• 15
    henüz 7 yaşında bir çocukken, maçtan bir gün önce rahmetli babamın maça gideceğimizin müjdesini vermesiyle o gece gözüme uyku girmemişti. çok küçük bir çocuk olsanız da prekazi'yi ve diğer aslanları canlı kanlı izleyecek olmanın hayali bile yetiyor insana...

    ilk gideceğim galatasaray maçı olmasının heyecanı ile maç sabahı erkenden hazırlanmıştım. sırf beni maça götürebilmek için iş yerinden izin alan babacığımın gelmesini bekliyordum sabırsızlıkla... babam eve ulaştı ve birlikte yola koyulduk...

    atatürk stadı'na ilk girdiğimde çok şaşırmıştım. bu kadar kalabalık olabileceğini hayal etmemiştim doğrusu... tribünler ile saha arasında mesafe hayli uzak olduğundan futbolcuları seçemiyordum ve sürekli bu kim? diye babama soruyordum. adamcağız sorularıma cevap vereceğim diye maçı izleyememişti ağız tadıyla * golümüz geldiğinde kendimden geçmiştim adeta... tüm stat yıkılıyordu sanki... sonra yediğimiz golü bile izleyemedim şaşkınlık içinde sağa sola bakıp tribünlerdeki insanları izlemekten *

    sonraki yıllarda da babamın emaneti olan galatasaray'ımı bir an olsun bile bırakmadım. umarım ben de bu en değerli mirası evlatlarıma bırakabilirim. sen bizi bırakıp gideli 8 koca yıl oldu canım babam... ama gözün arkada kalmasın, huzurla uyu... emanetin emin ellerde...
  • 14
    geçilmesi halinde 2000'deki uefa başarısını bile gölgede bırakabilecek bir yarı finalin rövanş maçı. yükselişteki romanya futboluna karşı bükreş'te ayakta kalamamıştık; ama bir şekilde finale çıkabilseydik, finalde milan karşısında unutulmaz bir finale çıkacaktık (ki milan steaua'yu döve döve yenmişti finalde). o zaman daha 6-7 yaşında olmama rağmen çok net hatırlıyorum maçı. izmir'deki maçta cüneyt'in golü kısa süreli bir beklenti yaratmıştı ama olmadı. çocukluk aklı 80.dakikada bile hala 4 gol daha atar mıyız diye düşünüyordum :)
App Store'dan indirin Google Play'den alın