyuncuları bir iki kez topuk pası vs yapıp başarılı olunca havaya girdi hem tribün hem takım. ikinci golü herhalde o durumda yerdik. 2. yi herhangi bir pozisyonda da yiyebilirdik, çarpan topta yedik. sonra da 3 geldi zaten.

    maçı ilk gol bitirdi. toparlanamadık, lider oyuncu yoktu. kenarda takımı ayağa kaldıracak bir kişiye ihtiyaç var. kadro olarak iyi bir kadro ile çıktık. linnes denayer seçimleri normal. linnes iyi orta yapan biri. 2 tane yemişsin zaten, 1 tane atsan birşeyler değişebilirdi.

    neyse. haftaya yine tribundeki yerinizi alacağız. bi mağlubiyet ile takımı bırakmayiz.
  • 432
    galatasaray tarihinin en utanç verici maçı olmadıysa şükretmemiz gereken maçtır. sakinleşince insan net görüyor. rezil kepaze olduk. 9 luk olabilirdik abartmıyorum. bu taraftara bunları reva gören her kimse allahından bulsun. tudor denen şahsiyetsizi başımıza musallat edenin amk. yıllarca bu maçı unutabileceğimi sanmıyorum. ağır bir travma geçiriyorum en son fenerbahçe'den 6 yediğimizde böyle hissetmiştim. galatasaray'a gönül veren ve hiç tanımasam bile aramızda bir gönül bağı olduğuna inandığım kardeşlerim adına üzülüyorum. kendime üzülüyorum.
  • 436
    golü yiyinceye kadar deplasmanda makul sayılabilecek bir oyun ve mücadele. golü yedikten sonra ise beşiktaş'ın tarihi farkı kaçırdığı ve üzerimizden geçtiği bir oyun.

    uzun uzun analiz yapmayacağım, çünkü hala bu maçı çözemedim. benim merak ettiğim konu şu: bir takım nasıl bir anda psikolojik olarak fark yemeye müsait olur? başakşehir bizi 5'lerken de aynı şeyi yaşadık. bu takım nasıl bir anda dağılıyor, birisi açıklarsa sevinirim.

    ayrıca bizzat sözlüğün %74'üne göre bu maçta çıktığımız 11 doğru bulunmuş. demek ki sorun 11'ler veya dizilişimiz değil. sorun daha başka şeyler. en başta mantalite tabi ki.

    http://www.strawpoll.me/14530290
  • 438
    beşiktaş bu sezon bir takımın rakip sahasında en fazla topla buluştuğu maçı geçirmiş. (iyi oynadık denilen ilk yarıda 16 kez, rekor.) aynı istatistiğin tersi galatasaray için geçerli.

    beşiktaşın 29 şut denemesi var. bunların kaleyi bulmayanları da rastgele şut falan değil bildiğin ceza sahasında değerlendirilemeyen, auta giden tehlikeli gol pozisyonları. 6 pastan kaçırılan gollere bak.
    https://i.hizliresim.com/YOZvaD.png

    gomis'in ayağına top 25 kez değmiş maç boyu. 90 dakika oynayan oyuncular arasında açık ara farkla en az olanı. 69 dakika oynayan belhanda 31, 21 dakika oynayan selçuk ise yine 31 kez topla buluşmuş.

    maçı izlerken dedim, ulan sami yen'de anadolu takımlarına gol atıyoruz; 5-10 dakika baskı, pres yapıyor üzerimize geliyorlar adamlar ayıp olmasın diye. bizde igor tudor yönetiminde hiçbir büyük maçta böyle bir şey söz konusu olmadı. maçtan 1 gün önce yazdım başlığına; bakın bu gece nefret kusacağız bu adama ben size söylüyorum bu adamın tarzı, stili bu; tamamen tehditleri etkisiz hale getirmek karşı takımdaki. ne bi ofans, ne bi defans planı var, ne de bir oyun şablonu var.

    ayrıca hakeme de bir parantez açayım bugün 2 penaltı ve gomis'i kartsız geçirdiği pozisyon bizim aleyhimize olsa bugün başlığının yanında 150 sayısı falan olurdu.

    biz hala muslera maçı verdi diyelim. şu tarihi hezimetin detaylarına bir göz gezdirin.
    http://www.mackolik.com/...Besiktas-Galatasaray
  • 440
    kalemize 29 tane şut çekilmiş. 9 tane korner kullanmışlar. ceza sahasına 29 tane orta yapılmış. yüzde %60 topla oynamışlar ve sen halen ilk yarı çok iyi oynadık,sezonun en iyi oyunu gibi yorumlar yapıyorsun. burada cidden yanlış olan bir şeyler var. ya büyük troll'sün ya da futboll senin için doğru bir spor dalı değil. bu maçta öyle bir maç olmuştur. içimizden geçip çıkmışlardır. uzun zamandır bu kadar ezik ve kötü oynadığımız bir maç hatırlamıyorum. ha pardon 18 kasım 2017 başakşehir galatasaray maçı'nı unutmuştum.
  • 442
    maçı izlemedim tıpkı trabzonspor, başakşehir ve fenerbahçe maçlarında olduğu gibi. yalnız bir özet izledim 6-0’lık fener maçında bile daha az pozisyon vermiştik. hayatımda galatasaray’ın oyunlarından bu sezonki kadar hiç utanmamıştım. lider mişiz! bu takımı bu kadar aciz duruma düşürenler alsın liderliği gargara yapsınlar çünkü lavman yapmak çok ayıp birşey maazallah entry sildiriyor. bildiğin ağaçta bulunan yaprağa benzeyen kafası olan biri de çıksın 3 puan 1,5 puan muhabbeti yapsın, kaybettiği dışında verdiği üç puanı hesaplamasın tabi.

    bu entry küfür etmeden bu kadar oluyor, saygılar.
  • 443
    bazı arkadaşlar nerde hata yaptık yazmış. bireysel hatalar ve çıkarken top kaptırmalarda sezon rekoru kırdık. diğer istatistikler falan hikaye.. sıkıntımız bu. önde basan takımlar bizi hep hataya zorluyor ve başarılı oluyorlar maalesef. çözüm ne derseniz: oyun kurmayı taktik şeklinde çalıştıracak iyi bir hoca. ayrıca sıfır km selçuk inan transferi lazım.
  • 446
    üzerinden biraz zaman geçince hakkında bir şeyler karalamak icap eden maç. öncelikle bu maç daha başlamadan biz bu maçı verdik renktaşlar. igor tudorun basın toplantısında sarf ettiği "biz zaten ligde lideriz" ,"bütün maçlar 3 puan" , " onlar da bizim evimize gelecek " , " lig bu maçla son bulmuyor " zırvaları sonucu futbolcular ve taraftar bu maça daha başlamadan olmayacağını anladı. taraftarın %80'i bizim maçı kaybedeceğimizi biliyordu. sen galatasaray gibi bir takımın teknik direktörü isen böyle bir açıklama yapamazsın, yapmamalısın. sen daha inanmıyorsun galibiyete çalıştırdığın futbolcuların inanmasını nasıl beklersin. bu maç başlamadan önceki yanlışımız maalesef.
    gelelim oyundaki -bana göre- yanlışa ; gerek başakşehir gerek beşiktaş ile oynadığımız maçlarda takım 0-0 oyununu oynamaya yönelik hareket etti. buradan bir arkadaş yazmış "igor tudorun ne suçu var kardeşim muslera elinden kaçırdı topu. adamı boşu boşuna yükleniliyor" vs diye. yalnız muslera elinden kaçırmasa bile başka bir şekilde gol yiyeceğimiz aşikardı. önemli olan gole kadar ve golden sonra bütün reaksiyonları doğru şekilde verebilmekti. ama biz reaksiyon bile veremedik. mahkum oynadık. ben dahil bütün galatasaraylıların da kanına dokunan nokta bu zaten. sen rakibine boyun eğemezsin. sen galatasaraysın 0-0 ı korumaya çalışamazsın.

    bana göre maçtan önce maçı kaybetmiştik. fark daha fazla da olabilirdi. biz böyle oynayamıyoruz hocam. anla bunu artık.
  • 448
    beşiktaş'ın ayağına top yapıştı bu maçta.

    sebebi malesef ki kalite. bizde bu kadar kaliteli pası yapabilecek oyuncu yok özellikle orta sahada. n'diaye belhanda gibi oyuncular çok kolay pas hatası yapıp top kaptırabiliyorlar. beğendiğimiz rodrigues de öyle.

    nasıl kazanabilirdik ki o zaman bu maçı?

    karşımızda pas oyununu oynayabilen hepsi kaliteli adamlardan kurulu bir takım var. tolgay oğuzhan atiba quaresma babel vs. kolay pas hatası yapmıyorlar. kolay top kaptırmıyorlar. kendi sahalarında ve şl tecrübesiyle oynadıklarını da göz önüne aldığımızda fark ortaya çıkıyor işte.

    malesef bizden hem oyun hem de oyuncu kalitesi olarak öndeler.

    devre arasında orta sahaya gerekirse kiralık olarak pas oyununu oynayıp takımı yönlendirebilecek kaliteli bir adam almamız gerekiyor.
  • 450
    direkt rakiplerimizle aradaki farkı açıp onları nakavt etme maçlarından bu sezon ikincisiydi. içerideki fenerbahçe maçına çıkarken fenerbahçe'nin 8 puan önündeydik. ve o zamana kadar da namağlup yoluna devam eden, ezici ve baskılı bir futbol oynayan galatasaray vardı. ama biz ne yaptık, fenerbahçe'nin önlem alması, korkması, daha gergin oynaması gereken taraf olması icap ederken ne hikmetse hem de maç içerdeyken önlem alan, korkarak oynayan, daha gergin olan taraf bizdik.

    tarihin en kötü fenerbahçe takımına karşı oynanan oyun yaklaşık yarım saat 10 kişi oynamamız bahanesine sığınılarak örtbas edildi.

    ve dünkü maç. dün de 6 puan önünde olduğumuz, şampiyonlar ligi'nde iyi işler yaparken ligde sallantıda olan, 2 maçta 4 puan kaybedip gol bile atamayan takıma karşı aciz bir oyunla tudor'un büyük maç klasiğini yaşadık. yani en azından beraberliği almak varken bireysel hata dolayısıyla yediğimiz golden sonra çözüldük. ve aynı fenerbahçe maçında olduğu gibi beşiktaş maçında da büyük fırsatı teptik. teptiğimiz gibi de rakiplerimize adeta can simidi attık. bizi yalnız bırakmayın zirvede, siz de yer alın diye.

    bundan sonra yapılacak tek şey dışarıdaki fenerbahçe maçına kadar en fazla 2 beraberlik (sivas ve kayseri deplasmanları) alacak şekilde hedef belirlemektir. ki yine fenerbahçe maçı ile başlayacak zor maçlar fikstürüne rakiplerimizle aramıza cepten harcayacak kadar yetecek puan farkına sahip olmalıyız.

    yoksa tudor'un zorlu maçlardaki bu berbat performansı ile ikinci yarıdaki içeride oynayacaklarımızı bile kazanamayabiliriz. bu yüzden nispeten daha kolay maçlarda yol kazası yaşamadan kazanmalı ve ikinci yarıda oynayacağımız zorlu maçlara sağlam denebilecek puan farkıyla girmeliyiz. ki ben başakşehir'in, beşiktaş'ın ve fenerbahçe'nin bizim 11 maçlık kolay denebilecek fikstürde illa sürpriz puan kayıpları ile karşılaşacağını düşünüyorum.

    tünelin ucu ancak biz kenetlenip takımımıza sahip çıkarsak, yapıcı eleştiriler yaparsak aydınlık. diğer türlüsünü yapmak hem daha kolay, hem de bize "ben demiştim, böyle olacağını biliyordum" gibi egoist cümleler kurdurmaktan başka işe yaramaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın